Dha İstanbul Bülteni - 2
1- İSTANBUL'DA TERÖR OPERASYONU: 9 GÖZALTIHaber: İstanbul DHAİstanbul'da bu sabah 8 ilçede PKK terör örgütüne yönelik operasyon düzenlendi.
1- İSTANBUL'DA TERÖR OPERASYONU: 9 GÖZALTI
Haber : İstanbul DHA
İstanbul'da bu sabah 8 ilçede PKK terör örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda, eylem hazırlığında oldukları öne sürülen 9 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün PKK/KCK terör örgütüne yönelik Beyoğlu, Sarıyer, Kağıthane, Esenyurt, Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Sultanbeyli ve Ümraniye'de daha önceden belirlenen adreslere baskın yaptı.
Operasyonda bombalı ve silahlı eylem hazırlığında olduğu bildirilen 9 kişi gözaltına alındı. Baskın yapılan adreslerde yapılan aramalarda, tabanca ile örgütsel döküman ele geçirildi. Şüphelilerin emniyetteki sorgusu sürüyor.
==============================
2- ALIŞVERİŞ YAPARKEN BU HATAYA DÜŞMEYİN
Haber-Kamera: Ali AKSOYER / İstanbul DHA
İstanbul'da turist kadının alışveriş yaparken kocasına emanet ettiği çantasını çalan iki hırsız polis tarafından yakalandı. Güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülenen olayda adamın cep telefonuyla uğraştığı sırada dalgınlığından faydalanan şüphelilerin çantayı fark ettirmeden aldğı görüldü. Polis kimliğini tespit ettiği iki şüpheliyi Beyoğlu'nda gözaltına aldı. Olaya karışan iki kadının da kimliğini tespit ederek yakalamaya çalışıyor.
EŞİNE EMANET ETTİĞİ ÇANTASI ÇALINDI
Zeytinburnu'nda bir Alıveriş merkezinde 3 Aralık 2017 tarihinde meydana gelen olayda Lübnan uyruklu Hayat Hameed (36), bir mağazada alışveriş yaparken çantasını eşine emanet etti. Çantayı ayaklarının dibine bırakan eş bir süre sonra cep telefonuyla oynamaya başladı Mağaza güvenlik kameraları incelemesi sonucu turistin etrafını saran 2 erkek ile 2 kadının adamın dalgınlığından faydalanarak ellerinde alışveriş için taşıdıkları eşyalarla perdeleme yaparak çantayı çalarak kaçtı.
TARLABAŞINDA GÖZALTINA ALINDILAR
Çantanın çalındığını fark eden Hayat Hameed ile eşinin polis merkezine müracaatı üzerine soruşturma başlatıldı. Lübnanlı karı koca çantada cep telefonu, bir miktar para ve ziynet eşyaları ve pasaportlarının bulunduğunu söyledi. Güvenlik kamera görüntülerinden kimlikleri tespit edilen iki kişi önceki gün Beyoğlu, Tarlabaşı bulvarında yürürken gözaltına alındı. Daha önceden benzer suçlardan polise geliş kaydı bulunan Hamza Y.(18) ile Mehmet P.(21) Asayiş Şube Müdürlüğüne getirildi.
SUÇLARINI İTİRAF ETTİLER
Şüphelilerin yapılan sorgularında suçlarını itiraf ettikleri, ancak birlikte hırsızlık yaptıkları kadınları tanımadıklarını söyledikleri öğrenildi. Çantadan çıkan cep telefonunu sattıklarını, ziynet eşyaları ve dövizi ise bozdurduklarını anlatan şüpheliler sevk edildikleri adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildiler. Polis olaya karışan iki kadının kimliğini tespit ederek yakalamak için operasyonları sürdürüyor.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Olayı anının güvenlik kamera kayıtları
-Şüphelilerin emniyetten çıkışı
25.11.2017 - 10.04 - Haber Kodu : 171125017
====================================
3- HUKUK MÜCADELESİNİ KAYBEDEN BABA: BİLİRKİŞİ RAPORUNDA ŞOFÖR SUÇSUZDU, SİNAN SUÇSUZDU. MERAK EDİYORUM, SUÇLU KİM?
Haber-Kamera: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Üsküdar'da 5 yıl önce kapıldığı sel sularının yol kenarında park eden otobüsün altına sürükleyerek tekerlekli sandalyeye mahkum ettiği 14 yaşındaki Sinan Vardar'ın ailesi hukuk mücadelesini kaybetti. Otobüs şoförü H.Ç., olayda kusuru bulunmadığı gerekçesi ile, "Yaşamı tehlikeye sokacak şekilde taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan yargılandığı davadan beraat etti. Oğlunun kazadan sonra konuşma yeteneğini kaybettiğini, karnından şırınga ile beslendiğini söyleyerek karara tepki gösteren Sinan Vardar'ın babası Sezer Vardar, "Bilirkişi raporunda şoför suçsuzdu, Sinan suçsuzdu. Merak ediyorum, suçlu kim burada acaba? Adalet bekliyorum" dedi.
