Haberler
MSB kaynaklarından Halep'te başlayan savaşla ilgili ilk açıklama

Türkiye'den sınırımızda başlayan savaşla ilgili ilk açıklama

Sahte dolar iddiaları sonrası Merkez Bankası ve TBB'den art arda açıklamalar

Sahte dolar iddiaları sonrası Merkez Bankası ve TBB'den art arda açıklamalar

Milli Savunma Üniversitesi'nin kitabındaki Türkiye haritası ortalığı karıştırdı

Kitaptaki Türkiye haritası Milli Savunma Bakanlığı'nı karıştırdı

Yerine kayyum atanan muhtar sessizliğini bozdu

Yerine kayyum atanan muhtar sessizliğini bozdu

Dha İstanbul Bülteni - 2

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(aktüel görüntüyle geniş haber)1- KILIÇDAROĞLU: KONTROLSÜZ GÜÇ FELAKET GETİRİRCHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,"Kontrolsüz güç felaket getirir. Demokrasinin varlık nedeni, gücü kontrol etmektir"Anayasanın varlık nedeni nedir?

(aktüel görüntüyle geniş haber)

1- KILIÇDAROĞLU: KONTROLSÜZ GÜÇ FELAKET GETİRİR

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,

"Kontrolsüz güç felaket getirir. Demokrasinin varlık nedeni, gücü kontrol etmektir

"Anayasanın varlık nedeni nedir? Devletin gücü karşısında vatandaşın hakkını güvence altına almaktır. Bundan şimdi vazgeçeceğiz. Eğer izin verirseniz. 'Hayır vazgeçmeyelim, herkesin hakkı, hukuku korunsun adalet devletin temeli olmaya devam etsin' diyorsanız, o zaman gideceğiz, onurumuzla, gururumuzla çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için 'hayır' oyu kullanacağız"

Haber : Özgür ALTUNCU / Kamera: İdris TİFTİKCİ - İstanbul DHA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şişli'de "2. Bölge Muhtarlar Buluşması"na katıldı.

Konuşmasını CHP genel başkanı olarak değil, ülkesini ve milletini seven bir yurttaş olarak yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu, " Kontrolsüz güç felaket getirir. Demokrasinin varlık nedeni, gücü kontrol etmektir. Anayasanın varlık nedeni nedir? Devletin gücü karşısında, vatandaşın hakkını güvence altına almaktır" dedi.

DARBE HUKUKUNUN DEĞİŞMESİ LAZIM

' Mevcut Anayasa çok mu güzel, onu mu savunuyorsunuz ' diyenlerin olabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, " Mevcut Anayasa'da değişmesi gereken çok madde var. Önceki dönemde biz 4 parti 60 madde üzerinde uzlaştık. Sadece Anayasa değil, 12 Eylül darbe hukukunun da değişmesi lazım. Mevcut Anayasada şu hüküm var; 'Basın hürdür sansür edilemez'. Basın Türkiye'de gerçekten hür mü ' Yoksa basın üzerinde baskılar var mı ' Biz yüzde 10 seçim barajının da kaldırılmasını istiyoruz. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı gelip; TBMM'de konuşma yapmalı. Siyasi partiler kanununun değişmesi lazım. Siyasi ahlak kanununun çıkması lazım" dedi.

TÜRKİYE'NİN HANGİ DERDİNİ ÇÖZECEK"

Bir vatandaştan " Bu 18 madde Türkiye'nin hangi derdini çözüyor" şeklinde bir soruyla karşılaştığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu," Resmi rakamlara göre 6.5 Milyon işsizimiz var. Sorunu çözüyor mu ' Hayır. Ekonomide istikrar yok. Ekonomide ve dövizde istikrarı sağlayacak bir düzenleme var mı ' O da yok. Dış politikada Türkiye'nin itibarını artıracak bir düzenleme var mı ' Gerçek anlamda yargının bağımsızlığını sağlayacak bir düzenleme var mı ' O da yok. 18 maddenin birincisi diyor ki, 'yargı bağımsızdır ve tarafsızdır'. Bu Anayasa değişikliğiyle yargı gerçekten bağımsız ve tarafsız oluyor mu ' Olmuyor. Neden ' Çünkü bir siyasi partinin genel başkanı hakim tayin ediyor. Yeni gelecek Anayasa değişikliğine göre; bir siyasi partinin genel başkanı hakim tayin ederse, Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12'sini tayin ederse, HSYK'nın 12 üyesinden 6'sını tayin ederse orada adalet olur mu 'O yargı bağımsız olur mu ?" diye konuştu.

