Demirtaş: "Kürtçe Ezan, Yalan Ve İftiradır

Bdp eski Genel Başkanı ve Hakkari Bağımsız Milletvekili adayı Selahattin Demirtaş, bir gazetede manşet olan 'BDP'nin Çözüm çadırında Kürtçe ezan okundu' tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Demirtaş, bunun yalan ve iftira olduğunu söyledi. BDP olarak böyle bir konuyu gündeme getirip tartışmadıklarını belirten Demirtaş, bunun AK Parti'den kaynaklandığını ileri sürdü.

Seçim çalışmaları için Hakkari'de bulunan Selahattin Demirtaş, kaldığı otelde bugün basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki konularla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Demirtaş, bu seçim döneminde hükümet merkezli çok ciddi, kirli, kara propoganda ve piskolojik savaş yöntemleriyle karşı karşıya olduklarını söyledi.

Demirtaş, bağımsız adaylar olarak inanılmaz bir saldırı altında olduklarını belirtirken, AK Parti'nin seçim strateji merkezinin de kendilerine yönelik yalanlar ürettiklerini anlattı. Demirtaş, şöyle konuştu:

İFTİRAYA SARILMAYA BAŞLADILAR

"AKP'nin yandaşı gazeteler bunu hemen haber haline getiriyorlar. Akşam AKP yandaşı televizyonlar bunu haberleştiriyor. ve AKP yanlısı yorumcu, köşe yazarları oturup bunu uzun uzun tartışıyorlar.

Partimizi zan altında bırakıyorlar. Başbakan da bunu meydanlarda siyasi bir arguman olarak kullanıyor. Çünkü Başbakan düşüşe geçmiştir. Tehlikeyi görmüştür kendisi açısından. Bunu hissetiği için de her türlü yalana, iftiraya sarılmaya başlamıştır.

Son olarak uydurulan yalan da BDP'nin Kürtçe ezanıdır. Çok açık söylüyorum. Kürtçe azan diye bir saçmalık ne bizim tarafımızdan konuşulmuştur, ne uygulanmıştır nede tartışılmıştır. Ama AKP yanlısı bir gazete bu yalan haberi manşete çekmiş. Başbakanın AKP sözcüleri utanmadan, sıkılmadan , haber doğrumudur, yanlışmıdır buna bakmadan iki gündür miting meydanlarında, televizyonlarda bu haberi kara propaganda olarak kullanıyorlar.

Böyle bir şey asla yoktur. Böyle bir tartışma bile yoktur. Bu yalanı düzeltmek böyle bir ortamda artık zorlaşıyor. AKP'nin bir iftirasıdır. Çamur at izi kalsın. Başka bir şey yok. "

Demirtaş, CHP ile Hakkari'de sözleşme yaptıkları konusunun da yalan olduğunu söyledi. Bunun da AKP medyasını bir yalanı ve Başbakan Erdoğan'ın uydurması olduğunu belirten Demirtaş, Elazığ'da oyları MHP'ye yönlendirdikleri konunusunu da yalan olduğunu kaydetti. Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

MEDYADA ONURUYLA ÇALIŞAN EMEKÇİLER DE VAR

"Telefon konuşması ortaya çıkmadan Başbakan o kayıtlar çıkacak diyeyerek, bu komplonon bizzat içinde olduğunu, yöneticisi olduğu Başbakan tarafından itiraf edilmiştir. Yani bunun gibi her gün onlarca yalan üretiyor. Seçim bürolarımızda molotof yakalattırıyor. Buda bir yalan ve komplodur.

Öğrenci yurtlarında çocuklara yönelik saldırılar bizle ilişkilendiriliyor. Tümüyle iftiradır. Seçmenleri tehdit ettiğimiz, kepenkleri zorla kapattırdığımız her gün yeni yeni iftiralar, yalanlar üretiyor. Anlaşılan AKP 'nin bir ekibi sadece bu iftiralarla uğraşıyor. Ben şimdi buradan bütün Türkiye'ye şunu açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum.

Bizim medya gücümüz yok. Medyaya dağıtacak paramız yok. Ama medyada hala namusuyla , onuruyla çalışan emekçiler de var, hala basın ahlakına saygılı olan gazeteciler de var. Bunu da görüyoruz, izliyoruz. Onlara da saygı duyuyoruz. Fakat AKP öyle bir noktaya getirmiştir ki, AKP'ye karşı halk isyan noktasına gelmiştir.

Televizyonları izleyen, AKP'nin gazetelerini okuyan insanlar Kürtlere düşman oluyor, onları izleyen Kürtler ise AKP'ye karşı kini artıyor ve bunu Başbakan kendi eliyle yapıyor. Son Derece tehlikeli bir iş yapıyor. Bu AKP'nin batıdaki oylarını arttırabilir. Ama seçim sonrasında kolay kolay düzeltilemeyecek bir ağır tahribat yaratıyor. "

İSLAMİ MEDYAYA HATIRLATMA

İslami medyaya da seslenen Demirtaş, isim vermeden Gazeteci Nuray Mert'i de savundu. Demirtaş, "Ben özellikle islami medyaya bir hatırlatmada blunmak istiyorum. Bir zamanlar merkez medya , kemalist medya, bugün sizin bize yaptığınızı size yapıyordu. Hatırlatmak istiyoruz.

Bir dönem siz aynen böyle saldırı altındaydınız ve o dönede bizler hep birlikte sizi sahipleniyorduk. Bunun üzerine bir siyasi linç geliştiriliyordu ve siz de bu işin mağduruydunuz. Bugünbu işin zalimi oldunuz. Bu iftiraların aynısını siz Kürtlere yapıyorsunuz. Kesinlikle bunun faturası size çıkacaktır.

Ben onun için Tayyip Erdoğan iiktidarı güçlensin ve ona şakşakçılık, yağcılık yapanlara 1990'da Tansu Çillerin Kenan Evren'e 12 Eylül'de şakşakçılık yapanlara ve Demirel'e ve diğer Başbakanlara şakşakçılık yapanlara benzetiyorum.

Her dönem Başbakanın etrafında yalakacılar vardır. Ama mertler de vardır. bu mertlerin isimleri her ne kadar namert olarak adlandırılsa da onlar merttir. Bu ülkede eğer barış olacaksa mert gazeteciler, mert siyasetçiler ve mert aydınlar tarafından ancak sağlanacaktır.

Böylesine bir iktidar, böylesine bir Başbakan bu ülkeye büyük bir zarar veriyor. Kürtçe ezanla ilglii ses kaydı da yok. Bu tamemen yalandır. İl Başkanı diyor ki biz ibadetin anadilde yapılmasını savunuyoruz. Yoksa Kürtçe ezan gibi bir saçmalık yok"dedi.