Dha İstanbul Bülteni - 3
1 - İSTANBUL İÇİN KAR VE BUZLANMA UYARISIGülseli KENARLI / İSTANBUL DHAMETEOROLOJİ Genel Müdürlüğü, İstanbul için kar yağışı ve buzlanma uyarısı yaptı.
1 - İSTANBUL İÇİN KAR VE BUZLANMA UYARISI
Gülseli KENARLI / İSTANBUL DHA
METEOROLOJİ Genel Müdürlüğü, İstanbul için kar yağışı ve buzlanma uyarısı yaptı.
ÇARŞAMBA AKŞAMI KAR YAĞIŞI
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada "İstanbul'da bu akşam saatlerinde yağmurlu, yarın ) öğleden sonra aralıklı hafif sağanak yağışlı bir havanın hakim olması beklenirken, Çarşamba günü sabah ilk saatlerden itibaren İstanbul'un yeni sistemin etkisi altına gireceği ve gün boyu zaman zaman kuvvetli olması beklenen sağanak yağışların, akşam saatlerinden sonra karla karışık yağmur ve kar yağışına döneceği tahmin edilmektedir" denildi.
GECE BUZLANMA OLACAK
Kar yağışının perşembe sabah saatlerine kadar etkili olacağı belirtilen açıklamada, "Kar yağışının yerini soğuk bir havaya bırakarak terk etmesi beklenmektedir. İstanbul'da Çarşamba gecesi, Perşembe günü ve Cuma sabah saatlerine kadar hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesi beklendiğinden buzlanma don olayı meydana geleceğinden trafik de meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır" ifadeleri yer aldı.
=============================
2 - BEŞİKTAŞ'TAKİ TERÖR SALDIRISI DAVASINDA "KÜRTÇE SAVUNMA" KRİZİ…
Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
İSTANBUL'da 10 Aralık 2016'da oynanan Beşiktaş-Bursa spor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde meydana gelen ve 39'u emniyet mensubu, 46 kişinin şehit olduğu, 243 kişinin yaralandığı bombalı terör saldırısına ilişkin 10 sanığın yargılandığı dava Kürtçe savunma kriziyle başladı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma bağlanan sanıklar Kürtçe savunma yapmak istediklerini söyledi. Mahkeme heyeti, talebin oy birliğince reddine karar verdi. Tutuklu sanıklardan Rıdvan Döner, Kürtçe savunmaya başlayınca mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Sanık Döner, Kürtçe savunma yapmasının kanuni hak olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı da "Kanunu senden iyi biliyoruz merak etme" diyerek sanığı yerine oturttu.
SANIKLAR SEGBİS İLE DURUŞMAYA KATILDI
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi' tarafından Bakırköy Adalet Sarayı'nda bulunan konferans salonunda görülen duruşmaya 6 tutuklu sanık SEGBİS ile tutuklu bulundukları cezaevinden bağlandı. Terör saldırısında şehit olanların yakınları ile yaralananlar da duruşmaya müşteki sıfatıyla katıldı. Tutuksuz sanık Nazım Beyhan da duruşma hazır bulundu.
KÜRTÇE SAVUNMA TALEBİ REDDDEDİLDİ
Mahkeme Başkanı, tutuklu sanıklardan Tufan Beyhan ve Hikmet Ölçer'in mahkemeye dilekçe sunduklarını ve Kürtçe savunma yapmak istediklerini açıkladı. Söz alan sanıklar Beyhan ve Ölçer bu taleplerini sözlü olarak da dile getirdi. Savcı sanıkların talebinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti de geçen duruşmada iddianamenin okunduğunu, sanıkların böyle bir taleplerinin olmadığını, yargılamanın sürüncemede kalmaması, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 202. Maddesi gereğince talebin oy birliğince reddine karar verdi. Sanıklar savunmalarına başlamadan önce "Savunmamı Kürtçe yapamadığım için annemden ve tüm Kürt annelerinden özür diliyorum" diyerek başladı.