BİLLBOARDLAR DONANMIŞ VAZİYETTE

Anayasa değişikliğine göre Cumhurbaşkanının bir siyasi partinin genel başkanı olabileceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü; Bir Cumhurbaşkanı bağımsız olduğunda hakim tayin edebilir. Ona itiraz etmeyiz. Bütün siyasi partilere eşit mesafededir. 80 Milyonu temsil ediyor. Ama aynı zamanda bir partinin genel başkanı olursa bu doğru değildir. 'Güçlü meclis olacak' deniyor. İstanbul'u geziyorsunuz, bütün billboardlar donanmış vaziyette. Hangi parayla donanmış ben de bilmiyorum? Ne deniyor ' 'Meclis güçlü olacak'. Ben size bir soru sorayım. Gerçekten elinizi vicdanınıza koyup bu soruyu düşünün. Bir meclisin yetkileri alındığı zaman güçlü olur mu Allah aşkına' Çocuk kandırır gibi. 550 vekil de fazla makulü 450'dir. Bir kişiye yetki veriyoruz. Arzu ettiği zaman TBMM'yi feshedip, kendisiyle beraber seçime götürebiliyor. Bu nasıl güçlü meclis ki, milli iradeyi bir kişi sahipleniyor. ve o bir kişi, milli iradeyi feshedebiliyor. 'Cumhurbaşkanının fesih yetkisi yok' deniyor. Muhtarların görev süresi dolmadan bir kişi kalkıp, 'muhtar seçimlerini yeniliyorum' dediği zaman muhtarlığın görev süresini fesih etmiyor muyuz ?

FESİH YETKİSİ...

Mevcut Anayasada da fesih yetkisinin olduğunu ancak seçim yapıldıktan sonra 45 gün içerisinde yeni hükümet kurulmazsa Cumhurbaşkanının bu yetkiyi kullanabileceğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, " Gerekçesi şu; Türkiye uzun süre hükümetsiz kalmasın. Bir gerekçesi var. Yeni modelde hiçbir gerekçe yok. Şu olabilir; bir gece mecliste sert bir tartışma olmuştur. Bir kişi kalkıp Cumhurbaşkanını sert eleştirmiştir. O da sabahleyin kalkıp, 'ben size göstereyim, meclisi fesih ediyorum'. 'Kalkın beyler seçime gidiyoruz'. Belki bu düzenleme 60 yıl yürürlükte kalacak. Biri yapmaz ama birisi gelip yapar" şeklinde konuştu.

HERŞEYİ BELİRLEYECEK

Cumhurbaşkanı yardımcıları konusunda net bir rakam verilmemiş olmasını eleştirmeyi sürdüren Kılıçdaroğlu, "Açıyorum 18 maddeyi ne 1 rakamı var, ne 2 rakamı var, ne 3 rakamı var. Ne var? Cumhurbaşkanı başkan yardımcılarını tayin eder. Arzu ettiği kadar. 5 mi ' 5 de olur. 500 mü ' 500 de olur. Takdir kime ait ' Bir kişiye ait. İstanbul'da kaç tane vali var' 1 tane. Nerede yazılı, kanunda yazılı. Paris'te kaç tane büyükelçi var. Bir tane var. Nerede yazılı. ' Kanunda yazılı" dedi. Bakanlıkların sayısını da TBMM yerine bir kişinin belirleyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, " Peki sadece bakanlıkların sayısını mı belirliyor' Hayır. Devlette görev alacak bütün kadroların niteliklerini ve atamalarını da kendisi belirleyecek. Devlette müsteşar olmak için hangi kritirlere sahip olmak lazım? Bugünkü modelde bunu TBMM belirliyor. Yeni modelle, kimin hangi niteliklere sahip olacağını TBMM değil, Başkan belirleyecek. Mesela şunu yapabilir; dayısının oğlu vardır. Ortaokul mezunudur. Önemli değil. Bir kararnameyle, 'müsteşar olmak için ortaokul mezunu yeterlidir' deyip, ortaokul mezununu herhangibir yere müsteşar olarak tayin edebilir .Büyükelçi olarak tayin edebilir. Genel müdür olarak tayin edebilir. Engel var mı? Engel yok. Çünkü TBMM devrede değil" diye konuştu.

FATURAYI 80 MİLYON ÖDER

"Bu kadar bir yetkili bir kişiye vermek, yazık günah değil midir ?"diyen Kılıçdaroğlu, " Hata insana aittir. Ailede bireylerden birisi hata yaparsa faturayı o aile öder. 80 Milyonu temsil eden bir kişi hata yaparsa, faturayı 80 Milyon öder. O nedenle devlet yönetimlerinde bütün yetkiler bir kişiye verilmez. Yetkiler paylaştırılır ki, bir kişi hata yaptığında, o hatayı giderecek mekanizmalar devreye girsin" dedi.

FETÖ ÖRNEĞİ...

