Dha İstanbul Bülteni - 2
1- BOĞAZ'DA ARABALI VAPURUN LÜKS TEKNEYE ÇARPTIĞI AN KAMERADABoğaz'da facianın eşiğinden dönüldüğü anlarHaber: İstanbul DHAİstinye açıklarında Beykoz'a geçmek için kalkan arabalı vapurın lüks bir tekneye çarpma anı güvenlik kamerasına yansıdı.
1- BOĞAZ'DA ARABALI VAPURUN LÜKS TEKNEYE ÇARPTIĞI AN KAMERADA
Boğaz'da facianın eşiğinden dönüldüğü anlar
Haber : İstanbul DHA
İstinye açıklarında Beykoz'a geçmek için kalkan arabalı vapurın lüks bir tekneye çarpma anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza geçtiğimiz cuma günü akşam saatlerinde yaşandı. Yeni seferine hazırlanmak için İstinye iskelesine yanaşan arabalı vapur geri manevra yaptığı sırada demirli olan lüks tekneye çarptı. Tekne ve arabalı vapurda hasarın oluştuğu 1 kişinin de hafif yaralandığı kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Görüntü Dökümü:
----------
-Kaza anının görüntüsü
-Olay günü çekilen görüntüler
18.05.2017 - 10.23 Haber Kodu : 170518028_
========================
2- FETÖ ÜYESİ OLDUĞUNU İTİRAF EDEN "BALYOZ" SAVCISINA 3 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
15 Temmuz Darbe girişimi sonrası FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan ve FETÖ üyesi olduğunu itiraf eden "Balyoz Planı Davası" savcısı Hüseyin Kaplan hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ile "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanmasına mensup olduğu gerekçesiyle 21 Ağustos'ta tutuklanan, 24 Ağustos 2016'da da meslekten ihraç edilen "Balyoz Planı Davası" savcılarından Hüseyin Kaplan hakkındaki soruşturma tamamlandı.
İMZASIZ VE KİM TARAFINDAN HAZIRLANDIĞI BELLİ OLMAYAN DİJİTAL VERİLER DELİL KABUL EDİLDİ
İddianamede 30 yıl boyunca FETÖ yapılanması içinde yer aldığını kabul ettiğini belirten Hüseyin Kaplan'ın, Balyoz Planı Davası'nın duruşma savcılarından olduğu ve kapatılan İstanbul Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ve diğer savcısı Savaş Kırbaş ile birlikte hareket ederek, örgütün amacı doğrultusunda usulsüz ve hukuka aykırı yargılama yaptığı belirtildi. İddianamede şu tespite yer verildi; "İsnat edilen suçların sanıklar tarafından işlendiğine dair somut herhangi bir delil bulunmadığını dikkate almadan, dava dosyasındaki imzasız ve kimin tarafından hazırlandığı belli olmayan dijital verileri delil kabul ederek yargılama yapıldı."
MÜTALAA İDDİANAMEDEN ÖNCE YAZILDI
İddianamede Kaplan ve diğer şüphelilerin söz konusu Balyoz Planı Davası'nda, CD ortamında verilen esas hakkındaki mütalaayı, iddianamenin kabulünden önce yazmaya başladıkları belirtilerek, sanık olan E.S.'nin savunması almadan mütalaayı tamamladıkları kaydedildi. Söz konusu mütalaanın 241. sayfasında, sanıklar aleyhine konuşmayan tanıklarla ilgili olarak, "kanaatlerini ve görgülerini özgürce dile getiremediklerini" belirterek, adeta tanıkları yalancı tanıklıkla itham ettiği ifade edildi.
YARGILAMALARDA HAYSİYET KIRICI BEYANLARDA BULUNDU
Yine Balyoz Davası sanıklarından İ. T.'in lehine olan delilleri toplamadıkları, haklarını korumak amacıyla çaba sarf etmedikleri ve sanıkların delil toplanması yönündeki taleplerinin reddi yönünde görüş beyan ettikleri ileri sürüldü. Duruşmalarda sanıkları, kurmay olan veya olmayan şeklinde sınıflandırdığı, hatırlamadığını söyleyen tanığın sağlık durumunu sorgulamak gibi haysiyet kırıcı beyan ve davranışlarda bulunduğu vurgulandı.