"BEN PAYLAŞMADIM"
Tutuklu sanıklardan Hikmet Ölçer, " 25 senedir İstanbul'dayım. Askere sadece Iğdır'a gittim. Başka hiçbir şey yapmadım. Ben hayretler içindeyim" dedi. Sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı iddia edilen terör örgütüne ait resim ve videolarının sorulması üzerine sanık Ölçer de "Ben paylaşmadım. Ben telefonumu yemekhaneye bırakıyorum, bekçiye bırakıyorum. 1500 - 2000 kişinin çalıştığı işyerinde. Kimsenin günahına girmek istemiyorum. Bu davada neden yargılandığımı bilmiyorum. Gözaltına alındığımda eşim ameliyat olmuştu, çocuklarım okula gidemeyecek duruma geldi. Tahliyemi istiyorum" dedi.
"OLAY GÜNÜ KINA GECESİSİNDEYDİM"
"Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum" diyen sanık Zeki Yılmaz da, olay günü alkol aldığını, uykusuz olduğunu ve kafasının yerinde olmadığını öne sürerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Patlamadan Vatan Emniyet Müdürlüğü çevresinde olduğum iddia ediliyor. Ben tüm kayıtların ve telefon sinyallerinin çıkarılarak, mağdur ailelere sunulmasını istiyorum. Ben dernekte kına gecesindeydim. Saat 23.30'da eve gittim. Eve baskın yapıldı. Ne olduğunu anlamadım. Şok içindeyim. Beşiktaş patlaması olduğunu öğrenince şok oldum. Ben, ailem beni evden arayıp rahatsız etmesin diye telefonu evde bırakmıştım" ifadelerini kullandı.
Soru üzerine sanık Yılmaz, telefonumda PKK müziği olmadığını, normal müzikler olduğunu savundu.
MAHKEME BAŞKANI: KANUNU SENDEN İYİ BİLİYORUZ MERAK ETME
Sanıklardan Rıdvan Döner, Kürtçe savunmaya başlayınca mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Mahkeme başkanı, Kürtçe savunma talebinin reddedildiğini hatırlatarak, "Savunmanı Türkçe yap ya da yerine otur" dedi. Sanık savunmasına Kürtçe devam etti ve Kürtçe olarak savunma yapmasının kanuni hak olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı da "Kanunu senden iyi biliyoruz merak etme" diyerek sanık Döner'i yerine oturttu.
SANIK: KİM YAPTIYSA ALLAH BELALARINI VERSİN
Sanıklardan Nazım Beyhan da "Tüm şehit olanlara Allah'tan rahmet diliyorum" diyerek savunmasına başladı. Bazı müştekiler de "Dileme" diye bağırdı. Sanık Beyhan, "O gece ben evdeydim. Polis geldi. Bu olaylarla bir ilgim yok. Kim yaptıysa Allah belasını versin. Eve Tufan Beyhan ve Raşit Beyhan birlikte geldi" dedi.
SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ
Söz alan sanıklardan Fırat Kise, Raşit Beyhan, Sercan Bingöl ve Necip Yılmaz da terör örgütü PKK üyesi olmadıklarını, olayla da bir ilgilerinin olmadığını söyleyerek, tahliyelerini talep etti. Duruşma müştekilerin beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 114 sayfalık iddianamede, şehit olan 46 kişi "maktul", yaralanan 263 kişi "müşteki", Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği, İETT ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü de "suçtan zarar gören" sıfatıyla iddianamede yer alıyor. İddianamede 39'u emniyet mensubu, 7'si sivil toplam 46 kişinin şehit olduğu, 208'i emniyet teşkilatı mensubu olmak üzere toplam 243 vatandaşın da yaralandığı olayın, terör örgütü PKK'nın 'özel kuvvetler' örgütü "TAK" tarafından gerçekleştirildiği ifade ediliyor. "TAK" isminin örgütün uluslararası alandaki terörist imajından kurtulmak ve örgüt üzerindeki baskıyı hafifletmek amacıyla özellikle kullanıldığı belirtilen iddianamede, saldırıların, PKK/KCK terör örgütü üst yönetiminin talimatıyla gerçekleştirildiği belirtiliyor.