"Eğer bir kişi ikna ederseniz, bir kişiyi satın alırsanız veya bir kişiyi kandırırsanız en geç 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçirirsiniz" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Nasıl mı? Bütün müsteşarlar, bütün emniyet müdürleri, bütün komutanlar, bütün genel müdürler, bütün müftüler, bütün daire başkanlarını 24 saat içinde bir kararname ile tamamını değiştirebilirsiniz. Bu yetki var. Hani deniyor ya, 'FETÖ 30-35 yılda devletin içine sızdılar'. Hiç 30-35 yıl devletin içine sızmaya gerek yok. Bir kişiyi ikna edeceksin. Bir kişiyi satın alacaksınız. veya kandıracaksınız. Kararname listesini önüne koyacaksınız. İmzalayacak. Yayınlanacak. Bitti. Başka birşey yapmanıza gerek yok. Koskoca Türkiye cumhuriyetini böyle bir sürecin içine sokmak doğru mudur? Kararı siz vereceksiniz. Böyle bir yetkinin dünyada örneği yok" şeklinde konuştu.

BİRGÜN RESMİ GAZETEDE OKURSUNUZKİ...

Kılıçdaroğlu, " Ne diyor; 'Devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili her türlü kararı alır'. Bir sabah kalkıp, muhtarlıkları kaldırabilir. Mesela 'kıdem tazminatı fonunu kaldırdım' diyebilir. 'Asgari ücreti dondurdum' diyebilir. Bugünkü modelde muhtarların yetkilerini kim kaldırabilir. Kaldırma yetkisi TBMM'dedir. Kanun çıkması lazım. Komisyonu gelir, görüşülür. Muhtarlar davet edilir. Görüş alınır. Genelkurula iner. Kim kaldırılmasını istedi, kim istemedi, görürsünüz. Yeni sistemde görmenize gerek yok. Birgün resmi gazetede okursunuz ki, 'muhtarlıklar kaldırılmıştır'. Hepinize geçmiş olsun" şeklinde konuştu.

BAKAN SORUYA KÜRSÜDEN CEVAP VERMEZ

Bu düzenleme ile, gazi TBMM'nin yetkilerinin artırılması gerekirken yetkilerinin alın bir kişiye verildiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bir muhtar milletvekilini arayıp, 'şu sorun çözülmüyor. Bir bakana sorar mısınız?' Milletvekili çıkar, meclisin kürsüsüne sözlü soru sorar. 'Sayın Bakan İstanbul'da şu sokakta yıllardır bu sorun çözülmüyor'. Muhtar arkadaşlarım diyorlar ki, 'sayın bakana sorun bu sorun neden çözülmüyor'. Bugünkü Anayasaya göre o bakan, TBMM'de kürsüye çıkıp bu sorunun cevabını vermek zorundadır. Kaçamaz. Peki yeni modelde, milletvekili bu soruyu asla soramaz. Bakan da meclis kürsüsüne gelip bu soruya cevap vermez. Çünkü Kaldırıyorlar. Anayasa göre böyle birşey yok" şeklinde konuştu.

SEÇİMLE GELMEYEN MİLLİ İRADEYİ TEMSİL EDEMEZ

Cumhurbaşkanı vekaletini de gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, " Cumhurbaşkanı herhangi bir yere gittiğinde ona TBMM Başkanı vekalet eder. Seçimle gelmiştir. TBMM tarafından seçilir. ve bütün parti gruplarına karşı tarafsızdır. Yeni modelde TBMM başkanının vekalet etmesi söz konusu değildir. Kim vekalet edecek ' Seçimle gelmeyen bir başkan yardımcısı vekalet edecek. Seçimle gelmeyen birisi, milli iradeyi temsil edebilir mi ' Seçimle gelmeyen birisi, seçimle gelen Cumhurbaşkanını temsil edebilir mi ?" ifadelerini kullandı.

80 MİLYONUN İRADESİNİ BİR KİŞİYE BAĞLAMAK

Seçimle gelmeyenlerin Türkiye'yi sadece darbe dönemlerinde temsil ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, " Bu Anayasa değişikliğiyle Türkiye farklı bir darbe sürecinin içine giriyor? Evet yeni bir darbe sürecinin içine giriyor. Çünkü TBMM, yani milli irade, saraya bağlanmış oluyor ? 80 Milyonun iradesini bir kişiye bağlamak doğru mudur 'Çocuklarınıza nasıl bir miras bırakmak istiyorsanız öyle davranın" dedi.

