Dha İstanbul Bülten - 5
KENDİ SESİNDEN AHMET İSVAN BÜLENT ECEVİT O'NU "İSTANBUL 5 BAKANLIĞA BEDEL" DİYEREK BAŞKANLIĞA İKNA ETTİ.
KENDİ SESİNDEN AHMET İSVAN
BÜLENT ECEVİT O'NU "İSTANBUL 5 BAKANLIĞA BEDEL" DİYEREK BAŞKANLIĞA İKNA ETTİ.
KULUÇKA MAKİNASINI İLK KEZ KULLANIP CİVCİV ÜRETTİĞİNDE O'NA BÜYÜCÜ GÖZÜYLE BAKTILAR
KANLI 1 MAYIS'IN ARDINDAN BAŞLAYAN DİSK DAVASINDA 27 AY HAPİSTE KALDI. YARGILAMA SONUNDA BERAAT ETTİ
İhsan DÖRTKARDEŞ, İstanbul
İstanbul'da 1973-77 yılları arasında İstanbul'un Belediye Başkanlığı yapan Ahmet İsvan'ın yaşamı belgeselde toplandı.
27 AY HAPİS. SONUNDA BERAAT
1 Mayıs 1977 günü meydana gelen ve tarihe 'Kanlı 1 Mayıs' olarak geçen olayların ardından sıkıyönetim mahkemesi'nde başlatılan DİSK davasında yargılanmış ve yaklaşık 27 ay hapiste kaldıktan sonra beraat etmişti.
BAŞKANLIĞAN BÜLENT ECEVİT İKNA ETTİ. KULUÇKA MAKİNASIYLA CİVCİV ÜRETİNCE "BÜYÜCÜ" DİYENLER OLDU
Beylikdüzü Belediyesi, video kanalı 'Beylikdüzü TV' tarafından hazırlanan ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan Ahmet İsvan belgeselini yayınladı. Belgeselde, İsvan'ın ilk kez kuluçka makinesi kullanarak civciv üretince kendisine büyücü gözüyle bakıldığı, Ecevit'in İstanbul'un 5 bakanlığa bedel olduğunu söyleyerek kendisini başkanlık için ikna ettiği ifade edilirken, ünlü bir gazinocunun işlettiği yerin ne olacağını sorması üzerine çocukları ile ilgili kendisini tehdit ettiğini anlattığı görüldü.
EŞİNİN YANINDA TOPRAĞA VERİLECEK
İstanbul'da 94 yaşında yaşama veda eden Eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, perşembe günü Yalova'nın Çiftlikköy İlçesi Taşköprü Beldesi'nde bulunan mezarlıkta yatan eşi Reha İsvan'ın yanında toprağa verilecek.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
Belgeselin görüntüleri
02.05.2017 - 17.58 Haber Kodu : 170502151
=================================
BAĞCILAR'DA AMELİYAT SONUCUNA IŞIK TUTACAK SİSTEM
Haber-Kamera: Enver Alas / İstanbul DHA
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu(TİSK) Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 600 bin lira değerinde SPY Floresans görüntüleme cihazı bağışladı. SPY görüntüleme sistemi, mikro cerrahi operasyonların başarılı olup olmadığı, hastanın doku beslenmesine bağlı sıkıntı yaşayıp yaşamayacağının anlaşılmasını sağlayacak.
Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı tarafından Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bağışlanan 600 bin lira değerindeki SPY Floresans görüntüleme cihazının teslimi için tören düzenlendi. Törende konuşan Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Ahmet Yaser Müslümanoğlu, cihazın hastaneye kazandırılması nedeniyle vakfın yöneticilerine teşekkür etti. Cihazın önemini anlatan Müslümanoğlu, "Cihaz, multidisipliner yaklaşımda yani plastik cerrahide, onkolojik cerrahide, genel cerrahide, kronik yaralar açısından çok önemli bir cihaz. Mikrocerrahi operasyonlarının başarılı olup olmadığı, ameliyat anında tespit edilebilecek" diye konuştu.
CİHAZ HAKKINDA BİLGİ VERDİ.
Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı adına törende konuşan Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Türker Özkan ise, mikrocerrahi operasyonlarında operasyon alanının, kan dolaşımının, dokunun ya da organın yaşaması için yaşamsal önemde olduğunu, bağışlanan cihaz sayesinde operasyon sırasında ya da sonrasında dakikalar içinde gerçek zamanlı olarak kan akımının doğrulanabileceğini ve beslenme bozukluğuna bağlı komplikasyonların önüne geçileceğini ifade etti. Özkan, "Bir örnek vermek gerekirse ağır yaralanmış bir ayakta yaşayan veya ölen bölümlerin belirlenmesi için 3,5 gün bekleyerek zaman kaybedileceğine bu cihaz ile bir damardan, hiç zararı olmayan bir yöntemle hangi dokunun yaşayıp yaşamadığını ayırt etmemiz mümkün olacak" dedi.
Türker Özkan, daha önce Türkiye'nin çeşitli şehirlerindeki 9 kamu hastanesine de aynı cihazdan bağışladıklarını belirtti. Konuşmaların ardından SPY görüntüleme sistemi cihazının bağış protokolü imzalandı.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Törenden görüntüler
-Doktorlar
-Ahmet Yaser Müslümanoğlu'nun konuşması
-Cihazdan görüntüler
-Cihaz ile ilgili kısa bilgilendirme
-Türker Özkan ile röp
-Genel ve detaylar
02.05.2017 - 17.00 Haber Kodu : 170502137
=============================
BAĞCILAR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ'NE ÜROLOJİK MÜKEMMELİYET MERKEZİ
Haber - Kamera: Enver Alas / İstanbul DHA
İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 'Ürolojik Mükemmeliyet Merkezi Projesi' kuruldu. Türkiye'de kamu hastanelerinde ilk kez kurulan bu merkezde ürolojik hastalıklar ve ilgili kanser türlerinin yol açtığı ölüm oranlarının düşürülmesi, ürolojik hastalıklara ilişkin standart ve güvenilir veri ve bilgi sisteminin oluşturulması amaçlandı.
Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kurulan 'Ürolojik Mükemmeliyet Merkezi Projesi' için tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Ahmet Yaser Müslümanoğlu ile hastanede görevli doktorlar katıldı. Burada bir konuşma yapan Prof. Dr. Ahmet Yaser Müslümanoğlu, projenin İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Bakırköy Kamu Hastaneleri Birliği ortaklığında gerçekleştiğini söyledi.
MESANE KANSER HASTALIĞI ORANLARININ DÜŞÜRÜLMESİ
Ahmet Yaser Müslümanoğlu, proje kapsamında hazırlanan merkezde üroloji hastalıklarının ve ilgili kanser türlerinin yol açtığı ölüm oranlarının düşürülmesinin amaçlandığını belirtti.
Üroloji hastalıklarıyla ilgili yapacakları çalışmalarla hastaları daha iyi takip ederek, merkezi faydalı bir hale getireceklerini kaydeden Müslümanoğlu, şunları söyledi:
Projenin bir başka amacı, ürolojik hastalıklarda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi, ürolojik hastalıkların teşhis ve tedavilerine ait süreçlerin geliştirilmesidir. Mükemmeliyet merkezi ile kasa invaze olmayan mesane kanseri tanı ve tedavisine yönelik hastalara dair sistemsel olarak veri toplanmasına olanak sağlanması ve merkezimizin yürüteceği farkındalik çalışmaları ile riski olanların bilinlendirilmesi amaçlanmaktadr."
MESANE KANSERİNE SİGARANIN ETKİSİ
Prof. Dr. Müslümanoğlu, mesane kanserinin Türkiye'den yaygın olan bir kanser türü olduğuna dikkat çekerek bunun birinci etkeninin sigara olduğunu vurguladı. Müslümanoğlu, "Bakanlığın sigarayı bıraktırma kampanyalarıyla bu kanser türünün azalacağını ümit ediyoruz. Mesane kanseri sık olarak nükseden, sürekli kontrol edilmesi gereken bir hastalık. Hastalar başka hastanelere gidip doktorlarını değiştirebiliyor. Bu hastaların takibinde hastalığın ilerlemesi ya da gerilemesi gibi bazı konularda sıkıntılar olabiliyor. İşte bu merkezde bunu daha detaylı bir şekilde ortaya koyacağız" dedi.
PROJE FAALİYETLERİ
Ürolojik Mükemmeliyet Merkezi Projesi'nde gerçekleşecek faaliyetler şunlar:
"Ürolojik hastalıklar için literatür taramasının yapılması, ürolojik hastalıkların tedavisinde örnek çalışmaların olan merkezlerin araştırılması, ürolojik hastalıklar ve mükemmeliyet merkezi ile tanıtım toplantıları yapılması, proje süreci ile ilgili bilgilendirme toplantılarının yapılması, ürolojik hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılacak tıbbi cihazların temini kurulması, ürolojik hastalıklar ile ilgilli eğitici eğitimlerinin alınması ve sağlık personeli için eğitimlerin düzenlenmesi."
