Danıştay Başkanı Yiğit, İçtihat Paylaşımı ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu
Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, benzer davalardaki farklı yargı kararlarının, yargıya olan güveni azalttığını ve hukuki güvenlik ilkesini zedelediğini belirtti.
Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, benzer davalardaki farklı yargı kararlarının, yargıya olan güveni azalttığını ve hukuki güvenlik ilkesini zedelediğini belirtti.
Zeki Yiğit, Danıştay Başkanlığı tarafından Erzurum'daki bir otelde düzenlenen "Danıştay ile Bölge İdare Mahkemeleri İçtihat Paylaşımı ve Değerlendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, içtihat farklılıklarının tespit ve değerlendirilmesi, bu farklılıklarının giderilmesi için çözümler geliştirilmesi amacıyla bir araya geldiklerini söyledi.
İlkini geçtiğimiz yıl İstanbul'da düzenledikleri toplantının ikincisini de Erzurum'da gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Yiğit, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bilindiği üzere, Türk yargısı açısından en önemli reformlardan biri olan üç dereceli yargılama sistemine geçiş, istinaf mahkemelerinin 20.07.2016'da faaliyete geçmesiyle gerçekleşmiştir. Aradan geçen yaklaşık altı yıllık süre, istinaf mahkemelerinin ve istinaf kanun yolunun olumlu ve olumsuz yönlerinin, eksikliklerinin ve ihtiyaçlarının değerlendirilmesi bakımından yeterli bir süredir. İstinaf mahkemelerinin, yargılamanın makul sürede tamamlanması ve adil yargılanma hakkının gerçekleşmesi hedeflerine ulaşılmasına katkı sağladığı açıktır. Böylece, etkin yargılama ve adalete hızlı erişim hususunda toplumsal beklentinin karşılanması yolunda önemli mesafe kat edilmiştir."
Yiğit, üç dereceli yargı sisteminde kimi kararların istinaf aşamasında, kimi kararların temyiz aşamasında kesinleştiğine işaret ederek ülke genelinde birden çok Bölge İdare Mahkemesi bulunması gibi sebeplerle Danıştay ile Bölge İdare Mahkemeleri arasında ve Bölge İdare Mahkemelerinin kendi aralarında hukuki yorum farkından kaynaklanan içtihat farklılıklarının da ortaya çıktığını dile getirdi.
"Benzer davalardaki farklı kararlar, yargıya güveni azaltmakta"
Aynı davalarda farklı yargı kararlarının verildiğine işaret eden Yiğit, "Benzer davalarda farklı yargı kararları verilmesi, yargıya olan güveni azaltmakta, hukuki güvenlik ilkesini zedelemekte, toplumsal yaşamda belirsizlik ve eşitsizlik oluşturmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına göre, yeterli gerekçeyle desteklenmeyen içtihat farklılıkların bulunması, hukuki güvenlik ve adil yargılanma hakları bağlamında hak ihlali teşkil edebilmektedir." diye konuştu.
Ciddi bir sorun teşkil eden içtihat aykırılıklarını önleyici yöntemlerin geliştirilmesinin, içtihat birliğinin ve istikrarının korunmasının, yargı düzeninin başındaki yüksek mahkemenin başlıca görevi olduğunu aktaran Yiğit, ülkenin hukuk düzeninde içtihat aykırılıklarının giderilmesi amacına matuf olarak Danıştay'a bazı görevlerin verildiğini anımsattı.
Yiğit, "İçtihat aykırılıklarının, genel olarak hukuki yorum farklılığı niteliğinde olduğu dikkate alındığında, hukuki yorum yetkisine sahip yargı mensuplarının ve yargı organlarının bir araya gelmeleri, aralarında iletişim ve işbirliğinin artırılması, karşılıklı olarak içtihatların paylaşılması ve değerlendirilmesi ve Danıştay içtihatlarının tüm idari yargı mensupları tarafından bilinirliğinin sağlanmasının, içtihat aykırılıklarının önlenmesi için etkili bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz." ifadelerini kullandı.
Bugün ve yarın düzenleyecekleri toplantılarda, tam yargı davaları ile damga vergisi mevzuatı ve harçlar mevzuatı kapsamındaki içtihat aykırılıklarının ele alınmasının planlandığını anlatan Yiğit, içtihat birliğinin sağlanması açısından sorun teşkil ettiği görülen veya ileride sorun teşkil edebileceği öngörülen hususların tespit edildiğini ve ele alınacağını bildirdi.
İlgili tüm idari yargı mercisi ve mensuplarının katılımıyla yapılacak bu toplantıların içtihat aykırılıklarının giderilmesi bakımından iyi bir istişare zemini teşkil etmesini umduklarına işaret eden Yiğit, çalışma gruplarının, ayrı ayrı yapacağı istişare ve değerlendirmeler neticesinde, tespitlerine ve ulaşacakları sonuçlara ilişkin bir rapor hazırlamalarını istedi.
Raporların, toplantının son günü düzenlenecek olan kapanış oturumunda kendilerine sunulmasını beklediklerini ifade eden Yiğit, çalışmaya katkı sunanlara teşekkür etti.
"Erzurum Valisi iken çatır çatır yargılandım"
Vali Okay Memiş ise kamu kaynaklarını kullanan kamu yöneticileri olduklarını ve bu kaynakları kullanırken çok dikkatli davrandıklarını vurgulayarak şunları söyledi:
"Şu kriterlere çok dikkat ediyoruz. Bir, ne benim ne de buradaki hiçbir kamu görevlisinin boğazımızdan bir kuruş haram geçmeyecek. İki, kamu kaynağını çarçur etmeyeceğiz. Üç, boğazımızdan geçmediği gibi başkasına da peşkeş çekmeyeceğiz. 30 yıllık meslek hayatımızda harfiyen uyguladığımız kuraldır. Devletin bize verdiği maaşla yetineceğiz onunla geçineceğiz. Eğer beğenmeyeniniz varsa gidecek başka iş yapacaklar. Bu düsturlar hareket ediyoruz."
Yargının güçlü ve bağımsızlığının devleti ve yöneticilerini güçlü kıldığına dikkati çeken Memiş, "Ben henüz Danıştay ile karşı karşıya gelmedim ama Sayıştay'la çok geldim. Gümüşhane Valiliğim sırasında amatör spor kulüplerine proje karşılığında yapmış olduğumuz bir şeyden dolayı Erzurum Valisi iken yargılandım. Orada görevim bitmiş olmasına rağmen çatır çatır yargılandım ve beraat ettim, kendimi akladım. Bu iş biz imza atan kamu görevlilerinin peşini bırakmıyor. Onun için hukuk içerisinde kalmak ve hareket etmek zorundayız." dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de böyle bir toplantının kentlerinde yapılmasının kendilerini mutlu ettiğini anlattı.
Kentte iki gün sürecek toplantıya, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Tuncel, Adalet Komisyon Başkanı Osman Nuri Nayman, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Mustafa Çetin, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Fuat Küçük, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Hakan Yağız, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile adliye personeli katıldı.