Darbe Girişimine İlişkin "Genelkurmay Çatı" Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına olay tarihinde yarbay rütbesiyle Genelkurmay Başkanı...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına olay tarihinde yarbay rütbesiyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın emir subayı olarak görev yapan sanık Levent Türkkan'ın çapraz sorgusuyla devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmada, sanık Türkkan, Mahkeme Başkanı Oğuz Dik ve avukatlar ile bazı sanıkların sorularını yanıtladı.
Başbakanlık avukatı Süleyman Ayhan, Türkkan'ın reddettiği ifadeyi olaydan 3 ay sonra verdiğini hatırlatarak, bu ifadenin hür iradeyle verilip verilmediğini sordu. Sanık Türkkan ise iddianamenin mart ya da nisan ayında ellerine ulaştığını, bu tarihten önce bu ifadeleri reddettiğine dair dilekçeler verdiğini söyledi.
"Bu ifade sizin değilse kimin?" sorusuna karşılık Türkkan, şu anda verdiği ifadenin geçerli olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Muhammet Aydın da sanığa karargahta kullandığı telefon ile Orgeneral Akar'ın Akıncı'ya götürüldüğü saat 23.00'ten sonra görüşme yapılmadığını belirterek, bu saatten sonra nerede olduğunu ve ne yaptığını, birilerini arama ihtiyacı hissedip, hissetmediğini sordu. Sanık Türkkan, kimseyi arama ihtiyacı duymadığını, bir işle de uğraşmadığını, sadece odada oturduğunu iddia etti.
Türkkan, "Hulusi Akar'ı kim etkisiz hale getirdi?" sorusuna ise "Kimse." karşılığını verdi.
Dosyada yer alan ve Orgeneral Hulusi Akar'a silah çektiğine ilişkin ifadelerin hatırlatılması üzerine de Türkkan, bunların doğru olmadığını savundu.
Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, Orgeneral Akar götürülürken yer aldığı görüntüleri sorması üzerine Türkkan, "Akar iniyor ve ben hemen yukarı çıkıyorum, bir müdahalem yok. Özel kuvvet personeli, 'Komutan'ın güvenliği söz konusu, biz de komutanları emniyete alıyoruz.' dedi." ifadelerini kullandı.
"Komutanla husumetin var mı?" sorusuna "Hayır." karşılığını veren Türkkan, "Akar niye hakkında bunları söylesin? Dişli'yi dinledin mi? O da savunmasında senden bahsediyor." sorusu üzerine de "Dişli'nin ifadesi, ne diyeyim? Kendini bağlar." karşılığını verdi.
"Bu olayı, şu an ne olarak görüyorsun, darbe teşebbüsü mü? Öyleyse kimler karıştı." sorusunun ardından Türkkan, "Ben cevap vermeyeyim buna." diye konuştu.
"FETÖ üyesi değilim"
Daha sonra olay tarihinde Genelkurmay Stratejik Do¨nu¨s¸u¨m Daire Bas¸kanlıgˆında Yarbay ru¨tbesiyle go¨rev yapan sanık Lütfullah Taşyumruk'un savunmasına geçildi.
Taşyumruk, 15 Temmuz akşamı şube müdürü kaldığı için kendisinin de mesaiden ayrılamadığını, ilerleyen saatlerde Albay Doğan Öztürk'ün Genelkurmaya saldırı olacağını söyleyerek, emniyeti takviye etmesini istediğini savundu.
Bunun üzerine destek kıtasından aldığı silahla nizamiye bölgesine hareket ettiğini belirten Taşyumruk, amacının emniyetle ilgili önlem almak olduğunu, burada gördüğü muhafız alayından takım komutanlarından da herhangi bir olumsuz tepki görmediğini söyledi.
Burada gerekli emniyet tedbirlerinin alındığını görünce nizamiyenin 20-30 metre dışında kantin binasının olduğu bölgedeki kulübeye yöneldiğini anlatan Taşyumruk, bir süre sonra silah sesleri geldiğini, açık renkli bir aracın nizamiye önünde durduğunu, personelin olaya müdahale etmesi nedeniyle yerinden ayrılmadığını savundu.
Sanık Taşyumruk, gece boyunca burada beklediğini, kendi amirinden aldığı emniyeti takviye emrinden başka kimseden emir almadığını, kimseye emir vermediğini, kamera görüntülerinin de söylediklerini doğruladığını ileri sürdü.
FETÖ üyesi olmadığını savunan Taşyumruk, Mahkeme Başkanı Dik'in sorusu üzerine, darbe girişiminde bulunulduğunu, bir grubun kalkışma yaptığı yönündeki söylentilerin bildirilmesinin ardından öğrendiğini iddia etti.
Daha sonra çapraz sorgusuna geçilen Taşyumruk, Başbakanlık avukatı Ayhan'ın sorusu üzerine, birinci amiri olan eski albay Öztürk'ün terör saldırısı olacağını belirterek, çevre emniyeti ve nöbet kulübelerinin desteklenmesi görevini ilettiğini bildirdi.
Ayhan'ın, "Bülent Aydın'ın vurulma anını gördünüz mü?" sorusuna Taşyumruk, "Bülent Aydın'ın vurulduğu yer, bulunduğum yerden gözükmüyor." cevabını verdi.
Mahkeme Başkanı Dik'in, "Tuzağa düşürüldüğünü düşünüyor musun?" sorusuna "Evet" yanıtını veren Taşyumruk, "Seni kim tuzağa düşürdü?" sorusu üzerine, "Onu bilmiyorum." dedi.
Duruşmaya, sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor.