Deprem Bölgesinde Görev Yapan Kadınlar Bir Araya Geldi
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, psikososyal destekten yardım dağıtımına farklı alanlarda görev yapan 7 kadın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir araya geldi. Kadınlar, deprem bölgesinde yaptıkları çalışmaları ve yaşadıklarını anlattı. Kadınların güçlü ve umut verici olduğu vurgulandı.
ŞADUMAN TÜRKAY - Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, psikososyal destekten yardım dağıtımına farklı alanlarda görev yapan 7 kadın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir araya geldi.
Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin ardından yürütülen çalışmalarda ön safta gece gündüz demeden görev alan, polis, sağlık personeli, asker, itfaiye eri ve arama kurtarma personeli kadınlar, Ankara İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bahçesinde buluştu.
Farklı meslekten 7 kadın, deprem bölgesinde yürüttükleri çalışmaları ve yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
"Çoraplarımı, eldivenlerimi verdim"
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Tıp teknisyeni Funda Çayır, depremzedelerin acılarını yüreğinde hissettiğini söyledi.
Enkazdan çıkarılanları bir an önce hastaneye yetiştirmek için canla başla çalıştıklarını belirten Çayır, "Sağlıkçı kimliğimi bir kenara bırakarak yeri geldi onlara hem anne hem evlat hem kardeş hem de abla oldum. Onlarla birlikte ağlayarak yaralarına merhem olmaya çalıştım." dedi.
Kadınların ve çocukların kendilerini gördüklerinde yüzlerinde oluşan tebessümün adeta umudun simgesi haline geldiğini belirten Çayır, "Enkaz altından çıkartılan yaralıların genelde çorapları yoktu, üşümüşlerdi, onlara ayağımdan çıkardığım çoraplarımı verdim. Çoraplarını giydirdim. Ellerine eldivenlerimi taktım. Üstlerine battaniye örtüp en yakın sahra hastanesine gidene kadar ellerini hiç bırakmadım." diye konuştu.
"Zoru başarırız, imkansız zaman alır"
Jandarma Genel Komutanlığında görevli Astsubay Kıdemli Çavuş Kübra Kılınç da depremin ilk saatinden itibaren yaraları sarmak için çadır kurulumundan erzak dağıtımına birçok faaliyette yer aldığını dile getirdi.
Bir kadın olarak deprem bölgesinde görev yaptığı için gururlu olduğunu vurgulayan Kılınç, "Ülkemizdeki kadınlar için şunu söyleyebilirim; asla pes etmesinler. Karşılarına ne engel çıkarsa çıksın, hangi duvarla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar o duvarları yıkabilecek güçteler. Bizim şöyle bir prensibimiz var; zoru başarırız, imkansız zaman alır." ifadesini kullandı.
"Biz orada Nene Hatun'un ruhuyla çalıştık"
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki Polis Arama Kurtarma ekibinde yer alan polis memuru Seher Birinci, kadınların tarihin her sayfasında dünyayı değiştiren, yön veren rollerde yer aldığına dikkati çekti.
Deprem bölgesinde de hep pozitif olduklarını, zihinsel olarak güçlü durduklarını anlatan Birinci, şunları kaydetti:
"Deprem bölgesinde ekipmanlarımızı kullanamadığımız yerlerde ellerimizle toprağı kazarak depremzedeleri çıkardık. Yeri geldi yemek yaptık, dağıttık, yeri geldi Türkiye'nin dört bir yanından gelen yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için el olduk. Kadın olarak o kadar mücadele içerisinde yılmayan bir yapımız var. Tarihin geçmiş dönemlerine baktığımız zaman Nene Hatun'da bunu görüyoruz. O da Erzurum'un birçok bölgesine cephane taşıdı, hastalara hemşirelik yaptı. Biz orada Nene Hatun'un ruhuyla çalıştık. Biz her zaman kadınlarımızın yanındayız, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'müz kutlu olsun."
Polis memuru Tuğba Sarıca da her hayatın bir kadınla başladığını, kadınlar için imkansız diye bir şeyin olmadığını ifade etti.
"Kadınlar oldukları her ortama umut ve güzellik katıyor"
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde görevli arama kurtarma teknisyeni Buse Dilan Gülşen, deprem bölgesinde birçok fiziksel ve psikolojik zorluklarla karşılaştığını söyledi.
Bölgeye gittiği için nişan törenini erteleyen Gülşen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Deprem olmadan önce nişan arifesindeydim. Bölgede benim gibi nişan, düğün arifesinde olan insanların yarım kalmış hayatlarını kendi hayatımla bağdaştırdığım için bu beni derinden yaraladı. Çok insanın kaybına, yarım kalmış hayatlarına şahit oldum. Psikolojik ve fiziksel alanda erkeklerden daha önde gelmemiz gereken birçok durum oldu. Biz kadınların, hayatın her anında olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kadınlar oldukları her ortama umut ve güzellik katıyor."
Ankara İtfaiyesi 432 kişiyi enkazdan kurtardı
Ankara İtfaiyesinin deprem bölgesinde birçok başarıya imza attığına işaret eden itfaiye eri Sultan Arife Eker de 432 kişiyi enkazdan kurtardıklarının altını çizdi.
Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla duygularını paylaşan Eker, "Kendine inancı olan bütün kadınların yapamayacağı hiçbir iş yok. Çünkü kadınlar doğası gereği aslında çok güçlü. Kadınların ötekileştirilmediği ve sadece bir günde akla gelmedikleri bir dünya dilerim." dedi.
Türk Kızılayda görevli psikolog Tuğba Akcan ise depremde can kayıplarının yaşanmasının çok acı olduğunu belirterek, bu süreçte yardımlaşma ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
Deprem bölgesinde terapi için depremzedelerle görüşmeler yapan Akcan, şöyle devam etti:
"O manzarayı gördükçe orada olduğum için kendimle gurur duydum ve gerçekten 'uzun süre burada olmalıyım' duygusunu hissettim. Seans odalarımızda afetten etkilenmiş kişilerin terapi sırasında geçmişine döndüğümüz zaman gözyaşımı tutamadığım oluyordu. 'O günle nasıl baş etmişler, o gece ne yaşamışlar?' Bu kadınlar bunları yaşamış, içselleştirmiş, sindirmiş ve baş edebilmiş kadınlardı."
Akcan, afetten etkilenen kadınlar ve süreçte orada görev alan kadın personelin çok güçlü olduklarını gördüğünü dile getirerek, kadınların inanırlarsa her şeyi yapabileceklerini söyledi.