Davutoğlu: "Girişimcilik Bizde Yüzde 48 Artmış"
GAP Eylem Planı Tanıtım Toplantısı- Başbakan Davutoğlu: (1)"Kurlarda gözlenen dalgalanma, Türkiye'nin iç şartlarından ve Türkiye ekonomisi şartlarından daha çok avro-dolar paritesinde gözlenen bir dalgalanmayla ilgilidir.
GAP Eylem Planı Tanıtım Toplantısı- Başbakan Davutoğlu: (1)"Kurlarda gözlenen dalgalanma, Türkiye'nin iç şartlarından ve Türkiye ekonomisi şartlarından daha çok avro-dolar paritesinde gözlenen bir dalgalanmayla ilgilidir. Bununla ilgili de dakika dakika dünyadaki trendi takip ederek en doğru adımları atıp bu dalgalanmalardan Türkiye ekonomisinin etkilenmemesi yönünde çabamızı sürdüreceğiz"- "Kervan yolunda yürümektedir, kimse bu kervanın istikamet değiştireceğine ya da yolda duraklayacağına dayalı hesap yapmamalıdır. Bu kervanın en önemli odağı da Türkiye'nin her yerine yayılan üretim perspektifimize dayalı kalkınmadır"- "Dünyada gözlenen ekonomik dalgalanmalar ne olursa olsun, bu ekonomik dalgalanmalar karşısında Türk ekonomisinin direnç gücü çok yüksektir. Bunu kamuoyu ile paylaşmak isterim. Şu anda dünyada bütçe açığı bağlamında en iyi durumda olan ülkelerden biriyiz"- "Bu anlamda bütçe dengeleri bakımından hiç sorunumuz yoktur, bankacılık sistemimiz son derece sağlamdır. Bankacılık sisteminin direnci tüm bu şoklarda açıkça kendini göstermiştir" Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kurlarda gözlenen dalgalanma, Türkiye'nin iç şartlarından ve Türkiye ekonomisi şartlarından daha çok avro-dolar paritesinde gözlenen bir dalgalanmayla ilgilidir. Bununla ilgili de dakika dakika dünyadaki trendi takip ederek en doğru adımları atıp bu dalgalanmalardan Türkiye ekonomisinin etkilenmemesi yönünde çabamızı sürdüreceğiz" dedi.Davutoğlu, Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünyanın büyük bir ekonomik krizden geçtiğini, 2008'den bu yana sarsılan ekonomik dengelerin hala rayına oturmadığını söyledi.Ciddi bir durgunluk içinde olan Avrupa ekonomisini canlandırmak için atılan adımların istenilen sonuçları vermediğini bildiren Davutoğlu, dünyada gayrisafi milli hasılanın ortalama büyüklüğünün ortak gayretlere rağmen yüzde 2'ye çıkarılamadığını belirtti.Dünya ticaretinin son dönemde en düşük ivmesinde seyrettiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu: "Bu tablo dünya için küresel ekonomi için gerçekten karamsar bir tablo görüntüsü çizebilir ama aynı dönemde dünya ekonomisinin daraldığı 2002-2014 yılları arasında ya da küresel ekonomik krizin yaşandığı 2008'den bu yana olan dönemde istikrarını hiç bozmadan sürekli bir kalkınma trendi yaşamış ülkelerin başında Türkiye Cumhuriyeti geliyor. Bunda Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde sağlanan siyasi istikrarın, halka duyulan güvenin, demokrasiyle ekonomik kalkınma arasına kurulan sağlam irtibatın büyük payı var. 12 yılı aşkın bir süre istikrarlı şekilde devam eden bu çizgi 62. Hükümet'in kurulmasından sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakanlıktan cumhurbaşkanlığı makamına geçmesi benim de ağır bir emaneti üstlenmemden sonra hükümet programımıza da yansıyacak şekilde yeniden Türk ekonomisinin restorasyonu anlamına gelecek ikinci hamle dönemini başlattık."Başbakan Davutoğlu, 12 yılı aşkın süredir AK Parti iktidarları döneminde sağlanan büyük niteliksel sıçramanın hemen hemen ekonominin bütün alanında görüldüğünü vurgulayarak, "Şu anda dünyanın en büyük 7. tarım ülkesiyiz, Avrupa'nın en büyük tarım üreticisiyiz, turizmde de 6-7. sıralardayız. İlk ona girdiğimiz birçok özel ve sektörel alanlar var" diye konuştu.Davutoğlu, 2023 hedefleri doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarının yoğunlaştığı, özellikle insani kalkınma boyutunun daha da tahkim edildiği sektörel dönüşümlerle ülke ekonomisinin daha