Üsküdar'da 18 Mayıs 2012 tarihinde ekmek almak için evinden çıkan 8 yaşındaki Sinan Vardar, sel sularına kapılarak yolun kenarında park halinde bekleyen otobüsün altına sürüklendi. Olayı görenler, otobüsü kriko ile 15 santimetre kaldırarak, otobüsün sağ arka tekerleğinin bulunduğu bölgede sıkışan Sinan Vardar'ı çıkardılar. Olaydan sonra 75 gün yoğun bakımda kalan, konuşma yeteneğini kaybeden, karnından şırınga ile beslenen, bir yıl öncesine kadar boğazına açılan delikten, son bir yıldır da burnundan nefes almaya başlayan, yatakta kendi başına sağına soluna dönemeyen Sinan Vardar'ın ailesi, olaydan sonra yasak yere park ettiği gerekçesi ile otobüsün şoförü H.Ç. hakkında suç duyurusunda bulundu.
YASAK YERE PARK ETMİŞ
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, otobüs şoförü H.Ç. hakkında, "Yaşamı tehlikeye sokacak şekilde bir kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, mağdur Sinan Vardar'ın evden çıktıktan sonra yağmurun hızlandığı, suya kapılarak park etmenin yasak olduğuna ilişkin levhaların da bulunduğu sokakta park eden otobüsün altına sürüklendiği belirtildi.
H.Ç., 2014 yılından itibaren İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı. Sorgusunda olay sırasında orada olmadığını, olayda da kusuru bulunmadığını beyan eden H.Ç., suçsuz olduğunu söyleyerek beraatini istedi.
BİLİRKİŞİ HEM ŞOFÖRÜ HEM DE MAĞDUR SİNAN VARDAR'I KUSURSUZ BULDU
Mahkeme dosyayı bilirkişiye yolladı. 6 Mart 2017 tarihinde gelen ana rapor ve 6 ay sonra gelen ek raporlarda, sanık H.Ç.'nin aracını trafik kurallarına aykırı bir şekilde hatalı yere park ettiği ancak bunun yaptırımının trafik cezası olduğu görüşüne yer verildi. Raporda, "Bu yönden kendisi hatalı davranmıştır ve ilgili trafik cezası ile muhatap ve bağlıdır" denildi. Raporda, çocuğun sel suyuna kapılmasının trafik kazasının kapsamı dışında kaldığı belirtilerek, "Sanık sürücünün sorumluluğu bu kısım itibariyle söz konusu bulunmamaktadır" denildi. Rapor, hem sürücü sanık H.Ç.'yi hem de mağdur Sinan Vardar'ı olayın oluşumunda kusursuz buldu.
SANIK HAKKINDA BERAAT KARARI VERİLDİ
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesi, geçen gün yaptığı duruşmada kararını verdi. Sinan Vardar'ın babası Sezer Vardar tarafından tekerlekli sandalye ile getirildiği duruşmada, kararını açıklayan mahkeme, olayın meydana gelmesinde sanığın kastının bulunmadığını gerekçe göstererek beraatine karar verdi.
BABA SEZER VARDAR MAHKEMENİN KARARINA TEPKİ GÖSTERDİ
Sinan Vardar'ın babası Sezer Vardar, karara tepki göstererek şoförün cezalandırılmasını istediğini söyledi. Mahkemenin bu kararına itiraz edeceğini söyleyen Sezer Vardar şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti adaletinin yerinde olmadığını görüyorum burada. Şoför bence suçlu. Park yasağı olan yere aracını park etti. Adalet bekliyorum ben. Park yasağı olan yere araç park edilmez, hem de koca bir otobüs, küçük bir araba değil ki bu. Kafasını kaldırıp oğluma bakıp geçmiş olsun bile demedi. Ben bir şey yapmadım havasında bir adamdı. 'Ben suçsuzum' dedi çıktı gitti. Bilirkişi raporunda şoför suçsuzdu, Sinan suçsuzdu. Merak ediyorum, suçlu kim burada acaba? Karara itiraz edeceğim. Adalet bekliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Adalet Bakanımızdan adalet istiyorum. Şoförün cezalandırılmasını istiyorum."
