Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Bakan Güler: Zap'ta kilit kapatıldı, toplamda 2 bin 564 teröristin etkisiz hale getirildi

"Zap'ta kilit kapatıldı" diyen Güler ses getirecek rakamı ilk kez paylaştı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Dha İstanbul Bülteni - 1

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriyeli mültecileri siyasi olarak istismar etmedikleri için iktidar ve muhalefet partilerini övdü.

11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriyeli mültecileri siyasi olarak istismar etmedikleri için iktidar ve muhalefet partilerini övdü. İstanbul'da düzenlenen 20. Avrasya Ekonomi Forumu'nda, "Bir yol ayırımında olan insanlar" başlıklı oturumda konuşan Gül, "3 Milyona yakın mültecisi olan bir ülkeyiz. Türk halkı gerçekten asil davrandı. Bütün siyasi partiler, 3 seçim geçirmemize rağmen, hiç kimse bunu istismar etmedi. İktidar, muhalefet istismar etmedi. Bunun çok büyük değer olduğunu teslim etmek gerekiyor. Başka ülkelerde bunun istismar edildiğini ve hükumetlerin değişmesine neden olduğunu görüyoruz" dedi.

POPÜLİZM OLMAMALI

Son yıllarda başta ABD ve Avrupa'da olmak üzere dünyada çok önemli değişikliklerin yaşandığını söyleyen Gül, "İyiye gittiğini söylemek zor. Kaygılar artıyor. Ülkeleri yönetenlerin popülizme bu kadar yer vermeleri, gelecekle ilgili kaygıların artmasına sebep oluyor" dedi.

BM REFORMA TABİ TUTULMALI

İnsanlığın geçmişte yaşanan acılardan dönem dönem ders çıkardığını belirten 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Büyük yıkımlar, büyük insan kayıpları yaşandı. Buradan da ders çıkartıldı. BM gibi kurumlar ortaya çıktı. Bu kurumların kendilerini geliştirmediklerini şartlara adapte olmadıklarını görüyoruz" diye konuştu. BM'nin reforma tabi tutulması gerektiğini dile getiren Gül, "Alışık olmadığımız yeni siyasi yapılar ortaya çıkıyor. Güvenlik algılamaları farklı ortaya çıkıyor. Bütün bunlar geleceğin çok daha huzurlu olmadığını da gösteriyor. Ekonomik konuda da özellikle koruyucu tedbirlere başvurulması, mevcut yapıları çürütüyor" dedi.

SORUMLULUK MAKAMINDA POPÜLİZM ÇOK TEHLİKELİ

Siyasilerin seçim kampanyalarında popülizme başvurabileceklerini ancak sorumlu makamlara geldiklerinde bunu yapmamaları gerektiğini söyleyen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül sözlerini şöyle sürdürdü; "Sorumluluklar üstlenildikten sonra popülizme yer vermek çok tehlikeli bir şey. Bu selamete, refaha ve güvenliğe çıkarmıyor. Avrupa ve Ortadoğu siyasi tarihi de bununla dolu. Aşırı milliyetçilik, ırkçılık ve ayrımcılık, İslamafobi gibi konular mutluluk refah ve güvenlik getirmiyor."

DOĞRU POLİTİKALAR MUTLU EDİYOR

Dünyaya yön veren ülkelerin başındaki liderlerin, demokrasi ve insan hakları gibi konulara referans yapmamalarının dikkatini çektiğini söyleyen Gül, "Bunlar insanlık için de, kendi ülkeleri içinde hayırlı neticeler getirmez. Doğru politikalar ülkeleri ve halkları mutlu ediyor. Bir bölgede güvenlik sağlanmadığı sürece, orada ekonomik kalkınmadan söz edilemez. Eski dünyada yaşamıyoruz. Zorla, güçle, hard power'la yeni düzenler kurulsun. Soft powerlar kurulursa o zaman mutluluk getiriyor" dedi.

