Dha İstanbul Bülten - 4
FATİH'TE HAFRİYAT KAMYONU BİR KADINI EZDİ (2)Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK / İSTANBUL DHAFatih Aksaray'da, belediyenin hafriyat kamyonu, Özbek uyruklu kadını ezdi.
FATİH'TE HAFRİYAT KAMYONU BİR KADINI EZDİ (2)
Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK / İSTANBUL DHA
Fatih Aksaray'da, belediyenin hafriyat kamyonu, Özbek uyruklu kadını ezdi. Tonlarca ağırlığındaki kamyonun altında kalan kadın, olay yerine getirilen iş makinesinin yardımıyla kamyonun altından çıkarıldı.
Kaza, saat 16: 00 sıralarında, Aksaray'da bulunan Namık Kemal Caddesi üzerinde meydana geldi. Fatih Belediyesi'ne ait 34 AD 982 resmi plakalı hafriyat kamyonu, yolun karşısına geçmeye çalışan Özbek uyruklu 32 yaşındaki Nesibe Babayorova'yı ezdi. Talihsiz kadın, olay yerine getirilen iş makinesinin yardımıyla kamyonun altından çıkarıldı. Ağır yaralanan genç kadın, ilk müdahalenin ardından ambulansla Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Kamyonun sürücüsü T.A. ise ifadesinin alınması için polis merkezine götürüldü. Görgü tanıkları, hafriyat kamyonunun hızla ilerlediğini ve yolun karşısına geçmeye çalışan genç kadının kamyonun altında kaldığını söyledi. Bazı vatandaşlar, kamyonun gündüz vakti işlek caddeden geçmesinin doğru olmadığını belirtti. Polis ekiplerinin inceleme çalışmalarının ardından tonlarca ağırlığındaki kamyon olay yerinden çekildi. Daha sonra trafik normale döndü.
YİNE HAFRİYAT KAMYONU, YİNE KAZA
Öğlen saatlerinde, Fatih Vatan Caddesi'nde benzer bir kaza meydana gelmiş, yolun karşısına geçmeye çalışan 62 yaşındaki Arede Çakır hafriyat kamyonunun altında kalarak can vermişti.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Hafriyat kamyonundan görüntü
-Kamyonun altında kalan kadından görüntü
-Sağlık ekiplerinin kadını çıkarması
-Yaralı kadının ambulansa taşınması
-Röportajlar
-Polis ekiplerinden görüntü
-Kamyonun olay yerinden çekilmesi
-Kalabalıktan görüntü
-Detay görüntüler
==========================
TEM'DE TERÖR SAVCISINA SİLAHLI SALDIRI SORUŞTURMASI TAMAMLANDI
Haber: Ümit TÜRK / İstanbul DHA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nda görevli Cumhuriyet Savcısı Evliya Çalışkan'ın aracına silahlı saldırı düzenlenmesine ilişkin başlatılan soruşturması tamamlandı. Olayın azmettiricisi olarak gösterilen Rıza Özçolak hakkında 1'i ağırlaştırılmış 4 müebbet hapis cezası talep edildi. Özçolak'ın terör amacını gerçekleştirmek için çocukları kullandığı belirtildi. Olayı gerçekleştiren küçük yaşta 4 çocuğun ise dosyasının ayrıldığı kaydedildi.
İddianamede, 7 Aralık 2016 günü 21.15 sıralarında Tem otoyolu Edirne istikametinde seyir halinde olan ve içerisinde İstanbul Cumhuriyet Savcısı Evliya Çalışkan ve Koruma Şube Müdürlügü'nde görevli 2 polis memurunun bulunduğu araca silahlı saldırıda bulunulduğu anlatıldı. İddianamede savcı Çalışkan ve koruma polislerinin olaydan yara almadan kurtuldukları belirtildi.
OLAYI GERÇEKLEŞTİRENLER KÜÇÜK YAŞTA ÇOCUKLAR
İddianamede, olayı gerçekleştiren kişilerin küçük yaştaki "Suça Sürüklenen Çocuklar" U.G.A., G.K., S.A., ve C.Ö., oldukları, yaşlarının küçük olması nedeniyle haklarındaki soruşturmanın Çocuk Suçları Bürosu tarafından yürütüldüğü kaydedildi. Olaya karışan Şahin Gül'ün ise henüz açık kimlik ve adresinin tespit edilmediği, dosyasının ayrıldığı belirtildi.
