Darbeci Subaydan Tankların Konuşlanacağı Yerlerin "Krokisi" Çıktı (1)
Tatil için gittiği İstanbul'da, 15 Temmuz akşamı sokaklara çıkarak Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin püskürtülmesine katkı sağlayan Erzurumlu güvenlik görevlisi Rıza Demir, araçların üzerinden geçerek ilerleyen tanktaki "rütbeli"nin üstünde, bu araçların konuşlanacağı yerleri gösteren kroki bulduklarını ve ilgili mercilere ulaştırdıklarını söyledi.
MUHAMMET MUTAF - Tatil için gittiği İstanbul'da, 15 Temmuz akşamı sokaklara çıkarak Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin püskürtülmesine katkı sağlayan Erzurumlu güvenlik görevlisi Rıza Demir, araçların üzerinden geçerek ilerleyen tanktaki "rütbeli"nin üstünde, bu araçların konuşlanacağı yerleri gösteren kroki bulduklarını ve ilgili mercilere ulaştırdıklarını söyledi.
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde güvenlik görevlisi olarak çalışan 35 yaşındaki Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tatil için bulunduğu İstanbul'da arkadaşlarıyla bir mekanda otururken ATM'lerde, akaryakıt istasyonlarında hareketlilik gördüğünü ve ilk başta ne olduğunu anlamadığını anlattı.
O esnada eğitim için Çin'de bulunan bir arkadaşının aradığını aktaran Demir, "Arayan arkadaş 'Türkiye'de ne oluyor, darbe mi oluyor?' dedi. Biz de ne darbesi dedik. Herhangi bir şeyden haberimiz yok. Hemen televizyonu açtık. Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığını, askerlerin halkın üzerine ateş açtığını dediklerini duyduk." dedi.
Demir, işin detayını anlamak için biraz beklediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"AK Parti İstanbul İl Başkanı 'Burada askerler var, bizi almaya geldiklerini söylüyorlar, tüm halkımızı buraya davet ediyoruz' dedikten sonra hiç durmadık, çıktık. Sütlüce'ye giderken trafik çok yoğundu. Biz de kararımızı değiştirerek 'Atatürk Havalimanı'na gidelim' dedik. Giderken de yol çok kalabalıktı, millet oraya akın ediyordu. Oraya gidemeyeceğimizi anlayınca daha yoğun olan bölgelere gitme kararı aldık. TEM Otoyolu'ndan diğer taraflara, boğaza gitme kararı aldık ve oraya da gidemedik. Tam o esnada yan tarafımızdaki yoldan tankın geçtiğini gördük. O anda tırla beraber iki araçtık. Tır şoföründen yolu kapatmasını rica ettik. İlk denemesinde başarılı olamadı. İleriye doğru hızlandı ve ikinci denemesinde tankın önünü kapattı."
"Tank, araçların üstlerinden geçe geçe ilerlemeye başladı"
Demir, tankın önünü kapattıktan sonra içindekilere aşağı inmelerini söylediklerini ve askerlerin inmeyip havaya ateş açtığını kaydetti.
Ateş açılmasının ardından tankı süren askere çıkmasını söylediğini anlatan Demir, "Asker çıkmadı ve kapağı kapatarak içeride kaldı. Üstteki komutan havaya ateş açtıktan sonra biz dört Erzurumlu olarak tankın üzerine çıktık. Komutanla cebelleşirken komutan silahı içeri attı ve alttaki asker komutanın talimatı ile gaza bastı." diye konuştu.
Demir, o esnada bunları yaparken adeta insan yığınının oraya geldiğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz de onlardan destek aldık. Daha sonra tank, araçların üstlerinden geçe geçe ilerlemeye başladı. Araçların içlerinde aileler, çoluk çocuk vardı. Hiçbirisinin gözünün yaşına bakmadan araçların üstlerinden geçe geçe gidebildiği noktaya kadar gitti. Tank, sağ tarafta bariyerlerin orada duran halkın içerisine girdi. Biz o esnada hala tankın üzerindeyiz ve rütbeliyle cebelleşiyoruz. O anda sendelendik ve ben düştüm. Murat Bingöl diye bir arkadaş tankın üstünde kaldı. Tekrardan tankın peşinden gittik, nefes nefese kaldık."
O sırada ölümü düşünmediklerini dile getiren Demir, "Allah bize nasip etti. İyi ki İstanbul'daymışım ve demokrasi adına yapılan mücadele de bir nebzede olsa bir şey yapmışsam ne mutlu bana." ifadesini kullandı.
"Tankların konuşlanacağını gösteren kroki bulduk"
Demir, komutanın tepkilerine yönelik, "Komutan, 'Üstlerimizden aldığımız talimatı yerine getiriyoruz' diye söylüyordu ama bunun bir darbe olduğunu bilmiyordu herhalde. İnin aşağı denmesine rağmen inmedi, biz de hücum yeleğini ve telsizini elinden aldık. Hücum yeleğinin cebinden semt semt, mahalle mahalle hangi semtlere hangi tankların konuşlanacağını gösteren kroki bulduk. Bunu da ertesi gün ilgili mercilere ulaştırdık." dedi.
Halkla birlikte M60 ve ZPT denilen iki askeri araca müdahale ettiklerini anlatan Demir, şunları söyledi:
"ZPT'nin (zırhlı personel taşıyıcı) içinde duran askerler kapağı kapatmışlardı ve araç çalışmıyordu. Millet içindekileri çıkarmaya çalışıyorlardı ama çıkaramıyorlardı. O anda biz yoldan geçenlere 'Aracınızda herhangi bir kesici alet var mı?' diye sorduğumuzda Allah yardım etti, bir tane demir kesme aleti spiral buldum. Onu bulduktan sonra da jeneratör lazım oldu. En arka sıralarda cam taşıma işinde kullanılan pikap gözümüze ilişti. Arkasında jeneratör olduğunu gördük. Pikabı, tankın yanına getirdik. Onlar, ZPT'nin menteşelerinin olduğu bölümden kendileri söktü. Daha sonra bunları, emniyet güçlerine teslim ettik."
Teslim olan askerleri kaba güç kullanmadan teslim ettiklerini aktaran Demir, daha sonra başka semtlere gittiklerini ve darbecilere karşı koymaya çalıştıklarını dile getirdi.
Demir, şunları kaydetti:
"Arkadaşlarım, amirlerim ve müdürlerim gerek telefonla arayarak gerekse yanıma kadar gelerek beni tebrik etti. Ben de Erzurumlu'ya yakışır bir şekilde görevimi ifa ettiğimi düşünüyorum. Allah herkese nasip etsin böyle bir duyguyu. Orada ölümü düşünmüyoruz ve ölümü hiç düşünmeyen binlerce insan gördüm. Vatanına ihanet eden kim olursa olsun biz buradayız, hiçbir şekilde vatanımızın bir karış toprağını hiç kimseye yedirmeyeceğimizi ve Cumhurbaşkanımızın izinde gideceğimizi herkese duyurmak istiyoruz."