İNSANLIK ADINA UTANÇ VERİCİ

En acı örneklerin Ortadoğu'da yaşandığını söyleyen Gül, "Kendi rejimlerini bugünkü dünyaya adapte edemeyen ülkeler sonunda ani patlamalarla karşılaşıyor. Sonra da buna bütün yabancı ülkeler karışmakta. Vekalet savaşları gerçekleşmekte. Dün Suriye'den gördüğümüz img. BM Güvenlik Konseyi'ni izleyenler olmuştur. Oradaki tartışmalar, insanlık adına utanç vericidir ve kaygı vericidir" diye konuştu.

SAVAŞ BAŞLARSA YAPILACAK FAZLA BİR ŞEY KALMIYOR

Sözü mültecilere getiren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Ülkeleri ateş çemberi içinde kalanlar, kendilerine güvenli yer bulmak için kaçıyorlar. Suriye olayı Avrupa'ya şunu gösterdi ki, sizin uzağınızda olsa bile buna duyarsız kalamıyorsunuz. Bugün Milyonlarca insan, Avrupa sathında göçmen statüsüne düştüyse, bu problemin vaktiyle yerinde çözülmemesindendir. Savaş başladıktan sonra yapılacak çok fazla bir şey kalmıyor. O ülkeler ve dünya sıkıntılarla karşı karşıya geliyor. Halbuki şu yapılabilirdi; Problemleri daha önceden görüp çözümü nasıl bulursunuz? Diplomasi tarihi de, siyaset tarihi de bu konularla dolu. Sorunları kronikleştirmeden, karşılıklı uzlaşmayla çözdüğünüz anda başarılı olursunuz.

KAYIP JENERASYON UYARISI

"Mültecileri altın kafese bile koysanız ülkelerindeki huzuru bulamazlar" diyen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah bir uyarıda da bulundu. Gül, "Bunların içindeki çocukların bir kayıp jenerasyon haline gelmemesi gerekir. Bu çocuklar gittikleri ülkelerde iyi eğitim almazlarsa, bunlar kuçaklanmaz ve bunlar dışlanırsa o zaman 5 -10 yıl içerisinde kayıp jenerasyon olarak radikal akımlara hazır adaylar haline gelir. Bunlarla ilgilenmek, özellikle bunları topluma entegre etmek mülteci kabul edecek ülkelerin gelecekleri açısından çok önemli" dedi.

ARNAVUTLUK CUMHURBAŞKANINDAN SURİYE ÖZELEŞTİRİSİ

Aynı oturumda konuşan Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani de dün Suriye'de yaşanan kimyasal katliama değinerek, "Dün korkunç haberler aldık Suriye'den. 100'lerce bebek hayatını korkunç bir şekilde kaybetti. Bu tür çatışmaların önlenmesi için zayıf kaldığımızı söylemek zorundayım" diye konuştu.

AKINCI: KIBRIS'TA ÇÖZÜM DÜNYAMIZA YENİ UFUKLAR KAZANDIRACAK

Yine aynı oturumda KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da yaptığı konuşmada, "Biz Kıbrıslı Türkler, hem yakın tarihimizdeki savaş travmasını unutmamış, dünyanın barışa ve iyi örneklere ihtiyaç duyduğuna inanıyoruz" diyerek Kıbrıs sorununun çözülmesinin dünyaya örnek olacağını söyledi. Akıncı, "Kıbrıs'ın ciddi bir yol ayırımına geldiğine inanıyorum. Adada dil, din ve ırk farklılıklarına rağmen ortak bir devlet mümkün. Müzakerelerin sonuç vermesi mümkün olabilir. Bunun için tarafların aynı şekilde istekli olması gerekiyor. Çözüm istikametin seçilmemesi halinde, bu yol adayı kalıcı bir bölünmeye götürecektir. Türk tarafı olarak bizler, iki kesimli, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon için çalışıyoruz. Çözümün dünyamıza yeni ufuklar kazandıracağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------------

Salondan ve katılımcılardan detaylar

Arnavutluk Cumhurbaşkanının konuşmasından kısa bir bölüm

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın sözleri

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamaları

06.04.2017 - 18.04 Haber Kodu : 170406199

==============================

6- BAKAN SOYLU: ZORLA DAĞA GÖTÜRÜRLERSE BU İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BANA HARAM OLSUN

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ;

"Biz güçlü olmak zorundayız. Zayıflık bize yakışmıyor. Biz Ertuğrul Gazi'nin tahtında oturuyoruz. Güçlü olmak zorundayız ki dünyaya söyleyecek sözümüz, hükmümüz olsun."