OTOBANDA POLİS ARACI TARANACAK
İddianamede, ifadesi alınan G.K.'nın olay günü Gazi mahallesinde bulunan bir börekçide kahvaltı yaparken S.A.,'nın yanına gelerek akşam cemevine gelmesini söylediğini, akşam cemevine gittiğinde, S.A.'nın kendisine U.G.A. ve C.Ö. ile birlikte otobanda polis aracını tarayacaklarını söylediği, o esnada şüpheli Rıza Özçolak'ın da olayda kullanılacak mermileri getirdiğini belirtti.
OLAYDAN SONRA KAÇAN ŞÜPHELİLER SEVGİLİ TAKLİDİ YAPTI
Olay yerine gittiğini ancak olaya katılmadan geri döndüğünü söyleyen G.K.'nın olay yerinden uzaklaştığı sırada silah seslerinin gelmeye başladığını birkaç dakika sonra da diğer çocukların caddeye doğru kaçtıklarını ve her üçünün elinde silah olduğunu gördüğünü söyledi. Bu sırada, S.A.'nın 'kovanda parmak izim kaldı geri dönelim' dediğini ancak diğerlerinin kabul etmediğini sonrasında da, S.A. ile C.Ö.'nün el ele tutuştuklarını, sevgili taklidi yaparak olay yerinden uzaklaştıklarını gördüğünü belirttiği ifade edildi.
OLAY YERİ İNCELE RAPORU
İddianamede, olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı rapora da yer verildi. Raporda, aracın sağ arka çamurluğu üzerinde 1 adet, sağ arka kapı üzerinde de 1 adet mermi isabet izinin bulunduğu, sağ arka lastiğin patlak olduğu kaydedildi. Atışın yapıldığı ormanlık alanda yapılan incelemede ise, 1 adet 9 mm çaplı kovan, MKE 9 mm çapında 5 adet fişek, MKE 9mm çapında 10 adet ateşli silah kovanı ve bir adet sim kart elde edildiği belirtildi.
"TERÖR AMACINI ÇOCUKLARI KULLANARAK GERÇEKLEŞTİRDİĞİ"
İddianamede olayı sosyal medya üzerinden DHKP-C terör örgütünün üstlendiği vurgulanarak, "olayın çocuk yaştaki 4 kişi tarafından işlendiğinin bilindiği ancak bu suçun işlenmesi için silah temin eden ve talimatı veren kişinin şüpheli Rıza Özçolak olduğu" belirtildi. Özçolak'ın, Sultangazi'de kovalamaca sonucu yakalandığı hatırlatılan iddianamede, "Şüphelinin terör amacını çocukları kullanarak gerçekleştirdiği" ifade edildi.
ŞEHİT SAVCI DA İDDİANAMEDE
İddianamede DHKP-C terör örgütünün geçmişten bu güne kadar gerçekleştirdiği eylemlere de yer verildi. Bu eylemler arasında Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, 31 Mart 2015 günü Çağlayan Adliyesin'deki odasında şehit edilmesi de yer aldı.
1'İ AĞIRLAŞTIRILMIŞ 4 MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTENDİ
Şüpheli Özçolak'ın DHKP/C adlı silahlı terör örgütünün üyesi olduğu ve azmettirdiği, eylemi de bu örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, şüpheli hakkında "Cebir ve Şiddet Kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Terör amaçlı tasarlayarak ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle olası kasıtla adam öldürmeye teşebbüs etmek" suçundan 3 kez müebbet, "İzinsiz Niteliksiz Silah Taşımak" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıldan hapis cezasına çarptırılması talep etti.
==========================
BAKAN KAYA BÖYLE ANONS EDİLDİ: KAHRAMAN OSMANLI TORUNU AVRUPA FATİHİ BAKANIMIZ...
BAKAN KAYA: 16 NİSAN'DA ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ OYLAYACAĞIZ.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya kürsüye, "Kahraman Osmanlı torunu ve Avrupa Fatihi Bakanımız" anonsuyla çıktı.
