Haberler
Suriye'de Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı

Esad'ın gidişi onları da bitirdi! Faaliyetlerini durdurdular

Sosyal medya platformları WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü

3 sosyal medya platformu, aynı anda çöktü

Bakan Uraloğlu, 16 yaş altı için sosyal medya düzenlemesi geleceğini açıkladı

16 yaş sınırı konuşuluyordu! Sosyal medyaya yeni düzenleme geliyor

Somali ve Etiyopya arasındaki krizi Türkiye çözdü

Afrika'daki krizi Türkiye çözdü

Davutoğlu: Yüreğimiz Titrer Acaba Türkiye, 2001'lerdeki Zillet Halini IMF'den 3, 5 Milyon Talep...

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Davutoğlu: Yüreğimiz titrer acaba Türkiye, 2001'lerdeki zillet halini IMF'den 3, 5 milyon talep eden zillet haline düşer mi diye Başbakan Ahmet Davutoğlu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Merkezi'nde düzenlenen " TOBB Dede Korkut Kitabı Baskısı" tanıtımına katıldı.

Davutoğlu: Yüreğimiz titrer acaba Türkiye, 2001'lerdeki zillet halini IMF'den 3, 5 milyon talep eden zillet haline düşer mi diye

Başbakan Ahmet Davutoğlu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Merkezi'nde düzenlenen " TOBB Dede Korkut Kitabı Baskısı" tanıtımına katıldı. 2001 ekonomik krizine değinen Davutoğlu, "Hz. Mevlana'nın huzurunda diz çökmek, Hacı Bektaş-i Veli'nin huzurunda nasihat almak bütün bunlar birleşir bir siyaset anlayışı haline dönüşür. O siyaset anlayışının içinde de zillet, zulüm, nezaketsizlik olmaz. Onun için yüreğimiz titrer. Acaba Türkiye, 2001'lerdeki zillet halini hani IMF'den 3, 5 milyonluk talep eden zillet haline düşer mi diye. Düşmemesi için gece gündüz çalışırız. Gözümüze uyku girmez" dedi.

"BABAANNEM, ANNEANNEM AİLE HAYATINI MANAS DESTANI GİBİ ANLATIRLARDI"

Dede Korkut'un hayatındaki yerine örneklerle yer veren Davutoğlu, "Dede Korkut'u elime tekrar aldığımda beni büyüledi. Şahsi serüvenimi o güzel diliyle yeniden canlandırdı. Türkmen Yörük ovalarının Toros zirvelerindeki bir mekanında doğdum. Dedem Korkut'un dilinin yaşadığı yıllardı o yıllar. Rahmetli babaannem, anneannem ile oturduklarında Manas Destanı gibi oturur önce aile hayatını anlatırlardı. Sonra da belki de hiç bilmedikleri mekanları bir göç serüveni içerisinde naklederlerdi. Hala zihnimde böyle aşina bir se olarak durur. Babaannem, Horasan'dır bizim ilimiz... derdi" diye konuştu.

"BABAM BANA HOCA AHMED YESEVİ'NİN ADINI VERMEK İSTEDİ"

Davutoğlu,"Babam bana dedemin adını koyduktan sonra ezandan sonra Ahmed-i Sani dedi. Aslında bana ismimi verirken Hoca Ahmed Yesevi'nin adını vermek istediğini o zaman idrak ettim. Türkmen obalarında her doğan Hoca Ahmed Yesevi'ye atfen Ahmed-i Sani'dir" dedi.

"ACABA DEDEM KORKUT OLSA NE DERDİ BU DURUMDA?"

