Danıştay Saldırısı Davası
Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in yaşamını yitirdiği, 4 kişinin yaralandığı 17 Mayıs 2006'da düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin "Ergenekon" davasından ayrılan Danıştay saldırısı davasının görülmesine Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in yaşamını yitirdiği, 4 kişinin yaralandığı 17 Mayıs 2006'da düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin "Ergenekon" davasından ayrılan Danıştay saldırısı davasının görülmesine Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Mahkeme, "anayasayı ihlal" ve "silahlı terör örgütü" suçlarından dosyayı ayırarak, "Ergenekon" davasını gören İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine göndermeye, "adam öldürmek", "adam öldürmeye teşebbüs" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarından ise davayı görmeyi sürdürmeye karar verdi.
"Ergenekon" ana dava dosyasından ayrıldıktan sonra "yetkisizlik" kararı ile Ankara'ya gönderilen davanın duruşmasına, tutuksuz sanıklar Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Mahmut Güzel ve sanık avukatları, saldırıda hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin'in mirasçılarının avukatı Gökhan Özbilgin ve Danıştayın avukatı katıldı. Sanıklardan Danıştay saldırganı Alparslan Aslan ve Erhan Timuroğlu ile tutuklu bulunduğu cezaevinden telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Duruşmada, sanıklardan Yargıtayın bozma ilamına karşı beyanı sorulan sanık Erhan Timuroğlu, "Daha önce söylediklerimi tekrarlıyorum. Olay tarihinde Ankara'ya geldim ama Danıştay saldırısı sırasında otelde yatıyordum. Otel kayıtları geldi, otelde olduğum kanıtlandı" dedi.
Suçlamaları kabul etmeyen Timuroğlu, Yargıtayın bozma ilamına katılmadığını ifade etti.
Alparslan Arslan ile hiçbir sohbete katılmadığını savunan Timuroğlu, Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal'ın sorusu üzerine sanıklardan Arslan'ın yanı sıra İsmail Sağır, Tekin İrşi, ve Osman Yıldırım'ı tanıdığını bildirdi.
Veli Küçük ve Muzaffer Küçük ile Ergenekon davasında yargılanırken tanıştığını söyleyen Timuroğlu, "Ergenekon diye bir örgütle alakan var mı?" sorusuna, "Hayır" yanıtını verdi. Timuroğlu, hiçbir örgütle ilgisi bulunmadığını ifade etti.
-"Danıştay cinayetini ben işlemedim"
Telekonferansla bağlantı kurulan sanık Arslan ise Başkan Köksal'ın "Bakırköy'de tedavin sürüyor mu?" sorusu üzerine hastanede 10 gün kaldığını bildirdi.
Köksal'ın, "Dilekçe gönderip, etkin pişmanlıktan yararlanmak istemişsin" sözünün ardından Arslan, "Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum. Pişmanım. Danıştay cinayetini ben işlemedim. Anayasal düzeni değiştirmeyi düşünmedim. Türkiye Cumhuriyeti hükümetini değiştirmeyi düşünmedim. Devletimi, milletimi seviyorum. Devletime, milletime karşı suç işlemem söz konusu olamaz. Suçsuzum. Silahlı örgüt kurmadım, üye olmadım, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." diye konuştu.
Sanıklardan Yıldırım ise "bir diyeceği olmadığını, savunmasını gelecek duruşmalarda yapacağını" belirtti.
Sanıklardan Sağır da Danıştay saldırısı saatinde Arslan ile beraber olmadığını ifade ederek, "Otelde Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu var ama Alparslan yok. Suçu işleyen Alparslan. Bizi de ortak gösteriyorlar. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararı doğru. Ben zaten Cumhuriyet gazetesinin bombalama eylemini yaptığımı söylüyorum. Bu yaşıma kadar hiçbir örgütle ilişkim olmamıştır." ifadelerini kullandı.
Duruşmayı izleyen Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan söz alarak, "Oğlumun suçsuz, masum, hatta zihin kontrolü yoluyla rehin alındığını düşünüyorum. Oğlum 12 yıldır suçsuz yere yatıyor." dedi.
Arslan, ardından bazı gazetelerin sayfaları olduğu görülen bilgisayar çıktılarını mahkemeye sundu.
