"Değişimin karşısında durursak yok olur gideriz"
İzmir'de düzenlenen 3. Ege Ekonomik Forum'da Türkiye'nin gelecekte fırsatların tehditlerden daha fazla olduğu bir ülke olacağını söyleyen 28. Dönem TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, "Değişimin karşısında durursak yok olur gideriz.
İzmir'de düzenlenen 3. Ege Ekonomik Forum'da Türkiye'nin gelecekte fırsatların tehditlerden daha fazla olduğu bir ülke olacağını söyleyen 28. Dönem TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, "Değişimin karşısında durursak yok olur gideriz. Küresel gelişmeler son 10 yıldır iç açıcı değil. Dünya büyümüyor" dedi.
'Yarın için hayal et' ana temasıyla dün İzmir Swissotel'de başlayan 3. Ege Ekonomik Forum'un ikinci günü, 28. Dönem TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın katılımıyla gerçekleşti. Forumda yaptığı konuşmada "Değişimin karşısında durursak yok olur gideriz" diyen Yıldırım, "Küresel gelişmeler son 10 yıldır iç açıcı değil. Dünya büyümüyor. 2008 sonunda başlayan kriz halen bitmiş değil. O krizi başlatan, üretilmemiş karların edilmiş gibi gösterilip büyük paraların paylaşılmasıydı. Amerika'da başladı, bütün dünyaya yayıldı. Dünya büyümesi yüzde 3'ün altında gerçekleşiyor. Dünya yerinde sayıyor. Bu da bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin aleyhinde bir durum. Diğer yandan dünyanın 80 trilyon dolarlık milli gelirine baktığımızda bunu ABD, Çin, Japonya ve AB ülkeleri paylaşıyor. Burada da bir adaletsizlik var. Bu da küresel ve bölgesel sorunların sebebi. 75 milyona ulaşan mülteciler, vatansızlar varsa bunun arkasında küresel refahın adil olarak dağıtılmamış olması var. Buna rağmen dünyayı yöneten, yönettiğini iddia eden ülkeler korumacılığı artırıyorlar, gümrük duvarlarını yükseltiyorlar. Ticaret savaşları almış başını gidiyor. 2018 Ağustos'ta kur üzerinden ülkemize de bir operasyon yapıldı. Onun oluşturduğu olumsuzlukların yerini yeni dengeleme sürecine gidiyoruz. Bölgesel anlaşmazlıklar, iç savaşlar alabildiğince bölgemiz merkezde olarak devam ediyor. BM ne yapıyor, bu olayları seyrediyor. Sorunlara çözüm üretmekten aciz. Çözümün değil, sorunun bir parçası haline gelmiş durumda. Ülkeler arası dijital uçurum gittikçe artıyor" ifadelerini kullandı.
"Türkiye fırsatların tehditlerden daha fazla olduğu bir ülke olacak"
Türkiye'nin gelecek itibarıyla fırsatların tehditlerden daha fazla olduğu bir ülke olacağını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bunu aklımıza koyalım. Dünyada zenginlik batıdan doğuya hicret ediyor. 1970'li yılların başında havacılığın merkezi Amerika'ydı, 80'li yıllarda batı Avrupa, 90'lı yıllarda Avrupa'nın doğusuna kaydı. Şimdilerde Türkiye'nin bulunduğu Avrasya'nın birleştirdiği yere geldi. Biz bu gelişmeyi yaşayarak gördük. Bu coğrafya bütün insanlık için daha önemli hale gelecek."
