Kılıçdaroğlu Hükümeti Eleştirdi, Çiftçiye Açık Açık 'Dava Açın' Dedi
Kılıçdaroğlu, tarımda teşvikten söz edip "Hükümetten alacağınız var, bir çiftçi arkadaşımız dava açarsa kazanır. 7 yılda çiftçinin bu hükümetten alacağı 44 milyardır." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bulunduğu Türkiye Ziraat Odaları Birliği 26'ncı Olağan Genel Kurulu'da konuştu. Davutoğlu kürsüde konuşma yaparken, Kılıçdaroğlu'nun olası bir CHP iktidarında Ekonomi Bakanı olmayı teklif ettiği Kemal Derviş dönemindeki tarım politakalarını eleştirdi. "Çiftçilere desteğin kaldırılmasını Kemal Derviş planlıyordu, Çiftçilerimize bakışı belli olan bir zihniyet." diye konuştu. "Mitingim var" diyen Başbakan salondan ayrıldıktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan'a göre sorunumuz yok. Bana şu edebiyatı kimse yapmasın: Eskiden destek yoktu, biz geldik destekleri başlattık" dedi.
Çiftçilere de uyarılarda bulunan Kılıçdaroğlu 2007'de Meclis'e gelen tarım kanununu hatırlattı. "21. Maddede der ki: Milli gelirin en az yüzde 1'i oranında her yıl tarıma teşvik verilir." diyen Kılıçdaroğlu, "2014'de 17 milyar olması lazımdı tarımda teşvikin. 9 milyar verildi. Sizin alacağınız var. 7 yılda çiftçinin bu hükümetten alacağı 44 milyardır.Herhangi bir çiftçi arkadaşımız dava açarsa kazanır. Kanun verilebilir demiyor, verilir diyor." dedi.
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:
"Az önce Başbakanı dinledik. Sayın Başbakan'a göre sorunumuz yok. Çiftçilerin durumu da iyi. Ama ben alanda öyle görmüyorum, sorun var.
Ben gençliğimden de hatırlıyorum. Çiftçiler hayatından memnundu. Bana şu edebiyatı kimse yapmasın: Eskiden destek yoktu, biz geldik destekleri başlattık.
Hükümetin hazırladığı programdan örnek veriyorum:
Zeytinyağına AB'de destek: 1.35 Euro (400 kuruş), Türkiye'de 70 kuruş.
Hollanda Konya'dan küçük doğru. Konya'dan küçük bir devlet 112 milyar dolar ihraç yapıyorsa devasa Türkiye neden 14 milyarda kalıyor?
Hollanda'nın ekonomik büyüklüğüne bakalım. Dünyadaki ilk 20 ülke arasında 18. sırada. Türkiye 19. sırada. Neden? Bir Allah'ın kulunun çıkıp anlatması lazım.
"ÇİFTİÇİLER GEÇİNEMİYOR"
Bağımsız bir kuruluş anket yapmış 26 ilde. Çiftçilere "geçinebiliyor musun" diye soruyorlar. Çiftçilerin yüzde 65'i "geçinemiyoruz" diyor. Manisa'daydım. Çiftçilerle konuştum. Üzüm üreticilerinin çektiği sıkıntıları biliyorum. Bir yıl önce 5 lira fiyat verdikleri üzüme bir yıl sonra 2.5 lira fiyat veriyorlar. Ben ülkede herkesin alın terinin karşılığını almasını istiyorum. Nokta. Çiftçi ne yapıyor? Ekmiyor. Zarar ediyorum diyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN UNUTAMADIĞI SÖZ
Ermenek'te bir kadının söylediğini asla unutmuyorum: ''Eskiden tarım vardı. Tarımı bitirdiler. Kocalarımız yeraltında madene mecbur kaldılar. Şimdi bizlere kim bakacak. Onlar öldü''
"ALIN TERİNİN KARŞILIĞINI VERECEKSİN"
Çiftçi köylünün efendisidir eyvallah. Birini efendi yapmak istiyorsan önce onun alın terinin karşılığını vereceksin. Birine muhtaç etmeyeceksin.
İthalat oluyor. Sayın genel başkan "ithalat istemiyoruz" dediğinde salondan alkış koptu.
İthal bir anlamda bizim çiftçimize karşı şantaj unsuru olarak kullanılıyor.
2003-14 devletin resmi rakamları Türkiye'nin tarım ve gıda ithalatına ödediği para 350 milyar. 44 milyar lira sadece 2014'de ithal ettiklerimiz. Bunun yarısını bizim çiftçilerimize ödeselerdi… 103 ülkeden tarım ürünü ithal ediyoruz.
Türkiye iyi yönetilseydi bu tablo tersine olurdu. Sanıyorlar ki biz gidip çiftçi ile konuşmuyoruz. Biz sadece oturup ahkam kesiyoruz. Hayır arkadaşlar. Çiftçiye de ziraat odalarına da gidiyoruz.
Don olunca önceden haber veriyormuşuz. Zaten yapmak zorundasın. Meteoroloji senin elinde. Haber verdin de ne oldu. Zarar olmadı mı? Oldu. Sen bana o zararı nasıl karşılayacaksın onları söyleyeceksin.