Bakan Kaya, "16 Nisan'da çocuklarımızın geleceğini oylayacağız" dedi.
Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ / İstanbul
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya kürsüye, "Kahraman Osmanlı torunu ve Avrupa Fatihi Bakanımız" anonsuyla çıktı. Bakan Kaya, 16 Nisan'da çocuklarımızın geleceğini oylayacağız" dedi.
ÇOCUKLARI SEVDİ, ÇİNİ BOYADI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul'da bir dizi ziyaretlerde bulundu. İlk olarak bu sabah Tuzla'da Anne ve Çocuk Eğitim Merkezi'ni ziyaret eden Kaya, çocuklarla sohbet etti, çini atölyesinde boyama yaptı.
DOKTOR OLDUĞUNU SÖYLEDİ...
Anne ve çocukların birlikte eğitim gördüğü merkezi dolaşan Bakan Kaya, çocuklara hediyeler dağıttı. Bir ana sınıfına giren Bakan Kaya, çocukların yanına oturmak için müsaade istedi. Çocuklar bakanın çağrısına uzun süre yanıt vermedi. Bir çocuğu kucağına alıp seven Bakan Kaya, büyüyünce ne olmak istediklerini sordu. Çocukların çoğu doktor olmak istediğini söyleyince de kendisinin de doktor olduğunu açıkladı. Bir kız çocuğunun, "Hiçbir şey olmak istemiyorum. Annemin yanında olmak istiyorum" sözleri Bakan Kaya'yı gülümsetti. Ağlayan bir erkek çocuğu da kucağına alan Bakan Kaya, hediye verdikten sonra gülümseyen çocuğu göstererek, "Çocukları sevindirmek kolay" dedi. Ardından aynı merkezde el işi eğitimi gören anneleri de ziyaret eden Bakan Kaya, El İşi Atölyesinde çini boyadı.
DİKKAT ÇEKEN ANONS
Bakan Kaya, öğleden sonra da İdris Güllüce Kültür Merkezi'nde kadınlarla bir araya geldi. Bakan Kaya konuşmak için kürsüye çıkarken,"Kendisini bu vatana bu millete, bu inanca adamış bir kahraman Osmanlı torunu, bir Avrupa Fatihi saygıdeğer bakanımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya" şeklinde anons edildi.
"16 NİSAN'DA ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ OYLAYACAĞIZ..."
Türkiye'nin önemli bir referandum süreci yaşadığını söyleyen Bakan Kaya, "16 Nisan'da neyi oylayacağız biliyor musunuz? Çocuklarımızın geleceğini oylayacağız...Çocuklarımızın geleceği için ülkemizin daha da büyümesi için inşallah 16 Nisan'da ben inanıyorum ki, kadın eli sandıklara değecek ve 'Evet' diyecek." dedi.
"TERÖR ÖRGÜTLERİ AVRUPA'DA ÖZGÜRCE KAMPANYALARINI YÜRÜTÜYOR"
Tek millet için, tek vatan için, tek bayrak ve tek devlet için 'Evet' diyeceklerini rabia işareti yaparak tekrarlayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: Geleceğin güçlü Türkiye'sini çocuklarımızla birlikte inşaa etmeye devam edeceğiz. Biliyorsunuz geçtiğimiz haftalarda Avrupa'da bizim 'Evet' kampanyalarımızı engellediler. Ama terör örgütleri aynı kampanyalarını devam ettiriyor. Her türlü terör örgütü, PKK'sı, DHKPC'si, FETÖ'sü birlik olmuş Avrupa'da özgür bir şekilde 'Hayır' kampanyalarını sürdürüyorlar. Batı niçin 'Hayır' kampanyalarına izin verirken, 'Evet' kampanyalarını durduruyor. Bunu da sandığa gitmeden önce bir düşünelim lütfen.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Bakan Kaya'nın merkezi gelişi
Çocuklarla sohbet etmesi, kucağına alıp sevmesi, hediye dağıtması
Çini boyaması, kadınlara çiçek dağıtması
Kadın buluşmasından detay görüntüler
Bakan Kaya'nın kürsüye çağrıldığı anons
Bakan Kaya'nın konuşması
Detaylar
=================================
"LAİKLİK BİLDİRİSİ"Nİ DAĞITANLARIN DAVASI BAŞLADI
Yüksel KOÇ/İSTANBUL DHA
Kadıköy'de laiklik bildirisi dağıttıkları sırada gözaltına alınarak haklarında, "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız olarak katılmak" ve "Görevi yaptırmamak için direnmek" suçlarından 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Birleşik Haziran Hareketi mensubu 14 kişinin yargılanmasına başlandı.
