Denizli Bakan Zeybekci Dolar Kurundaki Artıştan Endişe Edilmemesini Istedi

Bakan Zeybekci dolar kurundaki artıştan endişe edilmemesini istedi

BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile Denizli'de AR-GE Reform Toplantısı'na katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, işadamlarına ve ihracatçılara dolar kurundaki artıştan endişe etmemelerini istedi. Ülkedeki ihracat seferberliğiyle Türkiye'nin tekrar şahlanacağını söyleyen Zeybekci, "Birileri her şeyi söyleyebilir, bu ihanet dalgasının arkasından gelenin ekonomik dalga olarak geleceğini söyleyebilir. Vız gelir tırıs gider, açıkça söylüyorum. Vay kur şu oldu, bu oldu. Kura hiçbir şey olmadı arkadaşlar" dedi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ise 272 olan AR-GE ve Tasarım Merkezi sayısını 1000'e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Denizli'yi ziyaret eden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özle ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, çeşitli toplantılara katıldı. Son olarak Denizli Organize Sanayi Bölgesi'nde düzenlenen AR-GE ve Tasarım Merkezleri'ne Sağlanan Destekler ve Başvuru Süreçleri konulu toplantına katılan iki bakana; AK Parti Denizli milletvekilleri Sema Ramazanoğlu, Şahin Tin, Cahit Özkan, Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Osman Zolan ile sanayiciler ve ihracatçılar da eşlik etti.

"KATMA DEĞERİ YÜKSEK ALANLARA GEÇMEMİZ GEREKİYOR"

Toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin Denizli'nin ihracat sürecini anlattıktan sonra iş dünyasına AR-GE ve Tasarım Merkezi kurma çağrısı yaptı. Denizli ve Türkiye'nin yeni şeyler söylemesi gerektiğini belirten Bakan Zeybekci, "1.5 dolarlık ortalama ihracat fiyatıyla 2.5 dolarları, 4 dolara ulaşması gerekiyor. Katma değeri yüksek alanlara geçmesi gerekiyor. Başkalarının pazarladığı ürünlerin fason üreticisi olmamalı Türkiye artık. Kendimiz yeni pazarlar dağıtımına egemen olduğumuz, tasarım ve dizaynını belirlediğimiz, patentine ve markasına bizim sahip olduğumuz ürünler üretmemiz gerekiyor. Onun için hükümet olarak son 13 yılda Türkiye'de ar-genin milli gelirden aldığı payı tam iki kat artırdık, milli gelirimizin de üç kat artırdığımızı katarsak, yaklaşık olarak 7 kat artırdık. Bu yeterli değil. Çünkü dünyadaki rakiplerimize baktığımız zaman onların milli gelirden aldığı pay 3, bizim de yüzde 3'e bir an önce çıkmamız gerekiyor. Devletin bütün alanlarındaki tasarrufuyla biz artık alın terimizle akıl terimizi birleştirmemiz gerekiyor. Bu anlamda hükümetimiz, bakanlığımızın da önderliğiyle Türkiye'deki AR-GE merkezlerinin, Teknopark'larin, inovatosyan parklarını tüm olanaklarımızı zorlayarak hayata geçirmemiz gerekiyor. Bakanlık bir seferberlik başlattı. Yıl sonuna kadar 30 şehirde bu projeleri tanıtacaklar. Şu an itibariyle 277 her türlü teşvikten, destekten yararlanan AR-GE merkezleri var, bunlar devletin değil, özel sektörün. Hükümet tarafından desteklenen alanlar. Biz Denizli'den de bekliyoruz" dedi.

ZEYBEKCİ: "15 TEMMUZ BİR DARBE DEĞİLDİ"