"Eğer bu ülkede 13 yaşındaki kızları annelerinin dizlerinin dibinden zorla dağa götürürlerse bu İçişleri Bakanlığı bana haram olsun."

Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER / İstanbul DHA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sultangazi'de Polis haftası nedeniyle düzenlenen etkinliğe katıldı. Soylu, burada toplanan kalabalığa hitaben bir konuşma yaptı. 16 Nisan'da yapılacak olan referandumla ilgili konuşmasında Bakan Soylu, "16 Nisan sadece 18 tane anayasa maddesinin değişikliği ile ilgili değildir. 16 Nisan bizi terbiye etmeye çalışanlara karşı, 'bu milleti, bu ülkeyi idare edemeyeceksiniz' diyenlere karşı, bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyenlere karşı 'bu vatan bizimdir, bu ülke bizimdir' haykırışıdır" dedi.

"KILIÇDAROĞLU BUGÜN TERÖRÜN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYOR"

Soylu, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerde bulunarak, "Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın talimatıdır. Bütün kabine üyelerinin arkadaşlarımızın ortak gayretidir. Biz öyle onlar gibi yan yana yürüyenlerden değiliz. Kılıçdaroğlu bugün terörün değirmenine su taşıyor. Birlikte yan yana yürüyorlar. Hiç endişe etmeyin bu PKK'nın adını tarihten de Türkiye'den de sileceğiz" ifadelerini kullandı.

"GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ Kİ DÜNYAYA SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ, HÜKMÜMÜZ OLSUN"

Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz milletimizin önüne bir anayasa değişikliği getirdik. Bir daha seçim olduktan sonra 'Hükümet kurulacak mı? kurulmayacak mı?' bir endişe olmasın istedik. Türkiye hedefleri var. Türkiye'nin hedefi sadece zengin olmak değil. Türkiye güçlü olmak istiyor. Türkiye yarınlarına güçlü adımlar atmak istiyor. Biz güçlü olmak zorundayız. Zayıflık bize yakışmıyor. Biz Ertuğrul gazinin tahtında oturuyoruz. Güçlü olmak zorundayız ki dünyaya söyleyecek sözümüz, hükmümüz olsun. Biz 300 yıldır bu günü bekliyoruz. Biz 300 yıldır gerileme döneminin içerisindeydik. Dönem dönem çıkmaya çalıştık. Hep tepemize bastırdılar. Şimdi 21. asrın başından itibaren, Recep Tayyip Erdoğan'la beraber bu millet büyük bir yürüyüşe başladı. Bu ülke yükselişe, kalkınmaya başladı."

"BU ÜLKEDE 13 YAŞINDAKİ KIZLARI ANNELERİNİN DİZLERİNİN DİBİNDEN ZORLA DAĞA GÖTÜRÜRLERSE..."

Bakan Soylu terörle mücadelede kararlı olduklarını belirterek, "Ben de bir babayım. Vicdanım öyle sızlıyor ki. Güney Doğu'da 13 yaşındaki kızları alıp, dağa götürüyorlar. Annelerinin sevgilerinden uzaklaştırıyorlar. Babalarını gözyaşları içerisinde çaresiz bırakıyorlar. Size söylüyorum ve size söz veriyorum. Eğer bu ülkede 13 yaşındaki kızları annelerinin dizlerinin dibinden zorla dağa götürürlerse bu İçişleri Bakanlığı bana haram olsun. O kızlarımızı dağa götürüp, fiziklerine göre hangisine etek hangisine pantolon giydirecekler karar veriyorlar. O Kandil'deki itler onları taciz ediyorlar. Bunların hesabını tek tek soracağız onlardan" diye konuştu.