Sanıklar arasında bulunan ÖDP İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen savunmasında, olay günü Birleşik Haziran Hareketi'nin "Laikliği Kazanacağız" kampanyasının başlangıcı için toplandıklarını belirterek, "Bu kapsamda dosya içinde de mevcut bildiriyi dağıttık. Dağılma aşamasındayken polisler tarafından çembere alındık. Fakat polisin sert müdahalesine maruz kaldık. Bana hakaret edip ters kelepçe yaptılar" dedi.
İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, Halkın Türkiye Komünist Partisi Genel Başkanı (HTKP) Erkan Baş ile Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen ile birlikte 12 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Savunmasında, Birleşik Haziran Hareketi'nin içinde çeşitli siyasi görüşler bulunduran bir dernek olduğunu belirten HTKP Genel Başkanı Erkan Baş, "Olay günü Kadıköy'de dosya içerisinde bulunan bildiriyi dağıtıyorduk. Bildirideki görüşler bizim görüşlerimizdir. Bildiriyi alan vatandaşlar bizi tebrik edip alkışlıyordu. Olağanüstü bir durum yoktu. Daha sonra polis bize müdahale etti. İktidar karşıtı olduğumuz için müdahale edildiğini düşünüyorum. Polis bize şiddetli müdahale etti. Ters kelepçe yaptı. O sırada faşizme karşı olduğumu söylemiş olabilirim. Polislerin davranışlarına yönelik ayrıca şikayetçi olacağım. Ben aynı zamanda Türkiye'de bir siyasi partinin genel başkanıyım. Bize herhangi bir uyarıda bulunmadı. Beraatime karar verilmesini istiyorum" dedi.
POLİSE DİRENMEDİM
Sanık Mehmet Aydoğan ise olay günü eşi diğer sanık İbrahim Yıldızhan ve eşi ile birlikte vapurla Avrupa Yakası'ndan Anadolu Yakası'na geçtiklerinde bir grubun Kadıköy'de bildiri dağıttığını gördüklerini belirterek, "Polis gruba müdahale etti, arbede oldu. Beni ters kelepçelediler. Ben polisin dağılmaya yönelik bir ihbarını duymadım, polise direnmedim, slogan atmadım" dedi.
Sanıklardan Mehmet Adıgüzel ise olay günü tesadüfen olay yerinde olduğunu belirterek, "Grupta değildim, slogan atmadım, bildiri dağıtmadım" dedi.
ÖDP İL BAŞKANI: BANA HAKARET EDİP TERS KELEPÇE YAPTILAR
Özgürlük ve Dayanışma Partisi İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen savunmasında, "Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma ilişkin Birleşik Haziran Hareketi'nin Laikliği kazanacağız siyasi faaliyetinin başlangıcı olarak olay tarihinde Kadıköy Rıhtımda kampanya başlangıcı yaptık. Bu kapsamda dosya içinde de mevcut bildiriyi dağıttık. Dağılma aşamasındayken polisler tarafından çembere alındık. Ben avukat olduğum için polislerin yanına giderek dağılma aşamasında olduğumuzu söyledim. Fakat polisin sert müdahalesine maruz kaldım. Bana hakaret edip ters kelepçe yaptılar. Direnmem mümkün değildi. Çünkü ters kelepçe yapıp beni yere yatırdılar" dedi.
