Demir: Avrupa İnsanlık Tarihi Anadolu'dan Göçmüş
Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncer Demir'in de bulunduğu bilim adamları heyeti tarihe ışık tutacak yeni bir gelişme ile gündeme geldi.
Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncer Demir'in de içinde yer aldığı uluslararası grup yapmış oldukları bilimsel çalışmalar ve sahada buldukları bulgularla Avrupa insanlık tarihinin Anadolu'dan göçtüğünü kanıtladı. Avrupa'nın birçok köklü gazete ve dergilerinde yayınlanan tez ilgi gördü.
Konu ile ilgili Harran Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada şu detaylara yer verildi: "Kula Volkanik Yöresinde tesadüfen bulunan Artefakt, ilk insanların Anadolu'dan Avrupa'ya göçünün düşünülenden daha eski olduğuna işaret etmektedir. Batı Anadolu'nun günümüzden yaklaşık olarak 1.240 ile 1.170 milyon yıllar arasındaki dönemde insanların Afrika'dan Avrupa'ya yayıldığı önemli göç yolu üzerinde bulunduğunu ortaya koyması bakımından son derece önemlidir.
Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tuncer Demir'inde içinde yer aldığı Uluslararası grup 2001 yılından beri Manisa'nın Kula Volkanik yöresinde jeomorfolojik ve jeolojik amaçlı bilimsel araştırma ve incelemeler yapmakta idiler.
KUVARSTAN ÜRETİLMİŞ ALET BULUNDU
Türk, İngiliz ve Hollandalı yer bilimcilerden oluşan uluslararası bu araştırma grubu, yaptıkları bu araştırmalar kapsamında Erken Pleistosen döneminde oluştuğu ileri sürülen Paleo-Gediz Nehri'ne ait oluşturulan bir menderes büklümü ve bu büklümün taşkın ovası üzerinde günümüzden takriben 1.240 ila 1.170 milyon yılları arasında yaşadığı düşünülen insanların el ürünü olan kuvarstan üretilmiş bir adet aleti (artefakt) tesadüfen bulmuşlardır. Bu buluntunun yaşı ise, üzerinde bulunduğu taşkın ovası oluşumunun öncesi ve sonrası dönemlerde meydana gelmiş volkanik lav akıntılarının yüksek çözünürlüklü radio-izotopik tarihleme ve paleomanyetik ölçümler yolu ile belirlenmiştir. Güvenilir mutlak yaş belirlemelerine dayanan bu tespit Batı Anadolu da, şimdiye kadar bilinenlerin aksine, insanlık tarihinin çok daha eski dönemlere dayandığını bildirilmiştir.
ANADOLU İNSANLIK TARİHİNİN EN ESKİ YERLEŞİM YERLERİ ARASINDA
Batı Anadolu'da daha önce Paleolitik döneme ait taştan yapılmış birtakım insan el ürünü aletler bulunmuş ise de bunların çok az bir kısmının içinde bulunduğu jeolojik depoların muhtemel yaşları yaklaşık olarak bilinmektedir. Bu sebepten dolayı Anadolu yarımadasında insanlık tarihinin en eski dönemleri hakkındaki bilgilerimiz yetersiz düzeyde kalmıştır. Her ne kadar Kula volkanik yöresinden yaklaşık olarak 100 km güneyde Denizli havzasında bulunan Kocabaş'ta da 2007 yılında traverten depoları içinde 1.3 milyon ile 1.1 milyon yılları arasında yaşadığı tahmin edilen ve insana ait olduğu ileri sürülen bazı fosiller bulunmuş ise, de bu çalışma ile ilgili olarak birçok belirsizliklerin bulunduğu ileri sürülmektedir."
DEMİR: ELDE EDİLEN BULGULAR TARİHE IŞIK TUTACAK
Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncer Demir ise yapılan araştırma ile ilgili elde edilen bulguların tarihe ışık tutacağını söyledi. Prof. Dr. Demir, "Kula volkanik yöresinde bulduğumuz bu aletin önemi, onun ait olduğu dönemin ve dolayısı ile o dönemde var olan insanların yaşadıkları periyodun büyük bir doğrulukla belirlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bulunan bu alet yaklaşık olarak 5 cm uzunluğunda bir kuvars kayacından oluşmaktadır. Alet üzerindeki şekil ve izler üzerinde paleoantoglar tarafından yapılan incelemeler, bu şekil ve izlerin doğal süreçlere bağlı olarak oluşmaktan ziyade sert bir çekiç veya taş aletle vurulmalar sonucunda oluştuğunu, dolayısı ile insan el ürünü olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Bu aletin ait olduğu dönemin yaş tayini büyük bir doğrulukla belirlenmiş ve Anadolu'da İnsan tarafından yapılmış ve kullanılmış en eski alet alettir." dedi.
REKTÖR MUTLU, DEMİR'İ TEBRİK ETTİ
Harran Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Halil Mutlu da Prof. Dr. Tuncer Demir'i tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Yapılan tüm bilimsel çalışmaları desteklediklerini ifade eden Rektör Mutlu, Harran Üniversitesi olarak birçok alanda böylesine önemli çalışmaların devam ettiği ifade etti.
(Kaynak: Gazeteipekyol)