Darbe Girişiminde Kartal Köprüsü'ndeki Olaylara İlişkin Dava
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü'nün kontrol altına alınmaya çalışılması ve 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 34 kişinin yargılandığı davanın Samandıra Gişeler dosyasından ayrılmasından sonraki ikinci duruşması görüldü.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü'nün kontrol altına alınmaya çalışılması ve 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 34 kişinin yargılandığı davanın Samandıra Gişeler dosyasından ayrılmasından sonraki ikinci duruşması görüldü.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, 26 tutuklu, 8 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Bir kısım müştekiler de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından müştekilerin ifadelerinin alınmasına geçildi.
Söz verilen müşteki Cenk Bedir, olay günü televizyondan olayları gördüğünü, arkadaşlarla irtibata geçtiğini daha sonra dışarı çıktıklarını, Soğanlık'taki karakolun önünde bulundukları sırada Nurettin Baransel Kışlası'ndan tankların çıktığını duyduklarını ifade ederek, "Kartal Köprüsü'ne geçtik. 2 arkadaş kendi araçlarımızla gittik. Araçtan indiğimizde bir askerin 'sıkıyönetim ilan edildi' şeklinde söylemlerde bulunduğu söylendi, bunu vatandaşlardan öğrendim. 1 land vardı, aracı durdurmaya çalışıyorduk. 2 asker vardı, bunların birinde G3 silah vardı." dedi.
Müşteki Bedir, polislerin askerlerin etrafını çevirdiğini, polislerle kol kola vererek, koridor oluşturduklarını, askerlerden birinin silahına davrandığını, polisin elini silahın üstüne koyduğunu, silahın tek atış patladığını anlattı.
"Silah patladı, ben yere düştüm. Ayağa kalktım, burnumdan kan geliyordu. Arkadaşım Galip Çolak'ın koluna parça geldiği söylendi. Bu iki asker Rüstem Üstünel ve Murat Atmaca'ydı, G3 silahı olan Murat Atmaca'ydı" diyen müşteki Bedir, "Göğüs altıma, burnumun üstüne ve göbeğimin altına parçalar gelmiş. Silahı çeken Rüstem Üstünel'di. O askerlerin bakışları bizim askerlerimizin bakışları gibi değildi. Sanıklardan şikayetçiyim." dedi.
Bir diğer müşteki Uğur Türkoğlu da ifadesinde, 15 Temmuz'da telefondan köprünün kapatıldığını öğrendiğini, TRT'de bildirinin okunduğunu gördüğünü, kardeşiyle birlikte Kartal Köprüsü'ne gittiğini, vatandaşların "asker kışlaya" diye bağırdığını, önde bulunan kalabalığın darbe olduğunu söylediğini dile getirerek, kardeşinin askeri aracın kendisine çarptığını ve elini kırdığını söylediğini aktardı.
Müşteki Türkoğlu, kardeşinin yanına gittiğini, polisle konuşurken silah sesi duyduğunu, parçalardan birinin eline geldiğini, daha sonra kardeşiyle hastaneye gittiğini ve sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.
Bir diğer müşteki Levent Gezmiş de ifadesinde, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını dinledikten sonra, Kartal merkeze doğru gitmek için evden çıktığı, arkadaşlarıyla beraber kaymakamlık binasına gittiklerini, orada sorun olmadığını gördükten sonra Kartal Köprüsü'ne geçtiklerini ifade ederek, "Bizim geldiğimizi gören askeri araç beni arkadaşlarımı ezerek, Tuzla istikametine gitti. Daha sonra polisler, buradakileri tefrik etti. Ben Nurettin Baransel Kışlası'na gittim, sabaha doğru hastaneye gittim. Rüstem Üstünel'in teslim olmak istemeyişini gördüm. Bacağımın üstünden araç geçti. Yanımda ezilen arkadaş halen hastanede bağırsakları dışarıda tedavi görüyor. dedi.
Diğer söz verilen müştekiler de olay günü çeşitli yerlerinden yaralandığını ve sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.
Duruşma, yarına ertelendi