Devlet Bahçeli'nin "Yiğit Kardeşlerim" Diyerek Tahliyesini İstediği Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz Kimdir?
Bahçeli, Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden çıkarılması için başlatılan kampanyaya tepki göstererek, ''Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz 100 bin imza ile aday gösterilseydi, bunlar için kampanya yapılacak mıydı?'' dedi. Peki Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz kimdir?
MHP lideri Devlet Bahçeli, genel af ile ilgili yaptığı konuşmada, "Çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri, PKK'lılar, FETÖ'cüler hariç olmak üzere" 'kader mahkumlarına' af getirilmesinin düşünülmesi gerektiğini belirtti. Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden çıkarılması için başlatılan kampanyaya tepki olarak, "Peki, ülkü ve ülke sevdalısı olan, davalarının gözü kara yiğitleri olarak bilinen mesela Alaattin Çakıcı, mesela Kürşat Yılmaz, 100 bin ülkücünün imzasıyla aday gösterilseydi, bu kahramanlarımız için de cezaevinden çıkarılmaları için bir kampanya yapılacak mıydı?" dedi. Peki Devlet Bahçeli'nin ''Yiğit kardeşilerim'' diyerek tahliyesini istediği Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz kimdir? Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz neden cezaevinde? Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz ile ilgili bilgilere haberimizden ulaşabilirsiniz...
ALAATTİN ÇAKICI KİMDİR?
20 Ocak 1953 tarihinde Trabzon ili Arsin ilçesi Fındıklı köyünde doğdu. Kafkasya mültecisi, Türkmen kökenli bir ailenin çocuğudur. Annesinin adı Şakire Çakıcı, babası Ali Çakıcı'dır. Fahrettin Çakıcı ve Gençağa Çakıcı adında iki erkek kardeşi, Gamze Çakıcı ve Leyla Çakıcı adlarında iki kız kardeşi vardır. Babası Ali Çakıcı kan davası nedeniyle İstanbul'a göç ettiler. Kağıthane ilçesi Gültepe semtine taşındı ve baba Ali Çakıcı burada bir kahvehane işletmeye başladı.
1980 ASKERİ DARBE YILLARINDA ALAATTİN ÇAKICI
Gençliğinde birkaç yaralama olayından sorumlu tutuldu. Alaattin Çakıcı İstanbul'da ilk olarak bir çiçekçinin öldürülmesinde azmettirici olarak yargılandı ve mahkum oldu. Kısa süreli cezaevinde yattı. 1980 yılı öncesi kamplaşmada babası Ali Çakıcı, kardeşi Gençağa Çakıcı ile beraber MHP-Ülkü Ocakları saflarında yer aldı. Ülkü Ocaklarının her kademesinde aktif olarak rol aldı. Alaattin Çakıcı 1980 Askeri Darbesi ile birlikte tutuklandı. Askeri Cezaevlerinde yattı. MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında yargılandı ve 41 kişinin ölümünden sorumlu tutuldu. Aleyhinde somut delil bulunamaması nedeniyle de 1982 de serbest bırakıldı. Serbest kaldıktan sonra 1984 yılından itibaren çek-senet tahsilatı yapan grupların liderliğini yaptı. Alaattin Çakıcı, 17 Ağustos 1998'de Türk ve Avusturya polisiyle birlikte düzenlenen bir operasyonla, modacı Canan Yaka ile sanatçı Selçuk Ural'ın kızı Aslı Ural'la birlikte Fransa'nın Nice kentinde yakalandı. Çakıcı'nın üzerinden Nedim Caner adına düzenlenmiş kırmızı bir pasaport ve 17 bin dolar çıktı.
ALAATTİN ÇAKICI'NIN HÜKÜM GİYDİĞİ SUÇLAR NELERDİR?
Gazeteci Hıncal Uluç'u yaralamaya azmettirmek davasında 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
15 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Karagümrük Spor Kulübü Lokali'ne yönelik 26 Mart 2000 tarihinde düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili davada, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 3 yıl 4 ay, müessir fiile azmettirmekten de 14 yıl 9 ay cezaya çarptırıldı. Yargıtay çete suçundan verilen cezayı onarken, müessir fiile azmettirme cezasında usul eksikliği buldu.
Borsacı Adil Öngen'in arabasının kurşunlanmasıyla ilgili olarak 10 yıl 10 ay cezaya çarptırıldı.
Uludağ'da, 1995 yılında eski eşi Nuriye Uğur Kılıç'ın öldürülmesi olayında azmettirici olduğu iddiasıyla yargılandı ve 2006 yılında Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Kılıç'ın Çakıcı'ya söylediği "Öcalan senden daha şerefli" sözü nedeni ile tahrik indirimi yaptı ve neticede Çakıcı'ya 19 yıl 2 ay hapis cezası verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verildi.
