Danıştay'ın Şeker Ölçüm Çubuğuna İlişkin Kararı
Türkiye Diyabet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selçuk Dağdelen, insülin kullanmayan tip 2'li hastaların evlerinde sürekli kan şekeri ölçmesine gerek olmadığını belirterek, "Onlara savurganca strip sağlarken, ne kadar ihtiyacı varsa onu sunmamız gereken tip 1'li hastalarımıza strip sağlayamıyoruz.
Türkiye Diyabet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selçuk Dağdelen, insülin kullanmayan tip 2'li hastaların evlerinde sürekli kan şekeri ölçmesine gerek olmadığını belirterek, "Onlara savurganca strip sağlarken, ne kadar ihtiyacı varsa onu sunmamız gereken tip 1'li hastalarımıza strip sağlayamıyoruz." dedi.
Dağdelen, Danıştay İdari Dava Dairesi Kurulunun diyabet hastalarının kullandığı şeker ölçüm çubuğunun bedelini belirleyen fiyat listesinin iptali ve yürütmeyi durdurma kararına ilişkin Ritz Carlton Otel'de basın toplantısı düzenledi.
Diyabet hastalarının kan şekerlerini belirli bir ayarda tutma zorunluluklarının olduğunu ifade eden Dağdelen, bunun sağlanmasıyla hastanın tüm organlarının korunmasının da mümkün olacağını söyledi.
Bunun da evde düzenli kan şekeri ölçümüyle mümkün kılınabildiğini dile getiren Dağdelen, "Türkiye'de yaklaşık tüm diyabet sıklığı yüzde 14 civarında. Kesin rakamlar olmamakla birlikte yaklaşık 1,4 milyon vatandaşımız insülin kullanıyor görünüyor." dedi.
Dağdelen, insülin kullanan hastaların günde en az 4 kez evinde kan şekerini ölçmesi gerektiğinin ve bu sayede uygun dozu ayarlayabilmesinin önemine değinerek, tip 1'li hastalarda bazen bu ölçümlerin 9-10'u bulduğunu anlattı.
Ancak diyabetli ilgili mücadelenin çok akılcı ve verimli şekilde yapılması gerektiğini dile getiren Dağdelen, şöyle devam etti:
"Bunu akılcı ve verimli kullanmamız gerekiyor. Örneğin ağızdan alınan tabletlerle diyabeti kontrol altına alabileceğimiz hastaları evlerinde günde 2-3 kere kan şekeri ölçümü yapmalarına gerek yok. Bu durumda olan 3-4 milyon tip 2'li hastamız olabilir. Fakat insülin kullanan tip 1 diyabetli çocuk ve hastalarımızın günde 7-10 kez ölçüm yapmaları gerekiyor. Onların ölçüm çubuğu ihtiyacına bütçe hazırlayabilmek gerekiyor. İnsülin kullanmayan tip 2'li hastanın sürekli evinde kan şekerini ölçmesine gerek yoktur. Onlara savurganca strip sağlarken, ne kadar ihtiyacı varsa onu sunmamız gereken tip 1'li hastalarımıza strip sağlayamıyoruz."
Dağdelen, "Tip 1'li hastaların strip alabilmelerine ilişkin bir kısıtlama getirilmiştir. Bu geçen süreçte Türkiye, çakma glukoz ölçüm cenneti haline gelmiştir. Adını, sanını, firmasını bilmediğimiz Uzak Doğu'dan, kalitesini bilmediğimiz, hatta ölçümlerini de yanlış yaptığını pek çok kaynaktan teyit ettiğimiz ucuz ölçüm cihaz ve çubukları daha çok eczaneler aracılığıyla hastalarımıza dağıtılmaktadır. Maalesef geri ödeme kapsamında da o ucuz çubuklar baz alınmaktadır." diye konuştu.
Dağdelen, bir diyabetli hastanın açtığı dava ile SGK'nın mahkeme kararıyla hem sayı hem de fiyat limitini birlikte belirlemesine kısıtlama getirildiğini, şimdi de ihtiyaçları olan hastaların ihtiyaçları kadar kaliteli, standardı belli stripe ulaşmasını sağlayabilecek yeni bir mahkeme kararı olduğunu söyledi.
"Biz ihtiyacı olan hastalarımızın ki bunlar tüm tip 1, tip 2 ve gebelik şekeri bulunanlardır, bunların ne kadar glukoz ölçüm çubuğuna ihtiyacı varsa bunun sağlanmasını istiyoruz." diyen Dağdelen, bu ürünlerinde kaliteli, standardı sağlanmış ölçüm çubuklarının verilmesini istedi.
"Kararla hastalar istedikleri cihazı fark ödemeden alabiliyor"
Türkiye Diyabet Vakfı Hukuk Müşaviri ve diyabet hastası Çağrı Çakıcı da SGK'nın bu konuda hem fiyat hem de bedelle ilgili sınırlamalar getirdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bununla ilgili açtığımız davalarda bedelle ilgili sınırlamanın bir hukuki zemine dayanması gerektiğini belirtiyordu Danıştay kararları. Bunun üzerine 2011'de SGK çalışma yaparak piyasadaki cihaz ve stripler üzerinde araştırma yaptı. Bu araştırmanın neticesinde piyasada Çin'den, Kore'den adı, sanı, firması belli olmadan gelen ama ucuz maliyetli stripleri baz alarak bir düzenleme yaptı. Bununla ilgili açtığımız davada Danıştay 15. Dairesi öncelikle bizim talebimizi ret etti. Bir üst mahkemede de talep ret olduktan sonra, Danıştay İdari Dava Dairesi Kurulu'ndan ise fiyatla ilgili sınırlandırmanın durdurulması kararı çıktı. Bu karar neticesinde şimdi diyabeti bireyler istedikleri stripi ve ölçüm cihazını hiçbir bedel ve fark ödemeden alma hakkına sahipler."
Çakıcı, mahkemenin nihai kararı çıkana ya da Sağlıkta Uygulama Tebliği'nde yeni bir düzenleme yapılana kadar hastaların bu şekilde alım yapabileceğini dile getirdi.
Toplantıya Diyabetle Yaşam Derneği Genel Başkanı ve aynı zamanda tip 1 diyabetli Emine Alemdar ile 6 yaşındaki tip 1 diyabetli Bedircan ile annesi Arzu Eren de katıldı.