ALİ FUAT YILMAZER VE YURT ATAYÜN HAKKINDAKİ ŞİKAYETLERE SORUŞTURMA AÇMADI
Yine çok sayıda şikayeteçinin, yargılandıkları davadaki bilirkişi raporu ile emniyet fezlekesinin gerçeğe aykırı bilgiler içerdiği gerekçesiyle aralarında İstanbul Emniyet Müdür yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ile Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'un da bulunduğu 11 emniyet personeli hakkında, "Resmi belgede sahtecilik, iftira, görevi kötüye kullanma" gibi suçlardan şikayette bulunduğu, ancak bu kişiler hakkında haksız yere kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiği ifade edildi.
PARLATILMAK İSTENDİ
İddianamede Kaplan'ın 2014 yılından beri Bylock kullanıcısı olduğu belirtildi. Ayrıca meslekten ihraç edilen HSYK Müfettişi Halil Şener'in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2013 yılı denetiminde, hak etmediği halde örgütsel amaç doğrultusunda şüphelinin parlatılması ve gelecekte önemli görevlere getirilmesini sağlamak için 85 olarak not takdir ettiği ve sonrasında raportör incelemesinde notun 77'ye indirildiği tespitine yer verildi.
İFADESİNDE FETÖ'YÜ KABUL ETTİ
İddianamede eski savcı Hüseyin Kaplan'ın ifadesine de yer verildi. Kaplan, lise yıllarında tanıştığı cemaatle ilişkisinin 30 yıl sürdüğünü, ev abiliği, semt abiliği ve bölge abiliği yaptığını söyledi. Örgüt üyesi olduğunu ancak herhangi bir suça bulaşmadığını ifade eden Kaplan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra cemaate karşı tutumunun değiştiğini, isim verip itirafçı olmak istemediğini ancak pişman olduğunu ve kanuni haktan yararlanmak istediğini söyledi.
"BALYOZ DAVASINDAKİ DELİLLERİN GERÇEK OLDUĞUNA İNANIYORUM"
Balyoz Davası'na ilişkin delillerin gerçek olduğunu ileri sürdü. Kaplan, "Davanın diğer savcısı Savaş Kırbaş ile hakim Ali Efendi Peksak'ın tavsiyesi üzerine Balyoz Davası'na ikinci iddianameden sonra katıldım. Duruşma savcılığı yaptım. Şu anda bile Balyoz davasındaki delillerin gerçek olduğuna inanıyorum. O tarihlerde dijital verilerin doğruluğuna dair bir sürü rapor vardı. Ancak aleyhe raporlar da vardı" dediği belirtildi. Balyoz davasının kendi görüşüne göre savunma haklarının en rahat kullanıldığı dava olduğunu savunan Kalan, bu davaya katıldıktan sonra dava ile ilgili kendisine abi ya da imam dedikleri kişilerden emir gelmediğini ileri sürdü.
ÖRGÜTÜN ADLİYE YAPILANMASINI ANLATTI
Kaplan'ın ifadesinde FETÖ'nün adliye yapılanmasına ilişkin bilgilerde yer aldı. Kaplan, İstanbul Adliyesi'nde imam olmadığını, ancak sivil bir yargı imamının bulunduğunu bu imamın görevinin de İstanbul genelinini kapsadığını söyledi. Çağlayan Adliyesi'nde 3-4 kişilik sohbet gruplarının bulunduğunu bazen sivil abilerin de sohbete katıldığını, gelen haberleri bu sivil abinin bildirdiğini söyledi. Sivil abinin sohbetlerde daha çok önemli dosyalar hakkında bilgi alıp, gerektiğinde gazetede haber yaptırdığını, buna beraat ya da mahkumiyet verin diye bir talebinin olmadığın söyledi. İmamların genelde kod adı kullandıklarını, meslekten olmadıklarını, irtibatı sadece sohbetle sağladıklarını belirten Kaplan, himmetin de gönüllülük esasına göre yapıldığını ileri sürdü.
