Dha İstanbul Bülteni - 3
1- (Ek Bilgi ve Görüntülerle) ŞİLE'DE BATAN GEMİ: 1 KİŞİNİN CESEDİ DAHA BULUNDUKayıp mürettebattan 4'üncü kişinin cesedine ulaşıldı.
1- (Ek Bilgi ve Görüntülerle) ŞİLE'DE BATAN GEMİ: 1 KİŞİNİN CESEDİ DAHA BULUNDU
Kayıp mürettebattan 4'üncü kişinin cesedine ulaşıldı. Acı haberi Şile Kaymakamı Salih Yüce verdi.
Haber-Kamera: Nurcan KIRCALI - İSTANBUL DHA
Şile açıklarında batan geminin kayıp mürettebatından 4'üncü kişinin de cesedine ulaşıldı.
Gemlik'ten Karadeniz Ereğli'ye giden demir yüklü "Bilal Bal" isimli kuru yük gemisinin batması sonucu Sahil Güvenlik Komutanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca başlatılan kayıp mürettebatı arama çalışmaları 7. gününde devam ediyor.
Bugün yapılan çalışmalar sırasında 1 kişinin daha cesedine ulaşıldı. Acı haberi Şile Kaymakamı Salih Yüce verdi.
Cesedine ulaşılan kişinin ikinci kaptan Cüneyd Yedican olduğu belirtildi. Yedican'ın cansız bedeni Sahil Güvenlik botuyla Şile Limanı'na buradan da cenaze aracıyla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Daha önce yapılan aramalarda 3 mürettebatın cansın bedenlerine ulaşılarak çıkarılmıştı.
Görüntü Dökümü:
------------
EK GÖRÜNTÜ
/////////////////////////
-Bekleyen aileler
-Cenazenin botla kıyıya getirilmesi
-Cenazenin cenaze aracına konulması
-Genel ve detaylar
GEÇİLEN GÖRÜNTÜ
/////////////////////////////////////
-Yüce'nin açıklamaları
07.11.2017 - 12.40 - Haber Kodu : 171107093
==============================
2- KAĞITHANE'DE CİNAYET (1)
Haber-Kamera: Ersan SAN / İstanbul DHA
Kağıthane Sultan Selim Mahallesi'nde bir kişi silahla vurularak öldürüldü. Cinayeti işleyen kişi kayıplara karıştı. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler cinayet şüphelisini arıyor.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Vurulan kişi
-Polis ve sağlık ekipleri
-Genel ve detaylar
07.11.2017 - 13.43 - Haber Kodu : 171107115
==============================
3- (ek görüntüyle) AYAZAĞA'DA İNŞAATTA GÖÇÜK (2)
Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Ersan SAN - İSTANBUL DHA
Sarıyer Ayazağa'da bir inşaatta göçük meydana geldi. Göçük nedeniyle çok sayıda itfaiye ekibi şantiyeye sevkedildi. Göçük altında bir işçinin olduğu belirtilirken itfaiyenin çalışması devam ediyor. Çalışmalara AFAD ekibi de katılıyor.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-Şantiyede itfaiyenin çalışması
-Bekleyen ambulans
-İşçilerin görüntüsü
07.11.2017 - 11.02 - Haber Kodu : 171107040
07.11.2017 - 11.27 - Haber Kodu : 171107054
=====================================
4- MİMARLAR ODASI'NDAN YENİ AKM PROJESİNE TEPKİ
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu
"AKM'yi yıkıma terk etmek de yıkmak da suçtur"
"Gösterisi yapılan yeni projenin, AKM ile uzaktan yakından alakası olmadığı anlaşılmıştır"
"Koruma hukuku ve bilime aykırı bir biçimde ve oldu bitti anlayışıyla gerçekleştirilmek istenen işlemlerin derhal durdurulması için hukuki girişimde bulunacağımızı önemle vurgulamaktayız"
Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Faruk KAHRAMAN - İSTANBUL DHA
Mimarlar Odası, Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'nin yıkılıp yeniden yapılmasıyla ilgili projeye tepki gösterdi.
Karaköy'deki Mimarlar Odası binasında basın toplantısı düzenleyen Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, " AKM'yi yıkıma terk etmek de yıkmak da suçtur" dedi.
"ASLINA UYGUN RESTORE EDİLMELİ"
AKM'nin bir kültür mirası olduğunu ve tarihi anıtsal bir yapı olarak yıkılamayacağını söyleyen Muhcu, AKM'nin daha önce alınan mahkeme kararında olduğu gibi aslına uygun olarak restore edilmesi gerektiğini söyledi.
