Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Danıştay Başkanlığı'nın Yeni Binası Basına Tanıtıldı

Danıştay Başkanlığı'nın Yeni Binası Basına Tanıtıldı
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Devlet Denetleme Kurulu'nun Hrant Dink raporunda bazı emniyet yetkililerinin kayırıldığına yönelik tespitlerin bulunduğuna ilişkin, "Hangi yönetim, hangi siyasal düşünce olursa olsun, 'görevi sırasında suç"...

Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Devlet Denetleme Kurulu'nun Hrant Dink raporunda bazı emniyet yetkililerinin kayırıldığına yönelik tespitlerin bulunduğuna ilişkin, "Hangi yönetim, hangi siyasal düşünce olursa olsun, 'görevi sırasında suç işlemiş bir kişinin' o makamlara gelmiş olan kişiler tarafından korunacağı ve kurtarılacağı endişesi duymuyorum" dedi.

Danıştay Başkanı Karakullukçu, Eskişehir Yolu üzerinde hizmet vermeye başlayan Danıştay'ın yeni binasında ilk basın toplantısını düzenleyerek, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevapladı. "Türkiye'de ilk defa bir yargıç, yüksek hakim ve savcı onuruna yakışır bir fiziki ortama kavuştu" diyen Karakullukçu, Danıştay Başkanlığı yeni hizmet binasının temelini 13 Şubat 2009 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün attığını hatırlattı. Kendilerine bu imkanı veren devlet yetkililerine teşekkür ederek,

bina hakkında teknik detayların bilgisini verdi. Yeni hizmet binasının 2 yıl gibi kısa sürede tamamlandığını belirten Karakullukçu, binanın toplam maliyetinin ise 75 milyon 760 bin TL olduğunu dile getirdi.

Karakullukçu, yeni hizmet binasının başkanlık ve başsavcılı blokları ile dairelerinin bulunduğu 5 ana bloktan oluştuğunu ifade ederek, binada 16 daire başkanı odası, 144 üye odası, 445 savcı ve tetkik hakimi odası, 3 duruşma salonu ve 32 adet heyet odasının bulunduğunu kaydetti. Bu toplantının bir Danıştay binasının açılış töreni olmadığını, sadece teknik olarak bina hakkında bilgilendirme yaptıklarını söyleyen Karakullukç, açılış töreninin daha sonra uygun bir zamanda yapılacağını açıkladı.

"YENİ BİNAMIZDA BÖCEK OLMAYACAK"

Danıştay üyesi Zeki Yiğit'in makam odasında 'böcek' adı verilen dinleme cihazının bulunması konusuna yönelik bir soruya Karakullukçu, bunun ciddi bir mesele olmasının yanında canını sıkan bir konu olduğunu belirtti. Karakullukçu, bir insanın özel hayatı veya konuşmasının yasada nasıl dinleneceğinin belirtildiğine dikkat çekerek, "Masum olan bir kişiyi mahkeme kararı yokken dinlerseniz bir suç, cezasız kalmaması lazım. Yönetimdeki arkadaşlarla birlikte canımızı sıkmış durumda. Böcek olmayacak yeni

binamızda. Tarım Bakanlığı'na yakınız, bol bol ilaç var, ilaç sıkıntımız da yok. Bol bol ilaçlayacağız. İnsan haklarına, yasalara aykırı olduğu için karşıyız. Suç duyurusunda bulunduk, tespit edildiğinde gerekli cezaları alacaklar. Yeni bina akıllı bir bina. Teknolojinin son imkanları kullanıldı" ifadelerini kullandı.

Konuya ilişkin idari soruşturmanın devam ettiğini dile getiren Karakullukçu, ifadesi alınanların bulunduğunu ancak soruşturmanın gizli olması nedeniyle isimlerini veremeyeceğini kaydetti.