"AVRUPA BUGÜN FAŞİZM VE IRKÇILIĞIN TAM GÖBEĞİNE OTURMUŞ DURUMDA"

Soylu konuşmasını şu sözlerle bitirdi: "Bugün yükselmemizin zamanı. Avrupa bugün Faşizm ve ırkçılığın tam göbeğine oturmuş durumda. Rotayı şaşırmış. Para birimini gerçekleştirememiş, anayasasını gerçekleştirememiş. Almanya ele geçirmeye çalışmış, İngiltere, 'Allah'a ısmarladık' demiş. Öbür tarafta Suriye, Irak, Mısır, Libya, Tunus, Yemen, Fas kaos içerisinde. Amerika kendine yeni bir rota arıyor. Tam Türkiye için, zamanı. Şimdi güçlü bir meclis zamanı. Şimdi güçlü bir hükumet zamanı. Şimdi tarafsız ve bağımsız bir yargı zamanı. Şimdi tam anlamıyla milletin iktidarının zamanı."

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Toplanan kalabalık

-Bakan Soylu'nun konuşması

-Genel ve detaylar

06.04.2017 - 22.57 Haber Kodu : 170406248

=================================

7- İSTANBUL EMNİYETİNDEN GAZİLER VE ŞEHİT YAKINLARINA YEMEK

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,

" İdlib'de yaşanan insanlık adına kabul edilebilir bir şey değildir. İdlib, bana göre insanlık vicdanının bittiği noktadır. "

"Dünya sanki bir anlamda çıldırmış gibi terörün, çatışmanın ve birbirini saf dışı bırakmanın peşine düşmüştür. Türkiye tam bu tablonun ortasındadır"

Haber - Kamera: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, "Polis Haftası" kapsamında, gazileri ve şehit yakınlarını ağırladı. İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın ev sahipliğini yaptığı geceye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok askeri erkan ve yargı mensupları katıldı. Gecede 85 yaş üstü emekli polislere plaket verildi.

Türk Polis Teşkilatı'nın kuruluşunun 172'nci yıldönümü etkinlikleri kapsamında Polis Eğitim ve Kongre Merkezi'nde gazi ve şehit yakınlarının katıldığı bir akşam yemeği düzenlendi.

Törene, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, 3.Kolordu Komutanı Korgeneral Mehmet Daysal, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir katıldı.

"POLİSLİK BAŞKA MESLEKLERE BENZEMEZ"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polislik mesleğinin başka mesleklere benzemediğini, bu mesleğin para kazanmak ve kadro almak için yapılan bir meslek olmadığını belirterek, "Bu meslek mazlumun yanında olan bir meslektir. Bu meslek imdat isteyenin yardımına koşan bir meslektir. Bu meslek yaratılmışların en şereflisi olan insanı koruyan bir meslektir" dedi.

"İDLİB İNSANLIK VİCDANININ BİTTİĞİ NOKTADIR"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suriye'de Esed bir yandan, PYD bir yandan ve DEAŞ bir yandan büyük bir kavganın içinde olduğunu ve küresel güçler de bu kavgayı körüklediğini belirterek, " İdlib'de masum insanlara yapılanları, onların nasıl katledildiğini, nasıl bir insanlık cinayetiyle karşı karşıya kalındığını, hepimizi sarsan vicdanımızı karartan bir kimyasal silah saldırısını hep beraber gördük. Yürekleri parçalayan görüntüler internette ve televizyonlarda gezmektedir. Bu insanlık adına kabul edilebilir bir şey değildir. Aylan bebek kıyıya vurduğunda sadece birkaç günlük teyakkuza geçen batı vicdanı öyle görülüyor ki, İdlib'deki saldırı için kınama mesajı yayınlamaktan öteye geçemeyecektir. İdlib, bana göre insanlık vicdanının bittiği noktadır. Oysa 21. yüzyıla biz böyle başlamamıştık, İdlib teknolojilinin daha çok insan öldürmek için değil, daha çok hastalığın tedavi edilmesi için kullanılmalıydı" ifadelerini kullandı.