Algı yönetimiyle kültür mirasının yıkılıp yerine başka bir yapının yapılmasının meşrulaştırıldığını söyleyen Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu dün yapılan yeni AKM tanıtım toplantısının, "Koruma ve imar mevzuatına aykırı olarak, hukuki dayanağı olmayan, hazırlık sürecinde toplumdan gizlenen, mimari tasarım kültüründen yoksun, dogmatik bir gösteri" olduğunu söyledi.
"YENİ PROJENİN AKM İLE UZAKTAN YAKINDAN İLGİSİ YOK"
AKM'nin anıtsal bir yapı olarak yıkıma terk edildiğini söyleyen Muhcu, "Gösterisi yapılan yeni projenin AKM ile uzaktan yakından alakası olmadığı anlaşılmıştır" dedi. Projenin Murat Tabanlıoğlu'nun tarafından yapılmasının AKM'nin korunduğu anlamına gelmediğini söyleyen Muhcu, "Anıtsal bir yapıya bizzat oğlu tarafından ihanet edilmesi, ayrıca mesleki olarak değerlendirilmesi gereken bir durumdur" şeklinde konuştu. AKM'nin Cumhuriyetin öz kaynaklarıyla yaptığı ilk ve tek yapı olduğunu söyleyen Eyüp Muhcu, "Taksim Meydanı'nı bütünleştirici bir ögedir. Mimari değerleriyle koruma hukuku, Türkiye'nin imza attığı uluslararası sözleşmelerle bu anıtsal yapının varlığı güvence altındadır. AKM'nin yıkılması karşısında, yargının aldığı, 'aslına uygun restore edilmesi kararı' önemli bir güvence oluşturmaktadır" dedi.
"HUKUK VE YARGI KARARLARI YOK SAYILMIŞTIR"
8 yılı aşkın bir süredir, AKM'yi yıkıma terk etmek, polis karakolu olarak kullanmak gibi eylemler ile anayasal sorumlulukların yerine getirilmediğini söyleyen Muhcu, "Yıllardır yaptığımız suç duyuruları işleme konulmayarak hukuk ve yargı kararları yok sayılmıştır. Mimarlar Odası olarak, AKM'yi koruyan bir restorasyonun tamamlanarak toplumumuzun yeniden kültür ve sanatla buluşması amacıyla;
koruma hukuku ve bilime aykırı bir biçimde ve oldu bitti anlayışıyla gerçekleştirilmek istenen işlemlerin derhal durdurulması için hukuki girişimde bulunacağımızı önemle vurgulamaktayız" diye konuştu.
"BU ÜLKENİN SANATÇILARINI HİÇ KİMSENİN TERÖRİST İLAN ETMEYE GÜCÜ YETMEZ"
Mimarlar Odası'ndaki toplantıya Sanatçılar Girişimi Sözcüsü Orhan Aydın da katıldı. 600 sanatçıyı temsilen toplantıya katıldığını söyleyen Aydın, " Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre, doğa ve sanat düşmanlığına karşı bir araya gelmiş, erdemli sanatçıları terörist ilan etti. Ürettiklerini hayata ve insanlığa bırakan bütün sanatçı dostlarım adına bunu şiddetle reddettiğimizi ilan ediyorum. Bu ülkenin sanatçılarını hiç kimsenin terörist ilan etmeye gücü yetmez" dedi. Toplantıda, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nden Mücella Yapıcı da bir sunum yaptı. AKM ile ilgili hukuki süreçleri belge ve bilgilerle anlatan Yapıcı, AKM'in Kentsel SİT alanı içinde olduğunun mahkeme kararıyla tespit edildiğini söyledi.
Görüntü Dökümü:
----------
Muhcu'nun açıklamaları
Yapıcı'nın sunumundan kısa bir bölüm
Aydın'ın açıklamaları
07.11.2017 - 12.57 - Haber Kodu : 171107094
=====================================
5- THY YÖNETİM KURULU BAŞKANI AYCI'DAN PİLOT ADAYLARINA: İTİBARA LAYIK BİR UÇUŞ EMNİYETİ SAĞLAMAKLA MÜKELLEFİZ
Haber: Murat ÇAKIR - Kamera: İstanbul DHA
Türk Hava Yolları (THY) İcra Komitesi ve Yönetim Kurulu Başkanı M. İlker Aycı, Aydın Çıldır Havalimanı'nda 2012 yılından itibaren faaliyet gösteren THY Uçuş Akademisi'ne (Turkish Airlines Flight Academy/ TAFA) ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Pilotaj eğitimi gören öğrencilerle konuşan Aycı, THY'nin itibarına layık bir uçuş emniyeti sağlamak için kokpitin en iyiler arasında olması gerektiğini söyledi.
