Depremzede genç, tedavi gördüğü hastanede işe başladı

Depremzede genç, tedavi gördüğü hastanede işe başladı

Kan Alma Ünitesi'nde çalışan Kızılkaya: "Bu hastanenin anlamı benim için oldukça büyük"

"Gelen hastalara yardımcı olduğum için manevi borcumu da ödediğimi düşünüyorum"

MERSİN - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay'da annesi, babası, 2 kızkardeşi ve dedesini kaybeden Mehmet Han Kızılkaya, 5. günde enkaz altından kurtarılarak getirildiği Mersin Şehir Hastanesi'nde yaklaşık 7 aylık tedavisinin ardından hayata döndü. Hastane personelinin kucak açtığı Kızılkaya, tedavi gördüğü hastanede işbaşı yaparak, hastalara yardımcı olmaya başladı.

Hatay'da yaşayan 22 yaşındaki Kızılkaya, 6 Şubat depremlerine ailesiyle oturduğu 5 katlı binanın 2. katında yakalandı. İlk etapta annesi ve babasını kaybeden Kızılkaya'nın, enkaz altındayken önce iletişim kurabildiği 13 ve 17 yaşındaki kızkardeşleriyle de bağlantısı koptu. Evlerinde kalan dedesinden de ses alamayan Kızılkaya, bir süre sonra bilincini kaybetti. Depremin 5. gününde 110'uncu saatte enkaz altından çıkarılan Kızılkaya, o dönemde depremzedelere kucak açan Mersin Şehir Hastanesi'ne getirildi. Bir kısmı yoğun bakım olmak üzere yaklaşık 7 ay tedavi gören Kızılkaya, bazı kalıcı sıkıntılara rağmen iyileştikten sonra üniversite okumak için Kırıkkale'ye gitti. Eğitimine ara veren Kızılkaya, tekrar Mersin'e gelerek iletişimde oldukları hastane personeli ile bağlantıya geçti. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıbbi Görüntüleme Teknikerliğinden mezun Kızılkaya, ailesi gibi gördüğü hastane personeli tarafından yapılan iş teklifinin ardından Mersin Şehir Hastanesi'nde işe başladı.

"Burayı evim gibi görüyordum"

Çocuk Acil Kan Alma Ünitesi'nde çalışan Kızılkaya, depremden önce Hatay Antakya'da yaşadığını söyledi. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde ailesiyle enkaz altında kaldığını anlatan Kızılkaya, "6 kişilik ailem vardı. Bütün ailemi kaybettim. Ben de depremin 5. günü yaklaşık 110'uncu saatte enkazdan çıkarıldım. Çıktıktan sonra Mersin Şehir Hastanesi'ne getirilmişim. Burada uzun bir tedavi aldım, yaklaşık 7 ay sürdü" dedi. Taburcu edildikten sonra hem eğitimini sürdürmek, hem de sakin bir yerde kendini dinlemek için Kırıkkale'ye gittiğini ifade eden Kızılkaya, sağlık yönetimi bölümü okumaya başladığını belirtti. Kırıkkale'de 10 ay kaldıktan sonra tekrar Mersin'e dönmek istediğini dile getiren Kızılkaya, "Mersin'i seviyordum. Aynı zamanda hastane de burada yatmış olmamdan dolayı benim için oldukça anlamlıydı. Tedavi gördüğüm zamanlarda burayı evim gibi görüyordum. Tedavimin sürdüğü sırada Ümit bey olsun, Kutsiye hanım olsun benimle bayağı ilgilendiler, her konuda yardımcı oldular. Sağolsunlar bana çalışma konusunda da yardımcı olabileceklerini söylediler ve iş teklif ettiler. Böylelikle tedavi gördüğüm Mersin Şehir Hastanesi'nde işe başladım. Belki bu hastane yerine başka bir hastaneye ya da başka bir şehre gitmiş olsaydım işe de başlayamayacaktım. O yüzden bu hastanenin anlamı benim için oldukça büyük" diye konuştu.

