Deniz Canlıların Korunması" Paneli

Düzce Üniversitesi Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBİYOM) Müdürü Deniz Yağlıoğlu, Karadeniz'de balık türlerinin yerini yabancı tropikal kökenli balıklar, denizanaları, yosun ve algler ile kabuklu deniz canlılarının aldığını söyledi.

Akçakoca Belediyesi ile DÜBİYOM tarafından Akçakoca Belediyesi Meclis salonunda düzenlenen "Deniz canlıların korunması" konulu panelde, Düzce Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve DÜBİYOM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Deniz Yağlıoğlu, DÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Okan, DÜ Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Arif Güngör birer sunum gerçekleştirdi.

Yağlıoğlu, Karadeniz'de canlıların korunması adına gerekli bilgileri halkla paylaşmak istedikleri için paneli gerçekleştirdiklerini söyleyerek,"Hamsi 2004-2005 yılları arasında 350 bin ton iken geçen sene 138 bine kadar düşmüştür. Ayrıca bölgemizde 1965 yılından bu yana ticari olarak avlanan yaklaşık 20 adet balık türünden bugün sadece 5'i avlanabilmekte. Balık türlerinin bölgemizdeki yerini yabancı tropikal kökenli balıklar, denizanaları, yosun ve algler, kabuklu deniz canlıları almakta." diye konuştu.

Karadeniz'de avlanan balık miktarında her geçen yıl azalma olduğuna dikkat çeken Yağlıoğlu, "Karadeniz Çevre Programı (BSEP) raporuna göre Karadeniz'de avlanan balık miktarı 1980'de 850, 1994'te 414, 2012'de 250 bin tondur. 1996'da 121, 157 ton, 2003'te 107, 02 ton olan Düzce sahillerini de içine alan Batı Karadeniz bölgesinde avlanan deniz balıkları miktarı 2013 yılında 43.105 tona gerilemiştir" ifadesini kullandı.

Düzce'nin deniz canlılarının korunması bilincine sahip bireylerin yaşadığı bir kent olması gerektiğini vurgulayan Yağlıoğlu, şöyle dedi:

"Düzce sahillerinin deniz koruma alanı kapsamında değerlendirilmesi ile ilgili taleplerde, girişimlerde bulunmak, bu kapsamda bilimsel toplantılar düzenlemek ve gerekli devlet organlarını buna ikna etmek, Düzce sahillerinin gelecekte haritalara korunmuş habitat olarak geçmesi gelecekte akvaryum olarak anılan bir bölgeye sahip olmamız için şarttır. Kısa vadede bu fikre olumsuz bakanların gelecekte Karadeniz'in balıkçılık geleceğini kurtaran bir bölgenin yaşayanı olmaktan duyacağı gururu şimdi hissetmesi gerektiği düşüncesindeyiz."

Panel diğer konuşmacıların sunumunun ardından sona erdi.