Savcı belli suçlardan dosyanın ayrılmasını ve İstanbul'a gönderilmesini istedi
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin Ergenekon davasına ilişkin ilamı doğrultusunda İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, "Danıştay saldırısının, varlığı iddia olunan Ergenekon terör örgütünün faaliyeti kapsamında gerçekleştirildiğine dair somut delil bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı" verdiğini ve dosyayı Ankara'ya gönderdiğini belirtti.
Cumhuriyet gazetesine bomba atılması eyleminin Danıştay saldırısından yaklaşık bir hafta önce, Danıştay saldırısı davasının bazı sanıklarıyla birlikte gerçekleştirildiğine yönelik iddialar bulunduğunu anımsatan savcı, Danıştay saldırısının talimatını vermekle suçlanan Muzaffer Tekin ve Veli Küçük ile sanıklardan Güzel'in, halen "terör örgütü üyeliği" suçundan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığına dikkati çekti.
"Bu hususlar göz önüne alındığında, Danıştay saldırısının terör örgütü faaliyeti kapsamında işlendiğine yönelik değerlendirmenin, varlığı iddia edilen Ergenekon terör örgütüne yönelik değerlendirmeyle birlikte yapılması gerektiğini" ifade eden savcı, "terör örgütü üyeliğine ilişkin tüm verilerin İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde olduğunu, sadece Danıştay saldırısı dosyasındaki deliller ile Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 'Anayasayı ihlal' ve 'silahlı örgüt' maddeleri uyarınca yapacağı değerlendirmenin maddi gerçeğe ulaşmada yetersiz kalacağını" kaydetti.
Dolayısıyla değerlendirmenin İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesince yapılması gerektiğini savunan savcı, sanıklardan Alparslan Arslan, Süleyman Esen, Salih Kunter, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu, Tekin İrşi ve Aykut Metin Şükre hakkında, "anayasayı ihlal", "silahlı terör örgütü", "mala zarar verme", "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" ve "patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından dosyanın ayrılmasını ve yetkisizlik kararıyla İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini ancak bu mahkemenin birleştirme talebine muvafakat vermemesi nedeniyle yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesini talep etti.
Savcı, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinde ise sadece Danıştay saldırısı davası kapsamındaki "adam öldürme", "adam öldürmeye teşebbüs" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarıyla alakası bulunan sanıklara ilişkin yargılamanın yapılmasını istedi.
Mahkeme, görüş doğrultusunda karar verdi
Talebe ilişkin görüşü sorulan müşteki Gökhan Özbilgin, "Yetkisizlik istemine katılmıyoruz. Bu yargılamanın bir an önce sonuçlandırılmasını istiyoruz." dedi.
Alparslan Arslan ise "Ben suçsuzum, tahliyemi ve beraatimi istiyorum." diye konuştu.
Sanıklar Timuroğlu ve Yıldırım beraatlarını isterken, sanık Sağır, "Adil bir karar vermenizi istiyorum. 11 senedir başka bir örgüte gönderiyorlar bizi." ifadesini kullandı.
Sanık Güzel ise "Bu işle benim alakam yok." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, "anayasayı ihlal", "silahlı terör örgütü", "mala zarar verme", "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" ve "patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından dosyanın ayrılmasına ve yetkisizlik kararıyla İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi ancak bu mahkemenin birleştirme talebine muvafakat vermemesi nedeniyle yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesini kararlaştıran mahkeme, Danıştay saldırısı davası kapsamındaki "adam öldürme", "adam öldürmeye teşebbüs" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarıyla alakası bulunan sanıklara ilişkin yargılamayı ise sürdürmeye hükmetti.
Alparslan Arslan'ın tutukluluğunun devamını kararlaştıran mahkeme, ayrılan dosyayı erteledi.
Ergenekon'da gizli tanıktı
Hakkında yakalama kararı çıkarılan Danıştay saldırısının faillerinden Osman Yıldırım, Ergenekon davasında "gizli tanıklık" yapılmıştı. Ankara'da görülen ilk Danıştay saldırısı davasında müebbet hapis cezası alan Yıldırım, Ergenekon davasıyla birleştirilen dosyada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 2013'te tahliye edilmişti.
Osman Yıldırım, Ergenekon soruşturmalarını yürüten FETÖ'nün firari savcısı meslekten ihraç edilen Zekeriya Öz'ün, "Osmanım" şeklinde kendisinden bahsetmesi nedeniyle kamuoyunda geniş yer tutmuştu. ?