Demirci ustası, 150 yıllık atölyede teknolojiye direniyor
BİNGÖL'ün Genç ilçesi Çaytepe köyünde demircilik yapan Fadlı Başçık, dedesinden kalma 150 yıllık atölyede, gelişen teknolojiye karşı mesleğini sürdürmeye çalışıyor.
BİNGÖL'ün Genç ilçesi Çaytepe köyünde demircilik yapan Fadlı Başçık, dedesinden kalma 150 yıllık atölyede, gelişen teknolojiye karşı mesleğini sürdürmeye çalışıyor. Atölyesinde çeşitli el aletleri üreten Başçık, kapısındaki kilidin bile en az 100 yıllık olduğunu belirterek, "Eskiden demirden ne varsa burada yapılıyordu. Herkes buraya geliyordu, kimse kente gitmiyordu. Teknolojinin gelişmesiyle işler bitme noktasına geldi" dedi.
Genç ilçesine bağlı Çaytepe köyünde yaşayan Fadlı Başçık, dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan 150 yıllık demir atölyesinde, 44 yıldır demircilik mesleğini geleneksel yöntemlerle sürdürüyor. El yapımı malzemeleri de atölyenin yaşına yakın olan Başçık, teknolojinin gelişmesiyle işlerin bitme noktasına geldiğini söyledi. Mesleği öğrenmek isteyen gençlerin de olmadığını kaydeden Başçık, dedesinin 105 yaşında hayatını kaybedene kadar mesleğini sürdürdüğünü anlattı.
'90'LI YILLARDAN SONRA DÜŞÜŞ YAŞANDI'Babasından sonra da meslekte sıranın kendisine geldiğini aktaran Fadlı Başçık, "3 kuşak bu mesleği sürdürdük ancak şimdilerde ne iş oluyor ne de çırak bulabiliyoruz. Meslek, gelişen teknoloji ile bitme noktasına geldi" diye konuştu. El yapımı demir ürünlerine ve demircilik mesleğine ilginin 90'lı yıllardan sonra azaldığını dile getiren Başçık, şunları söyledi: "12 yaşımdan beri bu mesleği yapıyorum. Dedemin, babamın ve amcamın yanında bu mesleği öğrendim. Hala bu mesleği sürdürüyorum. Eskiden burası çok işlekti. Çok müşteri ve gelen giden olurdu. 90'lı yıllardan sonra meslek teknolojiye yenik düştü, ölmeye başladı. Köylerden şehirlere göç arttı, köyler boşaldı. Şimdilerde ise ara sıra iş oluyor. Bazen insanlar bıçak, orak gibi aletlerini getirip sivriltmek için geliyor, bazen de keser, ot biçer gibi malzemeler almaya geliyorlar. Her şeye rağmen mesleği sürdürüyorum. Dededen kalma bir iş yeridir. 150 yıllık bir iş yeridir. Birçok deprem gördü. Depremlerde birkaç köşesi yıkıldı. Onun onarımını yaptık. Kapısındaki kilit bile demirden ve en az 100 yıllıktır. Buradaki malzemeler de kendi üretimimizdir. Şimdilik devamlı olmasa da ara sıra iş olunca çalıştırıyorum. İş olursa, isteyen olursa, müşteri çıkarsa çalıştırıyorum."'KİMSE BU İŞİ YAPMIYOR'Balta, çekiç, orak, kazma, satır gibi demirden el gereçlerini el emeğiyle ürettiğini kaydeden Başçık, çırak bulmakta zorlandığını da anlatarak, şöyle devam etti:"Eskiden ekin ekmek için katır ve öküz pulluğu, at nalı da yapılıyordu. Köylerde lazım olan demirden ne varsa burada yapılıyordu. Kimse şehre gitmiyordu. Herkes buraya geliyordu. Şimdi teknolojinin gelişmesiyle bu işler bitme noktasına geldi. Şu an işler normal, çok iş yok açıkçası. Ama çok da boşta değiliz. Şu anda kimse bu işi yapmıyor. Yeni nesil de bunu öğrenmiyor. Zor meslek olduğunu söylüyorlar. Kimse kendini yormuyor. Benden sonra öğrenecek kişi belki olmayabilir. 5 çocuğum var. 4'ü kız, 1'i erkek. Erkek olan oğlum üniversiteyi okuyor. O da bu işi yapamıyor, hevesli de değil zaten. Çırak bulmakta da zorlanıyoruz. Bu iş giderek bitiyor. Bu meslekte teknolojiye ayak uydurmak lazım. Şimdi demir dövme makineleri var. Bingöl'de, Diyarbakır'da seri üretim yapan yerler var. Kimse bu köylere gelmiyor."