İLK SALDIRI BOMBA YÜKLÜ ARAÇLA YAPILDI
İddianamade Beşiktaş- Bursa spor futbol maçının saat 20.45 sıralarında bittiği, taraftarların saat 22.10 sıralarında stadyumdan güvenli bir şekilde dağıldıkları, ancak stadyumun arka kısmında bulunan ve "eski Beleştepe" diye tabir edilen noktada TOMA yanında grup halinde, yaklaşık 40-45 kişilik taraftar grubunun güvenliğini sağlamakla görevli Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü görevlilerinin beklediği, saat 22.29 sıralarında yolda seyir halinde bulunan bomba yüklü aracın patlatıldığı anlatılıyor. Patlama sonucu grup halinde bekleyen 34 emniyet mensubu ile oradan geçmekte olan araçlarının içerisindeki 7 sivil vatandaş olmak üzere toplam 41 kişinin şehit olduğu ve 208 polis memuru ile 35 sivil vatandaşın yaralandığı belirtiliyor.
İKİNCİ PATLAMA SIRT ÇANTALI ŞÜPHELİDEN
İddianamede, ilk patlamadan yaklaşık 40-45 saniye sonra stadyumun diğer tarafı olan Maçka Parkı girişi yakınında sırt çantalı bir şüphelinin hızlı adımlarla yolun karşısına geçtiğinin görülmesi üzerine şahsın saldırıyla alakası olduğunu değerlendiren 5 kolluk görevlisinin şahsı etkisiz hale getirmek için yanına yaklaştıkları, müdahale edilmeye çalışılması sırasında şahsın üzerindeki bombayı patlatması sonucunda 5 kolluk görevlisinin şehit olduğu, 7 vatandaşın ise yaralandığı kaydediliyor.
CESARET İLACI ALMIŞLAR
İddianamede, terör örgütünün kendi internet sitesinde saldırıyı sahiplendiği ve yine saldırıda ölen örgüt mensuplarının kod adları kullanan Kadri Kılınç ve Burak Yavuz olduklarını açıklandığına da yer veriliyor. Ayrıca kamera görüntülerinden araçta bir kadının bulunduğunun tespit edildiği, ancak üçüncü eylemci olan 25-30 yaşlarındaki kadının kimliğinin belirlenemediği ifade ediliyor. Saldırıyı düzenleyen Kadri Kılınç ile Burak Yavuz'un eylem öncesi bölgede keşif yaptıkları ve "uyuşturucu (Cesaret uyarıcı ilaçları)" aldıkları belirtilen iddianamede eylem talimatını kadın eylemciden aldıkları kaydediliyor.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, tutuklu şüpheliler Tufan Beyhan, Zeki Yılmaz, Reşit Beyhan ve Sercan Bingöl hakkında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Bu şüpheliler hakkında ayrıca "Silahlı terör örgütüne üye olma", "Tasarlayarak bombalama suretiyle öldürmeye yardım etme", "Tasarlayarak bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle adam öldürmeye yardım etme", "Tasarlayarak bombalama suretiyle adam öldürmeye teşebbüse yardım etme", "Tasarlayarak bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle adam öldürmeye teşebbüse yardım etme", "Patlayıcı madde kullanarak kamu malına zarar vermeye yardım etme", "Patlayıcı madde kullanmak suretiyle özel şahsa ait mala zarar vermeye yardım etme" suçlarından toplam 3 bin 856 yıl 6 aydan 4 bin 929 yıla kadar ayrı ayrı hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Şüphelilerden Rıdvan Döner, Fırat Kise ve Necip Yılmaz'ın ayrıca, "Suç örgütüne üye olma" ve "Terör örgütü propagandası yapma" suçlarından toplam 9 yıl 6 aydan 25'er yıla hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, şüphelilerden Hikmet Ölçer ve Zemirhan Yılmaz'ın, "Suç örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla, Nazim Beyhan'ın, "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla, Sercan Bingöl ve Zeki Yılmaz'ın da iki kez "Terör örgütü propagandası yapma" suçundan 2 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Arşiv görüntüler
=====================
3 - OKUL ÖNÜNDE TACİZ PROTESTOSU
Haber-Kamera: Alper KORKMAZ - Taner YENER / İSTANBUL, DHA
Bahçeşehir'de bulunan bir lisede görevli temizlik görevlisinin bir süredir kız öğrencileri taciz ettiği iddiaları üzerine, veli ve öğrenciler okul önünde eylem yaptı. Başakşehir İlçe Milli Müdürlüğü tarafından da okul müdürü ve temizlik görevlisi hakkında soruşturma açıldığı öğrenildi.
