Dem Partili Sayyiğit: "Sarayın Bir Dakikalık Harcaması 2 Asgari Ücretlinin Maaşı"
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, TBMM'de görüşülmekte olan kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin; "Kamuda tasarruf, bir dakikalık harcaması 2 asgari ücretlinin maaşını aşan, en düşük 4 emekli maaşına yaklaşan saraya hiç uğramamıştır" açıklaması yaptı.
(TBMM) - Dem Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, TBMM'de görüşülmekte olan kamuda tasarruf tedbirlerine ilişkin; "Kamuda tasarruf, bir dakikalık harcaması 2 asgari ücretlinin maaşını aşan, en düşük 4 emekli maaşına yaklaşan saraya hiç uğramamıştır" açıklaması yaptı.
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerine görüşmeler tamamlandı. Teklifin 1. bölümü üzerine görüşmeler TBMM Genel Kurulu'nda devam ediyor.
"22 yıldır iktidarda mali disiplini güçlendirmekten söz ederek tasarruf paketi sunmak aymazlık örneğidir"
Teklifin tümü üzerine söz alan DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, tasarruf için sarayı işaret ederek şunları söyledi:
"Yirmi iki yıldır kim iktidarda? Devletin imkanlarını har vurup harman savuranlar kimler? Kasayı boşaltan AKP ve MHP iken neden kasayı doldurması gereken toplum oluyor? Aldığı ekonomik kararlarla ekonomiyi derin bir krizin içerisine sokarak çürüten AKP ve MHP iktidarı, mali disiplini güçlendirmek ve kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak gerekçesiyle bu torba yasa teklifini getirmiştir. Sanki bu israf düzenini 22 yıldır ülkeyi yöneten AKP inşa etmemiş gibi bu tür gerekçelerle kanun teklifini getirmek yurttaşın aklıyla alay etmekten başka bir şey değildir. 22 yıldır iktidarda başkası varmış gibi mali disiplini güçlendirmek ve kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamaktan söz ederek tasarruf paketi sunmak bir aldatmacadır, bir aymazlık örneğidir.
Denetimsizliğin, israfın simgesi olarak öne çıkan ve sadece AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından harcanabilen ve hesabı sorulamayan örtülü ödeneği de biraz açmak istiyorum. Tek başına mayısta 920 milyon liralık örtülü ödenek harcamasına imza atılmıştır. Bu harcama şubat ve nisan aylarının ardından yılın 3'üncü en büyük harcaması olarak kayıtlara geçmiştir. Geçen yıl nisan ayında 198 milyon 560 bin lira harcayan saray, bu yılın aynı ayında 1 milyar 603 milyon 986 bin lira para harcamıştır. Dolayısıyla, kamuda tasarruf, bir dakikalık harcaması 2 asgari ücretlinin maaşını aşan, en düşük 4 emekli maaşına yaklaşan saraya hiç uğramamıştır."
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, tasarruf paketi üzerinden iktidara tepki göstererek tasarrufun bütün yükünün kamu çalışanlarına yüklendiğini söyledi. Türeli'nin açıklamaları şöyle:
"İsrafın azaltılması için ciddi hiçbir tedbir yok. Mal ve hizmet alım giderleri artmaya devam ediyor, temsil ve ağırlama giderleri artmaya devam ediyor. Daha geçen hafta ABD'deki NATO zirvesine Cumhurbaşkanı 5 uçakla katıldı arkadaşlar; 1 uçak önceden gitti TBMM Başkanı ve yanındaki heyeti, arkadan 4 uçak, 1 uçak da Cumhurbaşkanının zırhlı aracını taşıdı. El insaf arkadaşlar, böyle gayriciddi bir iş mi olur.
