Denizin Altında Geçirdiği "30 Saat 20 Dakika"Yı Anlattı
Dünyada "Suyun Altında En Uzun Süre Yaşayan İnsan" unvanına sahip olduğu için "Akvaryum Adam" olarak anılan ve Norveçli Nils-Roar Selnes'e ait "En Uzun Süre Soğuk Denizde Yaşama" rekorunu 30 saat 20 dakika ile ikiye katlayıp kıran Cem Karabay, bu süreyi denizin 7 metre altında top...
BURAK AKAY - Dünyada "Suyun Altında En Uzun Süre Yaşayan İnsan" unvanına sahip olduğu için "Akvaryum Adam" olarak anılan ve Norveçli Nils-Roar Selnes'e ait "En Uzun Süre Soğuk Denizde Yaşama" rekorunu 30 saat 20 dakika ile ikiye katlayıp kıran Cem Karabay, bu süreyi denizin 7 metre altında top oynayarak, ağırlık çalışarak, pedal çevirerek ve uyuyarak geçirdiğini söyledi.
Karabay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çanakkale'nin Gökçeada ilçesindeki Yıldızkoyu'nda Norveçli Nils-Roar Selnes'e ait "En Uzun Süre Soğuk Denizde Yaşama" rekorunu kırmak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı günü suya girdiğini ve Çanakkale Kara Savaşları'nın 103. yılı olan 24 Nisan günü ise sudan çıktığını belirterek rekoru 30 saat 20 dakika ile iki katına çıkardığını aktardı.
Rekor denemelerinin hiçbirinde korku yaşamadığını ancak bu kez başlangıçta içinde bir korku, stres olduğunu ifade eden Karabay, "Çünkü daha önce 2016'da bunu denedim ama elbise su aldı. Bu nedenle 4 saat sonra sudan çıktım. Gökçeada'da da buna benzer sıkıntıları yaşayabileceğim endişesinden dolayı büyük korku yaşadım." dedi.
"10 saatlik daha enerjim vardı aslında"
Suya girerken "Ne kadar hedefliyorsun?" diye sorulduğunu, kendisinin de "30 saat 20 dakikaya kendinizi hazırlayın" dediğini hatırlatan Karabay, şöyle devam etti:
"Denizin 7 metre derinliğinde geçen bu sürede normal hayatımı devam ettim aslında. Sadece bu kez yemek yemedim. Top oynadım, ağırlık çalıştım, pedal çevirdim, uyudum. Suyun altının benim için üzeriyle bir farkı yok. Sayın Bakanımız Kürşad Tüzmen geldi sık sık yanıma. Onunla su altında top oynadık. Güzel bir zaman geçti benim için. Bu rekorda bir 10 saatlik daha enerjim vardı aslında. Rekoru 40 saate kadar taşıyabilecek performansım vardı. Sayın Bakanımız Kürşad Tüzmen 'Feribotu kaçırmayalım' dedi, bizim de planımız 30 saat 20 dakikaydı. Tam iki katına çıkardık ve sudan çıktık."
Karabay, su altındaki en zor şeyin nefes almak olduğunu vurguladı. Sürenin uzunluğuna işaret eden Karabey, "Zira 30 saat 20 dakika 'full face' dediğimiz yüzümüzün tamamını saran maskeyle bir zaman geçirdik. Şakaklarım halen şişmiş vaziyette. Kuru elbise 30 saat boyunca üzerime pres yapınca 'nefes mi alıyorum, yoksa boğuluyor muyum?' diye düşündüm." dedi.
Karabay, rekor denemesi için 2 metre uzunluğunda ve 400 kilogram hazırlığındaki dev bir Troya Atı'nın Yıldızkoyu'ndaki platforma indirildiğini anımsatarak şunları dile getirdi:
"O Troya Atı ile zaman zaman sohbet ettiğim anlar oldu. Bunu GESTAŞ'ın hazırladığı bu Troya Atı arkadaş gibi oldu suyun altında. Onunla sohbet, muhabbet ettik. Bu rekorda ilk kez suyun altında yemek yemedim. Bu benim için önemli bir handikaptı. Zira güçten düşme durumum olabilirdi. Sudan çıkarken istediğim performansta olamayabilirdim. Dimdik Türk bayraklarını taşıyamayabilirdim. Çünkü ben önemli bir rekoru Türkiye'ye taşıdım ve benim Türk bayrakları elimde adeta bir sancaktar gibi yürümem gerekiyordu. Bu nedenle de suyun altında protein bazlı sıvıyla beslendik. Ama çıkışta bu adrenalin patlaması ve Türk bayrağını taşımanın gururuyla hiçbir sorun yaşamadım, kıyıya kadar geldim. Bu benim için daha önemli gurur verici bir durumdu."
Sağlık sorunu yaşamamasının artık bu işte ustalık dönemine geçtiğini gösterdiğini ifade eden Karabay, "Suyun altında bir rekor kırmaktan ziyade bir tarih yazdım. Çünkü 10 yılda sadece 2-3 saat geliştirilebilmiş bir rekoru iki misline taşımak gerçekten bir tarih yazmaktı." değerlendirmesini yaptı.
"Rekorumu şanlı Türk ordusuna armağan ediyorum"
"Ben bu rekorumu ulusumun, milletimin bütünlüğünü, güvenliğini sağlayan Türk Silahlı Kuvvetlerinin şanlı Türk ordusunun askerlerine armağan ediyorum. Onlar cephede bizleri korurken biz de ülkemizdeki şanlı bayrağımızı göndere çekmenin gururunu güvenle yaşıyoruz." diyen Karabay, şimdiki hedefinin deniz bağlantısı olan bir tatlı suda yani bir gölde en uzun yaşama dünya rekorunu kırmak olduğunu anlattı.
Karabay, "Şu anda Amerikalılara ait 2008'den bu yana kırılamayan bir rekor. Toplamda 121 saatlik bir rekor. Şimdi kısmetse hedefimiz bu rekoru ikiye katlamak olacak. Bu rekorumuzu da yine hep birlikte ekip olarak kıracağız. Çünkü biz bu rekorları kırmazsak kimse kırmıyor. Biz kırdıktan sonra da başka kimse kırmadığı zaman bunları arşive kaldırıyorlar. İnşallah birileri de benim kırdığım rekorları kırar da ben de onları tekrar ikiye katlarım diyorum." diye konuştu.
"Çok büyük bir heyecan, gurur duydum"
Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ise Cem Karabay ile yeniden gurur duyduklarını vurguladı.
Karabay'ı su altında yalnız bırakmadıklarına ve birçok kez ziyaret edip onunla zaman geçirdiklerine dikkati çeken Tüzmen, şunları kaydetti:
"Biz en fazla yarım saat, 40 dakika aralarla 5-6 kere indik platforma rekor içerisinde. Cem'in yanına indiğimizde baktık, gördük hareketlerinde herhangi bir yavaşlama yok, aşağıda top oynadık, o kendine göre egzersizlerini yaptı, ağırlık çalışmalarını yaptı, bisikletini çevirdi. Normal bir yerde gerçekleşiyormuş gibi bu rekor kırış olayı suyun altında aslında son derece zor koşullarda bu gerçekleşti. Çok büyük bir heyecan, gurur duydum. Böylesine dünya çapındaki bir sporcunun, ağabeyi, arkadaşı, dostu olabilmek bence çok önemli."