Deniz Harp Okulu Komutanı Özel'in Alıkonulması Davasında Tahliye

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Harp Okulu Komutanı Tu¨mamiral Mesut Özel'in alıkonulmasına ilişkin 7'si tutuklu 2'si firari 9 subayın yargılandığı davada, tutuklu sanıklardan Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran'ın tahliyesine karar verildi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar eski kurmay binbaşılar Cüneyt Aydoğan ve Zafer Gümüş, yüzbaşılar Semih Barbaros Üstün ve Ertürk Murat Cansaran ile üsteğmenler İbrahim Halil Tekatlı, İsa Demirbilek ve Orhan Arı katıldı. Firari sanıklar Binbaşı Mustafa Köroğlu ve Kurmay Albay Uğur Yıldız'ın gelmediği duruşmada davanın müdahili Mesut Özel ile Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı kurumlarını ise avukatları temsil etti.

Duruşmada Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan (BTK) gelen FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock raporu ve olay yerinde Tümamiral Mesut Özel'in derdest edilmesiyle ilgili görüntü çözümüne ilişkin bilirkişi raporu okundu.

Duruşmada daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesine karar verilen Ercan Ergün'ün tanıklığına başvuruldu. Olay tarihinde üçüncü batarya komutanı olarak görev yaptığını belirten Ergün, "Ben olay tarihinden önce ailemle birlikte Bartın'a tatile gitmiştim. 13 Temmuz günü Binbaşı Zafer Gümüş beni aradı, görev emri verilebileceğini söyleyerek, 'Seni çağırabilirim, hazırlıklı ol' dedi. 15 Temmuz günü de tekrar arayarak en geç 23.30'da birlikte olmamı istedi." dedi.

"Sıkıyönetime uymayan Divan-ı Harp'te yargılanır"

15 Temmuz'da aracıyla İstanbul'a döndüğünü ve önce eve gittiğini aktaran Ergün, şöyle devam etti:

"Binbaşı tekrar arayıp acilen gelmemi isteyince aceleyle çıkıp birliğe gittim. Bu sırada şahsi silahımı evde unuttum. Birliğe girdiğimde Sercan Yazgan yüzbaşıyla karşılaştım. Tabur önünde binbaşı Gümüş geldi. Bize, 'Sıkıyönetim ilan edildi. Uymayan olursa bundan sonra Divan-ı Harp'te yargılanır' dedi. Daha sonra da birlikte bulunanlara görevlendirmelerde bulundu. Beni saat 22.00 civarında silahım yanımda bulunmamasına rağmen helikopter pistine gönderdi. Saat 2-3 civarlarında piste bir helikopter indi. Bu sırada Zafer Gümüş ile Ertürk Murat Cansaran geldi. Helikopterdekilerle görüştüler. Ancak helikopterde bulunanları almayacaklarını söyleyince helikopter yeniden havalanarak ayrıldı. Ancak ben, helikopterde general olup olmadığını görmedim."

Tanık dinlenilmesinin ardından duruşmada sanık ve sanık avukatlarına, raporlarla ilgili diyecekleri ve talepleri soruldu. Sırayla söz alan sanık ve avukatları tahliye taleplerini dile getirdi.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, gelen rapor ve mevcut delil durumuna göre tutuklu sanıklardan Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran'ın tahliye edilmesine karar verdi.

Sanık ve sanık avukatlarına gelen raporlara karşı beyanda bulunmak üzere süre veren heyet, duruşmayı 28 Aralık'a erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hikmet Pak ve Bülent Başer tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların "cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "TBMM ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ise ayrı ayrı 11 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.