Bahçeşehir 'de bulunan bir anadolu lisesinde yaşanan olay iddialara göre şöyle gelişti. Öğrencilerin iddialarına göre daha önce bir kaç kez taciz girişiminde bulunan görevli, geçtiğimiz günlerde koridorda sohbet eden iki kız öğrenciyi taciz etti. Durumu ailelerine haber veren öğrenciler, velileriyle birlikte temizlik görevlisini okul müdürüne şikayet etti. Taciz iddialarının geçtiğimiz Cuma günü sosyal medyada paylaşılmasının ardından bugün sabah saatlerinde okul bahçesinde toplanan öğrenciler, okul müdürü ve temizlik görevlisinin görevden alınmasını istediler. Öğrenciler, "Üstünü örtme yargıla hesap sor", "Ay sonuna kadar değil gün sonuna kadar bile kalamaz" yazılı dövizler taşıyarak sık sık "Okulda sokakta istismara hayır", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, idare etmiyoruz" sloganları attılar. Bazı veliler de okula gelerek öğrencilerin eylemine destek verdiler.
İLK İKİ DERSE GİRMEYİP EYLEM YAPTILAR
İlk iki derse girmeyen öğrencilerin yanına gelen okul öğretmenlerinden biri "Amacınız hasıl oldu. Zaten size açıklama yapacağız. Lütfen sınıflarımıza geçelim. Bu olayı detaylı içeride konuşalım. Hocanıza güveniyorsanız beni dinleyin. Çocuklar, sınıflarınıza geçin biz sizi çağıracağız. Slogan atmıyorsunuz. Kendi aranızda konuşun. Hava soğuk içeri geçin, biz size gerekli olan her türlü detayı vereceğiz. Sanal ortamda gözüktüğü gibi değil bu olay" diye konuştu. Bunun üzerine öğrenciler bahçede bir süre slogan attıktan sonra sınıflarına girdiler. Çok sayıda polis ekibinin önlem aldığı okul bahçesinde öğrenciler ve bazı veliler basın mensuplarına açıklamalarda bulundular.
Okul öğrencilerinde biri, temizlik görevlisinin yaklaşık bir yıldır okulda görev yaptığını belirterek, "Görsel olarak tacizlere uğradık birçoğumuz ama dikkate almadık. Daha sonra birkaç arkadaşımızın fiziksel olarak temasa uğradığını öğrendik. Bunun üzerine müdüre gitti bir grup arkadaşımız. Müdür bu tacize inanmadı, odadan çıkartmaya çalıştı. Cuma günü twitter adresimizden bir duyuru yaptık. Dernekler olsun, gazete basını olsun herkes bize yardım etti." diye konuştu.
Bir başka öğrenci ise, "Bir gün soyunma odasında kızlar üstlerini değiştiriyorlar. Kapıda erkekler bekliyor. Ondan sonra adam geliyor. 'İçeri gireceğim' diyor. Çocuklar diyor ki 'Hayır içeride kızlar soyunuyor' diyor. Zorla içeri giriyor. Kızlar soyunurken sonra 'Yanlışlıkla girdim' diyor. Bir gün çöpü yerden alırken uyuyan kız öğrencimize arkadan tacizde bulunuyor. Daha sonraları bir sürü olaylar yaşanıyor. Spor salonumuzun soyunma odasına sürekli girip çıkıyor. Adam birinci katta görevli ama sürekli spor salonunda voleybol maçında kızları izliyor. Okul müdürünü şikayette bulunduk başta ciddiye alınmadı. İlçe Müdür tarafından okul müdürü görevden alındı. Hademe de şu an da açığa alındı. Biz hukuki olarak ceza istiyoruz" dedi.
BUNUN ÖNLEMİNE ALSINLAR ARTIK YETER
Öğrenci velilerinden biri "Öğrencilerin, müdüre gidip şikayet ettiğinde 'canım bu çocuklar da çok dar giyiniyorlar' demesini kınıyorum" derken, bir diğer veli ise çocuklar tacize uğradığını belirterek, "Sadece burada değil her yerde. Bu okulda değil okullarda, otobüslerde olsun. Bunun bir önlemini alsınlar artık yeter. Biz çocuklarımızı buraya güvenip de gönderiyoruz, eğitim alsın diye gönderiyoruz. Bir çocuk okulda tacize uğruyorsa artık neresi güvenilir" diye konuştu.
