Dedesinin Armağanı Akordeon Sermayesi Oldu - Tekirdağ
Bulgaristan'dan 1980'li yılların başında Tekirdağ'a göç eden 60 yaşındaki Orhan Aksoy, çocukluğunda dedesinin hediye ettiği akordeonla geçimini sağlıyor.
ÖMER URAL - Bulgaristan'dan 1980'li yılların başında Tekirdağ'a göç eden 60 yaşındaki Orhan Aksoy, çocukluğunda dedesinin hediye ettiği akordeonla geçimini sağlıyor.
Yaz-kış, yağmur-çamur demeden her gün Çınarlı Mahallesi'ndeki evinden, ekmek parasını çıkarmak için yollara düşen Aksoy, Sahil Dolgu alanında bulunan balıkçı barınağı karşısındaki köşesine yürüyerek gidiyor.
Aksoy, burada akordeonu ile dinletiler sunarak, ekmek parasını kazanıyor.
"Sanat aşktır, tutkudur"
Sanatın bir tutku ve bir aşk olduğunu dile getiren Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarım asırdır akordeon çaldığını ve ekmeğini bu şekilde kazandığını söyledi.
Kendisi için müzik yapmanın bambaşka bir duygu olduğuna vurgu yapan Aksoy, "Dedem daha ben küçükken müzik yeteneğimi keşfetmiş ve bir akordeon almıştı. O zamanlar ortaokula daha yeni başlamıştım. O dönemde keman derslerine gidiyordum. Dedemin akordeonu elime verdiği günden bu yana hiç bırakmadım. O gün bugündür elimde. Türk Sanat Müziği eserlerini, klasik tangoların hepsini yorumluyorum" ifadelerini kullandı.
Aksoy, hafta içi 30 lira, hafta sonları da 50-60 lira kazandığını belirterek, "Çok şükür ekmeğimizi çıkarıyoruz. İki erkek çocuğum var. Onlar da hayatlarını Almanya'da devam ettiriyorlar. Her gün köşeme yürüyerek geliyorum." dedi.
Yaklaşık bir yıl önce kendisine KOAH tanısı konduğunu ve tedavi sürecinin iyi geçmesindeki en büyük rolün çok sevdiği akordeonu olduğunu belirten Aksoy, şunları kaydetti:
"Bende uzun yıllar kronik bronşit hastalığı vardı. İlk zamanlar çok önemsemedim Bir yıl önce doktora gittiğimde KOAH'a dönüştüğünü öğrendim. Ancak doktorların bana verdiği sadece ilaç tedavisi ama bu hastalığı yenmemde sanatımın desteğini anlatamam. Onu ancak ben bilirim. Hastalığımı yenmemde akordeonumun faydası çok oldu. Bir umutla onu sabah sırtıma alıp insanları coşturmak, teselli etmek o kadar güzel bir ilaç ki doktorların vereceği hiçbir ilaç yerini tutamaz. Onun sayesinde sağlığıma kavuştum."