Dağlıca Saldırısı Karayılan'ı Bitirdi
Karayılan'ın "Karakol basmıyoruz" sözlerinden hemen sonra PKK, ağır silahlarla Dağlıca Taburu'na saldırdı.
PKK'nın bir numarası Karayılan'ın "Karakol basmıyoruz" sözlerinden hemen sonra PKK, ağır silahlarla Dağlıca Taburu'na saldırdı.
PKK'nın yaklaşık 300 teröristle gerçekleştirdiği bu saldırıda 8 asker şehit olmuştu. Saldırıdan hemen sonra da TSK 4 bin askerle büyük bir operasyon başlatmıştı ve bu operasyon hala devam ediyor.
Saldırının yaşanması bir yana akıllara en çok takılan konu saldırının hemen öncesinde Karayılan'ın barışçıl açıklamalar yapmış olması ve özellikle "Karakol basmıyoruz" sözleriydi. Bu sözlerin ardından baskının gerçekleşmesi ya Karayılan'ın artık etkisiz biri olduğunu ya da açıklamalarında samimi olmadığını gösteriyor. Ya da artık PKK'nın içinde ciddi bir ayrışma yaşanıyor.
Bu konuları kaleme alan Ahmet Altan da Karayılan'ın artık safdışı bırakıldığını savundu. İşte o yazı:
AHMET ALTAN: KARAYILAN MİNDER DIŞINA ATILDI
Silvan, Apo'yu minder dışına atmıştı.
Dağlıca da Karayılan'ı minder dışına atıyor.
PKK'nın "barıştan" söz eden liderleri bizzat PKK'nın içindeki bir güç tarafından önemsizleştiriliyor, inanılırlıkları yok ediliyor, müzakerelerin dışına itiliyor.
Avni Özgürel'e "biz karakol baskını yapmıyoruz" diyen Karayılan'ın bu sözleri, Özgürel'in Neşe Düzel'le yaptığı konuşmada kamuoyuna açıklandıktan sonra 24 saat geçmeden PKK büyük bir karakol baskını gerçekleştirdi.
Bu, yaklaşık 300 kişilik bir PKK'lı grubun, ağır silahlarla gerçekleştirdiği bir saldırı, hazırlıklarının da epeyce sürmüş olması gerekir.
Ya Karayılan, "barış istediklerini, karakol baskınları yapmadıklarını" Özgürel'e söylerken yalan söylüyordu ki böyle bir durum Karayılan'ı bundan böyle güvenilmez biri kılar.
Ya da Karayılan'ın bu sözleri söylerken hazırlıklardan haberi yoktu ki bu da Karayılan'ın PKK'nın içinde "önemsiz" biri olduğunu gösterir ve bir daha kimse onunla görüşmez.
PKK'nın, sekiz askerin ve 10 PKK'lının ölümüyle birinci aşaması kapanan ve gelen haberlere göre 300 PKK'lının çembere alınmasıyla ikinci aşaması devam eden karakol saldırısı sadece Karayılan'ı değil, Barzani'yi, Talabani'yi, Leyla Zana'yı da "devreden çıkartmayı" amaçlıyor.
PKK'nın içindeki bir grup, bugün PKK'yı destekleyen insanların çoğunluğunun da artık "ne yapıyorlar, ne istiyorlar" dediği işler yapıyor.
Bu baskının "barışa" bir yararı olmadığı kesin.
Barış isteyenleri zor durumda bıraktığı da kesin.
Ama bu baskınla PKK'nın ne amaçladığı belirsiz.
İnsanlar öldü, ne oldu şimdi, Kürt meselesinin bundan nasıl bir kazancı oldu?
PKK ne kazandı?
Şu andaki görüntüsü, liderlerinin sözünün geçerli olmadığı, kendi içinde çatlamış bir örgüt görüntüsü.
PKK adına konuşacak olanın kim olduğu bile belli değil.
Apo, "durun" dediğinde durmuyorlar.
Karayılan, "karakol basma planları yapmıyoruz" dediğinde karakol basıyorlar.
PKK'yı kim temsil ediyor?
....
BAHOZ ERDAL: PKK SİLAH BIRAKMAYACAK
Terör örgütü PKK'nın yöneticilerinden Suriyeli terörist Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin, Hakkari'de 8 askerin şehit olduğu saldırıdan sonra açıklama yaptı.
Dağlıca baskınının emrini veren PKK yöneticilerinden biri olan Bahoz Erdal, dün açıklama yapan Karayılan'ın aksine çok sert açıklamalarda bulundu. Bahoz, PKK'nın asla silah bırakmayacağını söyledi.
Örgüte yakın internet sitelerinde yer alan haberlere göre Fehman Hüseyin, hiç kimsenin PKK'nın saldırıları karşısında ateşkes ya da silah bırakmadan söz edemeyeceğini söyledi.
BEŞİR ATALAY VE BÜLENT ARINÇ'I YALANCILIKLA SUÇLADI
AK Parti hükümetinin PKK'yı tasfiye etmeye çalıştığını, Amerika'dan insansız hava aracı almak için uğraştığını, Kürdistan'a on binlerce özel tim, özel harekat polisi gönderdiğini, durmadan operasyon düzenlediğini belirten Fehman Hüseyin, Beşir Atalay ve Bülent Arınç'ın sözlerinin yalan ve psikolojik sava