Dha İstanbul Bülteni - 3

(GENİŞ HABER)

1- İSTANBUL'DA MÜFTÜLERE NİKAH KIYMA EĞİTİMİ

İstanbul İl Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz,

"Bizim bu kıydığımız nikahın doğrudan dini nikahla karıştırılmaması gerekiyor. Biz bir medeni nikah kıyacağız. Bu medeni nikah aynı zamanda dini nikah yerine geçer mi? Elbette, orada problem yok zaten. Onun şartları da tamamlandıktan sonra problem yok"

Haber : Cansel KİRAZ - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA

İstanbul Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü yetkilileri tarafından, nikah kıyacak müftüler ile ilgili personele eğitim verilmeye başlandı.

Eğitime katılanlara seminerin ilk gününde evlenme töreni ve gerekli evrakla ilgili bilgi verildi.

İl ve ilçe müftülüklerine evlendirme memurluğu görev ve yetkisinin verilmesine ilişkin düzenlemeyi içeren yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bugün de İstanbul'da nikah kıyacak müftüler ile ilgili personele eğitim verilmeye başlandı.

İlk eğitim İstanbul Müftülüğü'nde, İstanbul İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Orhan Ardıç, Beyoğlu Nüfus Müdürü Orhan İşgüder ile diğer yetkililer tarafından verildi.

"GÖREV BİZİM OMUZLARIMIZDA"

İstanbul Müftülüğü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen seminerde konuşan İl Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, "Bazı çevrelerden baskı ve talep vardı. Hükümetimiz de bununla ilgili kanun çıkardı ve ilgili hüküm cumartesi günü yayınlandı. Artık top bize düştü, görev bizim omuzlarımızda artık. Biz de bu yüzden Diyanet İşleri Başkanlığımızın talimatı istikametinde bugün itibarıyla ilçe müftülerini ve bu

işi yapacak memurlarımızı buraya davet ettik" dedi.

"BİZ BİR MEDENİ NİKAH KIYACAĞIZ"

80 personele eğitim verildiğini, ilerleyen dönemlerde de bu sayının 200'e çıkarılacağını belirten Yılmaz,  "Bizim bu kıydığımız nikahın doğrudan dini nikahla karıştırılmaması gerekiyor. Biz bir medeni nikah kıyacağız. Bu medeni nikah aynı zamanda dini nikah yerine geçer mi? Elbette, orada problem yok zaten. Onun şartları da tamamlandıktan sonra problem yok. Burada nikah kıydıran insanların tekrar belediyeye müracaatla medeni nikah kıydırmalarına gerek yok, hatta dini nikah kıydırmalarına da gerek yok diye düşünüyorum. Resmi nikahla dini nikah arasında çok az farklar vardı. Kişilerin taleplerine göre sonu dua ile bağlanarak, taraflara dua edilmek suretiyle, kullanılan lafızların biraz daha taleplere göre -di'li geçmiş zaman kullanılarak, yani 'kabul ettim, aldım, verdim' şeklindeki -di'li geçmişler olunca-bazen bu konuda hassasiyet gösteren vatandaşlarımız var çünkü-tamamen dini nikahla resmi nikah aynı noktada icra edilmiş gibi olur" ifadesini kullandı.

"KANUNUN EMRETTİĞİ İSTİKAMETTE KULLANMAKTIR"