HAKAN FİDAN'IN İFADEYE ÇAĞRILMASI
Kaplan ifadesinde MİT krizine ilişkin de konuştu. Dosyayı yürüten savcı Sadrettin Sarıkaya'nın kendisine sadece Hakan Fidan ve arkadaşlarının ifadesini almak için adliyeye çağırdığını söylediğini belirten Kaplan, sonradan, savcının Oslo belgelerinin Diyarbakır'da yapılan bir aramada ele geçirilmesinden dolayı Hakan Fidan haricindeki diğer üç kişiyi tutuklamaya sevk edeceğini duyduğunu söyledi. Savcının kendisine Hakan Fidan'ı tutuklamaya sevk etmeyeceğini söylediğini, ancak sonradan yakalama çıkarttığını belirten Kaplan, bu konuyu Yurt Atayün ve istihbaratçı Erol'un Başsavcıvekili Fikret Seçen'e açtıklarında, Seçen'in "Bu hassas konu, görevinizden olabilirsiniz" dediğini aktardı. Bu kadar önemli bir konunun cemaat abisiyle birebir görüşülerek yapılacağını tahmin ettiğini belirten Kaplan, "Örneğin; İlker Başbuğ' un alınması olayını ilgili savcı ile abinin konuşmuş olacağını, kendilerinin ise Başbuğ'un alındıktan sonra duyacağını" söyledi.
"BYLOCK KULLANDIM"
Bylock programını abiler tarafından güvenli bir program olduğunun söylenmesi üzerine bir müddet kullandığını anlatan Kaplan, 2011 yılında cemaatle hükümet arasında gerginlik çıktığında eski İç İşleri Bakanı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın birkaç kişilik grupla "cemaati" hedef aldıklarını, tasfiyeler de başlayınca kendilerinde rahatsızlık oluştuğunu ve Tayyip Erdoğan düşmanlığı gelişmeye başladığını anlattı.
ADLİYEDE FİŞLEMELER YAPILDI
Şüpheli Kaplan ifadesinden 17/25 Aralık olaylarından "abilerin" haberi olduğunu düşündüğünü anlatarak, adliyede hakim-savcılar arasında fişleme yapıldığının doğru olduğunu, daha çok "Dindardır, hizmete yakındır, hizmete düşmandır, alevidir" gibi bilgi notlar tuttuklarını, bunu da muhatapları tanıma ve insan tanıma açısından yaptıklarını söyledi.
Hüseyin Kaplan hakkındaki iddianame İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
========================
3- ATATÜRK HAVALİMANI'NDA TATİL YOĞUNLUĞU
Haber-Kamera: Hüseyin ASLIYÜCE - İSTANBUL DHA
19 Mayıs tatili ile hafta sonu tatilini birleştiren yolcular Atatürk Havalimanı'nda yoğunluğa neden oldu.
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde güvenlik noktası, Check-in bankoları ve pasaport noktasında uzun kuyruklar oluştu. Bu arada yurt dışına çıkmak isteyen yeşil ve gri pasaport sahipleri ile kimlikle KKTC' ye seyahat edecek yolcuların pasaport kontrol öncesinde işlem yaptığı noktada uzun kuyruk oluştu.4 günlük tatili fırsat bilen yolcular pasaport sırasında ortalama 40 dakika beklemek zorunda kaldı.
ADVOCAAT DA KUYRUKTA
Dış hatlardan seyahat eden Fenerbahçe futbol takımı teknik direktörü Dick Advocaat güvenlik noktası sırasında beklerken, minikler güreş takımı da gri pasaportla yurtdışına çıkacağı için işlem noktasında beklemek zorunda kaldı. Yolcular uçaklarını kaçırmamak için hızlı hareket etti. Bazı polis bankoların boş olduğu gözlenirken THY yolcularına su ikram etti. Hediyelik eşya, restoran ve kafelerin boş olduğu görüldü.
