Darbe Çağrışımlı Reklam ve Afişler Iddianamede
Kapatılan Zaman Gazetesi yazar ve yöneticisi 30 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün son dönemlerde askeri darbe çağrışımı yapan bir yayın politikasına yöneldiği belirtilerek, "Kardeşlik Zamanı" adlı reklam afişi, ağlayan bebek reklamı ve Sızıntı dergisinin Mayıs 2016 sayılı kapağı...
Kapatılan Zaman Gazetesi yazar ve yöneticisi 30 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün son dönemlerde askeri darbe çağrışımı yapan bir yayın politikasına yöneldiği belirtilerek, "Kardeşlik Zamanı" adlı reklam afişi, ağlayan bebek reklamı ve Sızıntı dergisinin Mayıs 2016 sayılı kapağı örnek verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kapatılan Zaman Gazetesi eski yazar yöneticilerine yönelik aralarında Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay'ın da bulunduğu 30 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ medyasının amaçları ve amaçları doğrultusunda yaptıkları eylemlere yer verildi.
İddianamede medya ile ilgisi olmayan, bu saha hakkında yeterli bilgisi bulunmayan ve dolayısıyla "üst akıl" tarafından daha kolay yönlendirilebilecek ehliyetsiz şahıslara FETÖ/PDY medya organlarının yönetimlerinde görev verildiği ve bu sayede yönetim kurulu üyeleri ve hatta yöneticilerin "kukla" durumunda kaldıkları belirtildi.
Sızıntı dergisi ile başlayan ve Zaman gazetesi ile birlikte hızla büyüyen FETÖ- PDY medyasının, örgütün gayri meşru faaliyet, beklenti ve hedeflerinin, meşrulaştırılarak geniş kitlelere ulaştırılması noktasında son derece önemli bir misyona sahip olduğu, bu safhada medyanın örgütün adeta "silahı" olarak kullanıldığı, Zaman gazetesinin aynı zamanda FETÖ-PDY'nin ve lideri Gülen'in müdafii olduğu anlatıldı.
GÜLEN'E ELEŞTİRİLERE İLK YANIT FETÖ MEDYASINDAN
FETÖ-PDY'ye ya da Gülen'e yönelik soru ve eleştirilere cevap ya da karşılığı ilk veren yayın organının 'Zaman' olduğu, 2012 yılı sonlarına doğru özel dershanelerin kapatılmasına dair düşüncelerin gündeme gelmesiyle birlikte bu kurumlardan yüksek gelir elde eden FETÖ-PDY medyasının Gülen'in talimatları doğrultusunda devlet adamlarına basın yayın özgürlüğünün sınırlarını aşacak şekilde hakaret ve saldırılar yönelttiği ifade edildi.
SÖZDE OPERASYON VE SORUŞTURMALAR ZAMAN DESTEĞİYLE YÜRÜTÜLDÜ
FETÖ-PDY'nin komplo ve kumpaslarla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ortadan kaldırmayı hedeflediği, örgüt medyasının da bu amaçlar doğrultusunda asli bir işlev gördüğü, FETÖ'nün Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti'nin örgüt menfaatleri aleyhine aldığı kararlar karşısında rövanşist bir tavır sergilediği belirtilerek, örgütün komplo, kumpas ve kurgu ürünü "MİT tırları Operasyonu", sözde "Selam Tevhid-Kudüs Ordusu" ve "17-25 Aralık Soruşturmaları" ile Türkiye Cumhuriyeti Hükumetine ve Anayasal düzene karşı darbe gerçekleştirmeyi planladığı, bu planların Zaman gazetesi ve yazar kadrosunun desteğiyle yürütüldüğü anlatıldı.
OPERASYON BAŞLAYACAĞI SIRADA EKREM DUMANLI'DAN PROPAGANDA
FETÖ-PDY'ye yönelik operasyonlar başladığında görevini yapan kamu görevlilerinin isim ve görüntülerinin örgüt medyasında ve işbirlikçi medyada yayınlandığı, muhtelif iftira, tehdit ve karalama kampanyalarıyla kamu görevlilerinin hedef haline getirildiği; operasyonun başlayacağı sıralarda Zaman Gazetesinin o dönemdeki Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın soruşturmada görev yapan "kamu görevlilerini zalim, şüphelileri ise mazlum" göstererek kamuoyunun örgüte destek olması amacıyla propaganda yaptığı belirtildi.
"GÜLEN PARLATMA TEKNİKLERİ İLE DİNİ BİR OTORİTE HALİNE GETİRİLDİ"
Örgütün Zaman gazetesi ve resmi internet sitesinde örgüte yönelik davaların seyrini değiştirmeye yönelik provakatif yayınlar yapıldığı, Örgüt lideri Gülen'in talimatları ve tepki çeken söylemleri karşısında savunmasının da Zaman gazetesi aracılığıyla yapıldığı, FETÖ-PDY medyasının 'Muhterem Fetullah Gülen Hocaefendi' şeklinde takdim ederek kutsiyet ve saygınlık kazandırmak istediği örgüt lideri Gülen'in, uzun vadeli 'parlatma' teknikleri ile 'dini bir otorite' haline getirildiği anlatıldı.
"ÖZGÜR BUGÜN FEZA GAZETECİLİKTE BASILDI, ZAMAN GAZETESİ 'BASINA SANSÜR VAR' DEDİ"
Örgüt medyasının, örgüt liderinin bazen açıktan bazen üstü örtülü talimatları ile örgüt üyelerinin harekete geçtiği; yazı, haber, paylaşım ve örgüt söylemlerinin aynı veya çok yakın cümlelerle eş zamanlı olarak tekrar edilerek halka duyurulduğuna dikkat çekilerek, "Örgüt mensuplarına karşı eziyet ve kumpas yapılıyormuş gibi bir algı hedeflenmiştir. Örgütün deşifre olan etkili üyelerine örgüt lideri tarafından yurt dışına çıkma talimatı verilmiş ve bu talimat büyük ölçüde uygulanmıştır. Çok nadir de olsa örgütle fikir ayrılığına düşen yazarların örgüt ve gazete ile bağlantıları kesilmiştir. Koza Holding A.Ş. bünyesinde kayyum atanan Bugün ve Millet gazetelerinin kanuna aykırı olarak 'Özgür Bugün ve Özgür Millet' adı altında Feza Gazetecilik A.Ş. tesislerinde basılarak dağıtıma hazırlanmış, buna rağmen Zaman Gazetesi 'Basına sansür uygulandığı' iddiasıyla kamuoyunu hükumet aleyhine kışkırtmıştır" denildi.
AĞLAYAN BEBEK REKLAMI, KARDEŞLİK ZAMANI AFİŞİ, SIZINTI'NIN KAPAĞI İDDİANAMEDE
Örgütün, askeri darbe çağrışımı yapacak bir yayın politikasına yöneldiği ve sembolik darbe mesajlarının medya aracılığıyla tabana iletildiği belirtilen iddianamede, Zaman gazetesinin 2013 yılı Kasım ayı içerisinde "Kardeşlik Zamanı" başlıklı sloganıyla hazırladığı reklam afişi, Aksiyon dergisinin 2014 yılı Ocak ayı reklamı, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden 9 ay 10 gün önce yayınlanan Zaman Gazetesi reklam filmi ve Sızıntı dergisinin 2016 yılı Mayıs sayısı için seçilen kapaktaki görsel buna örnek olarak gösterildi.
(Başak Akbulut/İHA)