"DÜNYA ÇILDIRMIŞ GİBİ TERÖRÜN, ÇATIŞMANIN VE BİRBİRİNİ SAF DIŞI BIRAKMANIN PEŞİNDE"

Süleyman Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: "Eskiden sadece sigara kaçakçığıyla mücadele edilirken, bugün insan kaçakçılığı gibi bir yüz karasıyla mücadele edilmek zorunda kalınmamalıydı. Polisimizin uğraştığı suçlar dün bir iken medeniyet geliştikçe bin olmamalıydı. Biz ne dersek diyelim dünya üzerinde böyle bir tablo mevcuttur. Türkiye bu tablo içerisinde hem kendi insanının güvenliği, hem de mazlumların selameti için ayakta kalmak ve güçlü olmak eline geleceğe uzatmak zorundadır. Dünya sanki bir anlamda çıldırmış gibi terörün, çatışmanın ve birbirini saf dışı bırakmanın peşine düşmüştür. Herkes bir taraftan çekiştirmektedir ve tüm bu karanlık tablo ortasındaki Türkiye buradaki gazilerimizin ve aramızda olduklarına inandığımız şehitlerimizin, bütün güvenlik birimlerimizin ve devletimizin ve bu Anadolu vicdanının çabasıyla insanlığın son kalesi Türkiye bu Anadolu coğrafyası ayakta durmaktadır"

"BİZ BATI MEDENİYETLERİNE BENZEMEYİZ"

Mazlumlara kimsenin açmadığı kapıyı Türkiye'nin açtığına değinen Soylu, "Kimsenin sesini çıkartamadığı yerde Türkiye haykırmaktadır. Etrafımızdaki karanlık yükseldikçe, bizim karanlığımız aydınlanmaktadır. Bu ülkede terörle mücadele ederken, o mevzilerde duran aslanlarımız, şehir içerisinde şehir eşkıyasını ararken her eve adım atarken orada ne olacağını bilmeden kendisini Allah'a teslim eden cesaretle, kuvvetle ve güçle bu ülkenin selametli ve huzurlu bir biçimde yarına güvenli adam atabilirken yanı başlarında şehitlerimiz durmaktadır. Biz batı medeniyetlerine benzemeyiz, biz onlarla aynı millet aynı toplum değiliz. Biz geçmişimizin ve tarihimizin ne olduğunu biliyoruz. Bu toprakların her santimetrekaresinin özgürlüğüne nasıl kavuştuğunu nasıl şehit kanlarıyla sulandığını biliyoruz" diye konuşmasını tamamladı.

"TÜRKİYE'Yİ AMELİYAT YAPMAYA KALKANLARA FIRSAT VERİLMESİN"

Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Türkiye Cumhuriyeti devletinin dimdik ayakta durabilmesi için, geleceğimizin daha aydınlık olabilmesi için bu kahraman teşkilatın evlatları 172 yıldır büyük bir mücadele verdiğini söyleyerek, "Türkiye ve bu coğrafya üzerinde ameliyat yapmaya çalışanların Sur'da, Cizre'de, Silopi'de, Nusaybin'de, İdil'de ve Dargeçit'te sokakların altlarına bomba döşeyen, evlerin yollarına ve içlerine bomba döşeyen o hainlere karşı 600'ün üzerinde şehit verdik. Yeter ki bu memlekette hainler olmasın. Yeter ki bu memlekette ameliyat yapmaya kalkanlara fırsat verilmesin" dedi.

"ŞEHİTLERİMİZİN, CANLARINI VATAN UĞRUNA VERMELERİ ÇOK ÖNEMLİ"

Törende, Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan, polisliğin önemine vurgu yaptığı konuşmasında, "Polis yağmur çamur, bayram tatil demeden çalışır. Şehitlerimizin, canlarını vatan uğruna vermeleri çok önemlidir. Bugün buraya katılarak bizi onurlandıran tüm şehit yakınlarımıza teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

85 YAŞ ÜSTÜ POLİSLERE PLAKET

Program kapsamında 85 yaş üstündeki emekli polislere yaptıkları hizmetler sebebiyle plaket verildi. Program, polis Bandosu bünyesinde yer alan Türk Sanat Müziği grubunun seslendirdiği şarkılarla devam etti.

