Haberler
CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Des: Eğitim Sisteminin Baştan Sona Formatlanması ve Demokratikleşmesi Gerek

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, dershane tasarısının Meclis komisyonunda ve ilgili kamuoyunca yeterince tartışılıp, olgunlaştırıldıktan sonra toplumsal uzlaşıyla çıkarılması gerektiğini belirterek, "Eğitim sisteminin anaokulundan üniversiteye kadar baştan sona yeniden formatlanması ve demokratikleştirilmesi gerekiyor" dedi.

Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, dershane tasarısının Meclis komisyonunda ve ilgili kamuoyunca yeterince tartışılıp, olgunlaştırıldıktan sonra toplumsal uzlaşıyla çıkarılması gerektiğini belirterek, "Eğitim sisteminin anaokulundan üniversiteye kadar baştan sona yeniden formatlanması ve demokratikleştirilmesi gerekiyor" dedi.

TBMM Başkanlığına sunulan dershaneler ve Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatında önemli değişiklikler içeren yasa taslağını değerlendiren DES Genel Başkanı Avcı yaptığı açıklamada, tasarının meclis komisyonunda ve ilgili kamuoyunca yeterince tartışılıp, olgunlaştırıldıktan sonra toplumsal uzlaşıyla çıkarılması gerektiğini söyledi.

-"EĞİTİM REFORMLARINA TAM GAZ DEVAM ETMEMİZ GEREKİYOR"-

Türk eğitim sisteminin çağdaş dünyaya ayak uydurmada yetersiz kaldığını ve bu nedenle öğretmen, öğrenci, veli dahil muhalefet ve iktidarıyla herkesin eğitimden şikayetçi olduğunu vurgulayan Avcı, "Mutabakatla eğitim reformlarına tam gaz devam etmemiz gerekiyor. Eğitim sistemi ile ilgili yeni bir fikir söylediğinde "icat çıkarma' ve "eski köye yeni adet getirme' diyen statükoya ve ideolojik seslere karşı "yeni icat çıkarın' ve "yeni adet getirin' diyesim geliyor. Bugün ülkemizde uygulanan eğitim sistemi sanayi devrimi dönemine takılıp kalmıştır ve obsesiftir. Eğitim sisteminin anaokulundan üniversiteye kadar baştan sona yeniden formatlanması ve demokratikleştirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

-"DENİZ BİTMİŞ ARTIK GİDECEK YER YOK"-

Eğitime çeki düzen verme, çağdaş, demokratik ve bilimsel bir temele oturtma konusunda sonuna kadar kararlı olunması gerektiğini belirten Avcı, "Çünkü deniz bitmiş artık gidecek yer yok. Bu anlamda kararlı ve cesur adımlar atılmalıdır ki eğitimde daha çok yapılması gereken ve alınması gereken mesafelerimiz var. Çünkü çok zaman kaybedildi ve sistemin bir an önce toparlanması gerekiyor. Eğitim sistemimiz köhnemiş dayatma ve dogmalardan kurtuldukça Türkiye'nin önü daha da açılacaktır. Aksi halde çağdaş, demokratik, eşitlikçi ve bilimsel bir eğitim sistemine geçilmediği müddetçe Türkiye rahat bir nefes alamaz" dedi.

-"6 YIL DERSHANEDE ÇALIŞMIŞ OLMA ŞARTI ÇOK ABARTILI"-

Avcı, tasarıdaki özel okul ve etütlere gidecek öğrencilerin devletçe desteklenecek olmasını önemsediğinin altını çizerek şunları kaydetti:

"Eğitimde yüzde 3'lük bir oranı temsil eden özel okulların günümüzde yarı kapasiteyle çalıştığı göz önüne alınarak, eğitim sistemimize dinamizim ve lokomotif güç kazandırması için özel okulculuğun daha kapsamlı politikalarla geliştirilmesi ve pekiştirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Dershanelerde çalışan öğretmenlerin mağduriyet yaşamamalarını sağlamak adına 6 yıldan fazla dershanelerde öğretmenlik yapanların sözlü sınavla MEB kadrolarına alınmasının yeni mağdurlar yaratmamasına özenle dikkat edilmelidir. Öncelikle yapılacak eleme sınavlarının hakkaniyetli ve nesnel ölçütlerle yapılması elzemdir. Öte yandan 6 yıl dershanede çalışmış olma şartı çok abartılıdır. Bir diğer önemli hususta çeşitli nedenlerle dershanelerde çalışmamış yahut dershanelerde çalıştığını belgeleyememiş, başka özel eğitim kurumlarında çalışan yahut özel ders ve etüt çalışmalarında bulunan öğretmenlerin mağduriyet yaşamamasının sağlanmasıdır. Bu nedenle tasarının vicdanları kanatmaması, adalet ve eşitlik prensiplerini yaralamaması çok önemlidir. Dershane öğretmenlerini mağdur etmeyeyim derken yeni ve başka mağdurlar yaratılmamalıdır. Talim ve Terbiye Kurulu'nda tanınmış eğitimci, çevirmen, pedagog, şair, yazar ve bilim insanları görev almalıdır. Öğrenci, öğretmen ve veli temsilcileri de yönetimde bulunmalıdır. Bugün Talim ve Terbiye Kurulu'nun eğitime yön verebilecek yeterliliğe sahip olmadığını ve Türkiye'deki eğitimin geleceği açısından ciddi endişe duyduğum bir yapı, birikim, donanım ve fonksiyona sahip olduğunu itiraf etmeliyim."

Kaynak: ANKA / Güncel
title