"Bizim sorumluluğumuzdaki kısmı kanunun bize verdiği yetkiyi, kanunun emrettiği istikamette kullanmaktır" diyen Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: "Diyanete bağlı, camiye, cemaate bağlı insanlar çok memnunlar. Tabii bu olayla ilgili bir karşı duruş var, onu biliyoruz. Biraz da yük paylaşımı olduğunu düşünüyorum. Belediyelerimize ve nüfus idarelerimize bir yük getiriyordu. Şimdi biz bu yükü, evlendirme yükünü onlarla paylaşmış olacağız. Dolayısıyla vatandaşlarımızın daha kolay, daha hızlı şekilde evlenmelerine katkı sağlamış olacağız. Kişi müracaatında 'Bir de dua olsun' derse, zaten evlendirme memurlarımız da o dua lafızlarını yapıyorlar, 'Allah bir yastıkta kocatsın, Allah huzur versin.' diyorlardı. Biz ona belki 1-2 cümle daha ilave ederek, onların taleplerini de yerine getirmiş oluruz. Böyle bir talepte bulunmayana da illa 'Sizin duanızı da yapalım da dini nikahınız da tamamlanmış olsun.' gibi dahlimiz olmaz. Bu gönüllü bir iştir. Resmi olarak, bizim sorumluluğumuzdaki kısmı kanunun bize verdiği yetkiyi, kanunun emrettiği istikamette kullanmaktır."

"FARKLI DİN MENSUPLARINA DA KIYILABİLİR"

Yılmaz, "Müftülüklerimizin çoğunluğunda salon var. Olmayanlar da uygun bir yerde salon tutacaklar, o salonları kullanacaklar. Zaman içinde müftülüklerimizin yanında, civarında salon olmaya ihtiyaç olacak. Külliye olarak yapılmış olan camilerimizde müştemilatlarında ve salonları varsa o caminin altında orada kıyılmasında mani yoktur. Sadece resmi nikah kıyacağımız için talep ederse farklı din mensuplarına da kıyılabilir" ifadesini kullandı.

"KAMUOYUNUN BİR BEKLENTİSİYDİ"

Seminere katılanlara evlenme töreni ve gerekli evraklarla ilgili bilgi veren İstanbul Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Orhan Ardıç ise "Kamuoyunun bir beklentisiydi. Resmi nikah ve dini nikah kavramının da böylece tartışma olmaktan çıktığını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Eğitimden görüntü

-Eğitime katılanlar

-Yılmaz'ın konuşması

-Orhan Ardıç'ın konuşması

-Genel ve detaylar

04.12.2017 - 13.40 - Haber Kodu : 171204071

============================

2- TEKNEYE "TOMBALA" BASKINI

Hasköy sahildeki gezi teknesine düzenlenen baskında kumar oynadığı belirlenen 29 kişi ile kumar oynattığı belirlenen bir kişi yakalandı. Operasyon polis kamerasına yansıdı.

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü ve Deniz Liman Şube Müdürlüğü ekipleri Beyoğlu Hasköy sahilde karaya bağlı bir gezi teknesine kumar operasyonu düzenlendi. Yapılan operasyonda  tombala makinası ile kumar oynatıldığı belirlendi. Teknedeki  29 kişiye kumar oynamaktan, T.S.'ye  ise 'Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama' suçunu işlediği gerekçesiyle adli işlem yapılarak para cezası verildi.

OPERASYON KAMERADA

Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin tekneye yaptığı operasyon polis kameraları tarafından görüntülendi. Polis ekipleri yaptığı operasyonda tekne içinde tombala makinasıyla kumar oynayanlar kameralara yansıdı. Deniz Liman Şube Müdürlüğü ekipleri ise teknenin hareket etmesi ihtimaline karşı denizde teknenin çevresini sararak önlem aldıkları görüntülendi.

Görüntü Dökümü

--------

(POLİS KAMERASI)

-Tekneden görüntü

-Polis ekiplerinin tekneye girmesi

-Teknede oynanan tombala

-Tombala oynayan kişiler

-Deniz polisinin önlem alması

-Genel ve detay görüntüler

04.12.2017 - 14.55 - Haber Kodu : 171204092

=========================

3- ÇALMADAN ÖNCE MÜŞTERİ DE BULMUŞLAR

Haber-Kamera: Ali AKSOYER / İstanbul DHA

İstanbul'dan yola çıkan mal yüklü kamyonları, sürücüleri mola verdikleri sırada çalan ve yaklaşık 3 milyon liralık vurgun yapan 13 kişilik oto hırsızlığı çetesi, 4 ayrı ilde yapılan operasyonla gözaltına alındı. Şüphelilerin hırsızlık yapmadan önce kamyonlardaki para edecek eşyalar için müşteri buldukları da ortaya çıktı.