"Operatörlerin birbiriyle rekabeti bırakıp altyapı konusunda birlikte çalışmalarında fayda var"
Konuşmasında küresel değişim ve dönüşümden bahseden Yıldırım, "İnternetimiz birçok ülkeden iyi durumda ama trafiğimiz aynı değil. Amerika'daki trafik bizden 50-100 kat fazla. Bu akıl yollarının kalitesi asıl trafikle ortaya çıkacak. Türkiye'de baş döndürücü hızla bu bilişim yollarından trafik akışı artacağı için başlattığımız bu bilişim ağlarına daha fazla yatırım yapılması, hiç ara vermeden yatırım yapılması lazım. Özellikle bilişim firmaları, operatörlerin birbiriyle rekabeti bırakıp altyapı konusunda birlikte çalışmalarında fayda var. Yerel yönetimler de akıl yollarının gelişmesinde engel olan değil öncü olan bir rol üstlenmeli. Ürettiğiniz bilgi ve ekonomik değerlerin gideceği akıl yolları olmazsa o zaman dijital dönüşümden, 4. sanayi devriminden söz etmenin anlamı olmaz" dedi.
"Dijital dönüşüm hukuku küresel anlamda henüz oluşturulamadı"
Dünyada ve ülkede de akıl, bilgi, teknolojinin artık geleceğe, ekonomiye ve hayata yön verdiğini kaydeden Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha 15 yıl öncesine kadar bilim kurgu filmlerine konu olabilecek yapay zeka, üç boyutlu yazıcılar, akıllı robotlar gibi teknolojik devrimlerin bugün gerçeğini yaşıyoruz. Yaşadığımız teknolojik değişimler, ekonomik hayatımıza olduğu kadar sosyal ve kültür hayatımızda da önemli değişiklikleri beraberinde getiriyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan bu değişim sadece akıllı telefonlar ve bilgisayarlarla sınırlı kalmadı. Ürün veya hizmetin fikir aşamasından satış sonra hizmetlere kadar uzanan bir dijital dönüşümle karşı karşıyayız. Artık ürün de hizmet de müşterisine bir tık mesafede. Elektronik ticaret denen ticaret internet üzerinde yaygınlaşıyor, sınır tanımadan, aracı tanımadan ülkeden ülkeye taşınıyor. Bir satıcı firma Türkiye'de olabiliyor, ürün Vietnam'da üretilebiliyor, satın alan dünyanın her tarafında olabiliyor. Bütün ülkeleri ve insanlığı bekleyen sorun alanı da ortaya çıkarıyor. Bu, dijital dönüşüm hukukunun küresel anlamda henüz oluşturulamamış olması. Tamamen fiili durumla devam eden bu konu yakın gelecekte ülkelerin en önemli sorunu hale gelebilir. Ülkeler düzenlemeler yapıyor. Bu düzenlemeler bir koordinasyon içinde yapılmadığı için serbest piyasa şartlarının aksine yeni koruma duvarlarını oluşturma riski ile karşı karşıya kalabiliriz. 2009'da e-ticaret 500 milyar dolar civarındaydı. Bugün 3,5 trilyon doları bulmuş durumda. 2-3 yılda bunun 5 trilyon dolar üzerine çıkacağı hesap ediliyor."
"ÇEVİRİRKEN KARIN GURULTUSU GİBİ SES GELİRDİ"
Bazı ülkelerde e-ticaretin toplam ticaretin yarısına yaklaşmış durumda olduğunu, 2018'de Türkiye'de e-ticaretin yüzde 42 büyüdüğünü, bu gelişmelerin arkasında 2002 yılında ortaya konulan akıl yollarının geliştirilmesine yönelik politikalar olduğunu kaydeden Yıldırım, "Türkiye 2002 yılında, biz iktidara geldiğimizde, ben bakanlığa başladığımda geniş bant nedir bilmiyorduk. Telefon üzerinden çevirmeli olarak interneti kullanıyorduk. Onu da çevirirken karın gurultusu gibi ses gelirdi, bağlanmazdı. Bugün farklı bir yerdeyiz. Geniş bant abone sayıları arttı, fiber ağımız çok gelişti. 4,5 G alt yapısının kurulmuş olması da bu gelişmeler için önemli ivme oluşturdu" dedi.
