Darbe Evraklarını İmha Ettirdiği İddiasını Yalanladı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Sahil Güvenlik Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davanın sanıklarından eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in emir subayı Burhan Gülnar, gözaltına alınacakları esnada komutanın masasında bulunan darbe evraklarını...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Sahil Güvenlik Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davanın sanıklarından eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in emir subayı Burhan Gülnar, gözaltına alınacakları esnada komutanın masasında bulunan darbe evraklarını imha ettirdiği iddiasını yalanlayarak, "Komutanın masasının üzerinde bitmiş bir not defteri vardı. Onun kağıt kırpma makinesinde imha edilmesini söyledim." dedi.
Darbe girişimine ilişkin, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in de aralarında bulunduğu 28 kişi hakkında açılan davaya Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada savunmasını yapan Üstem'in emir subayı sanık Gülnar, önceki ifadesini kabul etmediğini söyledi.
Gülnar, darbe girişiminin yaşandığı gün rahat bir mesai geçirdiğini, Üstem'in izne çıkacak olması nedeniyle kendisinin de 16 Temmuz'da eşinin yanına gitmeyi planladığını, komutandan sonra kendisinin de karargahtan ayrıldığını, telefonla çağrılması üzerine saat 21.30 sıralarında karargaha geri döndüğünü anlattı.
Merasim Sokak'ta yaşanan patlama nedeniyle uyarılara daha duyarlı olduklarını öne süren Gülnar, o dönemde de PKK ve IŞİD'in sansasyonel eylem gerçekleştireceğinin konuşulduğunu belirtti.
Üstem'in karargaha geldikten sonra kritik görevdeki şube müdürleri ile kurmay subaylarını çağırmasını istediğini aktaran Gülnar, aldığı emir uyarınca kendi inisiyatifiyle kritik olduğunu değerlendirdiği birimlerden 7 kişiyi arayarak karargaha çağırdığını anlattı.
Gülnar, bu işlemi yaparken komutanın emrini sorgulamadığını, çağırdığı kişilerin de sorgulamadan emre uyduğunu söyledi.
Vatandaşların Meclis'in önünde yürüdüğünü gördüklerini ve birliğin emniyetinin alınması için ek tedbirler öngörüldüğünü ifade eden Gülnar, komutanın alınan tedbirleri denetlediği sırada TBMM'nin bombalandığını, patlama nedeniyle kısmi işitme kaybı yaşadıklarını savundu.
Gülnar, Üstem'in askerleri sakinleştirmek için garajda topladığını ve onlara yönelik bir konuşma yaptığını, yaşadığı kısmi işitme kaybı nedeniyle komutanının burada yaptığı konuşmaları duymadığını iddia etti.
"Ben emir subayıyım"
İddianamedeki hiçbir suçu işlemediğini savunan Burhan Gülnar, iddianamenin en önemli tanığı Ertuğrul Taha Becerikli'nin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına girmek için torpil yaptırdığına şahit olduğunu, bu durumun Becerikli üzerinde baskı oluşturduğuna inandığını öne sürdü.
İddianamede, "Nöbetçi olmadığı halde karargahta bulunmakla" suçlandığını ifade eden Gülnar, "Ben emir subayıyım. Emir subayı gerek TSK'da gerekse diğer ordularda nöbet tutmaz. Kimin emir subayıysa onunla 24 saat beraber olurlar. Nasıl Deniz Kuvvetleri Komutanı otoparkta saklanırken yanında emir subayı varsa, ben de karargahta bulunan emir subayı olduğum komutanımın yanındaydım. Emir subayları çağrıldığı an karargaha gitmek zorunda. Bu tüm emir subayları için geçerli." diye konuştu.
Gülnar, iddianamede, karargahta silahla görülmesinin suçmuş gibi yansıtıldığını öne sürerek, emir subaylarının silah taşımasının şartlarının TSK iç hizmet kanununda yer aldığını, silah taşımasında kanuna aykırı bir durum bulunmadığını savundu. Gülnar, emir subaylarının silah taşıyabileceğini, taşıdığı tabancanın bir aksesuar değil, görev tanımında üzerinde taşıması gereken bir silah olduğunu söyledi.
