Deprem Değil, Bilinçsizlik Öldürür'
ADANA Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Tatar, perşembe sabahı Marmara'da meydana gelen Richter ölçeğine göre 4.1 büyüklüğündeki depremin ardından Çukurova Bölgesi'ndeki deprem riskine dikkat çekti.
ADANA Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Tatar, perşembe sabahı Marmara'da meydana gelen Richter ölçeğine göre 4.1 büyüklüğündeki depremin ardından Çukurova Bölgesi'ndeki deprem riskine dikkat çekti.
1998 yılında Adana'da yaşanan büyük depremden gerekli derslerin çıkarılmadığı yönünde kaygıları olduğunu söyleyen Tatar, "Deprem sonrası inşaat alanında yönetmelikler değişti. Fakat yeterli mi? Tabi ki değil. 2000 yılından sonra yapılan binalar, bu yönetmeliklere uygun olarak yapıldı. Öncekilere göre tabi ki daha sağlam binalar bunlar. Fakat binayı istediğiniz kadar sağlam yapsanız da yerleşimi düzgün yapmadığınız vakit her türlü risk altındasınız demektir. Yeri geliyor bataklığa, gevşek zemine, yer altı suyunun yüksek olduğu yerlere bina yapılıyor. Hal bu olunca olası bir deprem büyük riskler taşıyor" dedi.
YANLIŞ YAPILAŞMA EN BÜYÜK SORUN
Adana ve Türkiye'deki asıl sorunun yanlış yapılaşma olduğunu savunan Mehmet Tatar, düzensiz yapılaşmanın hem olası bir depremde görülecek zararı arttırdığını hem de kent dokusu ve sosyal yapıyı zedelediğini söyledi. Adana'da yapılaşmanın Kuzey'e doğru ve az katlı olması gerektiğini kaydeden Tatar, "Çok katlı binalar yapma furyası, kentin dokusunu tamamen bozdu. Adana'nın merkezini düşünün, Yüreğir tarafını düşünün, Karataş yolunda yapılan yüksek katlı binaları düşünün. Bu binalar olası bir depremde, yönetmeliklere uygun yapıldıysa az zarar göreceklerdir. Ama az katlı yatay yapılaşma mantığıyla yapılmış olsalardı, bu risk hemen hemen ortadan kalkmış olacaktı" diye konuştu.
ARAYA UZUN ZAMAN GİRMESİ TEHLİKELİ
Büyük depremler arasında uzun zaman dilimleri olduğuna dikkat çeken Tatar, bu sürelerde olan enerji birikiminin, depremlerin şiddetini arttığını söyledi. Sık aralıklarla küçük depremler meydana gelmesinin, büyük deprem riskini azaltacağını ifade eden Tatar, "Çünkü enerji birikmeden boşalıyor. Marmara depreminden örnek verirsek, yüzyılda bir olur bu olay. Arada uzun bir zaman olduğu için şiddet de o kadar büyük oluyor. Asıl mesele depremle yaşamayı öğrenmektir. Deprem riski var mı, yok mu? Bu sorudan daha önemli olan şey 'deprem olursa ne kadar az zarar görebiliriz' sorusudur. Yatay yapılaşmaya dönerek, deprem bilincini topluma aşılayarak, gerekli önlemleri eksiksiz alarak 9 şiddetindeki depremleri bile tek can kaybı olmadan atlatabiliriz. Öldüren deprem değil bilinçsizliktir" diye konuştu.
- Adana