Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Davanın Son Gününde Harekete Geçildi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'ın Kulp İlçesi'nde 20 yıl önce PKK'lılar askeri araca ateş açarak 2 askeri şehit etti.

Diyarbakır'ın Kulp İlçesi'nde 20 yıl önce bir grup PKK'lı terörist askeri araca ateş açarak 2 askeri şehit etti. Ardından çıkan olaylarda otelinin taranıp yakılması sonucu içeride yanarak ölen Abdulvahit Narin dosyası zaman aşımının dolduğu gün, savcılığın 2 uzman çavuş hakkında yakalama kararı çıkartmasıyla zaman aşımından kurtuldu.

Kulp İlçesi'nde 3 Ekim 1992 tarihinde PKK'lıların askeri araca ateş açıp 2 askeri şehit etmesinden sonra çıkan olaylar 2 gün sürdü. Olaylar sırasında ilçedeki Narin Otel, silahla taranıp yakılırken, otelin sahibi Abdulvahit Narin içeride yanarak öldü. Olaylara ilişkin soruşturma dosyası zaman aşımına uğrayacağı gün, savcılığın 2 uzman çavuş için yakalama kararı çıkartması ile zaman aşımından kurtarıldı.

Diyarbakır Barosu, Çağdaş Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın girişimleri sonucu TMK'dan sorumlu savcılık, dosyayı zaman aşımına uğrayacağı gün görgü tanıklarının isimlerini verdikleri 2 uzman çavuş için yakalama kararı çıkarttı. Haklarında yakalama kararı çıkartılan ve isimleri belirlenen uzman çavuşlar N.T. ve L.B., için Elazığ ve İstanbul Cumhuriyet savcılıklarına yazı yazıldı.

AİHM, TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETMİŞTİ

Kulp'taki olaylarla Cumhuriyet Savcılığı'nın 20 yıldır yürüttüğü soruşturmada sonuç alınamazken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2 yıl önce aldığı karar ile Türkiye'yi 10 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etmişti. Türkiye'nin AİHM'de mahkum olduğu olay için girişimlerini sürdüren Narin ailesinin avukatları, bazı görgü tanıklarını bularak savcılığa götürmüş ve bunun üzerine savcılık zaman aşımının dolacağı 3 Ekim'de olaya katıldıkları tespit edilen 2 uzman çavuş hakkında tutuklama kararı çıkartarak dosyayı yeniden açmıştı. Kurumlar adına başvuruyu yapan avukat Serhat Eren, dosyanın zaman aşamının dolacağı gün 2 kişi hakkında yakalama kararı çıkartılarak zaman aşımından kurtarıldığını bunun kendileri için önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

TANIK İFADELERİ İLE OLAYIN OLUŞ ŞEKLİ

TBMM'ye de 1992 yılında milletvekillerinin verdiği soru önergesi ile taşınan olaydan sonra Kulp Savcılığı'na ifade veren ve olay sırasında otelde bulunan tanıkların ifadeleri şöyle:

Hakan Narin (Abdulvahit Narin'in oğlu): Çatışma öncesi ben de otelde bulunuyordum, babam Abdulvahit Narin de otelde idi. Otelin müşterileri ile birlikte çatışman sonra bodruma girdik. Saat 16'ya kadar bodrumda kaldık. 16.00'dan sonra askerler bizi çıkardılar, karakola getirdiler. İki uzman çavuş, bunları görsem tanırım, babama sen şuraya gel dediler. Yanık yerindeki odaya çektiler. Burası müdüriyettir. Biz de odanın önündeki salonda bulunuyorduk. Başımızı yukarı kaldıramıyorduk. Daha sonra müdüriyetten silah seslerinin geldiğini duydum, silahı kimin attığını bilmiyorum. Belirttiğim uzman çavuşlar daha sonra oraya el bombası attılar.

Mehmet Yıldırım: Olay sırasında otelde 35 kişiydik. Askerlerin otele girdi,önce Abdulvahit Narin'i alıp yukarı çıkardılar. Biz Bodrumda iken yukarıdan silah sesleri geldi. Bir iki saat sonra bizi bodrumdan alıp karakola götürdüler. Ama hiçbir işlem yapmadan serbest bıraktılar. Ertesi gün otelin yanmış olduğunu gördük.

Aladdin Yıldırım; Yaklaşık 35 kişi bodrum katta idik. Çok sayıda asker gelip bizi yukarı çıkardı. Abdulvahit Narin'i alıp müdüriyete götürdüler. Burada yerlere benzin döküp bizi üzerine yatırdılar. Müdüriyetten silah sesleri duyduk, sonra herkesi karakola götürüp hiç bir işlem yapmadan serbest bıraktılar. Ertesi gün otelin ve sahibinin yanmış olduğunu gördük.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title