uzun soluklu direnç unsurları kazanacağı bir çerçeveye oturtmaya gayret ettiklerini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "62. Hükümet'in ekonomi programını açıklarken bu programın 8 aylık geçici bir hükümet programı değil, daha önceki sağlam ve istikrarlı başarılı dönem sonrasında 2023'e giden 8-9 yıllık bir program çerçevesinde ele aldığımızı ifade ettik. Geçtiğimiz aylarda 25 büyük sektörel dönüşüm ve bin 350 eylem adımını Türkiye'nin genelinde kamuoyu ile paylaştık. Son olarak da İngiltere'de, İsviçre'de ve bu hafta da New York'ta yaptığımız çalışmalarla da hem küresel ekonomideki gelişmeleri muhataplarımızla paylaştık hem Türkiye'deki istikrarın ve ekonomik kalkınma hedeflerinin yabancı yatırımcılar nezdinde de cazip bir şekilde devamını sağlamak üzere bu 25 sektörel dönüşüm programı çerçevesinde atacağımız adımları dünyanın en önemli yatırım kuruluşlarıyla ele alma imkanı bulduk." -"Bütçe dengeleri bakımından hiç sorunumuz yoktur"-Başbakan Davutoğlu, New York'tan döndükten sonra ekonomideki son gelişmelerle ilgili Merkez Bankası, SPK ve Hazine Müsteşarlığı yetkilileri ile görüştüğünü anımsatarak, şunları kaydetti: "Bu çerçeveyi veriş sebebim şudur: Dünyada gözlenen ekonomik dalgalanmalar ne olursa olsun bu ekonomik dalgalanmalar karşısında Türk ekonomisinin direnç gücü çok yüksektir. Bunu kamuoyu ile paylaşmak isterim. Şu anda dünyada bütçe açığı bağlamında en iyi durumda olan ülkelerden biriyiz. Yüzde 0,7 sadece. Biz iktidarı aldığımızda bu yüzde 10 civarında idi. Bu yüzde 0,7 Avrupa Birliği'nin ortalamasının üçte birinden daha azdır, dörtte biri kadardır. OECD ortalamasında da aynı şekilde daha geridedir. Bu anlamda bütçe dengeleri bakımından hiç sorunumuz yoktur, bankacılık sistemimiz son derece sağlamdır. Bankacılık sisteminin direnci tüm bu şoklarda açıkça kendini göstermiştir. Özellikle kurlarda gözlenen dalgalanma Türkiye'nin iç şartlarından ve Türkiye ekonomisi şartlarından çok avro-dolar paritesinde gözlenen bir dalgalanma ile ilgilidir. Bununla ilgili de dakika dakika dünyadaki trendi takip ederek en doğru adımları atıp, bu dalgalanmalardan Türkiye ekonomisinin etkilenmemesi için çabamızı sürdüreceğiz."-"Taviz vermeden yolumuza devam ediyoruz"-Başbakan Davutoğlu, finans ve bankacılık sektöründeki gelişim ve değişim ne olursa olsun bir ülkenin ekonomisinin ana damarının üretim ve reel sektördeki genişleme olduğunu hatırlattı. Üretemeyen ülkelerin Avrupa'da nasıl darboğazlara girdiğinin son dönemde görüldüğünü belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: "Küresel ekonomide yaşanan gelişmeler ne olursa olsun bu gelişmelerde Türkiye ekonomisi dirençlidir ama ne olursa olsun biz üretim odaklı reel sektör ve kalkınma odaklı perspektifimizden taviz vermeden yolumuza devam ediyoruz. 2 hafta önce DOKAP Eylem Planı'nı açıklamıştık. Şimdi GAP Eylem Planı'nı açıklıyoruz. Önümüzdeki dönemde KOP ve DAP eylem planlarını açıklayacağız. Türkiyemizin her yerinden gelen ekonomik dinamizmi küresel ekonomiye taşıyacak bir perspektifi muhafaza edeceğiz. Zamanlama itibarıyla bunlar başlı başına bir mesai niteliği taşımaktadır. Kervan yolunda yürümektedir, kimse bu kervanın istikamet değiştireceğine ya da yolda duraklayacağına dayalı hesap yapmamalıdır. Bu kervanın en önemli odağı da Türkiye'nin her yerine yayılan üretim perspektifimize dayalı kalkınmadır."Geçen yıl yüzde 3 kalkınma sağlandığını, bunun hedefin biraz gerisinde kaldığını dile getiren Davutoğlu, "Ama yüzde 3 kalkınma Latin Amerika'nın takriben 3 mislidir. Avrupa'daki kalkınma yüzde 2,3 civarındadır. Diğer G-20 ülkelerin de yüzde 2 civarındadır. Bu şunu gösterir: Türkiye bütün kriterlerin üstünde kalkınma sağlıyor ama bununla da yetinmiyoruz. Mutlaka kalkınmamızı istikrarlı şekilde sürdürecek GAP gibi projelere verdiğimiz önemi ve istikrarlı yürüyüşü devam ettireceğiz" diye konuştu.