Sanıklardan Serdal Bal ise savunmasında, "Birleşik Haziran Hareketi olarak geri, faşist, tek adam rejimine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Olay günü bu kapsamda bildiri dağıtırken polisin müdahalesine maruz kaldık. Polis herhangi bir ihtarda bulunmadı. Polislere yönelik tehdit, darp şeklinde bir eylemimiz olmadı" dedi.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istediler. Mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların 24 Eylül 2016 tarihinde Kadıköy'de bulunan Karaköy İskelesi'nde üzerlerinde Birleşik Haziran Hareketi yazılı yelekler bulunduğu halde bildiri dağıttıkları, dağıttıkları bu bildiriyi megafonla okudukları, polisin dağılın uyarısına uymadıkları, bu nedenle polis tarafından müdahale edilerek gözaltına alındıkları belirtiliyor.
İddianamede sanıkların, "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız olarak katılmak" ve "Görevi yaptırmamak için direnmek" suçlarından 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılmaları isteniyor.
===========================
ÖZHASEKİ: BİNALARIN ÇOĞU SAĞLIKSIZ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ;
"Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak söylerken bile utanarak söylüyorum. Ülkemizdeki bulunduğumuz şu ortamda binalarımızın büyük bir çoğunluğuna hakim olan birinci husus sağlıksız olması."
-"Koca koca yapılı binalar var ya arkadaşlar, süslü gözüküyorlar ya, onlar dahil çoğu sağlıksız"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, muhtarlar, kanaat önderleri ve vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Özhaseki Kartal Yunus Mahallesi'nde yaşayan vatandaşların, bölgedeki kentsel dönüşüm ile ilgili sorularını yanıtladı.
Bakan Özhaseki, "Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak söylerken bile utanarak söylüyorum. Ülkemizdeki bulunduğumuz şu ortamda binalarımızın büyük bir çoğunluğuna hakim olan birinci husus sağlıksız olması. Koca koca yapılı binalar var ya arkadaşlar, süslü gözüküyorlar ya, onlar dahil çoğu sağlıksız. Allah korusun yaşanan bir deprem karşısında hepsi yerle yeksan olur, bir çoğu. İkincisi de kimliksiz binalar yapmışız. Çünkü şehirler içerisinde yaşayan insanların aynasıdır. Şöyle ilerden bakarsınız o şehirde yaşayan insanların inanışlarını, örfünü, adetini, yaşam biçimlerini, ilişki biçimlerini bile anlarsınız. Bizim şehirlerimize bir bakın, bir kimlik atfetme imkanınız var mı? Ondan bile yoksun olmuşuz ne yazık ki. Buraları geçtik. Böyle bir yapı var elimizde. ve her ilçede devasa sorunlar var, mülkiyet sorunları var" şeklinde konuştu.
"BAZILARI YAPIYOR GİBİ GÖSTERİYOR AMA YİNE YAPMIYORLAR"
Bakan Özhaseki kentsel dönüşüme dikkat çekerek, "Belediye başkanlarının birinci işinin de dönüşüm olması lazım. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da bütün belediye başkanlarını topladım. Biraz kendilerine sitem ettim. Ben dedim Ankara'da yerimde duramıyorum, çabalıyorum ama siz rahatsız maşallahınız var. Bazıları kentsel dönüşüm noktasında hiç bir şey yapmıyorlar. Bazıları yapıyor gibi gösteriyor ama yine yapmıyorlar. Bazıları da çırpınıyorlar yapıyorlar. Helal olsun ellerine sağlık. Sosyal belediyecilik yapılsın, çiçek dikmek vs. eyvallah ama birinci önceliğimiz İstanbul'u depreme hazır hale getirmek, herkesin konutunu sağlıklı hale getirmek, bir an önce bu işi çözmek. Birinci işimiz emin olun bu olmalı" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
------------------
Özhaseki'nin açıklamaları
Genel ve detay görüntüler
====================================
43 EMNİYET GÖREVLİSİNE BYLOCK'TAN TUTUKLAMA TALEBİ...
Haber: Ümit TÜRK / İstanbul DHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün şifreli mesajlaşma programı "ByLock" kullandıkları tespit edilen 43 emniyet görevlisi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, ByLock kullandıkları tespit edilen 45 emniyet görevlisi, bugün İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcıları tarafından sorgulanan şüphelilerden 43'ü "Silahlı Terör Örgüt Üyeliği" suçundan tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Şüphelilerden 2'si ise, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandıkları için adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.