İlker Aycı ziyaret çerçevesinde THY Uçuş Akademisi Müdürü Kaptan Pilot Yusuf Tuzcu eğitmenliğinde eğitim uçuşu da gerçekleştirdi. Eğitim uçağının kokpitinde uçağın kumandasını devralan Aycı, başarılı bir uçuş gerçekleştirdi. Uçuş Akademisi'ni gezen ve bilgi alan İlker Aycı; öğretmen, öğrenci ve personelle gerçekleştirdiği sohbette "Eğer biz dünyanın en iyi uçağını alıp getiriyorsak, dünyanın en iyi tedariğini yapıyorsak ve şu anda da dünyanın en büyük havalimanını inşa ediyorsak, Türk Hava Yolları da Avrupa'nın en büyük havayolu ünvanını hak etmiş, dünyada da en iyiler arasında parmakla gösterilen bir havayolu şirketi ise o zaman bu itibara layık bir uçuş emniyeti sağlamakla da mükellefiz. Kokpitim de benim en iyiler arasında olmak mecburiyetindedirö dedi.
Uluslararası kalite ve emniyet standartlarında pilotaj eğitimi ve destek hizmetlerini Türk Hava Yolları ve diğer havayollarına sunmak ve seçkin havayolu pilotları yetiştirmek amacıyla kurulan akademide 33 Uçuş Öğretmeni, 2 Teorik Ders Öğretmeni, 19 İdari Personel, 43 Teknik A.Ş. Personeli görev yapıyor.
Akademide 27 uçak, 6 Derslik, 3 Simülator, 1435x30 metre pist bulunuyor. Bugüne kadar toplam 482 pilot yetiştirilen TAFA'da 167 öğrenciye eğitim verilmekte. Kasım ayı içinde öğrenci sayısı ise 191 olacak.
TAFA'DA EĞİTİM
TAFA'da uçuş ve yer eğitimleri bulunuyor. Ortalama 210 saat uçuş, 1000 saat yer dersi eğitimi veriliyor. Ders gören filolar, saat 08: 30'da teorik bilgi derslerine başlamakta ve günde altı saat ders görüyor. Çıldır meydanının yanısıra ayrıca Çardak, Uşak, Isparta, Edremit, Dalaman, Milas-Bodrum, Çanakkale, Çorlu, Selçuk, Antalya ve İzmir Adnan Menderes meydanları da eğitim için kullanılıyor. Konaklama Tesisi, Eğitim Binası yatırım kararları akademi için yeni kule, ek pist olarak iniş şeridi, 3 Cessna uçak alımı ve ILS yatırımları planlanma içinde.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Uçuş eğitim merkezinden ve uçaklardan görüntüler
-Uçuş eğitim merkezinde konuşan Aycı
-Uçuş eğitim merkezinde bilgi alan Aycı
-Aycı'nın eğitim uçağında görüntüsü
-Aycı'nın lövyeyi alarak uçağa kumanda etmesi
==================================
6- İBRAHİM TORAMAN VE EŞİ ARASINDAKİ DAVADA MAHKEME, HER İKİSİNE DE DARPTAN CEZA VERDİ
Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Eski milli futbolcu İbrahim Toraman ve eşi Eylem Toraman'ın karşılıklı olarak birbirlerini darp edip hakaret ettikleri gerekçesiyle açılan davada karar verildi. Eşlerin birbirlerini karşılıklı darp ettiklerine hükmeden mahkeme, "Eşe karşı basit yaralama" suçundan İbrahim Toraman'a 7.500 TL, Eylem Toraman'ı ise 5.250 TL para cezası ile cezalandırdı. Sabıkasız oluşu gerekçesi ile İbrahim Toraman'ın cezasına ilişkin hükmün açıklanması geriye bırakılırken, sabıkalı oluşu gerekçesi ile Eylem Toraman'a bu hüküm uygulanmadı.
İstanbul Anadolu 66. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında, birbirlerinden karşılıklı şikayetçi olan sanıklar İbrahim Toraman ile Eylem Toraman katıldı. Duruşmada tarafların avukatları da hazır bulundu.
'KAFAMA, YÜZÜME VURDU, BAYILDIM'
Hakim Kerim Zafer Bakay'ın, esas hakkındaki beyanlarını sorduğu Eylem Toraman, 24 Ocak 2016 tarihinde evde kucağında çocuğu varken diğer sanık İbrahim Toraman'ın saldırısına uğradığını savunarak, "Kafama, yüzüme ve vücuduma aldığım darbelerin etkisi ile bayıldım, bilincimi kaybettim. Hastaneye kaldırıldım, durumumun ağırlığı nedeniyle polise dahi gidemedim. İfadem tedavi gördüğüm hastanede alındı" dedi. İbrahim Toraman'ı yaralamadığını savunan Eylem Toraman, "Sadece bana yönelen saldırısını engellemeye çalıştım, ben kimseyi kasten yaralamadım. Sadece kendimi ve çocuğumu korumaya çalıştım. Bu nedenle hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi ve karşı tarafın cezalandırılmasını talep ediyorum" dedi.