"ENGELLERİ AŞA AŞA BUGÜNLERE GELDİK"
Yıldırım, konuşmasının sonunda Göztepe ve Alsancak Statlarını ziyaret edeceklerini belirterek şunları söyledi:
"Bunlar da spor adına önemli eserlerdir. Başlaması kolay olmadı, her zaman engellerle karşılaşarak İzmir'de iş yaptık. Engelleri aşa aşa bugünlere geldik. Sizler sayesinde bugünlere geldik. Destekleriniz sayesinde geldik. 1 Haziran'da İzmir'in en güzel yerinde en güzel şehir hastanesini hizmete açacağız. İzmir'de hain teröristlerin kundaklayarak yaktığı ormanlık alanları tekrar yeşillendirmek için 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde Menderes'te olacağız. Yanan ormanlık alanları tekrar fidanla buluşturacağız."
"GENÇLERİMİZ, ÜLKEMİZİN TARIM GELECEĞİNE YÖN VERECEK"
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise şunları söyledi:
"2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşması bekleniyor. Beslenme ihtiyacının karşılaması için tarımın yüzde 60-70 artış göstermesi gerekiyor. Dünya ülkelerinin bu duruma hazırlıklı olması ve tarım sektörüne ilişkin politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor. Tarım 4.0 ve onun getirdiği yenilikler sektörlerde çığır açacak özelliklere sahip ve her geçen gün kullanımı artıyor. Tarım sektöründeki girişimlerde gençlerin ilgisinin arttığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Tartım teknolojisini yakından izleyen gençlerimiz, ülkemizin tarım geleceğine yön verecek. Biz de sektör olarak onlara gereken desteği vereceğiz. İzmir, modern teknoloji kullanımına dayalı katma değeri yüksek üretim ve ihracattaki başarısını artırmaya devam ediyor."
"ÜRETİM YOKSA KALKINMAK HAYALDİR"
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, "Yıllardır 'üretim yoksa kalkınmak hayaldir' diyoruz. Gerek küresel ekonomi, gerek ülkemizde tecrübe ettiklerimiz bu sözümüzü haklı çıkarıyor. Bugüne kadar ortak akılla geldik. Şimdi bize üst akıl gerekiyor. Üretim için yatırım ortamını cazip hale getirerek dünyaya anlatmamız gerekiyor" dedi.
"KIRILGANLIĞI AŞMAK ÜZEREYİZ"
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk ekonomisinin 2018 yılı Temmuz ayından bu yana bir kırılganlık yaşadığını, son verilerin bu kırılganlığı aşmak üzere olduğumuzun mesajlarını verdiğini belirtti. Eskinazi, şöyle konuştu:
"Enflasyon rakamlarındaki gerileme, faizlerdeki düşüş, ihracat rakamlarında ulaşılan seviye Türkiye'nin bundan sonraki dönemde daha güzel günler göreceğine olan inancımızı artırıyor. TÜM KONUŞMALARIMDA SÖYLEDİĞİM GİBİ EKONOMİMİZDE KIRILGANLIKLARIN YAŞANMAMASI İÇİN İNOVASYON, AR-GE VE TASARIM ODAKLI KATMA DEĞERLİ ÜRETİME YOĞUNLAŞMAMIZ GEREKİYOR."
EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam da şu ifadelere yer verdi:
"Başbakanım sizden bazı ricalarım olacak; bölge illeri İzmir'in liderliğinde kalkınma için işbirliğine hazırlar. Hızlı trenin diğer iller ile bağlantısı konusunda da sizden destek istiyorlar. Ayrıca Kemeraltı içinde özel bir çalışma yapılıyor. Sizin döneminizde imzalanan Kemeraltı için ayrılan bir ödenek var ve bunun yapılması lazım. Bu kaynağın kullanılması konusunda özellikle rica ediyorum."
Küresel gelişmeler ışığında bölgesel vizyon oluşturmak amacıyla bu yıl gerçekleştirilen Ege Ekonomik Forumu; Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ve Özgencil Grup ortaklığında Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekleriyle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Bornova Belediyesi katkılarıyla düzenleniyor. Toplantıya Yıldırım'ın yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jack Eskinazi, EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam, Özgencil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Özgencil ile meslek odalarının temsilcileri katıldı.
(İHA)