Haberler

Demirtaş: Ortada Kürt Sorunu Var; Bahoz Erdal Sorunu Yok

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Selahattin Demirtaş, Bahoz Erdal'ın öldürüldüğü iddialarıyla ilgili olarak ilk kez konuştu: Başbakan'ın, istihbaratın ortaya koyduğu bilginin güvenilir olmadığını söylebilirim.

HDP Eş Genelbaşkanı Selahattin Demirtaş, AK Parti'nin belediyelere teröre destek gerekçesiyle kayyım atanmasına yönelik yasal hazırlık yapmasının eşkıyalık ve darbe olduğunu belirterek, "Eğer bazı kişiler ve şirketler Pkk'ya yardım yaptı diye suçlanacaksa Rizeli iş adamlarından başlayabilirler. Özellikle Doğu'da; baraj, yol ve köprü ihalesi almış AKP'li Karadenizli iş adamları..."

"Bunlar Pkk'ya ciddi yardımlarda bulunduklarını da saklamıyorlar" dedi. AK Parti'ye yakın söz konusu şirketlerin Pkk'ya çok büyük paralar verdiğini bildiğini kaydeden Demirtaş, "Belediyeler Pkk'ya yardım yaptı yalanına sığınmak yerine mümkünse kayyım atayacaklarsa bu AKP'li büyük şirketlere atasalar daha iyi olur" diye konuştu.

Demirtaş, Bahoz Erdal'ın öldürüldüğü iddialarıyla ilgili olarak da "Ortada Kürt sorunu var; Bahoz Erdal sorunu yok. Başbakan'ın, istihbaratın ve AA'nın ortaya koyduğu bilginin de kesinlikle güvenilir olmadığını söylebilirim" dedi.

HDP Eş Genelbaşkanı Selahattin Demirtaş, bir grup gazetecinin sorularını yanıtlarken önemli açıklamalar yaptı.

Demirtaş'a yöneltilen soru ve yanıtlar özetle şöyle:

"KAYYIM DEĞİL DARBE"

-Hükümet kanadında belediyelere kayyım atanmasına yönelik yasa hazırlıkları sürüyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunun adı kayyım değil, darbedir. İsmine kayyum demekle kayyım atamış olmuyorsunuz. Kayyımın hukukta tanımı bellidir. Hükümetin hem bazı şirketlere uyguladığı kayyım uygulaması hem de belediyeler için düşündüğü tümüyle gasptır, eşkıyalıktır, darbedir. Hükümetin yanıldığı şudur: Gerçekten toplumu belediyelere el koyma suretiyle Pkk'yi bitireceğine ve 'terörle mücadelede' etkili olacağına inandırmış durumda. PKK ve belediyeler bağlantısı kesinlikle bir yalandır. PKK'nın belediyelerden destek aldığı tümüyle bir iftiradır. İkincisi kayyım atanmış hiçbir belediye o belediyeyi yönetemeyecektir. Halk ve personel buna izin vermeyecektir. Tümüyle boşa çıkmış bir belediye olacaktır. Belediye hizmetleri belki de duracaktır. Kayyım atanmış şehirlerde artık belediyecililk faaliyeti uygulanamayacaktır.

"ERDOĞAN BİLİYOR"

Eğer bazı kişiler ve şirketler PKK'ya yardım yaptı diye suçlanacaksa Rizeli iş adamlarından başlayabilirler. Özellikle Doğu'da ihale almış; baraj, yol ve köprü ihalesi almış AKP'li Karadenizli iş adamları... Erdoğan bunları ismen biliyor. Bunlar PKK'ya ciddi yardımlarda bulunduklarını da saklamıyorlar. Erdoğan'a bunu defalarca gidip şikâyet babında da ifade etmişlerdir. 'Biz PKK'ya vergi ödemeden orada çalışamıyoruz' diye. Erdoğan da bunu engelleyemediğini birkaç defa üstü kapalı toplantılarda söyledi. O AKP'li şirketlere kayyım atayacaklar mı? Çünkü onlar bildiğim kadarıyla PKK'ya çok büyük paralar verdiler. Gönüllü mü yoksa mecburi mi verdiler bilemem. Ama belediyeler PKK'ya yardım yaptı yalanına sığınmak yerine mümkünse kayyım atayacaklarsa bu AKP'li büyük şirketlere atasalar daha iyi olur.