Davutoğlu, "Herhangi bir konu istişare edildiğinde, acaba Dedem Korkut ki bir baş müşavir gibi bir nasihat ehlidir. Acaba Dedem Korkut olsa ne derdi bu durumda? Acaba Nizam-ı Mülk nasıl bir tavır takınırdı'hep kendime ilkesel ve ahlaki olarak sormuşumdur. Bu ağır görevi üstlendiğimde de derin irfan bana nasıl seslenirdi. Öfkelendiğim anda ne derdi. Fevri bir karar almak durumunda kaldığımda hangi ahlaki nasihati yapardı diye kendi kendime sormayı hiç ihmal etmemeye çalışıyorum."

"DEDEM KORKUT OKUYANLARI, ŞU VEYA BU MEZHEP TEMELİNDE BÖLMEK MÜMKÜN OLABİLİR Mİ?"

Dede Korkut okuyanları mezhep temelinde bölmenin mümkün olmayacağını vurgulayan Davutoğlu, "Sünni, Alevi diye ayrım yapıldığı bir dönemde, Hz. Ali'ye, Hz. Hüseyin'e, Hz. Osman'a aynı anda böyle güzelce ifade eden bir kültür parçalanabilir mi? Dedem Korkut okuyanları, şu veya bu mezhep temelinde bölmek mümkün olabilir mi?" dedi.

DAVUTOĞLU MALEZYA'DAKİ ÖĞRENCİSİNDEN GELEN MEKTUPU GÜLEREK PAYLAŞTI

Malezya'daki bir öğrencisinden gelen mektubu gülerek paylaşan Davutoğlu, " Malezya'da ders vermeye başladığımda sınıf BM Milletler gibi 25 ayrı milletten öğrenci var. Ama benim kitap, Yunan'dan başlıyor, Roma'dan devam ediyor. Hristiyanlık ve çizgide hiç Asyalı yok, Müslüman yok. Türk zaten yok da. Bütün programı değiştirdim. Yeni bir çizgide siyasi düşünce tarihi anlattım. İçine de bizim klasikleri de koydum. Farabi'yi. Seneler sonra yetiştirdiğim öğrencilerden biri, doktorayı tamamlayıp oraya hoca olarak döndüğünde mektup yazdı bana dedi ki hocam yeni gelen nesil, maalesef çok iyi yetişmiş değil. Kınalızade'yi dahi bilmiyorlar. Malezya'da ne okutursanız onu görüyor. Ben de cevap yazdım dedim ki üzülme Türkiye'dekiler de bilmiyor" diye konuştu.

"DEDEM KORKUT'U BİR MİT, EFSANE DOLAYSIYLA BİLİMSEL DEĞİL DİYEN BİLİM ADAMINI KINARIM"

Davutoğlu, "Dedem Korkut'u bir mit, efsane dolaysıyla bilimsel olmadığı için okunmaz diyen bilim adamına ben hayret ederim. Hem de kınarım" dedi.

"YÜREĞİMİZ TİTRER TÜRKİYE, 2001'LERDEKİ ZİLLET HALİNİ IMF'DEN 3, 5 MİLYON TALEP EDEN ZİLLET HALİNE DÜŞER Mİ DİYE"

2001 ekonomik krizine değinen Davutoğlu, "Hz. Mevlana'nın huzurunda diz çökmek, Hacı Bektaş-i Veli'nin huzurunda nasihat almak bütün bunlar birleşir bir siyaset anlayışı haline dönüşür. O siyaset anlayışının içinde de zillet, zulüm, nezaketsizlik olmaz. Onun için yüreğimiz titrer. Acaba Türkiye, 2001'lerdeki zillet halini hani IMF'den 3, 5 milyonluk talep eden zillet haline düşer mi diye. Düşmemesi için gece gündüz çalışırız. Gözümüze uyku girmez. Onlar bunu metafizik veya bilimsel bulabilir ama biz, ahirette o yüce mekana vardığımızda bütün bu medeniyet birikime sahip çıkanların Dedem Korkut'un yakamıza yapışabileceği inancı ile gece gündüz koşarız. Dualarıyla, ata biner yol yürürüz. O zaman at, bugün başka bir şey niyet ve istikamet anlamında" diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title