Deli ile Divane'den Tahir ile Zühre'ye…
Kedimin Adı Çamur, Köpeğimin Adı Erik ve Kaplumbağamın Adı Meraklı'da insanlarla hayvanları ortak yaşamlarda buluşturan yazar, çevirmen Ayşe Sarısayın, okurları Heybeliada'nın komşulukla ve dostlukla şenlenen dünyasına davet ediyor.
can_cocuk_.jpg
Ayşe Sarısayın'la Heybeliada'ya yeni bir yolculuk!
Adaların başlıca halklarından martılar, Martılarımın Adları Tahir ile Zühre'nin de baş kahramanları. Bir yandan Ayşe ve Hüseyin'in adadaki yaşamlarına, arkadaşlarıyla sohbetlerine konuk oluyor, ada yaşamı, kent yaşamı ve çevre sorunları üzerine onlarla birlikte düşünüyoruz; diğer yandan martıların gitgide daralan yaşam alanlarında, insanlarla birlikte var olma çabalarına, hem mizahi hem de gerçekçi bir gözle tanıklık ediyoruz. Üstelik bu kez okuma serüvenimize, sevimli ve çokbilmiş kedimiz Bay Cimbil de, eleştiri ve yorumlarıyla eşlik ediyor!
Bu romanında hem yeryüzü hem gökyüzü dostlarının hikâyelerini satırlara taşıyan Ayşe Sarısayın, farklı canlılarla birlikte yaşamanın keyifli, barışçıl ve zengin dünyasıyla okurları yeniden gülümsetiyor!
"
Karşılaşmak istemediğim tek bir hayvan var. Hayır hayır, martılar değil, onlara alıştım zamanla. Köpekler de değil, çevremizde o kadar çok köpek var ki ister istemez dost olduk hepsiyle. Beni ürküten, her yeri dikenli bir hayvan, kirpi diyorlar adına. Sokağımızın başındaki yabani ot bürümüş boş arsada dolaşırken aniden karşıma çıktı. Öyle korktum ki, yüreğim yerinden fırlayacaktı adeta! Önce dikenleri yoktu, birdenbire tepeden tırnağa dikenle doldu, bir de baktım karşımda küçük bir diken topu! Kendini
koruması gerektiğini hissettiğinde böyle yaparmış. Eh, pek de farklı sayılmazdık aslında, benim de tüylerim diken diken olmuştu. Bir süre bakıştık, sonra son sürat bizim bahçeye kaçtım, merdivenleri bir solukta çıkıp eve girdim, masanın altına saklandım. O gün tövbe ettim, o arsaya bir daha gitmedim. Umarım başka bir yerde karşılaşmayız. Öğrendiğime göre kirpiler koruma altındaki yaban hayvanları arasındaymış. Kirpileri koruyacaklarına beni korumaları gerekmez mi? Saçma, çok saçma!
"
Ayşe Sarısayın, 1957 yılında İstanbul'da doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul Alman Lisesi'nde tamamladıktan sonra, kimya mühendisliği ve işletme eğitimi gördü. Özel bir ilaç şirketinde yönetici olarak çalışıyor. Evli ve bir oğlu var. Babası Behçet Necatigil'in çeviri şiirlerini (Yalnızlık Bir Yağmura Benzer, Adam Yayınları, 1984) ve aile mektuplarını (Serin Mavi, YKY, 1999, Selma Esemen ile birlikte) yayına hazırladı. Babasına ilişkin anılarının yer aldığı Çok Şey Yarım Hâlâ adlı kitabı 2001 yılında (YKY) yayımlandı. Denizler Dört Duvar (Can Yayınları, 2003) adlı ilk öykü kitabına 2004 Yunus Nadi Öykü Ödülü verildi. Yorgun Anılar Zamanı (Can Yayınları) ile 2005 Sait Faik Hikâye Armağanı'na değer görüldü. Karakalem Resimler adlı öykü kitabını 2008'de yayınlandı. Çocuklar için Erich Kästner'in Don Kişot'u (Can Çocuk) ile Karl Ewald'ın Tabiat Ana Anlatıyor (Can Çocuk) adlı kitabını çevirdi.