Ülkenin çok hassas bir dönemden geçtiğini belirten Zeybekci, 15 Temmuz'un bir darbe girişimi değil işgal girişimi olduğunu belirtti. Dünyanın en vahşi şekilde dizayn edilmeye çalışan bir dönemin yaşandığını belirten Zeybekci, "Çok önemli dönemleri yaşıyoruz. Bu çağı yaşayan bizler bu dönemin sanayicileri, ihracatçıları, siyasetçileri, çok hassa dönemlerden geçiyoruz. Dünyanın en vahşi şekilde tekrar dizayn edilerek paylaşıldığı, bölündüğü, dağıtıldığı dönemler yaşıyoruz. Onların tek ve en önemli merkezi de Türkiye kültür coğrafyası. Bizim etrafımızda yaşanıyor her biri. ve en vahşi ve şiddetli bu alanın orta yerinde buraları yeteri kadar oynattık, taşları tekrar koyma zamanı geldi dedikleri anda bu milletin başına 15 Temmuz ihanetini getirdiler. Güneyimizdeki o alanlarda oldukça her şeyi yerinden oynattıktan sonra şimdi Türkiye'de de yerinden oynatarak bu ihanetle beraber bu coğrafyada yeni gayrimeşru asla ve asla geleceği olmayacak devletçikler ortaya çıkarmak için son adımlarını attılar. 15 Temmuz bir darbe değildi, 27 Mayıs, 12 Eylül gibi. 15 Temmuz bir işgal girişimiydi. O işgal girişiminin olduğunu yeni anlıyoruz. Suriye'ye, Irak'ı öyle bir hale getireceklerdi ki, o DAEŞ'i yaratanlarda vardı, o melaneti yaratıp da oraya koyup sonra onu defediyoruz deyip ortaya çıkardıkları bazı unsurlarla Türkiye'yi de bir şekilde bir bölgesinden işgal edeceklerdi. Çünkü ortam sistem hazırdı, gayrimeşru devletçik de, o İslam adına verdikleri, doğumuzda da bu bir işgal girişimiydi. Bu millet asla diz çökmedi tarihi boyunca, bu millet Göktürk Kitabelerinde bahsedildiği gibi, Türk milletinin üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça ilelebet var olacak, parçalanmayacak bölünmeyecek" diye konuştu.

EN İTİBARLI PASAPORTA O SAYEDE ULAŞACAĞIZ

Bakan Zeybekci, gerçek savaşın Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyete ulaşmak olduğunu söyledi. Bu hedefe ulaşmak için çok çalışmak gerektiğini vurgulayan Zeybekci, "10 bin dolar milli gelirden 15 bin dolara geldiğimiz zaman şu an yaşadığımız problemlerin yarı yarıya azaldığını, 20 bin dolara geldiğimiz zaman bu coğrafyanın en itibarlı pasaportu haline getirdiğimiz zaman, tüm bu problemlerin ortadan kalktığını göreceğiz. Onun için çok çalışmamız lazım. Bildik yöntemlerden başka noktalara geçmemiz lazım. Bu faaliyetleri çok önemli buluyoruz. Başta Cumhurbaşkanımız, Denizlilerin dediği gibi bizim oğlan diyebileceğimiz anlayıştaki Başbakanımız ve bakanlar kurulumuzla gece gündüz çalışıyoruz" dedi.

"EKONOMİMİZ 200 BARLA TEST EDİLDİ

Afrika'da yeni açılımlar yaptıklarını, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın genişletilmesi, Rusya ile problemlerin sonlandırıldığını, ortak yatırım fonu kurmayı bitirmeyi hedeflediklerini, Bosna Hersek ve Sırbistan'la serbest ticaret anlaşmasını genişletmeyi protokole bağladıklarını, İngiltere ile altyapıyı sistemi uygun hale getirmek için çalıştıklarını belirten Nihat Zeybekci, "Artık bundan sonrası sizin işiniz. Çizdiğimiz bu altyapıya hazır hale gelmenizi istiyoruz. Afrika önümüzdeki yılların büyümü motoru olacak. Arkadaşlar kafanızı takmayın, birileri şunlar böyle demiş bunlar böyle demiş kafanıza takmayın. Türkiye ekonomisi inanın dünyanın en sağlam ekonomilerinden biridir. Türk ekonomisi 16 -18 Temmuz'da 20 barlıksa ekonomimiz 200 barla test edildi. Bu stres testini de diyoruz. Bana mısın demeden geldi geçirdi. Kamu borçları ve maliyesi bakımından Avrupa'nın hemen hemen tamamından iyiyiz. Bankalarımızın sermaye yeterlilik oranlarında dünyanın en iyilerinden biriyiz. Büyüme oranlarında ilk beş ülkesinden biriyiz, etrafımızdaki ateş çemberi ve bu ihanete rağmen. Ağustos ayında merkezi yönetim bütçesi fazla verdi. Bütçe açıklarında bazı musluklarını açmamız anlamında baktığımızda 2016 sonuna maksimum 1.9 olarak görünüyor ama daha aşağılarda çıkacaktır. 2017 için 1.6 olarak öngörüyoruz" diye konuştu.

"DOLARDAKİ KUR ARTIŞINI MERAK ETMEYİN"