Alaattin Çakıcı, halen Bolu F Tipi Cezaevinde hükümlü olarak bulunmaktadır.
ALAATTİN ÇAKICI'NIN DERİN DEVLET İLE İLİŞKİSİ NEDİR?
Borsacı Adil Öngen'in kurşunlanmasıyla ilgili davaya katılan Çakıcı, yurtdışında Millî İstihbarat Teşkilatı adına çalıştığını ve hep devleti koruduğunu ama "piyon gibi" kullanıldığını öne sürdü. Çakıcı, en demokratik ve gelişmiş ülkelerde bile derin devletin var olduğunu ve olması gerektiğini savundu "ama bizdekilerin cılkı çıkmış" diye ifade etti. Millî İstihbarat Teşkilatı'nın eski Yurtdışı İstihbarat Başkanı Nuri Gündeş, bir özel kanalda derin devlet konusunun tartışıldığı canlı yayında Alaattin Çakıcı'dan söz ederken, "Dinliyorsa yanaklarından öperim; eğer devlete bir hizmeti varsa..." diye konuşmuştur.
BAHÇELİ'DEN GENEL AF ÇAĞRISI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı paylaşımda Bahçeli, Demirtaş'ın cezaevinden çıkarılması için yapılan çalışmalara tepki göstererek "Peki, ülkü ve ülke sevdalısı olan, davalarının gözü kara yiğitleri olarak bilinen mesela Alaattin Çakıcı, mesela Kürşat Yılmaz, 100 bin ülkücünün imzasıyla aday gösterilseydi, bu kahramanlarımız için de cezaevinden çıkarılmaları için bir kampanya yapılacak mıydı? Bu kardeşlerimizi taş duvarların ardında çürümeye terk etmek ne kadar adil ve adaletlidir? PKK'lı alçaklar, FETÖ'cü caniler, vatan ve millet düşmanları demokrasi ve özgürlük adına sahiplenilirken, kaderlerinin kurbanı olmuş mağdurlarla ilgili lehlerinde hukuki ve ahlaki bir düzenleme yapılması, onların aydınlığa kavuşturulmaları tez elden sağlanmalıdır. Kader mahkumlarının talihini değiştirebilir, onların elinden tutabilir, zincirlerinden ve zindanlardan onları çekip çıkarabiliriz. Tartışma ve konuşmaya değmez mi?" dedi.
KÜRŞAT YILMAZ, DEVLET BAHÇELİ'YE MEKTUPLA YANIT VERDİ
Yazdığı ilk mektubunda "FETÖ' yapılanmasını çözüp 2007 yılının ocak ayında Türk milletine açıkladığı için bugün çoğu kaçak olan polis ve hakim kılıklı teröristler tarafından tutsak edildiğini" belirten Kürşat Yılmaz, şunları kaydetti: "Türkmen Beyim ve sayın genel başkanım Devlet Bahçeli beyefendi sesimize ses kattı. Ülkü ve ülke sevdalısı olan davalarının gözü kara yiğitleri olarak değerli dostum ve arkadaşım Alaattin Çakıcı ve benim ismimi kullanarak bizleri onurlandırmışlardır. Bugüne kadar FETÖ kumpasıyla 14 yıldır tutsak olduğum bu cezaevinin artık tüm duvarları yıkıldı. Gökyüzü ile çiçek dolu kırlarıyla özgürlük ile aramda engel kalmadı. Bugünden sonra bilin ki tutsak tutulduğum cezaevlerinde beni ölünceye kadar tutsalar da önemi yoktur. Sürekli mafya liderliğini diline dolayanlara ve vatan hainlerine inat Devlet beyim mafya değil ülkü ve ülke sevdalıları kahraman gözü kara yiğitler olduğumuzu açıklamıştır. Sonsuz teşekkür ve minnetlerimle."
KÜRŞAT YILMAZ KİMDİR?
12 Eylül Darbesi öncesinde Ülkücü Gençler Derneği'nde (ÜGD) yetkili kişilerden olan Kürşat Yılmaz, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Kalemi'nde çalışan polis memuresi Tülay Çetin'le sürpriz bir evlilik yapmasıyla tekrar adını duyurdu. Yine kısa bir süre sonra ismi iki cinayete karıştı ve cezaevinde bulunduğu dönemde özel izinle evlenen Yılmaz'ın adı ilk olarak Banker Kastelli olarak bilinen Cevher Özden'i vurma olayında gündeme geldi. 17 Nisan 1999'da Türkiye'ye iade edilen ve Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'ne konulan Yılmaz, 15 Temmuz 1999'da Kuşadası eski Belediye Başkanı Lütfi Suyolcu'yu öldüren tetikçi Fırat Erdoğan'ı azmettirdiği gerekçesiyle suç ortağı Yavuz Kaşıkçı'yla birlikte ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.