Haberler
Enflasyon açıklandı, memur ve emeklinin zam oranı netleşmeye başladı

Enflasyon açıklandı, memur ve emeklinin zam oranı netleşmeye başladı

Bahçeli'den kalesine bayrak asılan Halep'le ilgili çok konuşulacak çıkış

Bu fotoğrafa yorumu çok konuşulur

Suriye'de 'Meksika Açmazı': MİT 3 aylık hazırlık sonrası tam kadro sahaya indi

MİT'in özel operasyon ekibi tam kadro sahaya indi

17 erkek öğrenci, zorla okulun tuvaletine soktukları kız çocuğunu istismar etti

Sınıftaki tüm erkekler, kız öğrenciyi tuvalete götürüp istismar etti

Dededen Toruna Arıcılık: Yiğit Şerbetçi'nin Kestane Balı Başarısı

Dededen Toruna Arıcılık: Yiğit Şerbetçi'nin Kestane Balı Başarısı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

15 yıl önce dede mesleği arıcılıkla tanışan Yiğit Şerbetçi, Uludağ'ın eteklerinde ürettiği kestane balını Türkiye genelinde müşterileriyle buluşturuyor. Alerjisini yenmeyi başaran Şerbetçi, bu yıl 1 ton bal üretimi gerçekleştirerek arıcılığı üçüncü kuşak olarak sürdürüyor.

Bursa'da çeşitli işlerde çalışıp 15 yıl önce dede mesleği arıcılığa başlayan ve arı alerjisini yenen Yiğit Şerbetçi, Uludağ'ın eteklerinde ürettiği kestane balını Türkiye'nin dört bir yanında müşterileriyle buluşturuyor.

Geçmişte dedesi ve babasının yaptığı mesleği üçüncü kuşakta sürdürmeye karar veren 38 yaşındaki Şerbetçi, kurslara gittikten sonra 2009'da Uludağ'ın eteklerinde Osmangazi ilçesi Yiğitali Mahallesi'nde 3 kovanla arıcılığa başladı.

Bölgenin bitki örtüsü ve ikliminin uygunluğuyla bal üretimine başlayan Şerbetçi, zamanla kovan sayısını artırdı.

Ürettiği balın ilgi görmesiyle kendi markasını da oluşturan Şerbetçi, 150 kovanda ağırlıklı olarak ürettiği kestane balını yurdun dört bir yanına satıyor.

Yiğit Şerbetçi, AA muhabirine, arıcılık sevdasının atalarından geldiğini söyledi.

Dedesi ve babasının bu mesleği birlikte yaptığını belirten Şerbetçi, "Onlar rahmetli oldu, ben devam ettiriyorum. Bu işi 15 yıldır sürdürüyorum. Çok kaliteli kestane balı üretiyorum. Balımızın aroması çok güzel." dedi.

Babasının sağlığında arıcılık yapmaya karar verdiğini, onun da tecrübesinden yararlanmak istediğini anlatan Şerbetçi, kurslarda bu işin inceliklerini öğrendiğini dile getirdi.

"Bu yıl 1 ton üretim gerçekleştirdim"

Şerbetçi, arıcılığa başladığında alerjisinin (arı sokması sonucu ortaya çıkan bir alerjik reaksiyon) olduğunu öğrendiği bilgisini vererek, "Doktor, ölebileceğimi, çok ciddi bir alerjim olduğunu söyledi. Ben de bununla nasıl savaşırım diye düşünerek her gittiğimde arılara kolumdan, bacağımdan sokturdum. Böyle böyle alerjimi yendim." ifadesini kullandı.

Üretim yaptığı bölgenin Tarım ve Orman Bakanlığınca "bal ormanı" ilan edildiğini dile getiren Şerbetçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uludağ koşullarında 700 ila 900 metre rakımda üretim yapıyoruz. Mayıs aylarında bazen çiçek balı alabiliyoruz, sonrasında kestane açıyor. Asıl üretimimiz zaten kestane balı. Bizim için de en değerli olan o. Kestane balını da aldıktan sonra Kirazlıyayla bölgesine geçiyorum. Orada da bal üretimi yapıyorum. İşe başladığımda 3 kovanım vardı. Kovan sayısını 150'ye çıkardım. Bu yıl 1 ton üretim gerçekleştirdim."

Şerbetçi, elde ettiği balın her yıl İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce analiz edildiğini belirtti.

Analizlerde asla şeker, glikoz ya da kimyasal çıkmadığını ifade eden Şerbetçi, şöyle konuştu:

"Saf bal üretiyorum. Uludağ Bal Evi olarak markamız var. Bunun patentini aldım. Ürünlerimi dükkanlara, toptancılara satmıyorum, kendi çevreme satıyorum. Zaten yıllardır yaptığım için insanlar direkt benden alıyor. İsteyenin adresine teslim ediyorum. Farklı şehirlere de kargoyla gönderiyorum. Üçüncü kuşak arıcıyım. Bir kızım var, ona da öğretiyorum. Adı Asel. Asel, bal demek. İnşallah o da hevesli. O da yapmayı düşünüyor arıcılığı. İnşallah bu nesiller boyu devam eder."

Kaynak: AA / Sinan Balcıkoca - Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title