Haberler
Türkiye ekonomisi yılın 3. çeyreğinde yüzde 2.1 büyüdü

Türkiye ekonomisinden sevindiren haber

Bomba iddia: Erdoğan, DEM-İmralı görüşmesi için Adalet Bakanı'na talimat verdi

Bahçeli'nin İmralı çağrısı sonrası Erdoğan'dan dikkat çeken talimat

Döviz büroları ve kuyumculardan sahte dolar fırsatçılığı

Dolaşıma sokulan sahte dolarlar üzerinden akılalmaz yöntem

Kız meselesi yüzünden çıkan kavgada 3 genç hayatını kaybetti

Kız meselesinden çıkan kavga 3 genci hayattan kopardı

Deprem Mağduru Esnaflar Kendi İmkânlarıyla Geçimini Sağlıyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Malatya merkezde dükkanları yıkılan esnaf, kendi çabalarıyla şehir merkezinde açtıkları tezgahlarla geçimini sağlamaya çalışıyor. Deprem sonrasında yaşadığı mağduriyeti anlatan Mesut Turan, "Ayakkabı boyacısı 3 gün içinde buranın tahlilini, tespitini, sonucunu ortaya koyar ama bunlar ayakkabı boyacısını adam yerine koymuyorlar, sorun o. Benim seçtiğim adam beni adam yerine koymuyor" dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Malatya merkezde dükkanları yıkılan esnaf, kendi çabalarıyla şehir merkezinde açtıkları tezgahlarla geçimini sağlamaya çalışıyor. Deprem sonrasında yaşadığı mağduriyeti anlatan Mesut Turan, "Ayakkabı boyacısı 3 gün içinde buranın tahlilini, tespitini, sonucunu ortaya koyar ama bunlar ayakkabı boyacısını adam yerine koymuyorlar, sorun o. Benim seçtiğim adam beni adam yerine koymuyor" dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Malatya'da yapıların birçoğu yıkılırken kalanların neredeyse tamamına yakınını da ağır hasar aldı. Depremle beraber ekmek teknesini kaybeden çarşı esnafı, çareyi merkezde kendi imkanlarıyla kurduğu baraka tipi iş yerlerinde buldu.

"EN BÜYÜK SIKINTIMIZ BELEDİYENİN BURAYI ORGANİZE EDEMEMESİ"

Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin çarşı merkezde dükkanları yıkılan esnaflar için henüz yer belirtmeden, iş yeri açacak imkanı sağlamadan merkezdeki geçici tezgah ve çadırları kaldırma kararı da esnaflar tarafından tepki ile karşılandı. 1973'ten beri Malatya'da esnaflık yapan Mesut Turan, depremle beraber iş yerinin tamamen yıkıldığını belirterek, sonrasında yaşadığı mağduriyeti dile getirdi. Turan, "Depremden sonra kendi çabamızla, buralarda bir şeyler yapma çalıştık. Bunu yaparken derme çatma yerler ortaya çıktı. Daha sonrasında buraya çok yerden insanlar gelmeye başladı, tezgahlar açmaya başladılar. İnsanlar tarafından 'bu nedir' diye şikayetler olacak ki belediye devreye girdi. Bizim buradaki en büyük sıkıntımız, belediyenin burayı organize edememesi. Buradaki esnafın, kimin dükkanı yıkılmış kimin yıkılmamış, kim mağdur kim değil, onları bilmiyor. En büyük sıkıntımız bu" dedi.

"İNSAN OLMAYAN YERE İŞ YERİ KONTEYNERI YAPILDI"

Mesut Turan konuşmasına şöyle devam etti:

"Belediye Başkanına, zabıta müdürüne buranın esnafını ayıklayın, ondan sonra yardımcı olmaya çalışın dedim fakat maalesef böyle bir çalışmaları yok. Yetersiz bir belediye yapımız var. Esnaflara konteyner yapıldı. Olmadık yere, yıkımın en bol olduğu yerlerde yüzlerce esnaf konteyneri var. Orada insan yok, biz orada o ticareti yürütemeyiz, mümkün değil. İnsan olmayan yere konteyner vermişler, gidin çekin akşama kadar 4 insan geçmiyor. Oradaki evlerin hepsi ağır hasarlı. Koymuş oraya 300 tane konteyner, bomboş bekliyor, kime verse almıyorlar. Herhalde belediye dedi ki biz herhangi bir yere konteynere koyalım bunlar bu işi yaparlar diye mi düşündü, bilmiyorum. Bu da yine belediyenin işini yapmamasıyla alakalı."