Buğday üretilirken neden ithal ediyorsun? Samanı, arpayı, pamuğu anlamak mümkün mü?
Hayvancılık… Gidelim bakalım Balıkesir'e, Trakya'ya. Hayatından memnun mu?
Urfa'ya da gittim. Oradaki canlı hayvan pazarına da gittim. Benim dışımdaki hiçbir genel başkanın oraya gitmediğini de biliyorum.
Fransız tarımına yaptığı katkılar nedeniyle bizim bakanımıza şövalye nişanı verdiler. Sizin çiftçiniz batsın. Ne olacak? Fransızların derdinde mi?
Bu ülkede düzgün siyaset eksik. Siyasetçi cebini düşünürse zarar eden sizsiniz.
Bizim istediğimiz Türkiye bu.
Tohum konusunda doğru önemli adımlar atıldı. Karpuza, marul, ıspanaka kadar hepsinin tohumu ithal ediliyor. 556 milyon 2014'de ödediğimiz para. Tohumcuların hangi tekeller tarafından yönetildiğini siz de biliyorsunuz ben de.
Bu ülkenin insanı ekecek, kazanacak. Üretecek.
Köylüler isyan ediyor elektrik fiyatlarından. Yol kapatıyorlar acaba birileri sesimizi duyar mı diye.
ÇİFTÇİYE AÇIK AÇIK "DAVA AÇIN" DEDİ
Tarımda teşvikten söz ettiler. Dünyanın hangi ülkesi olursa olsun tarım devlet tarafından özel korunur ve teşvik edilir. 2007'de Meclis'e tarım kanunu geldi. 21. Maddede der ki: Milli gelirin en az yüzde 1'i oranında her yıl tarıma teşvik verilir.
2014'de 17 milyar olması lazımdı tarımda teşvikin. 9 milyar verildi. Sizin alacağınız var. 7 yılda çiftçinin bu hükümetten alacağı 44 milyardır.
Genel başkanı neden dava açmıyorsunuz, 44 milyarınızı neden istemiyorsunuz diye eleştirmiştim. O da kendisine göre gerekçeler söyledi,. Herhangi bir çiftçi arkadaşımız dava açarsa kazanır. Kanun verilebilir demiyor, verilir diyor.
"MAZOTU 1.5 LİRA YAPACAĞIZ"
Mazot fiyatları en çok eleştirdiğim konu. Dünya lideri diyorlar ya arada bir hükümet kanadından. Mazot fiyatında dünya lideriyiz. Uluslararası Enerji Ajansı diyor. Bu kime veriliyor? Çiftçiye veriliyor. İtiraz ediyoruz.
2002'de 1 litre mazot almak için 4 kilo 700 gr. Buğday satmak zorundaydı çiftçi. 2014'de 1 litre mazot için 6 kilo 200 gram buğday satacaksınız. Bunun vicdan neresinde. Fiyat düşmesi gerekirken artıyor. Sonra da çiftçi ekmiyor diyoruz.
Meydanlara çıktım. Çiftçi için mazotu 1.5 lira yapacağız dedim. Sözüm söz. Hiçbir tereddüdüm, en ufak endişem yok. Eski maliyeciyim, hepsini biliyorum. 27.5 yılımı devlette bu işe harcadım. Petrol rafineride işleniyor, rafineri kar koyuyor. Doğru. Fiyat ne 1 lira 21 kuruş. Biz 1.5 lira diyoruz. ÖTV ve KDV almayacağız diyoruz. Sen yata verirken ÖTV'siz niye veriyorsun diye sormadım ama ben çiftçiye verince niye itiraz ediyorsun. Senin siyasi görüşün öyle benim böyle. Sen onlardan yanasın. Ben çiftçiden yanayım.
"FINDIK BORSASINI KARADENİZ'E KURACAĞIZ"
Çiftçi kayıt sistemi var. Kimin kaç dönem ektiği var. Orayı sürmek için ne kadar gerekeceği var.. Çiftçiye mazotu ucuz verince çiftçi traktörle tatile mi gidecek Allah aşkına.
Verdikleri mazot desteği 550 milyon lira. Çiftçiden kaç lira vergi alıyorlar mazot üzerinden. Çiftçi bir yılda 400 milyon ton mazot tüketiyor. Toplam vergi 9 milyar 200 milyon lira. Sadaka verir gibi… 1.5 liraya indiğinde bile hakkınız var. 550 milyon veriyorsunuz 9 milyar alıyorsunuz. Tam 17 kat. Böyle destek olmaz.
Tarım Kanunu'nun 21. Maddesini eksiksiz uygulayacağız. Milli gelir artıyorsa teşviğiniz de artacak o oranda.
Mazottan ÖTV ve KDV kalkacak. Mazot 1.5 TL olacak
Her köyde mutlaka bir ziraat mühendisinin olması lazım
Fındık borsasını Karadeniz'de kuracağız
Hiçbir ailenin geliri 720 TL'nin altında olmayacak.
Sayın Başbakan bir miting dolayısıyla ayrıldı. Ben de gerçekten bir mitingim var. İstanbul'a gideceğim. Ben de affınızı isteyerek ayrılmak zorundayım."