Faiz oranlarının yüksek olduğunu, bankacılıkta bir stres olduğunu belirten Zeybekci, "Tekrar ihracat seferberliği diyoruz. Tekrar elimizde çantamızı alıp dünyayı dolaşacağız. Türkiye'deki tüm ihracatçılarımızın e-ticaret için önlerini açıyoruz. İnanın çok önemli destekler veriyoruz. İhracata geçen yıl verilen desteklerin en az üç katını veriyoruz. Türkiye'yi tekrar yapılandıracağız, ayakları üzerine kaldıracağız, yeniden şahlandıracağız. İhracat seferberliği ile Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yüzde 5 ve üzerindeki büyümeyi sağlayacak olan finansı ihracat yaparak sağlayacağız. Birileri her şeyi söyleyebilir, bu ihanet dalgasının arkasından gelenin ekonomik dalga olarak geleceğini söyleyebilir. Vız gelir tırıs gider, açıkça söylüyorum. Vay kur şu oldu, bu oldu. Kura hiçbir şey olmadı arkadaşlar. Dolar endeksini oluşturan sepetin dolar karşısında kaybettiği değer, Euro'nun dolar karşısında bir ay içinde kaybettiği değer yüzde 3.5. Türk lirası da hemen hemen o kadar değer kaybetti. Birazcık böyle bir şey olabilir, ama tabanı yoktur, desteği yoktur. Merak etmeyin o istenilen seviyede kalır. Öngörülebilen belli bir trendle aşağı ve yukarı doğru dikleşmesine olmayan bu grafik işaretleri dışındaki her türlü hareketi ihracatçılar için biz problem olarak görmüyoruz" dedi.

"ŞU AN 272 AR-GE MERKEZİ VAR"

Bakan Özlü ise hükümet olarak AR-GE ve inovasyon iklimini geliştirmek için büyük bir gayret sarf ettiklerini belirterek, "Özellikle reel kesimin daha fazla AR-GE projesini hayata geçirmesini çok önemsiyoruz. 2002'den bu yana bu alanlarda büyük bir ivme yakaladık. Ülkemizdeki AR-GE harcaması ve bu harcama içindeki özel sektörün payı gibi göstergelerin hepsinde çok önemli mesafeler kaydettik. Bu açıdan ülkemizde iki kritik dönemeç olduğunu belirtmek isterim. Birincisi 2008 yılında hayata geçirdiğimiz AR-GE Kanunu'ydu. Bu kanunla AR-GE merkezleri kavramı hayatımıza girdi. Özel sektör bünyesinde kurulan AR-GE merkezlerine çok ciddi destekler sağlamaya başladık. Şu anda ülkemizde faaliyet gösterilen 272 AR-GE merkezinde 27 bin 500 nitelikli personel istihdam ediliyor. Bu merkezlerin bugüne kadar 4 bine yakın patent başvurusu oldu. 1100'un üzerinde patentin tescili yapıldı. İkinci kritik eşik ise bu yıl içinde faaliyete geçirdiğimiz AR-GE yatırım paketi oldu. AR-GE merkezleri, tasarım merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, üniversiteler bu paketle her kesime yönelik bir çok önemli yeniliği hayata geçirmiş olduk" dedi.

Bakan Özlü, kanunla ilgili ikinci mevzuatı düzenlerken kanunda belirtilen limitleri zorladıklarını, özel sektörün maksimum fayda sağlayacağı şekilde hareket ettiklerini söyledi. Özlü, "AR-GE Reform Paketini hayata geçirirken temel amaçlarından biri merkezlerin daha iyi çalışmasını sağlamak oldu. Hem daha fazla AR-GE Merkezi kurulmasını istiyoruz hem de bu merkezleri daha nitelikli bir hale getirmeyi amaçlıyoruz. AR-GE merkezi kurma sayısını 15'e düşürdük. Personeline sağlanan gelir vergisi oranlarını artırdık, bu merkezlere sipariş yoluyla yaptırılan projeleri destek kapsamına aldık. Tasarımı da artık destekliyoruz" diye konuştu.

"DENİZLİ'DE AR-GE MERKEZİ OLMAMASI ÜZÜCÜ"

Bakan Özlü, Denizli'de AR-GE Merkezi olmamasının üzücü olduğunu belirterek, "Denizli'de en az 10 araştırma merkezi olmasını beklerdim. Sizden ilk aşamada en az 10, ikinci aşamada en az 20 merkezi faaliyete geçirmenizi bekliyorum. Türkiye İhracatçılar Merkezi, 500 AR-GE Merkezi kurmayı hedefliyor, biz de bunu paylaşıyoruz. Şu anda olan 272 merkezi önce 500'e daha sonra 1000'e çıkarmayı hedefliyoruz. Bakanlık olarak arkadaşlarımız yola düştüler" dedi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'ye, Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Başkanı Abdülkadir Uslu, Yatağan Palası, plaket ve öğrenciler tarafından yapılan Ömer Halisdemir'in fotoğrafının işlendiği el dokuma tablo hediye edildi. İki bakan daha sonra Denizli'de geçen hafta açılışı yapılan 'Europthec' isimli teknolojik cam üreten firmayı ziyaret etti.

Bakan Özlü ve Zeybekci, daha sonra Vali Ahmet Altıparmak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'ı makamında ziyaret etti ve Denizli'de yürütülen çalışmalar ve projeler hakkında bilgi aldı.