Görüntü Dökümü

-----------

-Salondan görüntü

-Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın açıklaması

-Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok'un açıklaması

-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamaları

-Dua edilmesi

-Plaket töreni

-Salondan görüntüler

-Genel ve detaylar

06.04.2017 - 23.50 Haber Kodu : 170406262

==================================

8- ÜNLÜ MARKALARIN TAKLİDİ BİNLERCE SAHTE PARFÜM ELE GEÇİRİLDİ

Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK / İSTANBUL DHA

Başakşehir'de sanayi sitesine baskın yapan polis ekipleri, dünyaca ünlü markaların isimlerini kullanarak üretilmiş, piyasaya satılmak üzere hazır halde binlerce sahte parfüm ele geçirdi, 3 milyonun üzerinde boş parfüm şişesi buldu.

2 AYLIK TAKİP SONUNDA BASKIN

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, HESKOOP Sanayi Sitesi'ndeki bir depoda sahte parfüm üretildiğini tespit etti. Polis, yaklaşık 2 aylık takibin ardından depoya baskın düzenledi.

3 MİLYONUN ÜZERİNDE BOŞ ŞİŞE

Yapılan baskında, depoda 3 milyonun üzerinde boş parfüm şişesi buldu. İncelemelerini sürdüren ekipler, aynı depoyla bağlantılı olan bir işyerine de baskın yaptı. Düzenlenen baskında, dünyaca ünlü markaların isimlerinin kullanıldığı, piyasaya sürülmek üzere hazırlanmış binlerce sahte parfüm ele geçiririldi. Sahte parfümün üretildiği bir makine de bulundu. Polis sahte parfümlere el koyarken, olayla ilgili 4 kişiyi gözaltına aldı.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Şişelerin bulunduğu depodan görüntü

-Depodaki binlerce kolilerden görüntüler

-Polisin parfüm şişelerini incelemesinden görüntü

-Sahte parfümün üretildiği makineden görüntü

-Kolilerin kamyonete yüklenmesinden görüntü

-Detaylar

06.04.2017 - 20.09 Haber Kodu : 170406224

==================================

9- TOPBAŞ: KURBAĞALIDERE BU YAZ SONU DENİZE GİRİLEBİLİR HALE GELECEK

Haber - Kamera: Ezgi ÇAPA / İstanbul DHA

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Bakırköy, Bahçelievler ve Küçükçekmece ilçelerinden geçen Ayamama Deresi'nin kanal olmaktan çıkartılarak, önemli bir ulaşım aksı ve buluşma noktası haline dönüştürüleceğini söyledi. Topbaş, kirlilik yaşanan bir diğer derenin, Kurbağalıdere'nin de 'bu yaz sonu denize girilebilir' hale geleceğini duyurdu. İstanbul'un kendisine özgü bir kokusunun olması için ıhlamur ve akasya diktiklerini anlatan Topbaş, lalenin yanı sıra çiçek veren bir ağaç olan Japon kirazı(Sakura)'nı da dikmeye başladıklarını anlattı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti Bakırköy İlçe Teşkilatı'nın Bakırköy Spor Kulübü Vakfı Tesisleri'nde organize ettiği toplantıda Osmanlı döneminde, çevresindeki bostanlar, bahçeler ve çiftlikler için önemli bir su kaynağı olan Ayamama Deresi'ne ilişkin hazırlanan rekreasyon projesini basına tanıttı.

"AYAMAMA ÖNEMLİ BİR ULAŞIM AKSI VE BULUŞMA NOKTASI HALİNE GELECEK"

Bakırköy'e bugüne kadar 1 milyar 700 milyon yatırım yaptıklarını dile getiren Kadir Topbaş, geçmiş yıllarda hep tartışılan, evsel ve sanayi atıklarıyla kirletilen Ayamama Deresi'ni uygulayacakları projeyle basit bir kanal olmaktan çıkararak bu bölgenin önemli bir ulaşım aksı ve buluşma noktası haline getireceklerini açıkladı. Topbaş "Burayı dünyanın en güzel yerlerinden bir yer haline gelecek. 2018 yılı sonu gibi bitirmeyi hedefliyoruz" dedi.

