Derleme

AA)

-Kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılması

-Terör örgütünce çeşitli tarihlerde kaçırılan kamu

görevlileri, Irak'a giden heyet tarafından Türkiye'ye

getirildi

-Kamu görevlileri, Habur Mülki İdare Amirliği binasında

aileleriyle buluştu

-Astsubay Abdullah Söpçeler ve Uzman Çavuş Zihni Koç 640,

erler Reşat Çeçan, Hadi Gizli ve Ramazan başaran 613,

kaymakam adayı Kenan Erenoğlu 607, polis memuru Nadir

Özgen 579, Uzman Çavuş Kemal Ekinci 559 gün sonra

ailelerine kavuştu

(Fotoğraflı-Görüntülü)

ANKARA (A.A) - 13.03.2013 - Terör örgütünce çeşitli tarihlerde kaçırılan kamu görevlileri, Irak'a giden heyet tarafından Türkiye'ye getirildi.

Kamu görevlilerinin teslim alınması için Irak'a giden MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ve Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, sabah Erbil'den yola çıkarak, Duhok'un 70 kilometre kuzeyindeki Amediye ilçesine ulaştı. Burada 8 kamu görevlisini teslim alan heyet, daha sonra araçlarla Habur Sınır Kapısı'na doğru yola çıktı.

Yaklaşık 3 saat süren yolculuğun ardından Irak Halil İbrahim Sınır Kapısı'na ulaşan heyet, buradaki işlemlerin ardından Habur Sınır Kapısı'na geldi.

Habur Mülki İdare Amirliği binasında sağlık kontrolünden geçirilen ve Türkiye'ye giriş işlemleri tamamlanan kaymakam adayı Kenan Erenoğlu, polis memuru Nadir Özgen, Astsubay Abdullah Söpçeler, Uzman Çavuş Zihni Koç, Uzman Çavuş Kemal Ekinci ve erler Reşat Çeçan, Hadi Gizli ve Ramazan Başaran aileleriyle bir araya geldi.

9 Temmuz 2011'de Diyarbakır-Lice karayolunda kaçırılan Astsubay Abdullah Söpçeler ve Uzman Çavuş Zihni Koç, 640 gün sonra aileleriyle buluşurken, erler Reşat Çeçan, Hadi Gizli ve Ramazan Başaran ise 613 gün sonra ailelerine kavuştu.

Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu 607 gün, polis memuru Nadir Özgen 579, Uzman Çavuş Kemal Ekinci 559 gün sonra ailesiyle kucaklaştı.

-Buluşma anını AA görüntüledi-

Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu, ablası Hatice Diktaş'la kucaklaşırken, astsubay Abdullah Söpçeler, babasına sarılarak özlem giderdi. Söpçeler daha sonra eşiyle telefonla konuştu.

Eşine, "Beni her zamanki gibi evimizde bekle, geleceğim" diyen Söpçeler, 4 buçuk yaşına gelen kızı Melis uyuduğu için telefonla görüşemedi.

Yanındaki AA muhabirine kızının 4 buçuk yaşına geldiğini söyleyen Abdullah Söpçeler, babasının yanında getirdiği kızının yakın zamanda çekilen fotoğrafına bakarak, "Ayrıldığımızda 3 yaşındaydı, şimdi 4,5 yaşına gelmiş. Büyümüş, genç kız olmuş" dedi.

Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu ise "Mutluyuz, huzurluyuz, rahatız. Her şey olması gerektiği gibi bir his var içimizde. İçimde hem doğruları yapmış olmanın memnuniyeti hem de bir eksiklik var aileme yaşattıklarımdan dolayı. Huzurluyuz, rahatız, ne yaptığımızı biliyoruz" diye konuştu.

-"Allah devletimize zeval vermesin"-

Erler, Ramazan Başaran, Reşat Çeçan ve Hadi Gizli, anne ve babalarına sarılarak hasret giderirken, sevinçli aileler, terörün son bulmasına yönelik çözüm sürecinin başarıyla sonuçlanması temennisinde bulundu.

Polis memuru Nadir Özgen de babasıyla sarılarak hasret giderdi. Evladına kavuşmanın sevincini yaşayan baba Özgen, "Allah devletimize zeval vermesin. Dimdik ayaktayız" dedi.

Uzman çavuş Kadir Ekinci de babası ve ağabeyine sarılarak hasret giderdi. Habur Sınır Kapısı'ndaki işlemlerin tamamlanmasından sonra kamu görevlileri ve aileleri askeri helikopterle bölgeden ayrıldı.

-MAZLUMDER Genel Başkanı Ünsal-

MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Habur Sınır Kapısı'ndan ayrılmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin barış sürecinde çok önemli bir adım olan kamu görevlilerinin bırakılması olayında bir şekilde tarihi bir rol aldıklarını belirterek, hem bırakılmalarına şahit olduklarını hem de sağ salim getirilmeleriyle ilgili süreçte yer aldıklarını söyledi.

Teslim aldıkları kamu görevlileriyle yaptıkları görüşmede herhangi bir sağlık sorunlarının olmadığı ve kötü muameleye maruz kalmadıklarını teyit ettiklerini ifade eden Ünsal, şöyle konuştu:

"Zaten bırakılmaları sırasında bize doktor tarafından sağlık raporları da verilmek suretiyle seyahate engel bir durumlarının olmadığı iletilmişti. Nihayet bu arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi getirdik. Ümit ediyoruz ki Türkiye'nin barış sürecinde çok önemli bir iyi niyet adımı olarak değerlendirilir ve sonrası gelir."

-"Sevinçli ve huzurluyuz"-

BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ise böyle bir olayı bir daha yaşamamayı umut ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Bir yönüyle sevinçli ve huzurluyuz çünkü 8 kardeşimizi aileleriyle bugün buluşturduk. Bir yönüyle içimiz buruk çünkü maalesef bu ülkenin evlatları bu ülkenin dağlarında silahlı dolaşmak durumunda kalıyorlar. Biz siyasetçiler olarak bunun sorumluluğunu üzerimizde hissediyoruz. Umut ediyoruz ki Türkiye'de demokratik koşulları ilerletip özellikle Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemle çözümüne ilişkin adımları hızlandırıp bugün dağlarda eli silahlı dolaşmak durumunda olan bu ülkenin gençleri de özgür yarınlarda kendi aileleriyle, halkıyla kucaklaşma imkanı bulabileceklerdir."

-Görevlerine dönecekler-

İçişleri Bakanı Muammer Güler de Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi Eşgüdüm Kurulu'nun toplantısının çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada,

"Askeri şahıslar, onların tespitleri yapıldıktan sonra tabi ki görevlerine iadeleri sağlanacak. Kaymakam adayı için, polis için de benzer bir şey söz konusu" dedi.

Muhabir: Ekip

Yayıncı: A. Fatih Tekcan - Saygılarımızla.