5 AY TEKNİK VE FİZİKİ TAKİP YAPILDI

Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri son aylarda artan yüklü kamyon çalınma olayları üzerine soruşturma başlattı. Polis ekipleri savcılık izniyle başladıkları operasyonda 5 ay boyunca fiziki ve teknik takip yaparak kamyon çalan şebekeyi ortaya çıkardı.

4 İLDE ORTAK OPERASYON YAPILDI

Şüphelilerin kimliklerinin tespit edilmesi ve delillerin toplanmasının ardından operasyon için düğmeye basan ekipler, İstanbul, Giresun, Kocaeli ve Bilecik'te daha önce tespit ettikleri 13 ayrı eve ve Kocaeli'nde bulunan bir depoya baskın yaptı. Baskınlarda aralarında çete başı Çoşkun G. (48) ve yardımcısı Ergun Ç.(23)'nin de bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin çaldığı çok sayıda eşya da ele geçirildi.

ÖNCE MÜŞTERİ BULUP SONRA ÇALMIŞLAR

Oto Hırsızlık Büro Amirliği'nde sorgulanan şüphelilerin kamyon park yerlerini dolaşarak çalabilecekleri, para edecek eşyalarla yüklü kamyonları tespit ettikleri, daha sonra telefonla irtibat kurarak çalmayı düşündükleri mallara önce müşteri buldukları öğrenildi. Normal fiyatının yarı fiyatına malı satmak üzere anlaşan hırsızların daha sonra kamyonları çaldıkları, sahte plaka takarak malı teslim ettikleri öğrenildi.

DOLU SANDIKLARI BOŞ BİRA ŞİŞELERİNİ DE ÇALMIŞLAR

Polis soruşturmasında şüphelilerin, bir hırsızlık sırasında içinde dolu bira şişeleri bulunduğunu sandıkları bir kamyonu çaldıkları ancak şişelerin boş olduğunu anladıklarında aralarında kavga ettikleri ve kamyonu içindekilerle birlikte terk ettikleri belirlendi.

3 MİLYON LİRALIK VURGUN

Polis soruşturması sonucu şüphelilerin, içinde demir, bira ve giyecek yüklü 5 kamyon ile, 1 otomobil çaldıkları tespit edildi. Şebekenin bugüne kadar yaklaşık 3 milyon liralık vurgun yaptığı tespit edildi. Daha önce benzer suçlardan polise geliş kaydı da bulunan şüpheliler adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

(POLİS KAMERASI)

/////////////////////////////////////

-Operasyon anı

-Baskın yapılan adreslerde aramalar

-Ele geçen malzemeler

-Şüphelilerin emniyetten çıkışı

-Genel ve detaylar

04.12.2017 - 14.25- Haber Kodu : 171204082

==============================

4- FETÖ'NÜN İŞ DÜNYASI YAPILANMASI DAVASI (2)

Tutuklu sanık Mehmet Zenginer,

" ( TUSKON genel kurulu) Benim gördüğüm alkışlamayan yoktu. Yanında sağında salonda arkanda alkışlayan olunca siz de alkışlıyorsunuz. Orada alkışlamayan kimse yoktu. Arka tarafta bulunanlar amigo gibiydi"

Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA

FETÖ'nün iş dünyası yapılanmasına yönelik kapatılan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve  üye şirketlerine yönelik 86 sanık hakkında açılan davanın 7. duruşmasında işadamı Mehmet Zenginer savunmasını yaparak, suçlamaları reddetti.  1 Mart 2014'te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'nda hükümeti alenen tehdit ettiği belirtilen firari sanık Başkan Rızanur Meral'in açılış konuşmasına değinen Zenginer, "Meral'in konuşması sonlara doğru amacını aştı. Herkesi rahatsız ettiği gibi konuşma beni de rahatsız etti" dedi.  "Hakimin konuşmayı kimler alkışladı?" sorusuna tutuklu sanık Zenginer, "Benim gördüğüm alkışlamayan yoktu. Yanında, sağında salonda arkanda alkışlayan olunca sizde alkışlıyorsunuz. Orada alkışlamayan kimse yoktu. Arka tarafta bulunanlar amigo gibiydi" diye cevap verdi.