2010 REFERANDUMUYLA YARGITAY'A 160 MİLİTAN ATANDI

12 Eylül Anayasası referandumuna hayır oyu verdiğini ve bununla gurur duyduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, " 2010 referandumunda da hayır oyu kullandım. Çünkü 2010 Anayasa değişikliği, Türkiye'yi 15 Temmuz darbe girişimiyle karşı karşıya bıraktı. Sadece Yargıtay'a 160 militan atandı? Nasıl oldu ' O Anayasa referandumuyla oldu. Yargı bağımsızlığı sağlanacaktı. Nasıl bir yargı bağımsızlığıdır ki, bu 160 tane militanı atıyorsunuz. ve onların büyük bir kısmı hala hapiste. Peki atayanlar nerede ' Atayanlar diyorlar ki, 'bize yeni haklar verin'. 12 Eylül darbe Anayasasından çok daha geniş haklar verin. Üstelik 1 kişiye verin" diye konuştu.

PADİŞAHIN BU KADAR YETKİSİ YOKTU

" Osmanlı'da bile padişahın bu kadar yetkisi yoktu" diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü: Osmanlı'da Sadrazam var, Başbakan. Vezirler var, bakan. İstişare var. 141 yıllık parlamento geleneğimiz var. Tarihe bağlıyız. O zaman tarihe bağlıysak, niye bundan vazgeçiyoruz ' Bu neyi doğurur ' Bu bir parti devletini doğurur. Cumhurbaşkanı partili, bakanlar partili. Başkan yardımcıları partili. Valiler partili. Kaymakamlar partili, emniyet müdürleri partili. Hakimler partili. Nedir bunun adı ' Parti devletidir. Parti devletinde ne olur ' O partinin üyesi olmayanlar ikinci sınıf vatandaş olurlar. Bu Anayasa değişikliği geçerse, yabancı sermaye Türkiye'den kaçar. Hiçbir yabancı gelip, burada yatırım yapmaz. Niçin ' Hukuk yok ki, niye gelsin ' Mal güvenliği var mı ' Hayır. Can güvenliği var mı ' Yine hayır. Bugünkü düzenden bahsediyorum. OHAL nasıl ilan ediliyor? Önce MGK toplanıyor. Arkasından karar aldıktan sonra Bakanlar Kuruluna tavsiyede bulunuyor. Sonra bakanlar kurulu bunu TBMM'ye getiriyor. TBMM 'de görüşülüyor. OHAL ilanına karar veriliyor. Akıl süzgecinden geçmesi lazım, her aşamada. Yeni modelde bunlar tamamen bitiyor. Bir kişi kalkıp, bir sabah ben 'Türkiye'de OHAL ilan ettim' diyor. Aliye de kızmış. 'Ali'nin de mal varlığı var'. Bir kararnameyle onun da mal varlığına el koyuyor. Hak arayacağım, hukuk arayacağım. Anayasa mahkemesine gideceğim. Gidemez. Kontrolsüz güç felaket getirir. Demokrasinin varlık nedeni, gücü kontrol etmektir. Anayasanın varlık nedeni nedir? Devletin gücü karşısında vatandaşın hakkını güvence altına almaktır. Bundan şimdi vazgeçeceğiz. Eğer izin verirseniz. 'Hayır vazgeçmeyelim, herkesin hakkı, hukuku korunsun adalet devletin temeli olmaya devam etsin' diyorsanız, o zaman gideceğiz, onurumuzla, gururumuzla çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için 'hayır' oyu kullanacağız....Devletin forsunu kullanıyorlar. Devletin arabalarını kullanıyorlar. Devletin uçaklarını kullanıyorlar. Devletin televizyonlarını kullanıyorlar. Devletin paralarını kullanıyorlar. Buna rağmen vatandaşa neden evet demesi gerektiğini bir türlü anlatamıyorlar. Ama biz neden hayır denmesi gerektiğini, hayır oyunun ne kadar hayırlı bir iş olduğunu anlatıyoruz. Bizim güvendiğimiz ne? Biz Allah'ımıza ve milletimize güveniyoruz.

Görüntü Dökümü:

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları

Detay

====================================

2 - KILIÇDAROĞLU CELAL BAYAR'IN KIZINI ZİYARET ETTİ

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy'u evinde ziyaret etti.

Kılıçdaroğlu öğle saatlerinde Kadıköy Caddebostan'da oturan 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy'u evinde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'na ziyareti sırasında,TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat eşlik etti. Kılıçdaroğlu'nu kapıda Nilüfer Gürsoy'un kızı Bilge Gürsoy karşıladı. Kılıçdaroğlu'nun basına kapalı olarak gerçekleşen ziyareti yaklaşık yarım saat sürdü. Çıkışta Nilüfer Gürsoy ile Kılıçdaroğlu bir açıklama yaptı.