"GÜNEY KORE'NİN DERESİNİ TASARLAYAN MİMARINI İSTANBUL'A GETİRDİK"

Güney Kore'nin başkenti Seul'de bir derenin dünya çevre ödülünü aldığını anlatan Topbaş, projenin mimarını İstanbul'a getirdiklerini söyledi. Bu mimarın Cendere için proje hazırladığını söyleyen Topbaş, "Birkaç ay içinde ihaleye çıkıyor. Burası bir kanal olmaktan çıksın, gerçek anlamda bir dere yatağı olsun. Balık ve kuşlarıyla derelerin güzelliği ortaya çıksın, bir hayat olsun" dedi.

"KURBAĞALIDERE'DE BU YAZ SONU DENİZE GİRİLEBİLİR HALE GELECEK"

Cendere, Çırpıcı ve Ayamama Deresi'nde uygulanacak projelerle, bu derelerin birer kanal olmaktan çıkacağını belirten Topbaş, Kadıköy'deki Kurbağalıdere'ye ilişkin ise, "Kurbağalıdere'de bu yaz sonu denize girilebilir hale gelecek. Şu anda balıklar girmeye başladı bile" diye konuştu.

LALEDEN SONRA İSTANBUL SAHİLLERİNE JAPON KİRAZI

İstanbul'da lale dikimine yönelik eleştiriler aldıklarını ancak ata yadigarı bu bitkinin kentin görünümünde önemli bir katkı sağladığını anlatan Topbaş, "Çiçek açan ağaçlar dikmeye başladık. Bakırköy'den itibaren sahil boyunca Japon Kirazı denilen "Sakura" adlı ağaçlardan getirdik. Mevsimsel olarak çiçek açan ağaçlardan dikiyoruz" dedi. İstanbul'un görüntüsünün dışında kokusunun da olması için ıhlamur ve akasyalar diktiklerini anlatan Topbaş, "İstanbul'un bir kokusu, tadı olsun diye ıhlamur dikiyoruz ki ıhlamur ve akasya zamanı koksun" diye konuştu.

AYAMAMA YENİDEN KUŞ YOLU OLACAK

İBB'den paylaşılan bilgiye göre, ıslah çalışması büyük ölçüde tamamlanan Ayamama Deresi'nde su taşkınlarının önüne geçmek amacıyla 5 bin 650 metre dere ıslahı tamamlandı. 2 bin 650 metrelik ıslah çalışması ise devam ediyor. Ayamama Deresi Düzenleme Projesi kapsamında, atıksuların ileri teknolojik arıtma sistemlerinde arıtılarak dereye verilmesiyle derenin temizlenmesi sağlanacak. Böylece dere ve çevresindeki canlı çeşitliliği arttırılmış olacak. Projeyle Ayamama Deresi ve çevresi geçmişte olduğu gibi yeniden 'kuş yolu' olma özelliğine kavuşacak. Böylelikle hem 'yaşamın canlanması' ve bölge kuşlarının ülkemizde kalması sağlanacak. Hem de derede su canlılarının yaşayabileceği sürdürülebilir bir çevre ortaya çıkarılacak.