SUÇLAMALARI REDDETTİ

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin karşısında bulunan duruşma salonunda ifade veren işadamı Mehmet Zenginer, FETÖ üyesi suçlamasını kabul etmediğini, vatansever olduğunu belirterek, her zaman devletinin yanında olduğunu belirtti. Hayatının kısa özetini yaparak savunmasına devam eden Zenginer, 2 kaçak şüpheliyle yurtdışına çıktığı iddialarını da reddetti, yaptığı seyahatlerden birinin iş diğerinin de gezi amaçlı olduğunu savundu. Sanık Zenginer, "Kaçak şüpheli Mustafa  Günay ile yaptığım iddia edilen seyahat tamamen işimle ilgili bir seyahatti. Gidiş dönüş tarihim bellidir.  Benim bu kişi ile tanışıklığım 2012 TUSKON Genel Kurul Toplantı'sında olmuştur. 1-2 kez selamlaştım. Mehmet Kantar isimli bu kişiyi kesinlikle tanımıyorum. Bu seyahat ise ailemle yaptığım bir gezi programıdır. Ayrıca çıkış, dönüş saatlerimiz ve tarihlerimiz farklıdır" dedi.

"BANK ASYA'YI AYAĞA KALDIRMAK İÇİN BANKAYA PARA YATIRMADIM"

FETÖ lideri Fetullah Gülen'in talimatıyla Bank Asya'yı ayağa kaldırmak için Bank Asya'ya para yatırdığı iddialarını da reddeden ve bu yönde bir talimat almadığını söyleyen sanık Zenginer, "9 milyon TL'yi peyder pey Bank Asya'dan uzaklaştırdım. Bank Asya'yı ayağa kaldırmak için evimi, arabamı satmamışım, vadeli hesabımı bozmamışım. Para yatırmamışım. Hesaplara bakıldığında Bank Asya'yı ayağa kaldırmak için değil, birikimimi riskten uzaklaştırmak için hareket ettiğim görülecektir" ifadelerini kullandı.

"MERAL'İN KONUŞMASI BENİ DE RAHATSIZ ETTİ"

Zenginer, "17-25 Aralık sonrası ortalık toz duman olmuştu. Benim de kafam karışmıştı. TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na katılsam mı, katılmasam mı diye çok düşündüm. Mustafa Günay'ı bularak yeni yapılacak seçimlerde yedek de olsa listede yer almak istemediğimi söyledim" dedi. 1 Mart 2014'te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'nda hükümeti alenen tehdit ettiği belirtilen Başkan Rızanur Meral'in açılış konuşmasına da değinen Zenginer, "Meral'in konuşması sonlara doğru amacını aştı. Herkesi rahatsız ettiği gibi konuşma beni de rahatsız etti. Salon dışında arkadaşlara Rıza Nur Meral'in konuşmasının kabul edilebilir olmadığını söyledim. Bu sırada benim de adımın olduğu listenin seçildiği haberi geldi. Ben daha önceden listede yedek bile olmak istemediğimi söylediğim için Rıza Nur Meral ve Mustafa Günay ile ciddi tartışmaya başladık. Araştırılırsa bu görüntülerle de ortaya çıkacaktır. Ben istifamı yazarak Mustafa Günay'a verdim ve TUSKON ile bağımı tamamen kapattım. Bu tarihten sonra TUSKON ile bir iletişimim olmadı" diye konuştu.

