DEM Parti'nin 'yargıdaki çürümenin nedenlerinin araştırılması' önerisi reddedildi
DEM Parti'nin 'yargıdaki çürümenin nedenlerinin araştırılması' ile ilgili grup önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi.
(ANKARA)- Dem Parti'nin 'yargıdaki çürümenin nedenlerinin araştırılması' ile ilgili grup önerisi, TBMM Genel Kurulu'nda AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önerge üzerine konuşan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "Adalet, gülü sevmek demek değildir, dikeni de seveceksiniz. Dikeni sevmezseniz memlekette ne kardeşlik kalır ne hukuk kalır. Kutsal devletten değil hesap soran devletten yana yer alacaksınız" dedi.
Dem Parti, 'yargıdaki çürümenin nedenlerinin araştırılması' amacıyla verdiği Meclis araştırma önergesinin diğer önerilerin önüne alınarak görüşülmesi için bugün TBMM Genel Kurulu'nda grup önerisi verdi. Önergenin gerekçesini açıklayan DEM Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, şunları söyledi:
"Çürüme yargının neredeyse her yerine bulaşmış durumda"
"AKP Türkiye'sinde mafya babaları, uyuşturucu tacirleri Türkiye'de artık cirit atıyor durumdalar. Resmi yollarla, resmi pasaportlarla Trükiye'ye geliyorlar. Biz bunların Türkiye'de olduklarını ancak birbirlerini katlettiklerinde öğreniyoruz. Türkiye'nin dış politikası da bu çürümeden nasibin almış durumda. Türkiye, Orta Doğu'da çete mensuplarına maaş veren bir ülke olarak anılıyor. En önemli çürüme yargıda yaşanıyor. Çürüme yargının neredeyse her yerine bulaşmış durumda. Bu bir dedikodudan ibaret değil."
Öneri üzerine söz alan İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun da şunları ifade etti:
"Yargının hali içler acısıdır"
"Türkiye'de yargının, siyasallaşmasıyla birlikte bağımsızlığı günden güne yok olmaktadır. Yargı siyasal hedeflerin aracı haline gelmiştir. Bu sorunun başında ise siyasal iktidarın yargıç ve savcı atamalarındaki rolü gelmektedir. Eğer yargı, yasama ve yürütme organları açısından bu organların hukuka uygun davranmasını sağlama işlevini yerine getirecekse HSK bağımsız olmalıdır. Türkiye'de HSK üyelerinin belirlenme şekli ve Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinden 12'sinin de yine partili Cumhurbaşkanı tarafından atandığı bir sistemde o ülkede yargı bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir. Ülkemizde yargının düzelmesi için öncelikle HSK Başkan Vekili'nden tutup tüm yargının bir elden geçirilmesi gerekir. Bunun dışında yapılacak hiçbir çalışma yargının düzelmesine olanak sağlamayacaktır. Hukukçu milletvekili olarak söylüyorum. Bir komisyon kurulup bu konuyu araştırdığımızda bu komisyondan çıkacak rapora hiç kimse, Cumhurbaşkanımız dahi itiraz edemeyecektir çünkü yargının hali içler acısıdır."
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Tuncay Özkan da önerge üzerine grubu adına şunları dile getirdi:
"Kutsal devletten değil hesap soran devletten yana yer alacaksınız"
"Herkesin görevli olduğu bir yerde adaletin sağlanabilmesi mümkün değildir; bunların hepsi devlet görevlisi. 'Böyle devlet olur mu?' sorusuna yanıt: Olmaz. Nasıl olur? Hesap soracaksınız. Soracağınız bir enstrüman var mı elinizde? Var. Neresi? Türkiye Büyük Millet Meclisi. Böyle bir araştırma önergesini kabul eder misiniz? Etmezsiniz. İktidara geldiğinizde kabul ettiniz, Yüce Divan'a gönderdiniz, yargılattınız. O zamanki kabul ettiğiniz üstünlerin hukuku, hukukun üstünlüğü noktasından siz nereye savruldunuz? O günkü siz neredesiniz, bugünkü siz neredesiniz? Memlekette yoksulluk 57 bin lira, açlık 17 bin 500 lira, asgari ücret 17 bin 2 lira. 'Batsın bu düzen', 'Batsın bu oligarşi' diye bağırdığımda sadece şu: 'Oligarşi niye batsın? Bürokrasi batar mı?' Batmasın, 'Sizinle birlikte çürüyen her şey düşer' demiştim, önce adaletiniz düştü, nasıl toplayacaksınız? Adalet gülü sevmek demek değildir, dikeni de seveceksiniz. Dikeni sevmezseniz memlekette ne kardeşlik kalır ne hukuk kalır. Kutsal devletten değil hesap soran devletten yana yer alacaksınız."
DEM Parti'nin grup önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.