Dbp'li Belediye Başkanlarının Terör Faaliyetleri Gerekçeli Kararda

ADSIZ GÜNEBAKAN - Siirt'te eski DBP'li Baykan Belediye Başkanı Ali Aydin, meclis üyesi Selva Erdoğan, eski Veysel Karani Belde Belediye Başkanı Enes Cengiz ve eski Atabağı Belde Belediye Başkanı Muammer Canbulat'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından hapisle cezalandırıldığı davanın gerekçeli kararında sanıkların terör faaliyetleri anlatıldı.

Siirt 3. Ağır Ceza Mahkemesince, Ali Aydin, Selva Erdoğan, Enes Cengiz ve Muammer Canbulat'a 6 yıl 3 ay ile 8 yıl 1 ay 15 gün arasında değişen hapis cezalarının verildiği davanın gerekçeli kararında önemli bilgiler yer aldı.

Sanıkların siyasi pozisyonlarını kullanarak terör örgütü PKK/KCK tarafından talimat verilen zamanlarda örgüt lehine propaganda amaçlı gösteri ve toplantı yürüyüşleri düzenledikleri belirtilen kararda, birçok terörist cenazesi için belediyeye ait araçların kullanıldığı, aracın ön kaputu ile diğer kısımlarına terör örgütünün simgesi bez parçalarının konulduğu bildirildi.

Kararda, sanık Aydin'in bir etkinlikte Aynularab'da (Kobani) öldürülen YPG'li teröristler (Kader Ortakaya, Arin Mirkan ve Cahit Altintaş) ile aynı kaderi paylaştığını dile getirerek, terör örgütü PKK/KCK'ya bağlılığını, aidiyetini açık şekilde ilan ettiği anlatılarak, bölücü terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanışının yıl dönümü dolayısıyla Turgut Özal Bulvarı'nda bulunan HDP binası önünde kalabalık grubun toplandığı, Aydin'in grupla örgütsel sloganlar attığı kaydedildi.

Baykan Belediyesince 2 Mart 2015'te açılan Kadın Dayanışma Merkezi'ne öldürülen kadın teröristin adının verildiği, bina içinde duvara asılı teröristi övücü yazılar ve fotoğrafının bulunduğu, sanıklar Ali Aydin ile Selva Erdoğan'ın teröristin fotoğrafının önünde fotoğraf çekildikleri belirtilen gerekçeli kararda, sanıkların Siirt'te 16 Aralık 2015'te HDP-DBP il teşkilatlarının ortaklaşa gerçekleştirdiği ve Sur, İdil, Silvan, Cizre, Silopi, Dargeçit ve Nusaybin'deki sokağa çıkma yasağını ve bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik operasyonları protesto etmek amacıyla yapılan oturma eylemine ve basın açıklamasına katıldığı bilgisine yer verildi.

Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına da atıf yapılan gerekçeli kararda, şu ifadeler yer aldı:

"Sanıkların, örgüt propagandasına dönüşen çok sayıda eylem, protesto, gösteri yürüyüşü ve örgüt mensuplarının cenaze ve taziye törenlerine katıldıkları, örgüt mensuplarını övdükleri ve cenazelerine sahip çıktıkları anlaşılmıştır. Ölü ele geçirilen teröristlerin gerek cenazelerine katılımın yüksek olması gerekse geride kalan aile bireylerine yardım sağlanmasının örgüt için hayati önem taşıdığı, ölü ele geçen terörist cenazelerinin yüksek katılımlı olması ve örgüte katılımın diri tutulabilmesi için gerekli olduğu, bu nedenle PKK'nın bu cenazelere önem verdiği bilinmektedir. Sanıkların da bu cenazelere katılımının örgütsel bir faaliyet olduğu, bu eylemlerin kimisini organize ettikleri ve konuşmacı oldukları, bu eylem ve protestolarda terör örgütü PKK lehine sloganlar atıldığı belirlenmiştir.

Sanıkların örgüt talimatlarına göre hareket ederek, temel eylem tarzının PKK propagandası yapıp, bu etkinliklere katılımı sağlayarak, PKK'ya müzahir kitle yarattıkları ve örgütün yapılmasını istediği faaliyetleri şehir merkezinde hayata geçirdiği anlaşılmıştır."

Kararda, sanıklar Aydin ve Cengiz'e eylemlerinin sürekliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında verilecek cezada arttırım yapılması gerektiği vurgulandı.

Siirt'te 16 Aralık 2016'da düzenlenen terör operasyonunda DBP'li Veysel Karani Belediye Başkanı Enes Cengiz ve Baykan Belediye Meclis üyesi Selva Erdoğan gözaltına alınmış, yakalama kararı bulunan DBP'li Baykan Belediye Başkanı Ali Aydin ise Ankara'da yakalanmıştı.

Siirt 3. Ağır Ceza Mahkemesince, 5 Aralık 2018'de eski DBP'li Baykan Belediye Başkanı Ali Aydin'e "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 8 yıl 1 ay 15 gün, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından Enes Cengiz'e 7 yıl 6 ay, Selva Erdoğan ve Muammer Canbulat'a ise 6 yıl 3'er ay hapis cezası verilmişti.

Gaziantep Bölge Adliyesi 18. Ceza Dairesi, sanık avukatlarının itirazı üzerine yaptığı incelemede, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksikliğin bulunmadığı ve ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu belirterek, yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararını uygun bulmuştu.