AYAMAMA'YA 'LEYLEK BOYNU' ŞEKLİNDE YAYA KÖPRÜSÜ

Su taşkınlarının önüne geçecek dere ıslahıyla, ikiye bölünmüş olan Bakırköy ilçesi yaya köprüleriyle ve dere çevresindeki geçişlerle birleştirilmiş olacak. Küçükçekmece ilçe sınırından başlayarak Marmara Denizine kadar ulaşan proje alanı, dere boyunca 3 farklı kotta engelli erişimine de izin veren yürüme yolları yapılacak. Böylece yayalar proje başlangıcından sonuna kadar kesintisiz ulaşıma sahip olacak. Proje kapsamında taşıt ve demiryolu köprüsünün yanı sıra, peyzaj ana temasını temsil eden leylek boynu çelik yaya köprüsü yapılacak. Bölge, pek çok spor alanıyla da aktif yaşamın merkezi olacak.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Topbaş'ın salona gelmesi

-Topbaş'ın konuşması

-Salondan detaylar

-Ayamama projesinin simülasyonu

07.04.2017 - 01.39 Haber Kodu : 170407006

=============================

10- ROBOT YARIŞMASINDA ŞAMPİYON OLDULAR

Haber - Kamera: Murat ÇAKIR / İSTANBUL DHA

ABD'de düzenlenen dünya çapındaki robotik yarışmasına Özel Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi robotik takımı, 6 hafta gibi bir sürede ürettikleri robotla şampiyon oldu.

ABD'nin Kaliforniya eyaletinde düzenlenen First Robotıcs Competıtıon isimli robotik yarışmasında şampiyon alan Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi robotik takımı olan İntegra 3624 takımı üyeleri yurda döndü. Türk Hava Yolları'na ait uçakla İstanbul'a gelen şampiyon takımı Atatürk Havalimanı'nda, aileleri ve okul arkadaşları çiçeklerle karşıladı. Katıldıkları grubu şampiyon olarak tamamlayan Integra 3646 isimli robotik takım üyeleri 18 Nisan'da Houston' da 500'ün üzerinde takımın katılımıyla gerçekleştirilecek büyük şampiyonada birincilik ödülü alacaklarını söylediler.

"DÜNYA ŞAMPİYONU OLARAK DÖNMEK İSTİYORUZ"

Havalimanında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Okul müdürü ve takım koçu Tolga Yıldız, "Öncelikle çok mutluyuz. Türk çocuklarına bu fırsat verildiğinde ortaya çıkan manzara belli. Her ülkeden insanların bulunduğu bir turnuvada ABD'deki şampiyonluk ödülüyle buraya geliyoruz. Her şeyden kıymetlisi budur. Bu bir robotik yarışması liseler arasında tüm dünyada yaklaşık 350 bin öğrencinin yer aldığı turnuvalar serisinden bir tanesi. Biz Kalifornia'daki turnuvaya katıldık. Bu turnuvaların aralarındaki şampiyonları ve derece alanların küçük bir kısmı dünya şampiyonasına gönderiliyor. Bizim grup da onlardan bir tanesi. İnşallah şampiyonluk ödülüyle de birlikte Nisan ayının sonuna doğru burada olacağız" dedi.

"SAHADAKİ TÜM GÖREVLERİ TAMAMLIYOR"

Yarışmaya katıldıkları robotları hakkında bilgi veren Integra 3646 takımının kaptanı Anıl Cici ise "Robotumuz yaklaşık 55 kg ağırlığında ve yerden bir mertek yükseklikte. Bir ipe tırmanabiliyor, sahadaki çeşitli görevleri yapıyor. Belli bir yerdeki potaya basket atabiliyor. Sahadaki tüm görevleri tamamlayabiliyor" şeklinde konuştu.

"BİZE ASLINDA BİR MİRAS BAKILDI"

Robotik takımının üyelerinden Berk Sürücü de, "Biz bu işe girdiğimiz andan itibaren var gücümüzle çalışıyoruz. Aslında bize bırakılan bir miras var, 2011 yılında kurulmuş 6 senelik bir takımız. Üst dönemlerimizle birlikte çalışmalarımız en başından itibaren devam ediyor. Yani okula girdiğimiz andan itibaren oluşmuş bir ruh var, biz de elimizden geldiğince hakkını vermeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Takım üyelerinin görüntüleri

-Okul Müdürü Tolga Yıldız Rop

-Öğrencilerle yapılan Roplar

-Ailelerin çiçeklerle karşılaması

Detay görüntüler

06.04.2017 - 22.32 Haber Kodu : 170406244 - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title