"GAZALARI MÜBAREK OLSUN DİYORUM"

Nilüfer Gürsoy "Sayın Kılıçdaroğlu lütfettiler, ziyaretimize geldiler. Ortak müştereklerimizi görüştük. Milletimiz için, Türkiye'nin geleceği için bütün 'Hayır' diyenlere buradan selamımız olsun. Ortak bir konumuzdur, bütün Türkiye'nin paylaşacağı, milli değerlerimizi korumakla yükümlüyüz diyebilirim. Türkiye'nin ileri gitmesi için, Cumhuriyetin temellerini inkar etmenin, demokrasinin yolundan ayrılmanın ne bize ne de sadece Türkiye'nin değil bütün dünya içinde bir yol olmadığını görüyorum. Gazaları mübarek olsun diyorum. Bütün 'hayır' diyenlere selamımız olsun diyorum. İnşallah daha aydınlık, daha güzel günler gelecektir. Buna katkıda bulunanlara gazaları mübarek olsun diyorum. Belki yazılı bir açıklama olacak. Fikirlerimi açıklama fırsatı bulacağım bu şekilde. Heyecanlıyım, ümitliyim tabi endişelerimiz de var. Fakat milletimizin sağ duyusuna her zaman güveniyoruz. Ümit ediyoruz ki yüksek sesle 'hayır' çıkacak. Türkiye aydınlık yollara doğru mesafe katedecek. Kendilerini de bu yolda yürüdükleri için çok teşekkür ederim" dedi.

"BU MESAJI TÜRK HALKI TAKDİR EDECEKTİR"

Nilüfer Gürsoy'un açıklamasını ardında bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Verdiğiniz bu mesaj çok önemli bir mesaj. Bu mesajı Türk halkı takdir edecektir. Demokrasiye bağlılık, Cumhuriyete bağlılık, bayrağımıza bağlılık çok ama çok önemlidir. Bunu sizin dillendirmeniz bizim açımızdan çok önemlidir. Tarihi bir önemi var. Bu görevi yaptığınız için size şükran borçluyuz" dedi.

Kılıçdaroğlu ayrılırken Nilüfer Gürsoy'un elini öptü.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelmesi

-Kapıda karşılanması

-Site sakinleri ile Selamlaşması

-Nilüfer Gürsoy'un açıklamaları

-Kemal Kılıçdaroğlu'nuın açıklamaları

-Bir çocuğu sevmesi

-Hatıra fotoğrafı çektirmeleri

-Genel ve detay görünütler

01.04.2017 - 13.20 Haber Kodu : 170401038

===============================

3- KISIKLI'DA REKLAM FİLMİ HAREKETLİLİĞİ

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ İSTANBUL DHA)

Ünlü gıda firmasının "1 Nisan" konulu reklam filminin 'farklı' mesajları içerdiği söylentisi üzerine bir grup, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kısıklı'da bulunan konutunun karşısında bulunan parkta toplandı. AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ve Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin de aynı dakikalarda Kısıklı'ya geldi. Burada hem kalabalığa seslenen hem de basın mensuplarına bilgi veren Külünk, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile görüştüğünü, Ankara'da temaslarda bulunduğunu anlattı ve sıradışı bir durumun olmadığını belirterek Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulunanlara dağılmaları yönünde çağrıda bulundu. Söylenti ve iddialara hedef olan Ülker grubu ise açıklama üzerine açıklama yaparak Ülker markasına, şirketine yönelik "akıl almaz, mesnetsiz bir karalama kampanyası" başlatıldığını duyurdu.

"80 MİLYON MEMLEKET EVLADININ PSİKOLOJİSİNİ YÖNETMEK İSTİYORLAR"

Dün geceki hareketliliğin ardından Kısıklı'ya gelen AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "Bu hain örgüt, biliyoruz bir şeylerin peşindeler. Farkındayız, bir takım kirli hesapların içerisindeler, bunun farkındayız. Ancak bir başka kirli iş daha yapıyorlar. Topyekün 80 milyon memleket evladının psikolojisini yönetmek istiyorlar. Buna izin vermeyelim. Bu akşam da reklam filminin yayınlanması… Bunun dışında bazı tahliyeler, toplumumuzun sinir sistemini, duyarlılıklarını ciddi alamda etkilemekte. Bir kez de gecenin bu saatinde tüm yargı mensuplarına sesleniyorum. Bu millet 15 Temmuz'u unutmadı, unutmayacak. Bugün o tahliye kararını veren hakimlerin 15 Temmuz'daki 249 şehidin şehadetlerini unutmamaları ve milletin bu konuda çok yüksek duyarlılık sahibi olduklarını ve yargıya olan güveni zedelememelerini istiyoruz" dedi.