"3 AY İÇİNDE DOSYANIN İÇİNDEN ÇIKAMAYACAK HAKİM BANA LAZIM DEĞİL"

Hüseyin Karakullukçu, Danıştay'daki iş yüküne ilişkin bir soruyu ise şu anda tetkik hakimlerin yeterli sayıya ulaşmadığını, ancak dairelerin çift heyet şeklinde çalışmaya başladığını belirterek, "Danıştay tarihinde ilk defa dosyalar yüzde 67-70'e yakın bitirildi. 109 bin küsur dosya gelmiş, 90 bin küsuru bitmiş durumda. Aynı yıl için düşünmeyin, geçmiş yıllardan gelen dosyalar. Bizim iki ilkemiz var: Geciken adalet adalet değildir. Şeriatın kestiği parmak acımaz, ama parmağı doğru yerden kesmek lazım.

Yanlış yerden kestiğinizde bakın nasıl acıyor. 3 ay içinde dosyanın içinden çıkamayacak hakim bize lazım değil. Böyle bir sıkıntımız da yok. Arkadaşlar gerekli performansı gösteriyor" şeklinde konuştu.

"GÖREVİ SIRASINDA SUÇ İŞLEYENLERİN, O MAKAMLARA GELMİŞ OLAN KİŞİLER TARAFINDAN KORUYACANCAĞI ENDİŞESİ DUYMUYORUM"

Bir gazetecinin, "Bazı kamu görevlileriyle ilgili adli soruşturmaların idarenin izniyle yapılabilmesini, 'MİT gözaltıları tartışmasında gündeme geldi' erkler ayrılığı açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Karakullukçu, amirlerden izin alınarak soruşturma yapılmasının yeni bir şey olmadığını, yargı hukuku sisteminde var olan bir şey olduğunu söyledi. "Asılsız da olabilir. Bir bakanın müsteşarını, genel müdürünü veya herhangi bir personelini, vatandaş bir şeye kızar elindeki bir

dilekçeyi gider savcılığa verir. Eğer böyle bir teminat sistemi olmasaydı, o bakanlığın müsteşarını veya valisini her gün adliyeye taşırız" diyen Karakullukçu, son değişiklikte zaten bunun bulunduğunu vurguladı.

"Kurumun amiri kimse göreviyle ilgili suçlarda takdir hakkı da onundur, asıl olan budur" diyen Karakullukçu, "Benim delillerim var, bunları yargılamak suçlandırmak isterim" denerek izin istenebileceğine dikkat çekti. Karakullukçu, soruşturma izni verilmemesi halinde itiraz hakkı bulunduğunu söyleyerek, Danıştay'a itiraz edilebileceğini, ya kabul edileceğini ya da kabul edilmeyeceğini söyledi. Karakullukçu, yeni değişiklikle kanunun daha belirgin hale getirildiğini belirtti. Yeni yasayla korumacılığın

ortaya çıkacağı görüşleri konusunda ise Karakullukçu, "Bir endişem yok, korumacılık bir anlayış olamaz. Basında patlak verir, idarenin kendi içinde verebilir, yargıda verebilir. Endişe ve art niyet duymuyorum. Niye korusun, yapmışsa yapmıştır, hesap sormak bize düşüyor. Kapatamaz sistem; buna kendi içinde mani olur. Basın, halk, yargı mani olur. Bir şekilde ortaya çıkar. Zaman aşımı olursa ne yapalım?" karşılığını verdi.

Devlet Denetleme Kurulu'nun Hrant Dink raporunda bazı emniyet yetkililerinin kayırıldığına yönelik tespitlerin bulunduğunun sorulması üzerine ise Karakullukçu, "Ben kişisel olarak hiçbir idarenin hangi değer olursa olsun art niyetle, bir suçu gizleyecek ve bir suç işleyen yardım edeceğine inanmıyorum. Hangi yönetim, hangi siyasal düşünce olursa olsun kişisel olarak ben, 'bu görevi sırasında bir suç işlemiş' o makamlara gelmiş olan kişilerin onu koruyacağı, kurtaracağı ve kapatacağı endişesini duymuyorum.

Zaten sistem buna izin vermez. Siz barajın önünü çabuk tıkayamazsınız, bir şekilde patlat verir. Dolayısıyla benim endişem yok. Böyle bir korumacı tavır olarak yani mutlak bir koruma olamaz" cevabını verdi. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title