BAHOZ ERDAL ÖLDÜRÜLDÜ MÜ?

-PKK'lı Bahoz Erdal'ın öldürüldüğü yönünde çelişkili haberler gündeme geldi

Bizim elimizde istihbarat kaynakları yok. Devletin istihbarat örgütü var. Devletin resmi ajansı bu haberi ilk geçti. Birincisi PKK'nın üst düzey bir yetkilisinin öldürülmesinin gerçekten de sorunun çözüleceğine dair bir inanç yaratıyor olması çok hazin bir durumdur. PKK'da bugüne kadar neredeyse 30 bine yakın insan öldürüldü. Aralarında çok üst düzey PKK'lılar da vardı. Fakat gördük ki bu süre zarfında PKK'nın kadro sayısı bin ise on bin oldu. Ortada Kürt sorunu var; Bahoz Erdal sorunu yok. Başbakan'ın, istihbaratın ve AA'nın ortaya koyduğu bilginin de kesinlikle güvenilir olmadığını söylebilirim. Bir bakarsınız hükümetin 'Yüzde yüz teyit ettik' dediği bilgi yüzde yüz yanlış da çıkabilir.

"ÖNCE BAKANLAR BUYURSUN"

-Dokunulmazlığın kaldırılmasının ardından vekillere yönelik ifade çağrılarında yanlış uygulamalar gündeme geldi. Bunu nasıl buluyorsunuz?

Muhalefetin bu anayasa değişikliğini desteklemiş olmasının ne kadar vahim bir hata olduğu her gün ortaya çıkıyor. CHP'deki milletvekillerinin büyük bir kısmı hayır oyu verdiler ama sonuçta CHP yönetiminin desteğiyle bu çıktı. CHP yönetimi desteklemeseydi; bu teklif Meclis'e sunulmayacaktı bile. CHP yönetimini çıkıp bundan sonraki süreçte özeleştiri vermesi lazım. AKP'nin ne mal olduğunu belli de fakat CHP'nin bu tuzağa düşmüş olması kabul edilebilir değil. Başbakan 'Vekiller gitsin ifade versin' diye çağrı yapıyor. Biz kendisine çağrı yapalım: Hırsızlıkta suçlanan bakanlarınız önden buyursun. Madem adil yargılama var onları neden yargıdan kaçırdınız?

-Vekillere yönelik savcılık ifadesi verilmeden yargı sürecinin başlayacağı yorumları yapılıyor...

Savcı bunu yapabilir. İfade almadan dava açabilir ama mahkeme savunma almadan yargılama yapamaz. Savcı ifadeye çağırır gelmezse dava açıyorum diyebilir. Ama dava açıldıktan sonra mahkeme savunma almadan ilerleyemez. Şu ana kadar hiçbir milletvekillimiz ile ilgili zorla getirme kararı alınmadı.

"EMNİYET VE ORDU SADAT'TAN RAHATSIZ"

-SADAT adlı bir şirketin faaliyetleri kamuoyunda tartışılıyor. Sizin değerlendirmeniz nedir?

Devlet içerisinde AKP'nin desteğiyle örgütlenmiş bir cihatçı IŞİD anlayışı var. Bu SADAT denilen şirketin de aslında doğrudan Türkiye içinde ve dışında cihatçı faaliyetleri yürütmek, eğitmek bunları koordine etmekle görevli bir şirket olduğu anlaşılıyor. Bunlar AKP tarafından korunuyor. Bildiğim kadarıyla Emniyet ve ordu içerisinde de bunlardan rahatsızlık var. Bunlar çok ayrı bir birim gibi çalışıyorlar. Kendilerini doğrudan saraya bağlı gibi hissediyorlar. Böyle yansıtıyorlar.