"GÖRÜYOR, DUYUYOR, KONUŞAMIYOR"
"Kazadan sonra oğlum 75 gün yoğun bakımda kaldı, 27 gün makinalara bağlı yaşadı, ölüm riski vardı, ciğerler çalışmıyordu, makine desteğiyle yaşadı. Oksijen tedavileri, fizik tedavileri ile geçti 5 yıl. Devamlı film çekilerek beyin takip edildi. Eklem yerleri kireçlenmesin diye gecemizi gündüzümüzü oğlumuza adadık. Kendimizden fazla ona bakıyoruz. 5 yıldır tekerlekli sandalyede. Kendi başına yatağında sağına soluna dönemeyen bir evladımız var şu anda. Kalbi durduğu için beyin hasar aldı. Beyin hasar alınca da bütün hücrelerini, uzuvlarını kaybetti. Şu an bir görme var bir de duyma var. Konuşma yok, yeme içme yok. Midesinden şırınga ile besleniyor. Bir sene öncesine kadar 6 milim kadar gırtlağı açıktı, oradan nefes alıyordu. Şu anda burundan nefes almaya başladı."
"ŞOFÖRÜN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUM"
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan rica ediyorum. Kendisi der ki; Ardahan'da bir kuzunun başına bir dert geldiği zaman benim sorumluluğumda. Sinan da onun kuzusu, oğluma adalet istiyorum ben. Ben şoförün cezalandırılmasını istiyorum. Adaletin yerine getirilmesini istiyorum. Böyle bir adalet olamaz. Aracını park yasağı olan bir yere park edecek ve bunun arkasında da durmayacak. Bırakın şimdi mahkemeyi, insan gelir ağzıyla bir geçmiş olsun der, bir şeye ihtiyaç var mı der, bir şeylerin ucundan biz de tutalım der."
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Sever Vardar'ın oğlu Sinan'ı tekerlekli sandalye ile adliyeden çıkarılışı
-Sezer Vardar ile röp.
-Genel ve detaylar
25.11.2017 - 15.05 - Haber Kodu : 171125029
====================================
4- 25 YIL ÖNCE TECAVÜZ EDİLEREK ÖLDÜRÜLEN KADININ ADI KADIN VE AİLE DANIŞMA MERKEZİNE VERİLDİ
Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ / İstanbul DHA
İşten çıktıktan sonra Avcılar'daki evine dönmek isterken, kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından 25 yıl önce bıçak tehdidi ile bir inşaat alanına götürülerek tecavüz edildikten sonra öldürülen 5 aylık hamile Gülsevin Buket Değirmenci'nin adı, kadın ve aile danışma merkezine verildi.
Avcılar'da 12 Kasım 1992 tarihinde 5 aylık hamile Gülsevin Buket Değirmenci, iş çıkışı evine dönerken minibüsten indikten sonra kimliği tespit edilemeyen bir kişi tarafından bıçak tehdidi ile bir inşaat alanına götürüldü. Burada bayıltılan ve tecavüz edilen Değirmenci daha sonra öldürülürken, olayın faili 25 yıl boyunca tespit edilip yakalanamadı. Avcılar Belediyesi'nin 10 mahallede 100'er kadından oluşan 1001 Çiçek Kadın Korosu'nun 2 yıl önceki bir çalışmasını izlemeye gelen anne Nazire Değirmenci, tek isteklerinin kızını acımasızca katleden katilin bulunarak yakalanması olduğunu söylemişti. Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli, acılı anne ve diğer kızı Yasemin'e, öldürülen Gülsevin Buket Değirmenci'nin adını yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklarını açıklamıştı. Firuzköy Mahallesi'nde daha önce polis karakolu olarak kullanılan ve belediye tarafından yeniden düzenlenen bina Avcılar Belediyesi Kadın ve Aile Danışma Merkezi'ne dönüştürülürken, Belediye uuMeclisi'nin geçen Şubat ayında yaptığı toplantıda bu merkeze oybirliği ile Gülsevin Buket Değirmenci adının verilmesi kararlaştırıldı.
"25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun da katılacağı törenle bugün hizmete girecek merkezde, kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak, kadınların haklarının bilincine varması ve ailenin sağlıklı olması amacıyla hizmet verilecek. Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli, aile hekimliği yaptığı dönemde meydana gelen menfur olayın kurbanı Gülsevin Buket Değirmenci adını yaşatmak ve benzer acı olayların yaşanmaması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Bugün açılışı yapılacak Gülsevin Buket Değirmenci'nin adı Kadın ve Aile Danışma Merkezi'nden görüntü
-Gülsevin Buket Değirmenci'nin fotoğrafları ve o tarihteki kupürler
-Belediye başkanı anne Nazire Değirmenci ile birlikte (Arşiv)
-Anne Nazire Değirmenci kızı Yasemin ile olay gününü anlatırken (Arşiv)
25.11.2017 - 10.21 - Haber Kodu : 171125022
====================================
5- KADINA ŞİDDETİN NEDENLERİ BU YELKENLİDE
Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ / İstanbul DHA
Avcılar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü, kadına şiddet konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla yapılan ve yeni ufukları simgeleyen ahşap yelkenliyi, Birleşmiş Milletler'in kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti sona erdirmeyi hedefleyen 'Dünyayı Turuncuya Boya' hareketi kapsamında tülle kapladı. Kuruma gelenlerin, kadına şiddetin 4 nedeni olarak gösterilen ayrı renkleri iliştirerek bir çeşit ankete katılmaları sağlandı.
Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün etkinlikleri kapsamında, göreve kısa süre önce başlayan Avcılar Sosyal Hizmetler İlçe Müdürü Ebru Baydak bir proje geliştirdi. Proje ile Birleşmiş Milletler Kadın Birimi'nin (UN Women) dünya çapında organize ettiği "25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü' nedeniyle farkındalık yaratılması, aynı zamanda ilçede oturanların kadına şiddetin nedenleri konusunda görüşlerini yansıtacak anket için farklı bir yol denendi.
Halk Eğitimi Merkezi'nde eğitici ve öğrencilerle birlikte yapımına katkıda bulunduğu, yeni ufuk, umut, hayalleri sembol eden ahşap bir yelkenliyi Avcılar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü'ne yerleştiren Baydak, BM'nin kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti sona erdirmeyi hedefleyen 'Dünyayı Turuncuya Boya' hareketi kapsamında yelkenliyi turuncu tül ile kaplattı. 'Kadına şiddet insanlığa ihanettir', 'Kadına şiddete karşı buradayım de' sloganlarını kullanarak #kadinasiddetekarsiburadayimde hashtag'i ile kampanya başlattı. Yelkenlinin ilerlemesini engelleyen unsurun şiddet ve baskı olduğu göz önüne alınarak şiddet ve baskıya neden olduğu değerlendirilen eğitim (eflatun), psikoloji (Siyah), gelenek-görenek (kırmızı) ve ekonomik (Yeşil) unsurları simgeleyen renkli ile kurdeleler hazırlandı. Çalışanların ardından işleri için gelenler, kendilerine göre kadına şiddetin hangi unsurdan kaynaklandığını düşündüklerini sembolize eden kurdeleyi yelkene iliştirmeye başladı.
Kampanyayı sosyal medyada görerek gelemeyenler de #kadinasiddetekarsiburadayimde hashtag'ine tweet attıklarında onun yerine seçtiği renkte kurdele takılıyor.
Avcılar Kaymakamı Hulusi Doğan, bu projeye 'eğitim' seçeneğini simgeleyen kurdeleyi iliştirerek katılırken, anket sonucunda proje ekibinin kadına şiddet konusunda önleyici çalışma yapacağını söyledi. İlgi gören kampanyaya AK Parti Avcılar İlçe Başkanı Ali Burak Tepe de partili kadın belediye meclis üyeleri ile katıldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Avcılar Sosyal Hizmetler İlçe Müdürü Ebru Baydak'ın yelkenliyi ve projesi anlatması
-Diğer kadın ve erkek görevlilerin kordele takarken hangi rengi neden seçtiklerini anlatması
-Kaymakam kordele takarken ve konuşurken
-AK Parti İlçe Başkanının konuşması
-Genel ve detaylar
25.11.2017 - 10.34 - Haber Kodu : 171125025
=====================================
6- MANDALARINA HER GÜN KLARNET ÇALIYOR
Haber: Ali AKSOYER - Kamera: İstanbul DHA
Şile'de manda çiftliği bulunan Zekeriya Ordu, hayvanlarına her gün klarnet çalıyor. Ordu, "Süt verimlerinde artış oldu" dedi.
Hayvanların klarnet sesini çok sevdiğini tesadüfen fark ettiğini söyleyen Zekeriya Ordu, "Bir gün klarnet çalarken bütün sürünün benim çevremde toplandığını fark ettim. O günden beri her gün onlara klarnet çalıyorum. Bu sayede süt verimlerinde artış oldu" dedi.
Şile'nin Kalemli köyünde babadan kalma manda çiftliğini işlettiğini söyleyen Zekeriya Ordu, "Babamdan kalma çiftliğimde manda yetiştiriciliği yapıyorum. Aynı zamanda hobi olarak müzikle de ilgileniyorum. Bir gün evimin önünde klarnet çalarken bütün sürünün çevremi sardığını ve dakikalarca dinlediklerini fark ettim. Bunun üzerine her gün onlara klarnet çalmaya başladım. Hayvanlarımız gün boyu doğal ortamlarında otluyor. Dağlara çıkıp klarnet çaldığımda hepsi çevremi sarıyor. Klarnet sesinin hayvanların stresini azalttığını ve süt verimlerini de artırdığını fark ettik" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Zekeriya Ordu'nun hayvanlara klarnet çalması
-Hayvanlardan detay
25.11.2017 - 10.43 - Haber Kodu : 171125026