"Hastalara yardımcı olduğum için mutluyum"

Tedavi sürecinden de bahseden Kızılkaya, şöyle konuştu: "Mersin'i seviyordum. Yaşamımı yine Mersin'de kurmak istiyordum. Ümit Bey'in desteğiyle bu mümkün oldu. Mersin'deyim artık. Hatay'da tıbbi görüntüleme okudum. Sonra da ikinci üniversite olarak sağlık yönetimi bölümü okuyordum. Okulumu bitirdikten sonra yine kendi alanımda ilerlemek istiyorum. Onun dışında da Mersin'de yani bu hastanede oldukça büyük bir aile edindim. Hemşireler olsun, doktorlar olsun, diğer personeller olsun hepsi çok ilgileniyorlar benimle. Sağlığıma burada kavuştum ve burada işe başladığım için mutluyum. Gelen hastalara yardımcı olduğum için manevi borcumu da ödediğimi düşünüyorum. Hastalara yardımcı olduğum için mutluyum."

"Tedavisi boyunca ona elimizden geldiğince aile olmaya çalıştık"

Genel Cerrahi ve Kardiyoloji Hastanesinin Operasyon Yönetmeni Ümit Aslan da çalıştıkları binanın deprem sonrası tüm depremzedelerin tedavi gördüğü bir birim haline geldiğini söyledi. Depremin ilk şokunu atlatır atlatmaz sahaya çıktıklarını ifade eden Aslan, "Artık bundan sonraki görevimiz 'depremzedelere nasıl yardımcı olabiliriz, onlara nasıl konforlu bir tedavi sunabiliriz?' oldu. Bu ziyaretlerimiz esnasında anne babasını kaybeden, ailesini kaybeden depremzedelerle karşılaştık. Kimileriyle kardeş olmaya, kimilerine evlat olmaya çalıştık. Mehmet de bunlardan biriydi. Mehmet'le tanıştığımız günden bu yana iletişimleri hiç koparmadık. Sürekli birlikteydik. Tedavisi 7 sürdü ve 7 ay boyunca da ona elimizden geldiğince aile olmaya çalıştık" dedi.

"Mehmet için kötü günler geride kaldı"

Eğitimi için kısa bir süre Kırıkkale'ye giden Kızılkaya'nın tekrar geri döndüğünü belirten Aslan, "Tedavi gördüğü yerde çalışmak istediğini belirtti bizlere. Yöneticilerimizle görüştük, konuyu istişare ettik. ve Mehmet hiç zaman kaybetmeden tedavi gördüğü bu hastanede işe başladı. Şimdi artık kendisi diğer hastalara yardımcı oluyor. Muhtemelen kendisinin söylediği gibi manevi olarak da mutlu şu anda. Bundan sonra da çalıştığı süre boyunca yanında olacağız. Mehmet birçok insana çalışma azmi ve hayata tutunma enerjisiyle örnek oluyor. Çalışan arkadaşlarına keza aynı şekilde. Bundan sonra Mehmet için kötü günler geride kaldı. Artık daha iyi günlere devam edecek. Biz de Mehmet'in hep yanında olacağız" diye konuştu.

"Birçok depremzedeye örnek olacak şekilde çalışmaya devam ediyor"

Mersin Şehir Hastanesi'nde CCN Servis Operasyon Müdürü Kutsiye Kalan ise Kızılkaya ile depremden sonra başhekim yardımcısı Ali Börekoğlu vesilesiyle tanıştıklarını ifade etti. Kızılkaya taburcu olduktan sonra da takibe devam etiklerini dile getiren Kalan, "Okulunu bitirme sözüyle beraber Mehmet'in şirketimiz bünyesinde işe alımı konusunda gerek idarenin desteği, gerek yöneticilerimizin desteğiyle gerekli organizasyonu sağladık. Mehmet şu anda bizimle mesai arkadaşı. Burada birçok depremzedeye örnek olacak şekilde çalışmaya devam ediyor ve birçok hastaya da fayda sağlamaya çalışıyor. Onunla birlikte çalıştığımız için mutluyuz. Umuyoruz ki bundan sonraki süreçte de hep beraber olmaya devam edeceğiz" dedi