"1 BUÇUK SAATTİR AYAKTAYIM"
Frankfurt' a yeşil pasaportu ile çıkış yapacak olan Koray Başoğlu, "Bol bol kuyruk yaşadık. Saatlerimiz geçti. 1 buçuk saattir ayaktayım. 70 küsür yaşındayım. Daha pasaport polis kontrolü geçeceğim en azından check-in'miz hazır" Dedi.
Eşi ile beraber Yeşil pasaportu bulunan Ümit Ataman ise, "Saraybosna'ya gidiyoruz. 1 buçuk saat yeşil pasaport kuyruğunda bekledik. Şuanda polis kuyruğundayız. Burada da kaç saat bekleyeceğimiz belli değil. Uçuşumuza 25 dakika var" şeklinde açıklamada bulundu.
"BURADA 4 SAAT BEKLEDİK"
Nüfus cüzdanı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine seyahat edecek olan Bülent Pesok da, " OHAL dolayısıyla emniyet haklı. Bir şey diyeceğimiz yok. O konuda fakat yine bürokrasi yine devam ediyor. Emniyetin ekranını çıkış polisi yine görebilir. Yani bir olay varsa zaten yurtdışına çıkmasını yasaklıyorlar. Burada 4 saat bekledik. Sonrada uçağımız kaçtı. Akşam saat 6'ya kadar bekleyeceğiz" diye konuştu.
Pesok, "Ben Kıbrıs'a gidecek olan vatandaşlarımıza şu uyarıyı yapmak istiyorum. Havalimanı'na 4-5 saat önce gelsinler. Çünkü aynı sitem devam ediyor. Buna bir hal çare getirmeleri lazım" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
-Fenerbahçe teknik direktörü Dick Advocaat görünütüsü
-Check-in bankosundan görüntü
-Pasaport kuyruğundan görüntü
-Yeşil ve gri pasaport noktası görüntüsü
-Yeşil ve gri pasaport işlem yapan polisten görüntü
-Gri pasaportli minik güreşçilerden görüntü
-Su ikramı görüntüsü
-Koray Başoğlu röp
-Ümit Ataman röp
-Bülent Pesok' röp
Hediyelik eşyacı kafe restoran görüntüsü
-Genel ve detay görüntü
18.05.2017 - 09.19 Haber Kodu : 170518018
===========================
4- "VIP" FUHUŞ ÇETESİNE OPERASYON
Sosyal medya üzerinden tanıştıkları yabancı uyruklu kadınları iş bulma vaadiyle Türkiye'ye getirip zorla fuhuş yaptırdıkları öne sürülen şebeke, jandarmanın operasyonuyla çökertildi.
Şebekenin kadınları otel ve villalardaki "VIP" olarak adlandırdıkları kişilere lüks araçlarla götürdükleri belirlendi.
Haber: İhsan YALÇIN - Kamera: İstanbul DHA
Moldova, Ukrayna, Romanya, Kırgızistan, Fas ve Rusya gibi ülkelerden sosyal medya üzerinden tanıştıkları kadınları iş bulma vaadiyle Türkiye'ye getirip zorla fuhuş yaptırdığı iddia edilen şebeke çökertildi
Silivri'de son aylarda artan fuhuş olaylarını yakın takibe alan İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, internet üzerinden yabancı uyruklu kadınları iş bulma, evlenme, ücretsiz tatil imkanlarıyla kandıran ve Türkiye'ye gelmelerini sağlayan organize suç örgütünü takibe aldı. Şebekenin lideri olduğu belirtilen E.U.'nun otelinde arama yapıldı. Aramada, otelin restoran bölümünde konsomatris olarak çalıştırılan 9 yabancı uyruklu kadın tespit edildi. E.U. ile örgüt üyeleri S.B., Y.D. ve E.E.'nin evlerine eş zamanlı operasyon düzenlendi. Jandarmanın operasyonunda, 1 kuru sıkı tabanca, 2 adet ajanda, çok sayıda dekont ve fuhuşa sevk edilen kadınlara ait hesapların tutulduğu not kağıdı ele geçirildi.
