Dava Açanlar Öldü, Petrol Çıkan Arazi Davası Bitmedi

Türkiye- Suriye sınırının sıfır noktasında bulunan Mardin'in Nusaybin İlçesi'ne bağlı Yazyurdu Köyü'nde 1983 yılında petrol çıkan arazilerinin başkaları tarafından sahte belgelerle ele geçirildiğini ileri süren Arıkan ailesinin hukuk mücadelesi, davayı açan 2 kardeşin ölmesine rağmen 46 yıldır sürüyor.

1968'DE DAVA AÇILMIŞTI

Mardin'in Nusaybin İlçesi'ne bağlı, Türkiye- Suriye sınırının sıfır noktasında bulunan Yazyurdu Köyü'nde 1335 dönümlük arazilerinin, aynı köyde yaşayan Dağ ailesinin sahte satış senetleri ile ele geçirildiğini iddia eden Ali İhsan Arıkan ve kardeşi Abdulkadir Arıkan, 1968 yılında Nusaybin Tapu Kadastro Mahkemesi'ne dava açtı. Arıkan dava dilekçesinde, gözleri görmeyen annesi yerine başka kadının tapuya götürüldüğünü ve arazilerinin sahte satış senedi düzenlenerek satışının yapıldığını öne sürdü. Ancak dava 46 yıldır sonuçlanmadı.

Nusaybin Tapu Kadastro Mahkemesi'nin kapanması ile dava Mardin Tapu Kadastro mahkemesine taşınırken, Ali İhsan Arıkan verdiği hukuk mücadelesinin sonunu görmeden 4 yıl önce, kardeşi Abdulkadir Arıkan'da bir yıl önce vefat etti.

"YARIM ASIRDIR DAVA SÜRÜYOR"

Babası Ali İhsan ve amcası Abdülkadir Arıkan'ın dava açtığını ancak, davanın sonuçlanmasına ömürlerinin yetmediğini belirten Muharem Arıkan, "Yaklaşık yarım asırdır davanın sonuçlanmasını bekliyoruz. Ama maalesef başvurmadık hiç bir merci bırakmamamıza rağmen dava bir türlü sonuçlanmadı" dedi.

AİHM TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİ, ARAZİDEN PETROL ÇIKTI

Arıkan ve Dağ ailesi arasında mahkemelik olan arazilerin davası devam ederken, söz konusu arazilerde petrol arayan TPAO, 1983 yılında arazide petrol bularak 4 kuyu açtı. Arazilerin durumu mahkemelik olduğu için iki tarafa da petrol payı verilmezken, Arıkan ailesi yaklaşık yarım asırdır süren davaya isyan etti.

Arıkan ailesi, uzun süren adalet arayışı nedeniyle 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açtığı davayı kazanarak, Türkiye'nin 100 bin euro tazminat ödemeye mahkum ettirdi. Muharrem Arıkan, arazilerinin gözleri görmeyen babaannesi yerine başka bir kadının götürülüp sahte satış senedi düzenlenerek ellerinden alındığını savunarak şunları söyledi:

"Bu davanın bir an önce sonuçlanması ve adaletin yerini bulması için verdiğimiz hukuk mücadelesinin üzerinden yaklaşık yarım asır geçti. Babamın ve amcamın ömrü yetmedi ama maalesef mahkeme bir türlü karar veremedi. Davanın sonuçlanması için başvurmadık bir kurum ve yetkili bırakmamamıza rağmen dava bir türlü sonuçlanmadı. Hem arazimizden gelir elde edemiyoruz, hem de çıkarılan petrolden pay alamıyoruz. Mağduruz, ailece İzmir'e taşındık ve perişan olduk, varlık içinde yokluk yaşıyoruz. Mağduriyetimizin giderilmesi için davanın bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz."

"HAKİMLERİN TAYİNİ ÇIKINCA DAVA UZUYOR"

Ailenin avukatı Abdullah Düzgün de, daha önce Nusaybin'de görülen davanın oradaki mahkemenin kapanması ile Mardin'e taşındığını belirterek şöyle konuştu:

"Mardin'de bu benzer onlarca dava var. Her gelen hakim dosyaya hakim olamadan tayini başka yere çıkıyor ve her yeni atanan hakimlerle bu süreç tekrar başa döndürülüyor. Bu konuda hakimlerin artık daha seri çalışmasını ve bu davaların bir an önce bitirmelerini istiyoruz. Davanın uzun sürmesi ve taraflardan bazıların vefat etmesi ile yeni mirasçılar ortaya çıkınca dava daha da uzuyor. Hakimlerin bu davayı artık bitirmesini istiyoruz."