Denizli Paü'de 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Toplumsal Etkileri Konuşuldu
Denizli'deki Pamukkale Üniversitesi'nde (PAÜ) '15 Temmuz Darbesi ve Toplumsal Etkileri' konulu panel düzenledi.
Denizli'deki Pamukkale Üniversitesi'nde (PAÜ) '15 Temmuz Darbesi ve Toplumsal Etkileri' konulu panel düzenledi. Konuşmacılardan Vali Ahmet Altıparmak, o gece yaşananları ve süreci nasıl yönettiğini anlattı. Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper ise, darbe gecesi bazı hakim ve savcıların ekmek almaya gittiğini, kendilerinin ise mücadeleye giriştiğini, ekmek almaya gidenlerin ise sonraki süreçte ihraç edildiğini ifade etti. Pamukkale Üniversitesi'nde '15 Temmuz Darbesi ve Toplumsal Etkileri' konulu panel düzenledi. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği panelin moderatörlüğünü, Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin İnanç yaptı. Vali Ahmet Altıparmak, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Araştırma Görevlisi Doç. Dr. Ferhat Ağırman ve Pamukkale Üniversitesi Rektör Danışmanı İbrahim Akman panele konuşmacı olarak katıldı.
VALİ ALTIPARMAK'TAN 15 TEMMUZ DEĞERLENDİRMESİ
Panelde ilk konuşan Vali Altıparmak, yanalılanları 15 Temmuz öncesi ve sonrası yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Cumhuriyet Savcıları dava açacaklarsa FETÖ'ye, ülkenin en zeki çocuklarını alıp, kendi çıkarları için şahsiyetsizleştirdiği için de dava açmalılar. 1980'den sonra bu yapıyı tanımaya başladık. Asla fikirlerini beyan etmezler, sadece dinlerler. Nasıl bir talimat aldılarsa, kendilerini asla ortaya koymuyorlardı. Ta ki 2010'a kadar. Bu tarihten sonra cesaretlendiler ve konuşmaya başladılar. 90'lı yıllarda bakanlıktayken cemaatten olduğunu bildiğim bir arkadaşım geldi. 'Cemaatle ilgili çok konuşuyorsun. Ben seni seviyorum, ne söylersen kaydediliyor' dedi. Madem ki inandığınızı söylüyorsunuz, kendi dar çerçeveniz dışında kalan herkesi harcıyorsunuz. Kendinizden olanı her türlü ahlaki kurallardan yoksun olsa da sahipleniyorsunuz. İnandığınızı iddia ettiğiniz dinin gereklerini yerine getirmiyorsanız ya siz sahtekarsınız ya da dininiz sahte"
YAŞADIKLARINDAN BAHSETTİ
İçişleri Bakanlığı Özel Kalemine 2002'de atandığından itibaren farklı bir sürecin başladığını belirten Vali Altıparmak, "Etrafımda anlamadığım bir fırtına kopmaya başladı. Bir anda bize selam verenler, farklı bir renge büründüler. Bizlerden hummalı gibi kaçmaya başladılar. Fırtınada neden o atandı diye sormaya başladılar. Hakkımda ne tür yayınlar varsa bakana götürmeye başladılar. Bir gün kafatasçı milliyetçi oluyorum, bir gün doğudan göçen biri, bir başka gün Fethullahçı oluyorum" dedi.
"EŞİMLE HELALLEŞTİM ÇIKTIM"
15 Temmuz akşamı bir vali olarak gerekeni yapması gerektiğinin bilincinde olduğunu anlatan Vali Altıparmak, abdestini aldığını, eşiyle helalleştiğini ve eşinden akrabalarının yanına gitmesini istediğini söyledi. Daha sonra valiler için özel ekipler oluşturduklarını ve infaz kararı verdiklerini öğrendiği belirten Altıparmak, "Önce jandarma komutanıyla konuştum. Oraya geliyorum dedim. Aslında Çevik Kuvvet'e gidiyordum. En azından onlar da bu işin içindeyse, kendi ayağıyla geliyor diye düşünecek, biraz zaman kazanacaktık. Çevik Kuvvet'e gidince yeniden aradım ve oraya gelmesini istedim. Geldi ve emrinizdeyim dedi. Biz de biraz rahatladık. Cumhuriyet Başsavcımız ile görüştük, o da geldi. FETÖ'cü gurubun girişimi olduğunu anladık ve bunun başarısız olması için tüm gücümüzü ortaya koymamız gerekiyordu. Bu doğrultuda çalışmaya başladık. Toplanan halkın Tugay'a yürümemesi gerekiyordu, kan akabilirdi. Bunun engellenmesi için ilgililerle temasa geçtik. Aynı anda Tugay'a da 15-20 bin kişinin toplandığını, oraya yöneldiğini, hemen tankları içeri çekmeleri gerektiğini, aksi halde çok kan akacağı tehdidinde bulunduk. Onlar da tankları içeri çektiler. Kalkınmanın içinde olduğuna yüzde 100 emin olduğumuz halde, değilmiş gibi Tugay Komutanı ile görüşmelerimizi sürdürdük. O da hiçbir zaman saygısızlık etmeden sabaha kadar konuştuk. Süreci başarılı bir şekilde yönettik, gerekli gözaltıları yaptık" dedi.
BAŞSAVCISI ALPER: "BAZILARI EKMEK ALMAYA GİDİYORDU"
Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper de konuşmasında 1980 darbesini gerçekleştirenlerin yargılanarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olmasının önemli olduğunu ve ülkede bir daha darbe girişimi olmayacağına inandıklarını söyledi. Darbe girişimini öğrendiği anda lojmandan aşağı indiğini belirten Başsavcı Alper, "Biz bazı meslektaşlarımızla darbe girişimine karşı ne yapabileceğimizi konuşurken, bazı meslektaşlarımız da ekmek almaya gidiyordu. Günlerce dışarı çıkamayacağız diyordu. Biz ülkemizi düşünüyorduk, onlar farklı düşünüyordu. Zaman içinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 32 hakim ve cumhuriyet savcısını meslekten ihraç etti. Bu yapıdan olmayan meslektaşlarımızla görev bölümü yaptık, başımıza her şey gelebilirdi, görevlendirmeleri de yaptık. Geri dönmesek de önemli değildi. Bilinçli bir cesaret vardı, öldürülebileceğimi düşünüyordum. Bu doğal bir sonuçtu. Gün gelir bizi demokrasi şehidi olarak, demokrasi mezarlığına gömerlerdi" dedi.
Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Araştırma Görevlisi Doç. Dr. Ferhat Ağırman ve Pamukkale Üniversitesi Rektör Danışmanı İbrahim Akman da darbe girişimini farklı yönleriyle ele aldı.
Panelin ardından protokol üyeleri, PAÜ Spor Merkezi önünde yaptırılan Şehit Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir'in büstünün açılışı yaptı.