Dağdan Toplanan Otlar Kadınların Gelir Kapısı Oldu
İlkbaharın gelmesiyle yeşile bürünen Orta Torosların eteklerinde kurulu Karaman'a bağlı köylerde, birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan ve çiğ tüketildiği gibi yemeği de yapılan "burlumbuş otu" kadınlar için gelir kaynağı oldu.
İlkbaharın gelmesiyle yeşile bürünen Orta Torosların eteklerinde kurulu Karaman'a bağlı köylerde, birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan ve çiğ tüketildiği gibi yemeği de yapılan "burlumbuş otu" kadınlar için gelir kaynağı oldu.
Yaşam şartlarının oldukça zorlu olduğu köylerde, baharla birlikte doğada kendiliğinden yetişen bitkiler de sofralarda yerini almaya başladı. Dağlarlardan toplanan burlumbuş otu, dedesakalı, gelincik, sirken, su teresi, yarpız ve semizotu gibi bitkiler, köylülerin sofrasında oldukça fazla tüketiliyor.
Özellikle kadınlar, tarla işlerinden arta kalan zamanlarında bu bitkileri toplayarak akşam yemeğini kırlardan çıkarıyor. Yıllardır yenilebilirlikleri ve lezzeti kuşaktan kuşağa aktarılan bu bitkiler, bazen sac böreği, bazen salata, bazen de lezzetli bir yemek olarak sofralarda yerini alıyor.
Toroslarda bolca yetişen burlumbuş otu da yöre insanının en çok tükettiği bitkilerden. Ocak ayından nisan sonuna sonuna kadar kırlarda bulunabilen burlumbuş otunu toplamak için birçok kişi özellikle hafta sonlarında Çukurbağ köyüne akın ediyor. Eskiden sadece eşe dosta gönderilen bu ot, bugünlerde köylüler için ek bir gelir kapısı durumda.
"Eklem hastalıklarına iyi geldiği söylenir"
Çukurbağ Köyü Muhtarı Mehmet Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bahar ve yaz aylarında doğada kendiliğinden yetişen bitkilerin sofralarını zenginleştirdiğini söyledi.
Burlumbuş'un, Torosların her yerinde az veya çok yetiştiğini fakat köylerinde daha çok olduğunu belirten Keskin, "Bu ot ocak ayında çıkmaya başlar. Nisan ayının sonlarına kadar, özellikle güney yakalarda görülür. Soğanlı bir bitkidir. Bitkinin kökünde ve yapraklarında kaygan bir sıvı bulunur. Bilimsel bir çalışma yok ama bunun özellikle eklem hastalıklarına iyi geldiği söylenir. Yüzyıllardır tüketilir." diye konuştu.
Tarla işlerinden arta kalan zamanlarda özellikle kadınların dağlarda bu otu topladığını dile getiren Keskin, şöyle devam etti:
"Bu bizde bir gelenek. Herkes tüketeceği kadar toplar. Karaman'da yaşayan akrabalarına gönderir. Hafta sonları başka yerlerden insanlar ot sökmeye gelir. Böreği, salatası, çorbası yapılır. Ekmeğin arasında çiğ olarak yenir. Köyümüzden yurt dışında olan çok kimse var. Yazın geldiklerinde tüketebilsinler diye toplanan otların bir kısmı dondurucuda saklanıyor. Nadiren de olsa yurt dışına bile göndeririz. Antalya'da yaşayan oğlum, bahar gelince bu otun böreğini yemek için birkaç kez ziyarete gelir. Şimdi de onlar için ot söküyoruz. Başka köylerden gelenler köyümüzden toplanan otun lezzetinin farkı olduğunu söylüyorlar."
"Talep fazla olunca yaygınlaştı"
Keskin, burlumbuş otunun son yıllarda köylüler için ek gelir kaynağı olduğuna işaret ederek, "Bahar ayları köylülerin fazla gelirinin olmadığı bir dönem. Burlumbuş otunun çok sevildiğini gören bazı köylüler, topladıklarını pazarda satmaya başladı. Talep fazla olunca yaygınlaştı. Bu yıl ocak ayında kilosu 20 liradan satılıyordu, şimdi 15 lira civarında. Her geçen yıl tanınırlığı artıyor. Gelecekte önemli bir gelir kaynağı olacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Köy sakinlerinden Gülşen Keskin de "Çocuklarım ziyaretime gelecek. Onlar için ot söküyorum. Börek yapacağım. Baharın gelmesini dört gözle bekleriz. Burlumbuş, sezonunda sofralarımızın vazgeçilmezi. Şimdi çok söküp, dolaplarda saklıyoruz. Yazın da tüketebiliyoruz. Toplayıp satan komşularımız da var. kazandıkları parayla ihtiyaçlarını karşılıyorlar." şeklinde konuştu.