Telleri keserek karargahtan kaçmaya çalıştığı iddiasını da yalanlayan Gülnar, Sahil Güvenlik Komutan Vekili Tuğamiral Bülent Olcay'ın ifadesinde geçen eski Sahil Güvenlik Komutanı Hakan Üstem'in kendisine "Darbeye ilişkin evrakların hepsini imha edin." emrini verdiği iddiasını da yalanladı. Gülnar, "Bülent Olcay, Üstem'in emriyle evrak imha ettiğimi söylüyor. Böyle bir emri yok. İmha ettiğim tek şey sanık olarak ifade veren Anıl Ceylan'ın da belirtiği üzere cep defterim." dedi.
Gülnar, karargahtaki güvenlik kameralarını kırdığı yönündeki iddiayı da kabul etmedi. Kameraya müdahale ederken fotoğrafının gösterilmesi üzerine Gülnar, "Fotoğraftaki kişi bana benziyor ama ben değilim" savunmasını yaptı.
Hakkında hiçbir delil olmadığını savunan Gülnar, tahliye ve beraat talep etti.
Çapraz sorgu
Savunmanın ardından Burhan Gülnar'ın çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme başkanının sorusu üzerine, darbe evrakının imha edilmesi talimatı vermediği yönündeki beyanını tekrarlayan Gülnar, "Komutanın masasının üzerinde bitmiş bir not defteri vardı. Onun kağıt kırpma makinesinde imha edilmesini ben söyledim." dedi.
Gülnar, mahkeme başkanının "Not defterinin içinde ne vardı?" sorusuna "Basit bir not defteri. Bitmişti. Masanın üzerinde duran bitmiş bir not defterini imha ettirdim." karşılığını verdi. Gülnar, "O kadar hengamenin arasında basit bir not defterini imha ettirmek nereden aklına geldi?" diye sorulması üzerine, "Askerlik refleksi. Komutanın masasında açıkta bir şey bırakmayız." şeklinde konuştu.
Burhan Gülnar, savcılıkta verdiği ifadede geçen Hakan Üstem'in, "Recep Tayyip Erdoğan'ın 200 milyon doları var." dediği yönündeki beyanını da kabul etmediğini belirterek, "O söz savcının kendi sözleridir. Ben Üstem'in askerlere hitaben konuştuğunu ama ne konuştuğunu duymadığımı söyledim ama savcı böyle yazdırmış." karşılığını verdi.
Mahkeme başkanının, "Sizce darbeyi kim yaptı, kimden şikayetçisin?" diye sorması üzerine Gülnar, "Ben de 11 aydır kafa yoruyorum. Aklımda isimler var ama...." dedi.
Gülnar'ın avukatı da müvekkilinin emir subayı olduğunu, komutanın bulunduğu yerde olması gerektiğini söyledi.
Müvekkilinin suç teşkil edecek bir eyleminin bulunmadığını öne süren avukat, tahliye ve beraat talep etti.
Komutanın tanık olarak dinlenmesi bekleniyor
Duruşmada, daha sonra, Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki darbe girişimi eylemlerine ilişkin davanın tutuklu sanığı olan eski Tuğamiral Hasan Kulaç "tanık" olarak dinlendi.
Sanıklardan dönemin Sahil Güvenlik Komutanı Hakan Üstem ile darbe girişiminden önceki görüşmesine ilişkin bilgisine başvurulan Kulaç, o sırada Deniz Kuvvetleri Komutanlığında ikmal işlerinden sorumlu olduğunu bildirerek, "Komutanlığın, Sahil Güvenlik Komutanlığından 47 milyon 400 bin liralık alacağı vardı. Bu konuyu görüşmek üzere Hakan Üstem ile görüşmeye gittik." dedi.
Hakan Üstem'in sorusu üzerine Kulaç, Sahil Güvenlik Komutanlığının, yakıt, yiyecek ve giyeceği Deniz Kuvvetleri Komutanlığından aldığını belirterek, bu sebeple ziyaretin normal olduğunu söyledi.
Duruşmanın bugünkü celsesi, Kulaç'ın beyanının alınmasının ardından sona erdi.
Davada yarın Sahil Güvenlik Komutanı Vekili Tuğamiral Bülent Olcay'ın "tanık" olarak dinlenmesi bekleniyor.