"ORADA ALKIŞLAMAYAN KİMSE YOKTU"

Hakim, "Konuşmayı kimler alkışladı?" sorusuna sanık Zenginer, "Benim gördüğüm alkışlamayan yoktu. Yanında sağında salonda arkanda alkışlayan olunca siz de alkışlıyorsunuz. Orada alkışlamayan kimse yoktu. Arka tarafta bulunanlar amigo gibiydi" diye cevap verdi.

"HAİN DARBE GİRİŞİMİNİ LANETLİYORUM"

Zenginer, Rıza Nur Meral'in çayını içmeye geleceğini söylediğini ve geldiğini anlatan sanık Zenginer, "Kendilerine tekrar destek vermemi istedi ancak ben kabul etmedim. Onun dışında bir iletişimim olmadığı HTS kayıtlarıyla da görülecektir" şeklinde konuştu. 15 Temmuz hain darbe girişimi olduğunda yurtdışında olduğunu anlatan sanık Zenginer, "15 Temmuz hain darbe girişimini lanetliyorum. Mahkemenin vereceği kararla aklanmak istiyorum. FETÖ'cü değilim. Himmet adı altında para vermedim. Mal varlıklarım  üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını talep ediyorum. Tüm suçlamaları reddediyorum. Tahliyeme ve beraatıma karar verilsin" ifadelerini kullandı. Duruşmaya sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

Görüntü Dökümü:

------------------

Duruşma salonu önünden  görüntü

Genel ve detaylar

04.12.2017 - 12.30 - Haber Kodu : 171204054

04.12.2017 - 15.25 - Haber Kodu : 171204106

==========================

5-  ELEKTRİK YÜKLÜ BULUTLAR NEDENİYLE UÇAKLAR YAKIT KRİTİĞİNE GİRDİ

Haber: İbrahim YILDIZ/İSTANBUL,

İstanbul'da olumsuz hava koşulları ve CB (kümülonimbus) olarak adlandırılan elektrik yüklü bulutlar nedeniyle uçaklar havada tur atmak zorunda kalırken, bazı uçaklar ise yakıt kritiğine girdi. CB (kümülonimbus) olarak adlandırılan, kötü hava koşullarına ve yıldırımlara neden olan elektrik yüklü bulutlara yakalanmak istemeyen pilotlar, Atatürk Havalimanı'na iniş için yaklaşma yapamadı, havada tur atmak zorunda kalan uçaklarda gecikmeler meydana geldi.

======================

6- ERMAN TOROĞLU'NA AZİZ YILDIRIM'A HAKARETTEN TAKİPSİZLİK

Yüksel KOÇ / İSTANBUL,

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın şikayeti üzerine hakkında, Erman Toroğlu ve Turgay Demir hakkında iftira ve hakaretten başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, bir televizyon programında Yakın Doğu Üniversitesi Başkanı Işık Eyigüngör ile tartışmasına değinen spor yorumcusu Erman Toroğlu ve Turgay Demir'in kendisine hakaret ettiğini öne sürerek şikayet etmişti. Şikayet üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın ve Spor Suçları Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma takipsizlik kararı ile sonuçlandı. Takipsizlik kararında, şüphelilerin katıldıkları televizyon programına ilişkin bant kaydının bilirkişiye inceletilerek rapor alındığı, raporda şüphelilerin beyanları ile şikayet dilekçesinde onlara isnat edilen beyanların farklı olduğu bilgisine yer verildiği kaydedildi.

Takipsizlik kararında, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarıyla sabit olduğu üzere ifade özgürlüğü sadece toplum tarafından kabul gören, zararsız veya ilgisiz kabul edilen haber ve fikirler için değil, incitici, şok edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerlidir" denildi.

Soruşturmaya konu olayda şüphelilerin ilgili yayında sarf ettiği sözlerin doğrudan hakaret ve iftira niteliği taşımadığı, bu görüşlerin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı görüşüne yer verilen takipsizlik kararında, şüphelilerin eyleminin suç teşkil etmediği belirtildi.