-Çözüm Süreci-Başbakan Davutoğlu, Çözüm Süreci'nde çok önemli bir aşamaya gelindiğini, sürecin bu aşamasında silahların tümüyle terk edilmesine dayalı bir açıklamanın söz konusu olduğunu anlatarak, "Çözüm Süreci öncesi 30 yılda yaşadıklarımız Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde neredeyse iliklerimizi sömüren bir etki yapmıştır. Toplam kaybımız savunma ve güvenliğe ayırdığımız kaynaklar bağlamında 400 milyar doları geçmiştir. Toplam yıllık gayrisafi milli hasıladaki kaybımız 30 yılı aşkın bir süre, yüzde 0,5 daha az kalkınma. Sadece terör bağlamındaki problemler dolayısıyla" değerlendirmesini yaptı.Terör ve şiddet ortamı değişmediği zaman teşvik paketinin neticelerini almakta zorluk yaşandığını vurgulayan Davutoğlu, 6-7 Ekim olaylarının bölge ekonomisine vurduğu darbenin, diğer dış etkilerin getirdiği sonuçlardan çok daha fazla ve ağır olduğunu söyledi. "Bölgedeki barış ve demokrasi ile ekonomik kalkınma arasında irtibat vardır. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu'nun demeci dikkatimi çekti. 'Demokrasi ilgi çekmediği için seçimlerde ekonomiye dikkatleri çekeceğim' diyor" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları söyledi: "Şunu bilemiyor: Ekonomiyle demokrasi arasında doğrudan irtibat var. Demokrasinin olmadığı yerlerde ekonominin rasyonel gelişmesi mümkün olmaz. Girişimciliğin olması için özgürlüklerin olması lazım, özgürlüklerin olması için demokrasinin olması lazım, demokrasinin olması için barış ortamının olması lazım. Güvenlik, özgürlük, kalkınma, bunlar bir ülkeyi ayağa kaldırır." Başbakan Davutoğlu, Türkiye'de 2006-2013 döneminde girişim sayısının yüzde 48 oranında arttığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: "Yani tam dünya ekonomisi krize girerken girişimcilik bizde yüzde 48 artmış. Teşvik sistemimizde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yer aldığı 6. bölgede ise bu oran yüzde 108 olmuş. Aynı dönemde girişimcilerin cirosu Türkiye genelinde yüzde 152 oranında artmış, 6. bölgede ciro artışı ise yüzde 364 olarak gerçekleşmiştir. Yine aynı dönemde Türkiye geneli istihdam artışı yüzde 58 olurken, 6. bölgede istihdam artışı yüzde 159 olmuştur. Bu rakamlar Doğu ve Güneydoğu Anadolu da özellikle son yıllarda yaşanan canlanmayı ortaya koyuyor.2002 yılında bütün bölgede GAP bölgesinde toplam ihracat 690 milyon dolardır. Yani 1 milyardan aşağıdır. Mardin'de toplam bir yıllık ihracat 23 milyon dolar civarındaydı. Sadece geçen Ocak ayında ihracat 58 milyon dolar. Bir ayda 2002'nin 2,5 misli ihracat artışı sağlanmış. Şu anda Mardin'in 2014 ihracatı 930 milyon dolar. Yani 2002 yılında bütün GAP bölgesinde 690 milyon dolar ihracat yapılırken şimdi bir tek Mardin'de yılda 930 milyon dolar ihracat yapılıyor. 2014 yılında ise bu rakam 9,3 milyar dolar olmuş. yani 2002 de 690 milyon dolardan 9,3 milyar dolara ulaştık. Bugün açıklayacağımız eylem planı ile bunu 2018 de 22 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. 8 havaalanı ile bölgedeki bütün illerin hava ulaşımını sağladık. Batman Adıyaman ve Mardin havaalanlarına yeni terminal binaları yaptık. Diyarbakır Havaalanı terminal binasını tamamlamak üzereyiz. 2003 yılı öncesinde bölgede 98 kilometre toplamda otoyolu ağı vardı. 2015'te bu 291 kilometreye, 288 kilometre bölünmüş yol ise 2 bin 172 kilometreye çıktı. Bu altyapı devrim mahiyetinde bir değişimdir. Ben 2001 yılında ailemle bütün bu bölgeyi gezdiğimde gördüğüm tablo ile şimdi bizzat gözlemlediğim fark muazzamdır. Bu da bütün engellemelere, şantiyelere yapılan saldırılara ve 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen gerçekleşmiştir."Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı.(Sürecek) -