"AÇIKLAMA BENİ TATMİN ETMEDİ"

Metin Külünk, "Bahsi geçen firmanın yöneticisi olan şahıs sosyal medyadan bir açıklama yapmış. Açıklama beni tatmin etmedi. Türkiye çocuk oyuncağı değil. Bu milletin psikolojisi kimsenin çocuk oyuncağı değil. Reklamı yayınla, bu milleti tehdit et, ondan sonra çık özür dile. İstanbul'da Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuyla ilgili inceleme ve soruşturma başlattı. Doğrunun ortaya çıkacağından şüphem yok. Sosyal medya üzerinden sahte hesaplarla çok ciddi operasyon yapılmak isteniyor. Buna izin vermeyiniz. Çok dikkatli olunuz. Hassasiyetinizi kaybetmeyiniz. Bu milleti 1 Nisan şakasıyla tehdit ederek boyun bükecek bir millet değiliz. Bu ülke bizim, bu vatan bizim, bu devlet bizim, bu cumhuriyet bizim. Bize kimse sömürge muamelesi yapamaz" diye konuştu.

"BİZ YİNE ALANLARI AYNI ŞEKİLDE DOLDURURUZ"

Külünk, "İstanbul Emniyet Müdürümüzle görüştüm. 'Sayın milletvekilim biz dimdik ayaktayız, her şey sakin, sıra dışı hiçbir gelişme yok' dedi. Ankara'yı da takip ettim. Sıra dışı hiçbir gelişme yok. Ama şuna dikkat edelim, Bu örgüt, bu milletin psikolojisini yok etmek istiyor. Buna izin vermeyelim. Yani sürekli sosyal medya üzerinden algı operasyonlarıyla bizim bu duyarlılığımızı eritmek istiyorlar, buna izin vermeyelim. Bilin bu ülkenin bir tane başkomutanı var, o da Recep Tayyip Erdoğan. Bu ülkede o bize bir işaret verdiği zaman biz alanları nasıl bir ay nüfusun elli milyonuyla doldurduysak, kimsenin endişesi olmasın, biz yine alanları aynı şekilde doldururuz. Ama bunun işaretini biz doğrudan tek adresten alırız, o da Beştepe'dir" ifadesini kullandı.

Bir süre sloganlar atan grup, Külünk'ün çağrısı üzerine daha sonra buradan ayrıldı.

"KUMPASI KURANLAR HAKETTİKLERİNİ BULACAKLAR"

Reklam filmine tepkiler üzerine Twitter hesabı üzerinden açıklama yapan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, "Yurtdışındayım. Şimdi duydum. Haber verenlere teşekkürler. Kumpası kuranlar hak ettiklerini bulacaklar. Milletimizin yanındayız" dedi.

"FARKLI NOKTALARA ÇEKİLİYOR"

Öte yandan şirketin resmi Twitter adresi üzerinden de konuya ilişkin yapılan açıklamada, " '1 Nisan kapsamında hayata geçirdiğimiz 'küçük kardeş olmak' isimli kampanyamız maksatlı olarak farklı noktalara çekilmeye ve içinde olmayan anlamlar yüklenmeye çalışılmaktadır. Kampanyamız 1 Nisan konsepti kapsamında aile bireyleri ve özellikle kardeşler arasındaki tatlı rekabeti konu almaktadır. Sosyal medyada kastedilen hiçbir konuyla ilgisi yoktur, olamaz. Bu masum şaka günü reklamını farklı noktalara çekenlerle ilgili tüm hukuki haklarımızı kullanacağımızı bildiririz" ifadelerine yer verildi.

"AKILALMAZ, MESNETSİZ BİR KARALAMA KAMPANYASI"

Ülker grubundan öğle saatlerinde ise daha ayrıntılı yazılı bir açıklama yapıldı O açıklama ise şöyle;

"1 Nisan şakalarını konu alan seri reklam filmlerimizin birisi ile ilgili şirketimize ve markamıza yönelik akıl almaz, mesnetsiz bir karalama kampanyası başlatıldı.

20 Mart'tan bu yana televizyonda ve sosyal medyada yayında olan bu reklam filmi 1 Nisan'ın şaka ruhunun ve hep olageldiği üzere aile bireyleri ve bilhassa kardeşler arasındaki şakalaşmaların üzerine kurgulandı.

Akıl ve izanla açıklanamayacak bir biçimde, bir şaka reklamı, başlatılan bir sosyal medya kampanyası ile farklı noktalara çekildi ve içinde asla olmayan ve olması dahi düşünülemeyecek anlamlar yüklenerek, markamıza yönelik olumsuz yargılar oluşturulmaya çalışıldı. Reklam film görüntüleri ve üzerindeki yazılarla oynanarak deformasyon oluşturuldu ve sanki bu deforme edilmiş görüntü ve sözler markamıza aitmiş gibi lanse edilmeye çalışıldı.

Oysa filmin içeriğindeki görüntüler, kardeşlerin birbirlerine yaptıkları şakalardan örnekler taşıyordu. Ki bu senaryo, gerçek hayattaki bilindik 1 Nisan şakalarının hikaye edilmesinden başka bir şey değildi.

