DEVA Partisi, Sokak Hayvanları Sorununa Dikkat Çekti
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2025 bütçesini eleştirerek sokak hayvanları ve ormanların durumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Rızvanoğlu, iktidarın çevreye duyarsızlığa dikkat çekerek bütçe ayrımının yetersizliğini sorguladı.
Haber: Mehmet Oflaz
(TBMM) - DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sokak hayvanlarına ilişkin, "Önümüze ne insani, ne de vicdani bir çözüm koydunuz. Oysaki, ülke çapında eşzamanlı kısırlaştırma yöntemleriyle çözülebilseydi… Ama siz bunu da yapamadınız, gerekçe olarak da bütçeyi gösterdiniz. Şimdi, bundan sonraki süreçte sokak hayvanları sorununun çözümü için ne kadarlık bir bütçe ayıracaksınız? dedi
Tbmm Plan Ve Bütçe Komisyonu'nda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşülüyor. DEVA Partili Evrim Rızvanoğlu, şunları kaydetti:
"İktidar, çevre tahribatından en çok zararı orman alanlarımıza verdi. 6831 sayılı Orman Kanunu tam 31 kere değiştirildi. 2018'den bu yana 29 Cumhurbaşkanlığı kararı ve 1 Bakanlar Kurulu kararıyla toplam 3 bin 435 hektar orman arazisi bir gecede arsa oldu, bu da toplam 4 bin 811 futbol sahası demek. Sayın Bakan, bu 30 kararın üçte 1'i sizin bakanlığınız döneminde çıkarıldı, hem de herhangi bir etüt çalışmasına veya bilimsel bir rapora referans vermek gerek duymaksızın. Türkiye'de, bir gecede tek bir kişinin imzasıyla nefessiz kaldık. Peki, siz ne yaptınız Sayın Bakan? Ayrıca, bu alanların 2 katından fazlasının kanunen ağaçlandırılması için Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilmesi gerekiyordu, bu tahsisler yapıldı mı? Takibini yapıyor musunuz yoksa yeşil badana yapmak için mi çıkardınız o kanunu?
Anayasa'nın 169'uncu maddesi ormanların korunması gerektiğini açıkça belirtirken aynı zamanda orman arazilerinin küçülemeyeceğini söylüyor ancak iktidarınız tam tersini yapmaya devam ediyor. Örneğin, Kazdağları'nda 5 bin 200 dönümlük arazide bir milyon ağacın kesileceği söyleniyor. Burası zaten yüzde 95 madenlere ruhsatlı. Biz elbette madenciliğe, yatırıma karşı değiliz ama çevreye duyarlı ve sürdürülebilir olmak kaydıyla. Şimdi, buradaki ağaçları keserek ülkemizin nefessiz kalmasına gönlünüz razı oluyor mu? Bunu sormak istiyorum. Asırlık karbon yutan ağaçların kesilmesine izin veriyorsunuz, sonra 'Fidan dikiyoruz' diyorsunuz. Haftaya yine 'Milli Ağaçlandırma Günü' diyeceksiniz, fidanlar dikeceksiniz, reklam yapacaksınız ama diğer tarafta milyonlarca da ağacı keseceksiniz. Bu mu ekosistemden anladığımız?
Türkiye'yi nefessiz bırakan bir başka unsur da orman yangınları maalesef. Orman yangınları müdahale süresini kırk dakikadan on bir dakikaya indirdiğinizi söylediniz, peki, bu başarıyı sahada görebiliyor muyuz? Ekim ayının sonunda bile Denizli'de bir orman yangınının kontrol altına alınması tam altı gün sürdü, söylemlerle sahadakiler maalesef birbirini tutmuyor.
"Sokak hayvanları sorununun çözümü için ne kadarlık bir bütçe ayıracaksınız?"
Sayın Bakan, bazı konular var ki geciktirince mesele kangren haline geliyor. Sunumumuzda hiç bahsetmeseniz de sokak hayvanları konusunda sizin 20 senedir meseleyi halının altına süpürmeniz nedeniyle bugünlere gelindi. Mevcut kanunları uygulamadınız, 2019 yılında Meclis araştırma komisyon raporunu hayata geçirmediniz. En sonunda önümüze ne insani, ne de vicdani bir çözüm koydunuz. Oysaki, ülke çapında eşzamanlı kısırlaştırma yöntemleriyle çözülebilseydi… Ama siz bunu da yapamadınız, gerekçe olarak da bütçeyi gösterdiniz. Şimdi, bundan sonraki süreçte sokak hayvanları sorununun çözümü için ne kadarlık bir bütçe ayıracaksınız? Yoksa çözüme ilişkin irade eksikliğinizi yine bütçenin arkasına mı saklayacaksınız?
Sayın Bakan, Bakanlığınızın gıdamızı korumak için de bir görevi var. Taklit, tağşiş listelerini paylaşıyorsunuz, kimlerin gıda güvenliğini riske attığını açıklıyorsunuz ancak insan ve çevre sağlığını tehdit eden limitlerin üzerinde pestisit kullanımını şeffaf bir şekilde açıklamıyorsunuz. 'Geçen yıl 58 bin ton kullanıldı' dediniz ama bu Bakanlığınızın faaliyet raporunda sadece denetim sayısını paylaşmışsınız, halkın sağlığını hiçe sayarak bu zehirlerin kullanımını neden zehirliyorsunuz? Şeffaf veri istiyoruz Sayın Bakan. Sağlıklı gıdaya ulaşmak hepimizin hakkı, burada 86 milyonun da sağlığından bahsediyoruz. Bu nedenle, hasat öncesi pestisit kullanımının denetlenmesi konusunda sizden önemli ve etkin adımlar bekliyoruz."