Eylem Toraman'ın Avukatı Nazım Zengin de, müvekkilinin olay anında sadece kendisini ve çocuğunu korumaya çalıştığını belirterek, sanık İbrahim Toraman'ın cezalandırılmasını, müvekkilinin ise beraatine karar verilmesini istedi.
'BENİM KENDİSİNE YÖNELİK EN UFAK BİR SALDIRIM OLMAMIŞTIR'
Esas hakkındaki beyanı soruna İbrahim Toraman, "Olay gününden bir gün önce uçağın kalkamaması nedeniyle Milano'dan dönemedim. Bu nedenle diğer sanıkla aramızda geçen görüşme sırasında bana bazı sözlerle hakarette bulununca telefonu kapattım. Sonraki gün sabah kahvaltı hazırlıyoruz. Kucağında çocukla dolaptan bardak alırken bardak yere düşüp kırıldı. Ben çocuğumuzun zarar görmesinden endişe ederek, 'Ne yapıyorsun. Çocuğu bırak öyle yap' diye tepki verdim. Bana, 'defol' ve benzeri sözlerle hakaret etti, fiilen saldırmaya başladı. Olaydan sonra rapor almak için sağlık ocağına gittim. Sanık avukat olduğu için olayı dilediği gibi kurgulayarak aramızdaki derdest boşanma davasında menfaat elde etmeye çalışmaktadır. Benim kendisine yönelik en ufak bir saldırım olmamıştır, beraatimi talep ediyorum. Karşı tarafın da cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
İbrahim Toraman'ın Avukatı Zeynep Küçük de, müvekkilinin meşru savunma hali ile hareket ettiğini savunarak, müvekkilinin beraatini istedi.
Son sözü sorulan Eylem Toraman, diğer sanık İbrahim Toraman'ın kucağında çocuğu varken kendisini darp ettiği yönündeki iddiasını tekrarlayarak, "Karşı tarafın, avukat olmam nedeniyle kendisinden maddi menfaat temin etmek maksadı ile bu şekilde eylemde bulunduğum yönündeki iddiaları çirkin ve gerçek dışıdır. Ben Almanya'da avukatlık yapıyorum, aylık 20 bin Euro kazanıyorum, kendisinin parasına ihtiyacım yoktur" dedi.
Son sözü sorulan İbrahim Toraman ise, "Zaten kendisi ile 6.5 aylık hamile olduğu dönemde sırf çocuğuma sahip çıkmak için evlendim. Bu dönem içerisinde iddia ettiği şekilde kendisine şiddet uygulamadım. Zaten kendisine vursaydım ağır şekilde yaralanırdı. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.
İKİSİNE DE 'EŞE KARŞI BASİT YARALAMA' SUÇUNDAN CEZA VERİLDİ
İlk haksız eylemin sanıklardan kimin tarafından gerçekleştiğinin yargılama aşamasında tespit edilemediğine karar veren mahkeme, bu nedenle sanıkların eylemde kusur oranlarının eşit olduğuna hükmetti. İbrahim Toraman'ı, "Eşe karşı basit yaralama" suçundan günlüğü 100 liradan 75 gün adli para cezası ile cezalandırdı. Mahkeme, sabıkasız oluşu gerekçesi ile İbrahim Toraman hakkındaki hükmün açıklanmasını 5 yıl süre ile geriye bıraktı.
Mahkeme, Eylem Toraman'ı ise, "Eşe karşı basit yaralama" suçundan günlüğü 70 TL'den 75 gün adli para cezası ile cezalandırdı. Sanık hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu gerekçe gösteren mahkeme, Eylem Toraman'ın cezasında ertelemeye gitmedi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İbrahim Toraman ve eşi Eylem Toraman'ın 24 Ocak 2017 tarihinde Üsküdar'daki evlerinde tartıştıkları, tarafların karşılıklı olarak birbirlerini darp ettiği ve hakaret ettiği belirtiliyor.
İddianamede, İbrahim Toraman'ın, "Hakaret" ve "Eşe karşı basit yaralama" suçlarından toplam 9 aydan 3 yıl 6 aya, eşi Eylem Toraman'ın da "Eşe karşı basit yaralama" suçundan 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemi ile cezalandırılmaları isteniyordu.