BU DEFALARCA OLMUŞ
Bahçeşehirliler Derneği Başkanı Uğur Barış Karabulut da yaptığı açıklamada, "Genç bir arkadaşımız bu konuda bir mağduriyetini dile getiriyor. Sosyal medyada arkadaşlarımız bu haberi paylaşıyorlar. Olay veliler ve bizlere kadar geliyor. İlçe mille eğitim müdürümüzle burada bir araya geldik. Müdür ve hademenin görevden alınacağını ve haklarında soruşturma açılacağını söyledi. Burada en acısı ilgili müdürün burada daha öncesinde öğrencilere yönelik konuşmalarında kılık kıyafetlerini 'şöyle giyinin, böyle giyinin, okul müsamerelerine katılımda bu şekilde katılın' diye uyarıları olmuş. Bu defalarca olmuş. Böyle bir okul müdürünün, bu zihniyetteki okul müdürünün, milli eğitimimizin bu seviyede olması bizi ürkütüyor" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
-Öğrencilerden görüntü
-Velilerden görüntü
-Dövizlerden görüntü
-Polis ekiplerinden görüntü
-Öğrenciler ile röportaj
-Veliler ile Röportaj
-Dernek başkanı ile röp.
-Öğrencilerin marş söylemesi
-Okula girişleri
-Diğer detaylar
==================
4- KONVOYUNU DURDURAN ERDOĞAN, KIZ ÇOCUĞU İLE SOHBET ETTİ
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - Harun UYANIK - İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beylerbeyi Sarayı'na gitmek üzere Kısıklı'daki evinden saat 14.00 sıralarında ayrıldı.
Bu sırada konvoyunu durduran Erdoğan, komşusu olduğu öğrenilen minik bir kız çocuğu ile sohbet etti. Kız çocuğuna hediye veren Erdoğan, daha sonra tekrar Beylerbeyi Sarayı'na doğru hareket etti.
Görüntü Dökümü:
----------
-Konvoyun çıkışı
-Erdoğan'ın makam aracının durdurması
-Kız çocuğu ile sohbeti
-Konvoyun devam etmesi
====================
5 - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN FRANSA CUMHURBAŞKANI MACRON İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜ
Haber: Gülseli KENARLI / İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile telefonda görüştü.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre iki lider, Suriye'deki son gelişmeleri ve ikili ilişkileri ele aldı. Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili bilgi paylaşımında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin'in terör unsurlarından temizlenmesinin sığınmacıların Suriye'ye geri dönüşlerini beraberinde getireceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrin'deki operasyonda sivillerin zarar görmemesi için tüm tedbirlerin alındığına dikkati çektiği görüşmede, Suriye'deki insani durumla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi'nde oybirliğiyle kabul edilen ateşkes çağrısına da değinildi. Bu gelişmenin memnuniyet verici olduğunu belirten iki lider, başta Doğu Guta olmak üzere insani durumun iyileşmesi için ateşkesin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladılar. Görüşmede, Suriye'de siyasi çözüm için ortak çaba harcamanın önemine işaret edildi. Kıbrıs'a da değinilen görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, münhasır ekonomik bölge ve hidrokarbon kaynakları konularında KKTC ve Türkiye'nin hassasiyetlerini hatırlattığı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, önümüzdeki süreçte de temas halinde olma kararlılıklarını teyit ettiler.
====================
6 - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A DOĞUM GÜNÜNDE AZERBAYCAN VE ÖZBEKİSTAN CUMHURBAŞKANLARINDAN TEBRİK TELEFONU
Haber: Gülseli KENARLI/ İSTANBUL, DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan doğum gününde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev tarafından da telefonla aranarak tebrik edildi. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sabah önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ardından da Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile görüştü. Her iki liderin de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a doğum günü vesilesiyle tebriklerini ilettikleri, sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir ömür diledikleri kaydedildi.