Değişen Dünya Dengeleri ve Ulusal Güveliğimiz" Sempozyumu
Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, "Misak-ı Milli yanlış anlaşılmış, hala da yanlış yorumlanıyor.
Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, "Misak-ı Milli yanlış anlaşılmış, hala da yanlış yorumlanıyor. Sanki 'Biz bu sınırların dışına çıkmayız' diye anlaşılıyor. Şu anda imkanımız olsa çıkarız. Niye çıkmayalım?" dedi.
Uzmanlar Derneğince, bir otelde, (UZDER) "Değişen Dünya Dengeleri ve Ulusal Güvenliğimiz, Türkiye'nin Yüzyıllık Bağımsızlık ve Varoluş Mücadelesi" konulu sempozyum düzenlendi.
Sempozyumda konuşma yapan Güzel, dış politikasında, arkasına ordusunu almayan milletlerin başarılı olamayacağını belirtti. Güzel, "Misak-ı milli yanlış anlaşılmış, hala da yanlış yorumlanıyor. Sanki 'Biz bu sınırların dışına çıkmayız' diye anlaşılıyor. Şu anda imkanımız olsa çıkarız. Niye çıkmayalım? Ben başta olsam çıkarım. Bu hiçbir zaman bir macera olmaz ama imkanlar değerlendirilir." dedi.
Güzel, Fırat Kalkanı Harekatı'nın geç kalınmış bir harekat olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin bugüne kadar izlediği Ortadoğu politikalarında inişler ve çıkışlar yaşandığını söyledi.
Rusya ile ittifakın dikkatli olmak koşuluyla önemli taşıdığı ifade eden Güzel, Türkiye'nin Münbiç'e girmesi gerektiği görüşünü getirdi.
Güzel, zamanında Ortadoğu'da sınırların cetvelle çizildiğini anımsatarak, Türkiye'nin Ortadoğu masasında olmasının önemine dikkati çekti.
"Terör kullanılıyor"
Sempozyuma katılan emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da güvenli geleceğin sağlanmasında Türkiye, Rusya ve İran ilişkilerinin nasıl olması gerektiği ile Şanghay Beşlisi'nin NATO'ya alternatif olabilmesi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Kılınç, barış içinde yaşayabilmenin ve geleceğin güvenliğinin ancak iyi ilişkilerle sağlanabileceğini değerlendirerek, "Bizim anlayışımızdaki iyi ilişkiler, bağımsızlığımızdan ve ulusal çıkarlarımızdan ödün verilmeden, bugün böyle, yarın şöyle değil dengeli ve onurla sürdürülen dış politika tutumudur. Atatürk, bizden yurtta ve dünyada barışı korumamızı isterken, yaşadığı sürece dış politikamızda tam bağımsızlık ve denge politikasını tavizsiz uygulamıştır." diye konuştu.
Güvenli geleceğin en önemli teminatının ordu olduğunu kaydeden Kılınç, günümüzde savaşların dolaylı güçlerce yürütüldüğüne ve bunun için terörün kullanıldığına işaret etti.
Kılınç, Amerika Birleşik Devletleri'nin 11 Eylül saldırısının ardından Afganistan'da NATO kuvvetlerini kullanmaktan çekinmediğini ancak bölücü terör örgütü PKK ile mücadelesinde Türkiye'ye değil PKK'ya destek verdiğini kaydetti.