"Bu israfı yapan zaten sarayın ta kendisi"
Bir de getirdiğiniz bu işin içinde diyorsunuz ki: 'Tasarruf tedbirlerine uymayan kamu görevlilerine verilen disiplin cezaları Cumhurbaşkanı'na bildirilir.' Arkadaşlar, bir laf var Türkçede, kimi kime şikayet ediyorsunuz? Bu israfı yapan, buna uymayan zaten sarayın ta kendisi. Böyle gayri ciddi iş mi olur! Ama şu çok açık ve net, çok açık: Tasarruf paketinin yükü kamuda çalışanların üzerinde. Personel servis hizmetleri kaldırılıyor, lojman kiraları artırılıyor, sosyal tesisler satılacak, kamuda yeni personel alımı üç yıllığına yasaklanıyor. Türkiye'de, bugün atanmayı bekleyen eğitimde, sağlıkta, sosyal hizmetlerde, tarımda meslek mensupları var. Öğretmenler, ziraat mühendisleri, veterinerler, sağlık teknikerleri, sosyal hizmet uzmanları; bunlar en önemli konular; sosyal hizmet, çocuk bakımı, yaşlı bakımı. Kamu hizmetlerinin nicelik ve nitelik olarak etkin ve yeterli sunulması bir devletin olmazsa olmaz kurallarından ve vazgeçemeyeceği ilkelerden bir tanesidir ama ne yazık ki burada bu yok. Tamamen bu tasarrufta hiç kimse tasarruf yapmıyor. Tasarrufun bütün yükü bu ülkede çalışan kamu çalışanlarının üzerine yüklenmiştir.
"Kamu bankaları eliyle yandaşlara kaynak aktarılıyorsa kamu bankaları tabii ki zarar eder"
Madde 10: Kamu bankalarının sermaye artırımında kullanabilmesi için Hazine'nin, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi İstikrar ve Denge Alt Fonu'na ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi vermesi. Bakın, bu kamu bankalarının sermaye artırımı ne ilk ne de son, öyle anlaşılıyor devam edecek. Mayıs 2021'de 21 milyar lira aktarılmış kamu bankalarına, Mart 2022'de 51,5 milyar lira aktarılmış, Mart 2023'te 111,7 milyar lira artırılmış ve nasıl oluyor biliyor musunuz bunlar? Bunları normalde Hazinenin çıkarması gereken senetleri Türkiye Varlık Fonunun altındaki bir alt fon aracılığıyla yapıyorsunuz. Ne kadarlık bir borçlanma yapacaksınız? Kamu bankalarının şu anda ihtiyacı olan sermaye artırımı ne kadar? Neden borçlanmayı Hazine eliyle değil, Türkiye Varlık Fonunun bir alt fonu eliyle yapıyorsunuz? Sayıştay denetiminden kaçırmak için mi? Kamu bankaları neden zarar ediyor? Eğer kamu bankaları eliyle belli gruplara, yandaşlara kaynak aktarılıyorsa kamu bankaları tabii ki zarar eder. Bunun ciddi bir biçimde Meclis tarafından araştırılması gerekir. Bu düzenleme yapılacaksa ek bütçeyle yapılmalı, Anayasa'ya aykırı."
"Saraydaki bir bürokrat ne kadar maaş alıyor da bir akşam yemeğine 168 bin lira verebiliyor?"
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, tasarruf tedbirlerinin emekli, asgari ücretli, çiftçi ve memurun sırtına yüklendiğini belirterek teklife şöyle tepki gösterdi:
"Merkez Bankası kur korumalı mevduattan dolayı 2023 yılında 818 milyar zarar ediyor, milletten tasarruf bekliyorsunuz ancak sarayın bir dakikalık harcaması 37 bin lira, bir saatlik harcaması 2 milyon 227 bin lira. Burada sarayın israflarıyla ilgili hiçbir düzenleme yok. Burada tasarruf yapan kim? Çiftçi, gariban memur, asgari ücretli ve emekli. En düşük emekli maaşını dün 12 bin 500 lira olarak açıkladınız. Bu ülkede açlık sınırı -bakın, arkadaşlar, yoksulluk sınırı demiyorum- 19 bin lira. Peki, emekli 12 bin 500 lirayla nasıl geçinecek? Tasarrufu emekli yapacak değil mi?
Sarayın bir bürokratı ile bir il yöneticisi, iki kişi bir akşam yemeği yiyor, bu akşam yemeğinin, iki kişilik bir akşam yemeğinin maliyeti 168 bin lira. Saraydaki bir bürokrat ne kadar maaş alıyor da bir akşam yemeğine 168 bin lira verebiliyor? Bu, hırsızlığın, yolsuzluğun çok aleni bir şekilde itirafıdır. Siz yapabilir misiniz bunu yani bir akşam yemeğine 168 bin lira verebilir misiniz milletvekili olarak? Tabii ki hayır."