Herhangi bir yanlış anlamanın önüne geçmek amacıyla, reklam filminin amacını anlatan bir açıklama ve devam filmleri kamuoyu ile paylaşıldı. Fakat bu açıklamaya rağmen reklam filmine farklı anlamlar katmaya çalışan bu olumsuz kampanya, markamıza / şirketimize yönelik 'hakaret ve tehditler' içerecek kadar ileriye götürüldü.

Ülker, 1944 yılından bu yana bu memleket için üreten, ürettikleri ile tüketicilerini memnun eden bir şirket olarak milletimizin ve memleketimizin önemli bir değeri olduğunun bilincindedir. ve yine Ülker, milletimizin, Ülker'e verdiği değerin de bilincindedir.

Söz konusu kötü niyetli kişiler aslında, Ülker'i hedef almış gibi görünmekle birlikte, haksız itham ve iftiralarla; devletine, milletine ve ülkesine bağlı saygıdeğer vatandaşlarımızı da tahrik etme ve hasmane tutum almaya zorlamayı amaçlamıştır. Maalesef bu tarifsiz çirkin yaklaşım memleketimize zarar vermektedir.

Ama bu kötü niyetli kişiler Aziz vatanımıza, Milletimize, Devletimize ve milletimizle bütünleşen markamıza zarar veremeyeceklerdir. Bu maksatlı kişilerin kumpas ve linç girişiminin yarattığı tahribatın sonuçları kanun önünde ayrıca takip edilecektir.

Ayrıca şirketimiz tarafından konu ile ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatılmış olup, ihmali ve/veya kastı olan herkes hakkında idari tedbirlerin yanı sıra suç duyurusunda da bulunulacaktır.

Öte taraftan bu süreçte, yanımızda olan ve bize, haklılığımızı dile getirip, geçmiş olsun diyen milletimize de bilhassa teşekkür ederiz"

Görüntü Dökümü:

-------------

-Toplanan gruptan görüntü

-Toplananlar ile röp.

-Külünk'ün açıklamaları

-Polisin önlemi

-Detaylar

==================================

4 THY GENEL MÜDÜRÜ EKŞİ: ÜCRETSİZ LAPTOP ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ

Haber-Kamera: Hüseyin ASLIYÜCE-İSTANBUL

Türk Hava Yolları (THY), "İstanbul Lale Festivali Zirvesi" kapsamında Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan gelen 250 kişilik acenta ve basın kuruluşu temsilcilerini İstanbul'da ağırladı. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, toplantının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Businness Class'taki yolcularımıza seyahatleri esnasında ücretsiz laptop verilmesi üzerinde çalışıyoruz" dedi.

THY'nin 3'üncüsünü düzenlediği 12. Lale Festivali'nde İstanbul turizmini canlandırmak içinde çalışmada bulunuldu. Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve Filistin olmak üzere Bahreyn, Irak, BAE, Tunus, Umman, Ürdün, Lübnan ve Fas Acenteleri ile İstanbul'da faaliyet gösteren 25 otelin temsilcisi bu çalıştayda bir araya gelerek toplamda 2 bin 250 toplantı gerçekleştirdi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi'nden davet edilen acenteler, basın kuruluşları ve sosyal medya fenomenleri katıldıkları tanıtım turunun sonunda ticari çalıştaya katılım sağladılar.

TÜRKİYE'YE TURİSTLER GERİ DÖNMEYE BAŞLADILAR

Tanıtım zirvesinin galasında konuşan THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, "Lale mevsimi baharın başlangıcı, bir umut demektir. Biz de özellikle havacılıkta baharın geldiğine, geleceğine ve ülkemizin baharla beraber yeni atılımlar içerisinde olacağına inanıyoruz. Şu andaki frekanslarımıza, büyüme ve yolcu talebine baktığımızda, 2017'de 2016'dan çok daha güzel şeyler yapacak durumdayız. Rezervasyonlar bunu gösteriyor. Türkiye'ye turistler geri dönmeye başladılar. Bu ülkemiz için oldukça hayırlı. Güzel bir yıl geçireceğimize inanıyoruz. THY her zaman müşterilerinin konforlu bir şekilde seyahat etmesi için elinden geleni yapmaktadır "şeklinde konuştu. Davete katılan acenteler arasında yapılan çekilişte ise 5 kişi THY'den ücretsiz uçuş bileti kazandı.

HEDEF 2023'TE UÇAK FİLOSUNUN 550'YE ÇIKARMAK

Ekşi, davetliler arasında yer alan çok sayıda yabancı gazetecinin de sorularını yanıtladı. THY'nin İstanbul'da yapımı süren yeni havalimanı için operasyonel hazırlıkları sürdürdüklerini belirten Ekşi, 337 olan uçak kapasitesinin 2023 yılında 550'ye çıkarılmasının planlandığını belirtti.