VIP SERVİS.
Kadınlar ifadelerinde, örgüt mensuplarının kendilerini turistik otel ve villalardaki "VIP" olarak adlandırdıkları kişilere lüks araçlarla götürdükleri, karşı çıkanları da tehdit ve şiddet yoluyla fuhuşa zorlandıklarını söylediği öğrenildi.
TURİST GİBİ GÖSTERMEK İÇİN ONBİNLERCE DOLAR VE EURO GÖNDERMİŞLER
Ele geçirilen ajandalardan, şüphelilerin, yaklaşık 150 yabancı uyruklu kadının uçak biletlerini kendilerinin aldığı, havalimanında sorun yaşamamaları ve kendilerini turist gibi tanıtmaları için on binlerce dolar ve euro gönderdikleri belirlendi.
Kadınlar haklarında yasal işlem yapılarak sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edilirken, 4 kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
(JANDARMA KAMERASI)
-Otele baskın
-Yabancı uyruklu kadınlar
-Şüphelilerin adreslerine baskın
-Gözaltına alınmaları
-Genel ve detaylar
18.05.2017 - 09.18 Haber Kodu : 170518017_
=========================
5- GÜMRÜĞE TAKILAN 83 KİLO SÜLÜK İÇİN 10 YIL HAPİS İSTENDİ...
Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
Bükreş'ten Atatürk Havalimanı'na gelen Kadir Ekici'nin ülkeye kaçak yollardan sokmak istediği iddia edilen 83 kilogram sülükle ilgili başlatılan soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 29 yaşındaki Kadir Ekici'nin "Kaçakçılığa konu eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ithal etmek" suçundan 10 yıla kadar hapsini istedi.
3 VALİZDE SÜLÜK ELE GEÇİRİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Kadir Ekici'nin 5 Mayıs 2017 günü yurtdışından hava yoluyla Türkiye'ye giriş yaptığı, gümrük salonu içerisinde bulunan 'Gümrüğe Tabi Eşyam Yoktur' anlamındaki 'Yeşil Hattı'geçtiği anlatıldı. Şüpheli Kadir Ekici'nin 3 adet valizinde arama yapıldığı belirtilen iddianamede valizlerde çok miktarda tül çorap içerisinde yarı dondurulmuş sülük cinsi eşya tespit edildiği kaydedildi.
"BALIK HAVUZLARINDA YEM OLARAK KULLANMAK İÇİN ALDIM"
Yapılan tartımlarda suça konu 83 kilo gram sülük cinsi canlı hayvan ele geçirildiği ve el konulduğu belirtilen iddianamede, şüpheli Kadir Ekici'nin ifadesi de yer aldı. Şüpheli Kadir Ekici ifadesinde, "Su ürünleri ile uğraşmaktayım. İstanbul Fatih İlçesi'nde çay ocağı işletmesi yapmaktayım. Bu eşyaları Bükreş'te balık yemi satan dükkanlardan 700 Dolar karşılığında Samsun'da işlemekte olduğumuz balık havuzlarında yem olarak kullanmak için aldım. Gümrüğe beyan edilmesi gerektiğini bilmiyordum. Bilsem beyan ederdim" dedi.
KAÇAKÇILIK SUÇUNU İŞLEDİĞİ BELİRTİLDİ
Şüphelinin eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın Türkiye'ye ithal ederek kaçakçılık suçunu işlediği öne sürülen iddianamede, söz konusu sülüklerin piyasa değerinin de 104 bin 206 TL olduğu kaydedildi. Şüpheli Kadir Ekici'nin "Kaçakçılığa konu eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ithal etmek" suçundan 1 yıl 6 aydan 10 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianame kabul edilirse şüpheli Kadir Ekici önümüzdeki günlerde Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.