"GELSİNLER..."

-Başbakan'ın CHP ve MHP'ye bölgede siyaset yapın çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP ve MHP'nin bölgeye gelmesinde Başbakan'dan çok biz memnuniyet duyarız. Çünkü gerçekten de boylarını ölçüsünü almak istiyoruz. Gelsinler boylarının ölçüsünü alsınlar istiyoruz. Çünkü AKP'nin boyunun ölçüsünü aldık; ama CHP ve MHP de bence şansını denemeli. Başbakan; HDP'nin aldığı oylara hiçbir şekilde saygı duymadan CHP ve MHP'yi 'Gelin işinizi kolaylaştıracağız yeter ki HDP'yi bitirelim' çağrısı yapıyor. Bu çok terbiyesizce ve saygısızca bir yaklaşımdır. Düşük profilli Başbakanı da terbiyeli olmaya, haddini bilmeye davet ediyoruz. Oradaki insanların verdiği oylar gayrimeşru mudur? HDP'ye oy verenler bu ülkenin yurttaşı değil mi? Biz Kürtlerin yaklaşık yüzde 55'inin oyunu aldık. Sadece Şırnak'ta değil İzmir'de de aldık. MHP'nin Hakkâri'den aldığı oydan çok daha fazlasını Osmaniye'den alıyoruz.

PUTİN'LE PLATONİK AŞK

-Önce Cemil Çiçek, ardından Başbakan 'içerideki dostlarımızla barışmalıyız' açıklaması yaptı. HDP kendini 'içerideki dost' olarak görüyor mu?

Hayır. Şu anda Esad'a ve Putin'e karşı kullandıkları dile bir bakın, bize karşı kullandıkları dile bir bakın. Putin ile neredeyse platonik aşk noktasına geldiler, bize karşı düşman için kullanmadıkları dili kullanıyorlar. Barış derken, içeride barıştan söz etmiyorlar. Kendi aile içi barıştan söz ediyorlar. Rantı paylaşamadıkları için birbirine girmiş AKP'lilerin artık kendi içlerinde barış kurmasından bahsediyorlar. Türkiye toplumuyla barışmaktan bahsetmiyorlar. Putin'e bu kadar yalvar yakar olmalarının nedeni içeride artık muhalefete karşı güç kaybetmelerindendir. İsrail ile bu kadar aleni bir şekilde rezilce bir anlaşma yapmalarının tek nedeni içeride muhalefet ile baş edemiyor olmalarından dolayıdır. Yoksa içeride barış, Kürtlerle Alevilerle, sol kesimle olacaksa; baş göz üstüne, çok saygın olur. Yapmaları da gerekir ama böyle bir niyetleri yok.

"HDP DEĞİL ONLAR YANLIŞ"

-HDP'li Kadir Yıldırım'ın yaptığı açıklamalar çok tartışıldı. Sizin düşünceniz nedir?

Kadir Yıldırım ve Altan Tan arkadaşlarımız da parti içerisinde sert bir şekilde eleştirildiler. Hepsine HDP çizgisi hatırlatıldı. Yanlış olan HDP değil, yanlış olan onların durduğu yerdi. Zannedersem arkadaşlarımız bu konuda daha dikkatli olacaklardır. Asıl olan HDP'nin sözcülerinin yaptıkları açıklamalardır. (Kaynak: Cumhuriyet)

Demirtaş: Ortada Kürt Sorunu Var; Bahoz Erdal Sorunu Yok
Kaynak: Haberler.com / Güncel
TBMM'de kabul edildi! Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

Bülent Arınç, yıllar önce yaşanan olayı anlattı: Tayyip Bey masaya yumruğu vurup 'Sus ulan' demiş

Arınç, hiç unutamadığı Erdoğan anısını anlattı: Masaya vurup "Sus ulan" diye bağırmış

title