Görüntü Dökümü
-------------------
-Toplantıdan görüntüler
-Katılımcı doktorlar
-Prof. Dr. Müslümanoğlu'nun konuşması
-Sunumdan görüntüler
-Müslümanoğlu ile röp
02.05.2017 - 17.40 Haber Kodu : 170502144
===========================
- 92 BYLOCK'ÇU POLİSİN DAVASININ İLK DURUŞMASI BİTTİ
-Tutuklu sanıklardan Komiser Yardımcısı Durmuş: "ByLock kullanımı suç isnadı için yeterli değildir"
Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Cep telefonlarında FETÖ / PDY mensuplarının kullandığı şifreli haberleşme programı "ByLock" tespit edilen 80'si tutuklu 12'si firari 92 polisin, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandıkları davanın ilk duruşması yapıldı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında bulunan binada görülen davaya, tutuklu sanıklardan 79'u ile sanıkların avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada, kimlik tespitinin ardından sanıkların sorgusuna geçildi.
FETÖ üyeliği suçlamasını kabul etmeyen tutuklu sanıklardan Alparslan Karasu, 2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylardan Recep Tayyip Erdoğan'a bağış yaptığını belirterek, "Sosyal medya paylaşımlarım da FETÖ paylaşımları değil, Cumhurbaşkanı lehine olan paylaşımlar" dedi.
'BYLOCK KULLANIMI SUÇ İSNADI İÇİN YETERLİ DEĞİLDİR'
Tutuklu sanıklardan komiser yardımcısı Behzat Durmuş, "ByLock'un gizli bir program olmadığını savunarak, "2014 yılı Mart ayından sonra App Store ve Google Play üzerinden indirilebilmekteydi. Ocak 2016 tarihinden itibaren de tamamen kullanımdan kaldırıldı. Bu programın kullanımı suç isnadı için yeterli değildir" dedi.
Örgütün Yalova'da toplantılarına katıldığı yönündeki iddiaları kabul etmeyen Durmuş, "Bu iddiaları ortaya atan şahıs, kendisini kurtarmak için iftira attı" iddiasında bulundu.
"TELEFON HATTINI KOMŞUM OLAN POLİSTEN DEVRALDIM"
Suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanıklardan Bayram İdiz, 2006 yılından itibaren emniyet teşkilatında görev yapmaya başladığını belirterek, "Benim ve ailemin bu örgütle hiçbir şekilde bağı yoktur. Yurtlarına, dershanelerine gitmedim. Bankalarından kredi çekmedim. Sendika veya yayın organlarına üyeliğim de bulunmamaktadır. Bana ait olan bir internet hattından 'ByLock' yüklediğim iddia ediliyor. Ben, bu hattı Ferhat Kayaalp isimli bir polis memurundan devraldım. Kendisi komşumdu. Ferhat Kayaalp'in İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde 'yasadışı dinleme ve casusluk' suçlamasıyla yargılandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 'kod isim' kullanarak dinlediği iddia ediliyor. Bu şahıstan devraldığım internet hattından dolayı 7 aydır tutuklu bulunuyorum. Evimde yapılan aramalarda suç teşkil edecek herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır. Bu aşamada tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
"İTİRAFÇI OLMAM KONUSUNDA BASKI YAPILDI"
Tutuklu sanık Burak Karakaya, emniyet sorgusunda verdiği ifadeleri baskı altında verdiğini iddia ederek, "Baskı altında verdiğim ifadeleri kesinlikle reddediyorum. İtirafçı olmam konusunda baskı yapıldı, itirafçı olmazsan tutuklanacağım söylendi" iddiasında bulundu.
İddianamede FETÖ üyelerinin teşkilatta önemli mevkilere ve birimlere getirildiğinin belirtildiğini söyleyen Karakaya, "Ben, meslek hayatım boyunca hiç söz konusu yerlerde çalışmadım. Bu durum bile örgüt üyesi olmadığımı kanıtlar" dedi.
Toplam 25 sanığın sorgusunu alan Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarına devam etmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ByLock kullandıkları iddiası ile 12'si firari, 80'i tutuklu 92 polis hakkında hazırlanan iddianamede, sanıkların, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılmaları isteniyor.