ÜCRETSİZ LAPTOP VERİLMESİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ

Orta Doğulu bir gazetecinin geçtiğimiz günlerde ABD ve İngiltere'ye direkt uçuşlarda uygulanmaya başlanan elektronik cihaz yasağına da yanıt veren Ekşi, "Yolcularımız bizi kalitemizden dolayı tercih ediyor. Biz tüm yolcularımıza dizüstü bilgisayar ve tabletlerini güvenli bir şekilde taşıma garantisi veriyoruz. Yolcuların cihazlarını boarding esnasında bize teslim etmeleri durumunda gidecekleri destinasyona kadar taşıyoruz. Bu durumdan asla şikayet etmedik. Biz ekstra ne yapabiliriz dedik. Businnes Class'ta ücretsiz olan interneti Ekonomi sınıfında da ücretsiz yaptık. Şimdi Businness Class'taki yolcularımıza seyahatleri esnasında ücretsiz laptop verilmesi üzerinde çalışıyoruz. Bazı ülkelerdeki uygulamaların gerekçeleri ne olursa olsun THY ve diğer havayolu şirketleri ticari konumunu koruyacaktır. Bu uygulamanın yakında sona ereceğini düşünüyorum. Bu bölgesel bir uygulama. Biz kaliteli bir şekilde işimizi yapacağız" şeklinde açıklamada bulundu.

İSTANBUL DÜNYA'NIN EN GÜVENLİ ŞEHİRLERİNDEN BİR TANESİ

THY Genel Müdürü Bilal Ekşi dünya kamuoyunda Türkiye'ye yönelik güvenlik algısı konusundaki tutumun sorulması üzerine ise "2016 yılında Türkiye'de bazı sıkıntıların olduğu doğrudur. Ama bu Fransa'da, Brüksel'de, Almanya'da hatta ABD'de de oldu. Hepiniz sokaklarda dolaştınız İstanbul dünyanın en güvenli şehirlerinden bir tanesidir. Dolayısıyla serbestçe İstanbul'da dolaşabilirsiniz. Şuna emin olun ki turistler için, gezip görmek için en güvenli şehirlerden bir tanesidir. Özellikle havaalanlarında yolcular için güvenlik önlemleri en üst seviyede alınmıştır. Zaten son iki ayda ve devam eden aylarda yapılan rezervasyonlar ve turistler geri gelemeye başladılar. Bu da Türkiye'nin güvenlik sıkıntısını aştığını gösteriyor" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

-THY logolu tulip(lale) festivali yazısı görütüsü

-Gala salonudan görüntü

-THY Genel Müdürü Bilal Ekşi kürsüde konuşması görüntüsü

-Uçak maketi takdimi ve hediye bilet kazanların görüntüleri

-Yabancı gazetecilerin basın toplantısından detaylar

-THY Genel Müdürü Bilal Ekşi'nin ilgili konuşmaları

-Gazetecilerle ve THY yöneticileri ile genel görüntü

01.04.2017 - 08.56 Haber Kodu : 170401010

==========================

5- HALİÇ'TEN CESET ÇIKTI

Haber-Kamera: Mustafa ÖZDABAK-Hasan YILDIRIM /İSTANBUL,

Haliç Köprüsü'ndeki balıkçılar su üzerinde hareketsiz duran kişiyi fark ederek, polise ihbarda bulundu. Deniz polisi ekipleri, sudan alarak Karaköy'de tekne iskelesine çıkardı. Sağlık ekipleri ilk müdahaleyi yaptı, ambulansa alınan kişinin yapılan kontrolde hayatını kaybettiği anlaşıldı. Bu arada, köprünün yaya yolundaki merdivenlerde bu kişiye ait palto ve ceket bulundu. Eşyalar içerisinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait ücretsiz taşıma kartından ölen kişinin 75 yaşındaki Rıza Kazan olduğu belirlendi.

Karaköy, Haliç Köprüsü'nde bulunan balıkçılar saat 08.30 sıralarında su üzerindeki cesedi fark etti. Olay yerine polis ekipleri geldi. Deniz polisi su üzerinden alarak Karaköy Tekne İskelesi'e çıkardı. Burada sağlık ekipleri ilk müdahaleden sonra şahsı ambulansa aldı. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan şahsın hayatını kaybettiği anlaşıldı. Polis Kazan'ın yakınlarına ulaşmak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Deniz polisinin cesedi kıyıya çıkarması

-Tekneden inenlerin bakışları

-Sağlık ekiplerinin müdahalesi

-Cesedin ambulansa alınarak götürülmesi

-Yaşlı adamdan geriye kalan palto

-Genel ve detaylar

01.04.2017 - 10.31 Haber Kodu : 170401012

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title