"SESİMİZİ DUYMUYORLAR"

İki hafta önce zabıta görevlileri tarafından tezgahların kaldırılması için uyarıldıklarını kaydeden Turan şunları söyledi:

"Bundan 15 gün önce geldiler, dediler ki 'bunları kaldıralım'. Biz de bunları kaldırmayacağımızı söyledik. Ailelerimiz var, onlara bakmamız lazım. Belediye Başkanı'na 'bana bir zabıta maaşı bağla, dükkanım yapılana kadar gelmeyeyim' dedim. Ben hayatımı idame ettirmek zorundayım. Belediye Başkanı kısmen anlar gibi oldu ama bu sefer alt kadrosu işi çözemiyor. Geçen toplantı yapıldı yine aynı şey. Önce buranın esnafını bir ayıklayın. Gelin teker teker bir bakın, en azından bir toparlama yaparsınız. Burada bir sürü yer yıkıldı. Belediye Başkanı'na buraya 50-100 tane konteyner koyun, o konteynerlere de buranın esnafını yerleştirin' dedim. İnşaat başlayana kadar bize bir çarşı olurdu ama yine bir çalışma yok. İşin gerçeği sesimizi duymuyorlar. Belediye başkanına bir düşmanlığım yok, burada bir görev dağılımı yapın ve görevinizi yapın. Zaten ev ve dükkanımızı gitmiş. Ne yapmamızı bekliyorsunuz. Koca devlet bana 10 bin lira para, 15 bin lira taşınma yardımı vermiş. Bir ev 50 bin liraya taşınmaz. Benim dükkanım tüm malzemesiyle yıkıldı. Ellerinde kayıtları var. Ben devletimi de kötülemek istemiyorum, neyse buna şükür, biz ahiyiz, yine toparlanır, yine kaldırırız ama şu an yapılan muamele hiç hoş değil.

"BİR AYAKKABI BOYACISINA SORSALAR, YEMİN EDERİM ÇÖZER BURAYI"

Seçtiğimiz vekiller, aslıyla oyun oynamaya başladı. Aslı benim vekili sensin. Ben sana oy vermişim başkan, vekil yaptırmışım. Adı üstünde sen vekilsin. Sen bir aslına dön bakalım, aslın kim senin? Sen dönüyorsun bana zarar vermeye başlıyorsun. Birazcık çalışma yapın, aklınız mı almıyor, ona da saygı duyuyorum.  Bir tane akıllı adam bulun getirin oraya. Esnaftan bir adam bulun getirin, nasıl olur diye. Bir ayakkabı boyacısına sorsalar, yemin ederim çözer burayı. Ayakkabı boyacısı 3 gün içinde buranın tahlilini, tespitini, sonucunu ortaya koyar. Ama bunlar ayakkabı boyacısını adam yerine koymuyorlar, sorun o. Benim seçtiğim adam beni adam yerine koymuyor. Çok bir istemiyoruz, bize bir yol açın biz o yoldan ufak ufak gideriz. Dün çoktu, bugün az. Burayı belediye başkanı, cumhurbaşkanı yıkmadı, Allah'tan geldi. Yıktı geçti, bir buçuk dakikada her şeyi yıktı geçti, ama bize, esnafa bir yol verin.

"NE YAPALIM KAZAN MI KALDIRALIM?"

Burada şu an sapla saman birbirine karıştı. Elazığ, Diyarbakır, Adıyaman'ın esnafı burada. Geçen gün İstanbul'dan buraya geliyorum, Uçakta yanımdaki kişi 'Malatya küçük mü büyük mü' diye soruyor. Deprem olunca biraz küçüldü dedi. Sen nerelisin diye sorduğumda 'Batmanlıyım, 50 bin lira maaş veriyorlarmış' dedi. Geldiğimiz hal böyle. Burada üst akla ihtiyacımız var. Bizim bir adamın kimliğine değil aklına ihtiyacımız var. Belediye Başkanı, siz orada esnafsınız, şimdilik kalıyorsunuz, size kimse dokunmayacak, biz ona bir çare bulacağız öyle demiş. Ama çare bulurken de sayın Başkan Beydağı'nın tepesinde iki tane konteyner verip de yapmayasınız bu işi. Mümkünse çarşı merkezde bir oluşum yapınız. Yine söylüyorum bu belediye burada dükkanı yıkılan esnafı önce bir ayıklayacak. En önemli unsur bu. Ben belediye başkanına şunu anlattım. Burada 300 tane esnafın dükkanı yıkıldıysa zaten 150'nin durumu iyi şehri terk etti. Kalan 150'ninde 75'i köyüne gitti. Kaba söylüyorum tabii. Kalan bu 75 kişinin kaydını alırsan onların işini kolaylaştırırsın. Sen şu anda farkına varmadan 600 kişi ile uğraşıyorsun. Burada 600 tane esnaf varmış gibi duruyor.  Ne yapalım kazan mı kaldıralım? Şurayı bana ver, oraya bana ver mi diyelim?"

Deprem Mağduru Esnaflar Kendi İmkânlarıyla Geçimini Sağlıyor
Kaynak: ANKA / Güncel
title